Ne yapmam lazım?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Lutfen kendine bunu yapma. Nisanlin 25 yil babasinin o leş karakterine ragmen tapmis bir insan. Bir ayda yasadigi degisim gelecek vaatleri fln seni idare edebilmek icin. Yemin edebilirim ama kanitlayamam. Evet muhtemelen ilk sevgilin cok seviyorsun yillariniz beraber gecmis ama omrunun kalanini zehir etme kendine.
 
Bir ömür boyu böyle yaşayabilecek misiniz ? Şimdiden bu kadar stres sizi ne hale getirmiş. Evliliğiniz hayırlı gözükmüyor. Sevgi de bir yere kadar. Bazen terk etmeyi de bilmek gerekiyor. Siz bu kadar üzülüyor, sıkıntı çekiyorken nişanlınız babasını tutuyordu. Bu kolay kolay değişmez . Değişmiş gibi gözükür sadece. Bencillik yapıp kendi hayatınızı düşünün.
 
Kapımı onlar zaten çalmaz diyorsun ya o kapı öyle bir çalınır ki. Sen kimsin oğlumun evi diye adam her gün ama her gün gelir. Hiç güvenme eşim arkamda durur artık düzeldi falan diye. Taparcasına olan bir bağlılık varsa bir kez kodlarında döneceği yer yine orası. Karşıda oturuyorlar falan diye sevinme bir bakmışsın karşı dairene yerleşmiş. Bu denli toxic bir aileye torun verip babasıyla gider görür diyemezsin. Bir tane mürit de sen yetistirirsin kayınpedere. Yol yakın herşey bağırıyor yapmanız gerekeni. Evlenip çocuk sahibi olmak kopmaz zincirlerle sizi hasta eden bu insanlara bağlanmak sizin tercihiniz olur.
 
Psikolojik destek alabilirsiniz ancak resmi olarak bu şekilde işlere girişmemeniz gerekir. Reklam vb. şeyler de yasaktır bu meslekte. Avukat olup influencerlık yapamazsınız mesela👻 Valla ruhsat elden gidecekse de yapacak bir şey yok, insan aklını kaybettikten sonra yedi düvel bir araya gelse ne olur.. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiler
Link veren baya avukatlar onlar nasıl yapıyor ki ?
 
Akıl mantık çerçevesinde hareket etmek istiyorsanız, ayrılıp yolunuza bakmanız lazım.

Gerisi yalan, kendinizi kandırmaktan başka bir şey değil.
 
Kızlarım🌸 Hayırlı akşamlar öncelikle, yaklaşık 2/3 ay öncesinde burda konu açmıştım bilen bilir sayfa sayfa yazmıştım ancak sıkmamak adına özet geçeceğim.
Özeten: 1.5 senedir nişanlıyım, çok büyük sıkıntılar çektim. Bugünüme hamdolsun. Nişanlımın ailesi çok problemli. Bu zamana kadar hatayı hep kendimde aradım ancak onların hasta olduğuna kanaat getirdik. Nişanlım ile 9 senedir birlikteyim. Son 4 senedir aileler biliyor, 1.5 senedirde nişanlıyız. Şöyle söyleyip özet konusunu geçeyim. Benim ailem sorumluluklarının gayet bilincinde olan bir aile iken karşımıza gelenler bizi yok sayıyor vs vs.

