Nişanlımla ve ailesiyle uyuşmadığımı hissediyorum

Karadenizliler mi şaşırdım.Normalde yemekleri çok olur.Bende Ege hakkında bunu duyunca şaşırdım.Misafir geldi ya önüne tarhana çorbası ve patates kızartması bu kadar mesela menü.Ben babamla iki kişiyiz.Canimiz az yemek ister çorba içeriz.Veya ekstra ikinci yemek yaparız çok nadir.Misafir gelirse pilav et türü sulu yemek tatlı çorba içecek olur.
Yok ya bi iki mıhlama yapınca yemek sayılıyor orda 😀 bizi kebaptan aşağısı kurtarmaz 😂
 
İnanmıyorum ya kendimi gördüm. Sizin yaşadıklarınızı inanın ne eksik ne fazla şu an ben yaşıyorum. Kibirli miyim diye sorgular olmuştum kendimi. Geçen gün nişanlımın babası, küçük torunu(6 yaşında) el hareketi çektiği için güldü bi daha yap bakayım dedi yine güldü ve vay şer...siz neler biliyor dedi... ben şok oldum ve çok şiddetli bir şekilde buna tepki gösterdiğimde sorun çıkarıyormuş gibi göründüm. Nişanlımın babası kızım sen her şeyi çok büyütüyorsun dedi bir kere daha şok oldum. Bizim ailede derin sohbetler yapılır siyasi dini veya başka herhangi bir konuda. Çevremiz nispeten görmüş geçirmiş insanlarla doludur ama nişanlımın tarafı hiç böyle değil hep bir dadaş, gardaş muhabbeti var. Nişanlanmadan önce nişanlımın 17 yaşındaki erkek kardeşi bana "yenge" dedi?! Ne münasebet falan oldum ama içimden... Benim ailem de mesafelidir, bir tık daha resmidir ben de öyleyim. Samimiyeti kurana kadar kim olursa olsun "siz" diye hitap ederim ancak tanıştığım ilk günde bile sen olarak hitap ettiler. Erkek kardeşi yenge diyor, teyzesinin kızı bile yenge diyor. Ne alaka? Beni sevmiş olabilirler, sahiplenmiş olabilirler bilmiyorum ama sevgi göstermenin yolu bu değil ki.. Yemek konusu mesela birkaç sefer nişanlımın ailesi benim evime geldi. Yemeklerini hep yarım bıraktılar çok sinirlendim. Bu bir görgü kuralıdır yahu eğer yiyemeyeceğini düşünüyorsan eeen başta kaşık batırmadan bu yemek bana çok fazla deyip tencereye koyarsın. Yemekler yarım, yoğurt yarım her şeyi çöpe gitti. Ben böyle bir ortamda nasıl mutlu olabilirim ki?
Bak iyi oldu ayrıldığıniz
 
Kızlar ben ayrılmak istemiyorum. Seviyorum. Aileye karşı nasıl bir tutum izleyeceğimi şaşırıyorum. Bana saygı duyulsun istiyorum herkes ister biliyorum ama bunu nasıl koruyacağımı, uzun vadede nasıl devam ettireceğimi bilmiyorum. Düşünüyorum kimse dört dörtlük değildir kimse hiçbir zaman tam dengine düşmez diyorum. Kendimi mi avutuyorum bunu da bilmiyorum. Şu an tek istediğim ayrılmamak. Devam etmek. Ama ailesine karşı, akrabalarına karşı nasıl devam ederim bilmiyorum.
Resmî olarak
Hiçbir zaman samimi olmayacaksın
Unutma onlar arkadaşın değil eş akrabası o zaman aşırı ciddi duracaksın
Soğuk desinler olsun
Evet mesafeliyim ben de
Böyle saygınlığı korursun diye düşünüyorum karşıdakiler çok değişik tipler değilse
 
Ben de karadenizliyim, çevremde sülalemde hiçkimse böyle değildir. Yemek kültürümüz vardır yol yordam biliriz şükür. Yüzde doksan fazla büyük rakam olmuş yani
Karadenizlilerin yuzde 90i öyle demedim, konu sahibinin nisanlisinin karadenizli olma ihtimali yüzde 90 dedimm🥰 + bir tarafım karadenizli benim de oradan biliyorum
 
