Mango Mağazasında Erkek Olmak

BarbieveKen

zaman SU ❤
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
14 Ocak 2009
9.897
958
40. efenim öyle böyle değil, çok kötü bi durumdur bu. lakin başlangıçta hissetmezsiniz bunu. lan cennet mi burası acaba diyerek yüzünüzdeki hain bir gülümseme ile bakakalırsınız ortalığa.

birazdan anlatacağım hikayedeki kişiler ve mekan tamamen gerçektir. mangoya gitmek zorunda olacak genç delikanlılara ibret olsun diye kaleme alınmıştır.

öncelikle mango nedir, hep beraber tanıyalım:

mango kadınlar için ayrılmış bir kelimedir *bütün kadınlar mangoyu gördüğü zaman mutasyona uğrayarak saldırgan bir ruh haline kapılırlar. hemen mağazaya girip, her tarafı talan etmek, bütün kıyafetleri denemek ve “aaa tam size göre oldu bu” iltifatlarını duyma arzusu içinde yanıp tutuşurlar. oysa biz öyle miyiz ? siz hiç “koş mahmut abi, x’e yeni tshirtler gelmiş, indirim günleri de başlamış” diyen bi erkek gördünüz mü ? erkek adam en fazla maça yetişmek için koşar. *

efenim bundan yıllar önce sevgilisiyle mango ya giren erkekolma hatasını yaşadım. izmir alsancaktaki mangoya girdiğim zaman rüyada sandım kendimi önce. her taraf güzel, bakımlı, çıtı pıtı hatun dolu. karşı cins olarak sadece ben varım. neyse gezmeye, kıyafetlere falan bakmaya başladı bizimki, ben de doğal olarak sıkılmaya. göz atacağım hiç bişey yok,diğer hatunlardan başka. o da çok sakat bi durum tabi o an için.

“üst kata da çıkalım”. işte bu her şeyin başlangıcı oldu. ben nereden bileyim üst katın çok alçak olduğunu. 190 lık ben ( sözlük bayanlarına selam ederim ) sığamadım oraya. ayrıca onu o şekilde tasarlayan kişiye de selam ederim. “ben aşağı iniyorum, sen takıl” diyerek bir blöf yaptım ama aldığım “tamam” cevabı ile boynu bükük ve yalnız bi şekilde aşağıya indim.

aradan 5 sn geçti, napıyodum ben burada.bi tarafta askılı tshirtler, diğer yanda garip görünümlü çantalar… orada hemcinslerimi temsil eden ben koşarak kaçtım dışarıya. mango onunde sigara icen erkeklerin arasına kavuştum. ohh be dünya varmış. yaşasın mango direnişimiz!
(antidote, 15.09.2005 00:28)


41. mango mağazasında erkek olmak demek kadını en yalın, en ilkel haliyle görmek demektir. kadınlar alışveriş yaparken birden başka canlılar oluverirler. hele iki tane kadın birlikte alışveriş yapıyor ise durum bir erkek için gerçekten içler acısıdır. zira kadının bu ilkel ve en yalın hali her erkeğin kaldırabileceği bir durum değildir. bu sebepten midir bilinmez mango vb yerlerde çalışan erkeklerin bir bölümündeki zaman içerisinde halka arasında kıçı başı oynamak diye tabir edilen cinsel tercih sendromu görülür.
(abdullah palaz, 26.09.2005 11:45)


42. efendim, su ask denen maceranın kimi yerlerinde, biz erkeklerin karsimizdaki insani ne kadar cok sevdigimiz ve ne kadar cok onemsedigimiz konusundan kimi ufak testlere maruz tutuluruz. bunlarin arasinda onemli gunleri hatirlamak, regl donemlerinde anlayisli davranmak, geceleri disari cikarmak akla ilk gelenlerdir.
ancak bir üst level'a gecildiginde iliskinin disi tarafının zafer kazandıgını teyid etmek icin uyguladigi kucuk bir iki trick vardır. bunların en acımasızı malesef mango ve network hadiseleridir.