Şimdi sizlere anlatmak istediğim şu🤍 Ben buraya daha önce yazdığımda, tecrübeli ablalarımızla/arkadaşlarımızla hasbihal ettik. Bana çok iyi geldiler. Özelliklede bir yorumu aklımdan atamıyorum. Abla yazmıştı ki “sonuna kadar okudum, nişanlının ailesinden hep sorunlu hasta ruhlu diye bahsediyorsun, hak veriyorum. ancak neden ısrarla bu insanlar ile akraba olmak istiyorsun” bu soru bir ampul gibi çınladı sanki benim beynimde.
Nişanlım, babasını ilah gibi görürdü. Bundan hemen hemen 1 ay öncesine kadar. Adeta tapardı, onların ailesinde öyle enteresan bi şekilde. -Kayınvalidem ile kayınpederim ayrılar ve ikisinin farklı ailesi var. eşleri çocukları ve akrabaları, kayınvalide tarafından problem yaşamıyorum kayınpeder tarafından şikayetçiyim-
Herkes mutlak gücün kayınpeder olduğunu iddia eder neredeyse tövbe haşa Allahın önüne geçirmişlerdi. kimse ondan habersiz bir şey yapamaz, kuş uçurtamaz gibi kayınpederimin karısıda haliyle bu olayı “first lady” şovuna çevirmişti ve deli gibi olay yaşamıştık.
Ben onların tarafından hiç sayılmadım, hep beni istemediler. İstemedikleri gibi iftiralarda bulundular, hakkımda sürekli orda burda konuştular. Şunu gönül rahatlığı içerisinde söyleyebilirim ki hiçbir saygısızlığım olmadı bunlara rağmen. Nişanlımı çok sevdiğim için ve onu kaybetmemek adına direndim diyebilirim. Ailemde bunların hepsine şahit oldu malesef, ne sinir krizleri ne ağlama krizleri hepsine şahit oldu annem babam ancak onlarda hemen hemen aynı şeyleri yaşadıkları için ayırmıyor saygı duyuyorlar “sevgime”. Nişanlımın ailesi kendi erbabında tanıdık bilindik kişiler, “mal mülk”leri varmış. Orda burda hakkımda konuşulmuş “soyismine geliyor, mala mülke geliyor, sevmiyor” diye. ancak ben söyle bir cümle kurdum akrabalarına, benim tek istediğim nişanlımla yuva kurmak. gerekirse soyismini almam evlilik sözleşmesi imzalarım, ev mal mülk hepsi sizin olsun. benim evim var, elhamdülillah her şeyi yapabilecek maddi güce de sahibim. elimde çok güzel bir mesleğim var. ancak kabullenemediler sebebi nedir inanın bilmiyorum. benim ailem onlara nazaran, çok daha güçlü bir aile (bunu laf olsun veya farklı bir amaç uğruna yazmıyorum şimdi anlayacaksınız). benim ailemi ti’ye aldılar. şu şekilde, 1.5 senedir nişanlı olan bir kızın ailesini hiç aramamak hiç sormamak evlerine gidip gelmemek yakış kalan bir durum değil. benim ailemde yok sayılıcak insanlar değil kaldı ki saygısızlığa ve terbiyesizliğe tahammül gösterecek insanlar değil. bu şekilde şeyler yaşandı. nişanlandıktan hemen 2 gün sonra, kayınpederim sordu düğünü ne zaman yapalım diye ben bu senenin 9. ayını söylemiştim. konuşuldu yani şizofren değilim ancak sanki onlar normalmiş ben hasta biriymişim gibi😂 velhasıl ailemle konuşma gerçekleşmedi kimse benim ailemi saymadı. bu senenin haziran ayında ailem nişanı atmaya hazırland (aile büyüklerimiz) bi şekilde engel oldum. nişanlıma bu işin derhal çözüleceğini daha fazla vakit geçmemesi gerektiğini söylediler. nişanlım bu zamana kadar hep babası için “o ne derse o” tribinde olan biriydi. Allahıma hamdolsun, kime tapması gerektiğini öğrendiği günden beri gözündeki perde kalktı. Namaza başladı ve artık mutlak gücün babası değil Allah olduğunun farkında. Bana türlü türlü terbiyesizlikler yapıldığı için en basit örnek ile ben bunları görmek istemedim, yani sosyal medyada görmek istemiyorum mesela. Kayınpederim geçen gün kavga etmiş nişanlım ile, benim için: fotoğraflarımı beğenmiyor, eşimin storylerini izlemiyor, beni babalar gününde aramadı vb. cümleler kurmuş. bunlar benim çok garibime gidiyor. bunlarda nasıl insanlar storylerde laf sokalım, post atıp gönderme yapalım öyle tipler. görmek istememek benim en doğal hakkım bence. çok toksikler. ve beni aşağıya çekiyolar. ister istemez benimle alakalı olmasa dahi canım sıkılıyor, moralim bozuluyor. çünkü kayınpederimin bana karşı doldurulduğunu biliyorum, normal şartlarda o adamla benim aram iyiydi. her neyse.
1 aydır akli dengemi kaybetmiş gibiyim. hiçbir şeye hevesim kalmadı, gerçekten bu bir ayda ağladığım kadar ne zaman ağladım hatırlamıyorum. içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. dışarı dahi çıkmıyorum. çalışmıyorum. çalışamıyorum çünkü aklım meşgul olduğunda işime kendimi veremezsem şayet onlarca kişinin hayatına mâl olabilirim bu sebepten ötürü çalışamıyorum. kafamda sürekli birileri konuşuyor, paranoya olduğumu hissediyorum. ve çok yorulduğumu. bitap düştüm adeta. bi anda sistemim kapatıverdi beni. etrafımdaki herkes bu halimden çok endişeli. normalde çok enerjik biriyimdir, çok espri yapar çok gülerim. mesela şöyle diyim, ortada hiçbir şey yokken bile kınamın hayalini kuran biriydim. hiçbir şey olmasa bile bir kına tefine baktığımda içimde kelebekler uçuşurdu, onlar kalmadı artık malesef yapamıyorum. içimden hiçbir şey gelmiyor.

aldığım karar şu, nişanlımı çok seviyorum onunda beni çok sevdiğini biliyorum. şuanda izlediği tutum çok iyi, kimsenin düşüncesi artık benim umrumda değil yaparlarsa kendileri için yaparlar yapmazlarsa davetiyelerini evlerine yollarım modunda (düğün vs).
ancak ben bu insanlarla bir ömürü bu seneleri geçirdiğim gibi geçiremem malesef. elimden gelen her şeyi yaptım. iyi oldum olmadı, hiçbir şey yapmadım yine kötü oldum. kaldı ki, ben bu dünyaya iyilik meleği olarak getirilmedim. kimsenin sorunlu çocuklarıyla ilgilenecek gücüm yok.
nişanlımın bahsettiğim ailesiyle hiçbir şekilde görüşmeyi düşünmüyorum. hayatımın hiçbir yerinde zerre olsunlar istemiyorum. nişanlım görüşebilir, ailesidir. çocuğu olursa götürür getirir. bunlara karışamam haddim değil ancak benim evime giremezler. kapısından dahi geçemezler artık.
şunu istiyorum ama artık hayırlısıyla bir evlenebilsek kolaylıkla, kimsenin gönlü kırılmadan herkesin gönlü hoşnut olarak. çünkü, kendileri olmadığı zaman türlü türlü pislik yaparlar. bunlar böyle insanlar. illaki bir yerde bir günah işledim ve bu insanlar günahlarımın kefareti. Allahın bana bir imtihanı olduğunu düşünüyorum. şunuda açıklamak istiyorum, şizofren olduklarını net bir şekilde. düşünün bir yerde oturuyorsunuz birileriyle, bir şeyler konuşuyorsunuz. konuştunuz ama yani biliyosunuz ne konuştuğunuzuda. sizinle beraber 3 kişi daha şahit olmuş konuştuğunuza diyelim. bunu inkar ediyorsunuz söylemediğinizi iddia ediyorsunuz, söylediğiniz kanıtlanıyor hala inkar etmeye devam edip üste çıkmaya çalışıyorsunuz. bunlar “aile” adı altında, ağızlarına yalanın yuva yaptığı, birbirlerini pohpohlayıp gaza getiren, hayatta hiçbir amacı gayesi olmayan insan grubu. yani şu şekilde söyliyim, mesela gerçekleri değil kendi duymak istediklerini konuşurlar. yalan olduklarını bilselerde, yalan olması onları mutlu ediyor. ciddi hastalar. hepsi birbirinin arkasından konuşuyor, üstelik benim yanımda. ağzımdan tek kelime laf çıkmamasına rağmen (çok ciddiyim) çoğu şeyin benim üstüme kalmışlığı var. ölmüş akrabaları için bile bana “senin hakkında böyle demişti” diyorlar. nişanlıma şu sorulmuş, “seninki benim hikayelerimi izlemiyormuş x kişisine sordum senin hikayelerini izliyor mu diye onuda izlemiyormuş” ben anlamıyorum, beni önemsiyor musunuz yoksa nedir başka bir şey mi? her neyse, anlayamayacağım da hiçbir zaman bu düşünce yapısını.
ben bu hastalıklı insanların içinde kala kala, kendi sağlığımdan olmak üzereyim. olmuş bile olabilirim.
ben avukatım, insanların hayatlarına dokunan biriyim. benim psikolojim hep iyi olmak zorunda. antidepresan kullanamam, resmi olarak yasak. kullanma durumumda ruhsatım elimden alınır. annem artık yazık kadın, dün dediki seni bitkisel sakinleştiriciye başlatıcam bu böyle olmayacak. ki annem ilaca çok karşı bir insandır. artık dayanamıyor kızının sürekli saçlarını yolmasına. saç diplerim olduğu gibi kanayan yara. farkında olmadan tırnaklarımı sokuyormuşum. zona hastası oldum, vucudumun cesitli bölgelerinde kırmızı büyük yaralar çıktı. bunların hepsinin stres kaynaklı olduğunu biliyorum. çok yoruldum, çok üzüldüm.
ne yapacağımı, nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum sevgili ablalarım. çevremdeki insanların objektif yaklaşamadığını düşündüğümden mütevellit sizlerden yardım istemek istedim. bu hususta bana yardımcı olabilirseniz gerçekten çok sevinirim. Allah razı olsun hepinizden🌸
Dipnot: Lütfen saygı çerçevesi içinde konuşalım olur mu, karşımızdaki insanında bir ananın yavrusu olduğunu unutmadan. Daha önce başlık açtığımda çok kırıcı yazılara maruz kalmıştım, konuyu kapattırmak durumunda kalmıştım. Teşekkür ederim.