mango namıyla bilenen ve hatun kisilerin bilinc disi davranmalarina sebep olan bu konfeksiyon magazalari zinciri, bir erkegin ilgisini cekmeyecek ürünleriyle erkekler icin bir cehennem olabilir. bırakınız akıl sağlığınızı korumayı, fiziksel olarak bile zarar görmeniz mümkündür. bu bilgilere hali hazırda sahip olan dişi, erkeginin son direnen kalelerini fethetmek ve bayragini kafaniza dikmek icin sizi bu ortama cekebilecegi en tehlikeli zamanı bekler.mango indirim günleri!!!

ortalama bir erkegin bile duydugunda ellerinin titreyip, "annecim, hayır, olmek istemiyorum, diz iz nat feyr" diye haykırdıgı bu cilginliga "evet sevgilim seninle her yere gelirim" demesi beklenmemelidir. zeki ve hin kızı hin olan dişi sevgili bunun farkında değil midir peki.. hem de nasıl farkındadır sayın seyirciler. ne anasının gözüdür o...

burada kadın silahlı kuvvetleri tarafından uygulanan en bilinen ve en etkili yöntem hilal taktigidir. olayın bir gece öncesi sevgilisine cok iyi davranır, hatta cima dolu bir gece yasatir sevdicegine. iyice gevseyen ve dizginlerin elinde oldugunu hisseden kurban erkek gonul rahatligiyla uykusuna dalar. sabah bu iyi davranma süreci devam eder acımasızca.. dişi yavaşça silahlarını ortaya koymaya başlar: "sevgilim caddede biraz yürüyelim mi?". hala ne oldugunun farkında olmayan kurbanımız (26 yaşında, esmer, 178 boyunda) neşe icerisinde kabul eder bu teklifi... artık cok gectir...

mango nun önünden gecerken edilen "aşkım içeri bakabilir miyim? bir etek alıp çıkıcam canım, lütfeeeeeaaan" talebi kurbanın tabutuna cakilan son civi olur.. o kapıdan girdikten sonra cikis yoktur. artık cok gectir.. doganin dengesi icerisinde yokolmaya mahkum bir figürandır artık o. adını kimse hatırlamayacak, hic bir sokaga ismi verilmeyecektir..

o ve ona benzeyen yüzlerce mango kurbanını buradan saygıyla anıyoruz. rest in piiz..
(radius, 26.09.2005 12:11)










43. bir amazon kabilesinde esir olmuş erkekle aynı haleti ruhiyede olmaktır, mango mağazasında erkek olmak. şaşkınlık, korku, adrenalin ve daha birçok duyguyu aynı anda yaşamaktır. yıllar önce bizzat yaşadığım ve uzun süre psikolojik yardım görmeme sebebiyet vermiştir, bu durum.

yer: carousel
tarih: unutmak istediğim bir zaman dilimi

o sıralar başka bir şehirde öğrenim gördüğünden, istanbul'a ara sıra gelebilen kaba şimşek, bu ziyaretlerinden birinde, uzun zamandır görmediği ablası ve yeğenleriyle bakırköy'de buluşur. carousel'e girmeye yeltenen ablası ve yeğenlerine itiraz etmez ve girerler alışveriş merkezinden içeri. yukarıda bulunan food courta gitmek üzere merdivenlere doğru seyirten kaba şimşek ablası tarafından durdurulur. "mangoda indirim varmış bir bakalım öyle çıkarız yukarı" diyen ablasına itiraz etmez. o sıralar mangoya karşı henüz gözleri açılmamış bir kedi yavrusu kadar saf ve masum duygular beslemektedir zavallı. hatta onun için sadece asortik bir meyve adıdır mango. normalde yolda pek sağa sola bakmadan yürüdüğünden, herhangi bir vitrinden içini de görmemiştir o güne kadar (evet kızlar. işte o saf, masum adamım hala ben).

mangonun kapısından içeri giren kaba şimşek içerideki koşuşturmaya en başta bir anlam veremez. dimağı kilitlenmiştir. ağzı beş karış açık bakmaktadır çevresine. içeride resmen bir yağma haleti ruhiyesi hakimdir, kadınlar askılarda üç beş adet kalmış ürünler için birbirlerini yemekte, ortadaki sepetlerde bulunan yığınları bir hışımla karıştırıp, bir şeye ulaşma çabasındadırlar. ama ne? kimileri kabinlerin önünde pusuya yatmış, kıyafet deneyenlere yüzlerini buruşturup, sonra vaz geçilen ürünleri kapmakta, kimi istediği ürünü bulmanın verdiği orgazmik çığlıkları atmaktadır. tam bir kaos ve kakofoni hakimdir mağazaya.