Sevgiler🌿
Nişanlın nekadar iyi olursa olsun bu aileden kökünden kurtulamadıktan sonra sizin mutlu olmanıza imkan yok evlilik için bir daha düşün derim bukadar stres sinirle nereye kadar...
 
Sana bu kadar zarar veren bi ailenin oğluyla evleneceğin için ne yazık ki onlarla muhatap olmamak gibi bir seçeneğin olmayacak. Nişanlın da bence sadece şu an için babasına tapmayı bırakmış görünüyor. Böyle ailelerde öyle aa tamam karımla araları iyi değil o halde ben de babamın sözünden çıktım olmuyor ne yazık ki.
En iyisi yol yakınken vaz geçmek.
Şu son cümlelerini tekrar okur musun rica ediyorum
Stresten saç yolmak aylardır sürekli ağlamak ya aklından şüphe ettirmişler sana ötesi mi var
 
Kızlarım🌸 Hayırlı akşamlar öncelikle, yaklaşık 2/3 ay öncesinde burda konu açmıştım bilen bilir sayfa sayfa yazmıştım ancak sıkmamak adına özet geçeceğim.
Özeten: 1.5 senedir nişanlıyım, çok büyük sıkıntılar çektim. Bugünüme hamdolsun. Nişanlımın ailesi çok problemli. Bu zamana kadar hatayı hep kendimde aradım ancak onların hasta olduğuna kanaat getirdik. Nişanlım ile 9 senedir birlikteyim. Son 4 senedir aileler biliyor, 1.5 senedirde nişanlıyız. Şöyle söyleyip özet konusunu geçeyim. Benim ailem sorumluluklarının gayet bilincinde olan bir aile iken karşımıza gelenler bizi yok sayıyor vs vs.

Şimdi sizlere anlatmak istediğim şu🤍 Ben buraya daha önce yazdığımda, tecrübeli ablalarımızla/arkadaşlarımızla hasbihal ettik. Bana çok iyi geldiler. Özelliklede bir yorumu aklımdan atamıyorum. Abla yazmıştı ki “sonuna kadar okudum, nişanlının ailesinden hep sorunlu hasta ruhlu diye bahsediyorsun, hak veriyorum. ancak neden ısrarla bu insanlar ile akraba olmak istiyorsun” bu soru bir ampul gibi çınladı sanki benim beynimde.
Nişanlım, babasını ilah gibi görürdü. Bundan hemen hemen 1 ay öncesine kadar. Adeta tapardı, onların ailesinde öyle enteresan bi şekilde. -Kayınvalidem ile kayınpederim ayrılar ve ikisinin farklı ailesi var. eşleri çocukları ve akrabaları, kayınvalide tarafından problem yaşamıyorum kayınpeder tarafından şikayetçiyim-
Herkes mutlak gücün kayınpeder olduğunu iddia eder neredeyse tövbe haşa Allahın önüne geçirmişlerdi. kimse ondan habersiz bir şey yapamaz, kuş uçurtamaz gibi kayınpederimin karısıda haliyle bu olayı “first lady” şovuna çevirmişti ve deli gibi olay yaşamıştık.
Ben onların tarafından hiç sayılmadım, hep beni istemediler. İstemedikleri gibi iftiralarda bulundular, hakkımda sürekli orda burda konuştular. Şunu gönül rahatlığı içerisinde söyleyebilirim ki hiçbir saygısızlığım olmadı bunlara rağmen. Nişanlımı çok sevdiğim için ve onu kaybetmemek adına direndim diyebilirim. Ailemde bunların hepsine şahit oldu malesef, ne sinir krizleri ne ağlama krizleri hepsine şahit oldu annem babam ancak onlarda hemen hemen aynı şeyleri yaşadıkları için ayırmıyor saygı duyuyorlar “sevgime”. Nişanlımın ailesi kendi erbabında tanıdık bilindik kişiler, “mal mülk”leri varmış. Orda burda hakkımda konuşulmuş “soyismine geliyor, mala mülke geliyor, sevmiyor” diye. ancak ben söyle bir cümle kurdum akrabalarına, benim tek istediğim nişanlımla yuva kurmak. gerekirse soyismini almam evlilik sözleşmesi imzalarım, ev mal mülk hepsi sizin olsun. benim evim var, elhamdülillah her şeyi yapabilecek maddi güce de sahibim. elimde çok güzel bir mesleğim var. ancak kabullenemediler sebebi nedir inanın bilmiyorum. benim ailem onlara nazaran, çok daha güçlü bir aile (bunu laf olsun veya farklı bir amaç uğruna yazmıyorum şimdi anlayacaksınız). benim ailemi ti’ye aldılar. şu şekilde, 1.5 senedir nişanlı olan bir kızın ailesini hiç aramamak hiç sormamak evlerine gidip gelmemek yakış kalan bir durum değil. benim ailemde yok sayılıcak insanlar değil kaldı ki saygısızlığa ve terbiyesizliğe tahammül gösterecek insanlar değil. bu şekilde şeyler yaşandı. nişanlandıktan hemen 2 gün sonra, kayınpederim sordu düğünü ne zaman yapalım diye ben bu senenin 9. ayını söylemiştim. konuşuldu yani şizofren değilim ancak sanki onlar normalmiş ben hasta biriymişim gibi😂 velhasıl ailemle konuşma gerçekleşmedi kimse benim ailemi saymadı. bu senenin haziran ayında ailem nişanı atmaya hazırland (aile büyüklerimiz) bi şekilde engel oldum. nişanlıma bu işin derhal çözüleceğini daha fazla vakit geçmemesi gerektiğini söylediler. nişanlım bu zamana kadar hep babası için “o ne derse o” tribinde olan biriydi. Allahıma hamdolsun, kime tapması gerektiğini öğrendiği günden beri gözündeki perde kalktı. Namaza başladı ve artık mutlak gücün babası değil Allah olduğunun farkında. Bana türlü türlü terbiyesizlikler yapıldığı için en basit örnek ile ben bunları görmek istemedim, yani sosyal medyada görmek istemiyorum mesela. Kayınpederim geçen gün kavga etmiş nişanlım ile, benim için: fotoğraflarımı beğenmiyor, eşimin storylerini izlemiyor, beni babalar gününde aramadı vb. cümleler kurmuş. bunlar benim çok garibime gidiyor. bunlarda nasıl insanlar storylerde laf sokalım, post atıp gönderme yapalım öyle tipler. görmek istememek benim en doğal hakkım bence. çok toksikler. ve beni aşağıya çekiyolar. ister istemez benimle alakalı olmasa dahi canım sıkılıyor, moralim bozuluyor. çünkü kayınpederimin bana karşı doldurulduğunu biliyorum, normal şartlarda o adamla benim aram iyiydi. her neyse.
1 aydır akli dengemi kaybetmiş gibiyim. hiçbir şeye hevesim kalmadı, gerçekten bu bir ayda ağladığım kadar ne zaman ağladım hatırlamıyorum. içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. dışarı dahi çıkmıyorum. çalışmıyorum. çalışamıyorum çünkü aklım meşgul olduğunda işime kendimi veremezsem şayet onlarca kişinin hayatına mâl olabilirim bu sebepten ötürü çalışamıyorum. kafamda sürekli birileri konuşuyor, paranoya olduğumu hissediyorum. ve çok yorulduğumu. bitap düştüm adeta. bi anda sistemim kapatıverdi beni. etrafımdaki herkes bu halimden çok endişeli. normalde çok enerjik biriyimdir, çok espri yapar çok gülerim. mesela şöyle diyim, ortada hiçbir şey yokken bile kınamın hayalini kuran biriydim. hiçbir şey olmasa bile bir kına tefine baktığımda içimde kelebekler uçuşurdu, onlar kalmadı artık malesef yapamıyorum. içimden hiçbir şey gelmiyor.