yağmacıların arasında ablasının ve yeğenlerinin izini kaybeden kaba şimşek, biraz şaşkınlığını üzerinden atmak, biraz da mangonun kadınlar için önemini hafiften idirak etmekte olduğundan, izmirdeki sevdiceğine bir şeyler bulabilirim fikriyle askılara göz gezdirmeye başlar (bu kadar da düşünceli bir adamım ve o ilişki biteli yıllar oluyor). askılardan birinde gördüğü bir penyenin nasıl giyildiğini çözmeye çalışırken (ki hala düşünürüm nasıl giyiliyordu acep diye) gözleri dönmüş bir teyze hışımla elinden çeker penyeyi, serçe parmağına takılan kıyafet az daha parmağının çıkmasına sebep verecekken son anda kurtulur. kendisine fiili saldırıya geçen teyzenin gözlerindeki hırsı gören kaba şimşek'in kafasına dank eder nasıl bir savaşın ortasında olduğu. etrafta koşuşturan kadınlar kendisine bir zarar vermeden dışarı atar kendisini ve doğru en üst kata çıkar.

olayın şokuyla titremekte olan eleriyle bir sigara yakar ve bir kahve alır kendisine. aşşağıdaki savaştan nasıl canını kurtardığına inanamaz bir haldeyken, nikotin ve kafeinin yatıştırıcı etkisini göstermesini bekler. 45dakika (yazı ile kırkbeş) sonra telefonu çalar, arayan ablasıdır. nerede olduğunu sorar önce ve kasa kuyruğunda olduklarını az sonra geleceklerini söyler. bir kırkbeş dakika daha geçtikten sonra el kadar bir poşetle gelirler. artık ablası eski ablası değildir kaba şimşek için. hatta hiçbir kadın aynı değildir. hepsinin içindeki mango şiddetini görür gibi olmaktadır yüzlerine baktığında.

sözün özü, mango mağazasında erkek olmak insanı derin buhranlara iter. şimdi ne zaman mango indirim günleri lafı çalınsa kulağına, aynı tepkiyi verir: hay sikeyim mangoda indirim varmış!
(kaba simsek, 26.12.2005 21:06)


44. bir zombi filminin içinde olmaktan farksızdır. kadınlar zombileşmiş bir şekilde ellerine geçirdikleri elbiseleri taze beyin bulmuş gibi birbirlerinin elinden kapmaya çalışırlar, giysilerin bulunduğu masaların çevresine 5-10 kişi tüneyip ellerine geçirdikleri elbiseleri sağa sola fırlatmaları ise zombilerin arasına düşmüş bir insanın organlarının havada uçuşmasını seyretmek gibidir.
(stickster, 26.12.2005 21:27 ~ 05.06.2006 21:57)


45. (bkz: kutuplarda bahtsiz bedevi olmak)
(bkz: kutup ayisinin col ziyareti)
(lae, 26.12.2005 21:32)

46. kollarınıza iliştirilmiş iki pantolon iki gömlek bir kazak varken ve hala bir şeyler arayan sevgilinin yanında bir oraya bir buraya giden erkek olmak. "istersen önce bir bunları dene" diyen erkek olmak. sonrasında surat asan sevgiliyi anlamaya çalışan fakat anlayamayan erkek olmaktır. zordur.
(bettencourt, 26.12.2005 21:37)

50. (bkz: zorunlu vestiyer uygulaması)
hatta
(bkz: canlı vestiyer)
(turk 182, 08.04.2006 17:06)


:roflol: :roflol: :roflol:

BENCE GERÇEKTEN ÇOK DOĞRU



ekşi sözlükten alıntıdır
 
süpermiş yaa sevgilimle her zaman yaşarız. ben içeride dolaşırken o dışarıda bekler.
 
X