aldığım karar şu, nişanlımı çok seviyorum onunda beni çok sevdiğini biliyorum. şuanda izlediği tutum çok iyi, kimsenin düşüncesi artık benim umrumda değil yaparlarsa kendileri için yaparlar yapmazlarsa davetiyelerini evlerine yollarım modunda (düğün vs).
ancak ben bu insanlarla bir ömürü bu seneleri geçirdiğim gibi geçiremem malesef. elimden gelen her şeyi yaptım. iyi oldum olmadı, hiçbir şey yapmadım yine kötü oldum. kaldı ki, ben bu dünyaya iyilik meleği olarak getirilmedim. kimsenin sorunlu çocuklarıyla ilgilenecek gücüm yok.
nişanlımın bahsettiğim ailesiyle hiçbir şekilde görüşmeyi düşünmüyorum. hayatımın hiçbir yerinde zerre olsunlar istemiyorum. nişanlım görüşebilir, ailesidir. çocuğu olursa götürür getirir. bunlara karışamam haddim değil ancak benim evime giremezler. kapısından dahi geçemezler artık.
şunu istiyorum ama artık hayırlısıyla bir evlenebilsek kolaylıkla, kimsenin gönlü kırılmadan herkesin gönlü hoşnut olarak. çünkü, kendileri olmadığı zaman türlü türlü pislik yaparlar. bunlar böyle insanlar. illaki bir yerde bir günah işledim ve bu insanlar günahlarımın kefareti. Allahın bana bir imtihanı olduğunu düşünüyorum. şunuda açıklamak istiyorum, şizofren olduklarını net bir şekilde. düşünün bir yerde oturuyorsunuz birileriyle, bir şeyler konuşuyorsunuz. konuştunuz ama yani biliyosunuz ne konuştuğunuzuda. sizinle beraber 3 kişi daha şahit olmuş konuştuğunuza diyelim. bunu inkar ediyorsunuz söylemediğinizi iddia ediyorsunuz, söylediğiniz kanıtlanıyor hala inkar etmeye devam edip üste çıkmaya çalışıyorsunuz. bunlar “aile” adı altında, ağızlarına yalanın yuva yaptığı, birbirlerini pohpohlayıp gaza getiren, hayatta hiçbir amacı gayesi olmayan insan grubu. yani şu şekilde söyliyim, mesela gerçekleri değil kendi duymak istediklerini konuşurlar. yalan olduklarını bilselerde, yalan olması onları mutlu ediyor. ciddi hastalar. hepsi birbirinin arkasından konuşuyor, üstelik benim yanımda. ağzımdan tek kelime laf çıkmamasına rağmen (çok ciddiyim) çoğu şeyin benim üstüme kalmışlığı var. ölmüş akrabaları için bile bana “senin hakkında böyle demişti” diyorlar. nişanlıma şu sorulmuş, “seninki benim hikayelerimi izlemiyormuş x kişisine sordum senin hikayelerini izliyor mu diye onuda izlemiyormuş” ben anlamıyorum, beni önemsiyor musunuz yoksa nedir başka bir şey mi? her neyse, anlayamayacağım da hiçbir zaman bu düşünce yapısını.
ben bu hastalıklı insanların içinde kala kala, kendi sağlığımdan olmak üzereyim. olmuş bile olabilirim.
ben avukatım, insanların hayatlarına dokunan biriyim. benim psikolojim hep iyi olmak zorunda. antidepresan kullanamam, resmi olarak yasak. kullanma durumumda ruhsatım elimden alınır. annem artık yazık kadın, dün dediki seni bitkisel sakinleştiriciye başlatıcam bu böyle olmayacak. ki annem ilaca çok karşı bir insandır. artık dayanamıyor kızının sürekli saçlarını yolmasına. saç diplerim olduğu gibi kanayan yara. farkında olmadan tırnaklarımı sokuyormuşum. zona hastası oldum, vucudumun cesitli bölgelerinde kırmızı büyük yaralar çıktı. bunların hepsinin stres kaynaklı olduğunu biliyorum. çok yoruldum, çok üzüldüm.
ne yapacağımı, nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum sevgili ablalarım. çevremdeki insanların objektif yaklaşamadığını düşündüğümden mütevellit sizlerden yardım istemek istedim. bu hususta bana yardımcı olabilirseniz gerçekten çok sevinirim. Allah razı olsun hepinizden🌸
Dipnot: Lütfen saygı çerçevesi içinde konuşalım olur mu, karşımızdaki insanında bir ananın yavrusu olduğunu unutmadan. Daha önce başlık açtığımda çok kırıcı yazılara maruz kalmıştım, konuyu kapattırmak durumunda kalmıştım. Teşekkür ederim.

Sevgiler🌿
Niye böyle bir insanla evlenmek için direniyorsunuz...evlilik iki kişi arasında olmuyor malesef...eşiniz iyide olsa ailesi yüzünden bosanacaksiniz bu çok net değil mi...ki avukatsiniz kaç tane boşanma davası gormussunuzdur...bile bile lades demek sizin ki .yok "evlendikten sonra onlarla görüşmem, evlilik iki kişiliktir onlar umrumda olmaz "....bunlar sözde kalıyor sadece... Türkiye de evlilik iki kişi arasında yapılamıyor....
Bu aile seneniz dolmadan sizi boşatır...yazık gencliginize, şimdiden ilaç kullanmaya başlayacakmissiniz...neden ya neden bu kadar vazgeçilmez karşınızdaki ..adam olsaydı da ailesine bı höt deseydi.
Anneniz sizi birileeri için kul köle olsun diye doğurmadi..bu adamla evlenmeyin
 
Belki çok yaşlı değilim ama 29 yıllık hayatım bana kimsenin değişmeyeceğini gösterdi. İlk anda yine ailesi hayatınızda olacak. Üstelik siz aklını beğenmediğiniz bir ailenin torununu doğuracaksınız. Kendinize şunu sorun evlenmeden bence “ben aynı kayınpederim gibi bir oğlum olsun ister miyim?”

Genetik denen bir şey var sonuçta. Ailesini silse bile DNAsını silemez. Evlenirken illa ki problem oluyor, olmaması mucize gibi, ama bu kadar problem olması bence size bir mesaj. Genelde genç kadınlarda “hayır, benim eşim farklı olacak, o beni çok seviyor o yüzden değişecek” fikri egemen oluyor. Emin olun sizinki de burada yazan çoğu üyeden farklı olmayacak. Belki de değişmesi gereken nişanlınız değil sizsinizdir.
 
Bu insanların arasında melek olsan çıldırırsın.Bencil,egoist kişilikler.Nisanlından ziyade hep sen çabalıyorsun halbuki onun ailesi sıkıntılı olan.Bu adamın değişeceğine inanıyor musun? Erkek milleti evlenince daha bı anne-babaci oluyor.Hayat senin hayatın evlilik denilen olgu da öyle pembe panjurlu olmuyor. İnşallah doğru yollara girersin .
Bu arada kaç yaşına gelmiş insanlar storylerime bakmış bakmamış takıntısı mı yapıyor.Bu hareketleri bile normal olmadıklarını gösterir.
 
Üzgünüm ama hikayenin sonu baştan belli.
Nişanlın şuan böyle düşünüyor olabilir ama yarın tekrar fikri değişebilir bunun garantisi yok.
Adımıza geldi malımıza mülkümüze geldi diyen hastalıklı zihniyet sırf bunu ispatlamak için seni ayırmaya çalışacaktır. sürekli bu mobbing ile yaşamak ister misin?
Görüşmem etmem diyorsun ama eşim için onun mutluluğu için görüşeyim moduna geçebilirsin.
Ayrıca senin olmadığın ortamda sana karşı eşini daha kolay dolduracaklari için evlendikten sonra eşin her onlarla görüşme yaptığında evinizde huzursuzluk olma ihtimali fazla
 
Canım çok gençsin. En güzel yaşlarında sana çok büyük sıkıntılar yaşatmışlar. Evlilik gerçekten dışardan böyle konuşulduğu kadar basit değilmiş bende kendimce yaptığım hatalardan sonra bunu anladım. Evlenmeden önce söylenen herşey evlendikten sonra hatırlanmıyor bile. Daha şimdi bu kadar seni etkilemişken evlendikten sonra düzeleceğinin garantisi yok. Erkekler evlenmeden önce her sözü verirler ama evlenip rahata erince işler değişir. Kaldıracak gücün varsa devam et.
Benim 2. Evliliğim, ilk evliliğimi 25 yaşında yaptım ve kendimi hep evlenmeden önce ki ben ve boşandıktan sonra ki ben olarak 2 ye ayırdım. 1 yıl evlilikte bozulan psikolojim kaybettiğim pozitifliğim hala yok. Tamamen değiştirdi yaşadıklarım Beni. O travmalar unutulmuyor. O yüzden iyi düşün.
 
Konu başlığını ne yapmam lazım diye açmışsınız ama asıl istediğiniz bu işin olur tarafını duymak. Etrafımdaki insanlar objektif değil bir de size sormak istiyorum derken kendinizi kandırmaya devam etmek, bizi de buna alet etmek istiyorsunuz. Sizin fikrinizi kimse değiştiremez çünkü sevginizin herşeyi düzelteceğine dair saplantılı şekilde inancınız var. Sizin dışınızda kimse nişanlınızın düzeldiğine inanmıyor. Ailenize özellikle de annenize bunu yaşatmayın. Benim kızım saç yolma tırnak sökme derecesine geldiyse üzüntümden kahrolurum ve ben nerede hata yaptım diye kendimi suçlarım.

Böyle babası olan ve bu babaya delice bağlı olan birini sizin sevginiz falan düzeltemez. Bir noktaya kadar sizi alttan alacak yanınızdaymış gibi duracak ama bir noktadan sonra patlayacak ve yettin artık sen de diyecek. Ben kesinlikle bir süre yapmayın diyeceğim ama eminim yaşım geçiyor diye hemen bir çocuk yapacaksınız. Bu çocuk sayesinde koptu sandığınız bağlantının kopmadığını, eşiniz olacak adamın her fırsatta çocuğu alıp babasına koşacağına bahse girerim. Önünüzde bir fırsat var tepmeyin bunu. Evlendikten resmiyet olduktan sonra daha büyük yıkım olur size.
Bir musibet bin nasihatten iyidir lafını yaşayın ne diyeyim.
 
Ailesi çok problemli ama bu problemlere maruz kalmamanın yolları da var o da sizin bakış açınıza bağlı. Ben de aileler yüzünden çok sorun yaşadım baktim şizofrenlerle baş edemiyorum boş verdim, öyle bir boş verdim ki ortak alanlara gelindiğinde bir iki basit konuda sohbet edip sonra işlerimi bahane edip erkenden uzardım, dedikodum yapılır saçma konuşulursa kısa cevap verir geçerdim, benim üzerime gelinmek istendiğinde hop ortamdan uzardım zaten çok gezerdim kimseyi zerre dinlemeden. Zaten sosyal medya kullanmıyorum kimsenin saçma triplerini görmezdim, fazla ortak alanda bulunmazdım her şeye Güler geçerdim. Bu insanlar evinizin kapısından geçemez diye bir şey yok nişanlınızın ailesi sonuçta illaki engel olamayacaksınız hatta onun ailesini ötelediğiniz için nişanlınızla kötü olursunuz. O yüzden bakış açınıza odaklanın. Millet şizofrense stresini niye siz çekesiniz. Bırakın arkanızdan ne derlerse desinler bu kadar kendinizi hastalanacak derecede hırpalamanın anlamı yok insan herkesten fazla kendini sevip önemsemeli. En kötü baktınız tiye alan sallamayan bir insan olamayacaksınız o zaman yıllarca bu sıkıntıları yaşayıp kendinize işkence etmenin bir anlamı yok. Evlilik sizin sağlık ve keyfinizden daha önemli değil. Yuva kurmak huzur vermeli insanı ateşe atmamalı. Nişanlınız size ateşlere atmaya göz yumarsa sizi savunup saçmalıklardan korumazsa zaten bu adamla neden yuva kurasınız. Özetle tadınızı kaçıracak hiçbir seçime mecbur değilsiniz. Zaten avukatmışsınız. Avukat olmak kolay değil, siz zaten güçlü bir insanmışsınız sizin yıllardır emek verip edindiğiniz mesleğinizden bir şizofren sürüsünün sizi men etmesine izin vermeyin
 
Bu bilgi nerede var acaba ilk kez duyuyorum ve doğru olduğunu düşünmüyorum. Sizinki in tedavi olası yokmuş :)
Merhaba. Avukatlık Kanunu.
“Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmak.”
Ruhsatname’nin askıya alınmasını gerektiren sebepler arasında geliyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X