Sana kendimi anlatayım 18 senedir evliyim nisanliyken ayrı şehirlerde olduğumuz için görmedim bı evlendim herkes aynı tabaktan yiyor ben yiyemem kendi tabagima alayım dedim biz kahvaltıda bile tabagimiza alırız bıçak kullaniriz düşün yaşadığım şoku her konuyu kavgayla cozerler birbirlerine hakaret etmekten çekinmezler evde sessizlik yok nerdeyse bayramlari fazla ciddiye alıp beni kontrol etmeye çalıştılar ama bana sokmedi eşimle hep kavga gürültü tek sebep ailesi biz başbaşa olduğumuzda aylarca kavga etmeyiz benim bacak bacak üstüne atıp oturmam büyük problem oldu bir süre hala ben kaç yaşındayım kocam onun sülalesi olunca kas göz yapiyo bana ayağını atma diye her fırsatta halasını teyzesini annesini telefonla aramam için ısrar tehdit ne ararsan vardı aramazdim bayramdan bayrama ailesini arardım sadece biz 5 saatlik yoldan gideriz yemek yok aç kalırız haber veiryoruz geliyoruz diye birde sonra karı yolda yiyelim dedim aç kalıyorum dedim diye yeyip gittik öğlen yemeği kültürleri yok ama ben acikiyorum atistirma ihtiyacı duyuyorum çok fazla aç kaldıgim zamanlar oldu 10 günde üç kilo verdiğim de oldu şimdi eşim küstü hepsine başka sebepten kafam rahat ama senelerce her kavga konumuz onlardı düşün taşın ona göre karar ver
 
Kızlar ana hatlarıyla konu şöyle: Çok uzun bir birlikteliğin ardından yıl başında nişanlandık. Öncesinde ikimizde ailelerle tanışmadık. Aile genel olarak laubali olmak isteyen ancak ben ve ailemse daha mutaassıp davranan, temkinli ve daha seviyeli insanlarız. Ne zaman bir araya gelinse nişanlım bana surat asıyorsun diyor, dürtüyor. Benim mizacim bu. Sadece duruyorum o an. Bir de inanın kendimi biraz açsam karşı tarafa sanki enseye şaplak olacak gibi geliyor. Akrabalar arasında küfür falan da var. Normal bı konuşmanın içinde kadınlar ya da erkekler fark etmeksizin abuk subuk konuşabiliyorlar. Ben de hem yapım gereği hem de bunu bildiğimden gevşeyemiyorum. Mesela dün dayısı, eşi, anneannesi kayınvalideme gelmişti. Ben ilk kez gördüm dayısını ve eşini. Bir süre sonra küçük kardeşi bile herkesin içinde yenge niye suratın asık bir şey mi oldu deme cesaretini gösteriyor sağ olsun. O an herkes kendi muhabbetinde. Ben de durmuş dinliyorum yani. Olay bu. Bir diğeri ise yeme içme mevzusu. Biz yemek olarak hepimiz salata dahil her şeyi kendi tabağımızda yeriz. Kayınvalidem mesela beş kişiysek dört tabağa koyuyor salatayı da ortaya. Senin için sorun olmaz di mi kızım biz bizeyiz diye sordu ama hani sofra kurulmuş ben nasıl yiyemem diyim ki? Ne bilim ya vallahi küçük şeyler gibi görünüyor ama her fırsatta eşimin amcasının gelinini örnek gösteriyor herkes. O çok içtenmiş. Kayınpederi soytarı diye seviyor. Elini atar kayın babasının cebinden para alırmış. Girişkenmiş. Severken soytarı diyen ters düşünce neler demez. Bilmiyorum beni de nişanlımın hatırına kabul etsinler böyle diyorum. Kayınvalidem dedi ki baban ve amcan senin yanında konuşmalarına dikkat ediyorlar. E etsinler tabi. Sonuçta benim ailemi de gördüler. Argo, küfür aile içinde konuşulmaz ne gerek var? Bir de her birinde dinleme sorunu var. Hep kendileri konuşsun sorun yok. Mesela bir şey için güzel bir teşekkür edeyim onu bile algıladıklarını düşünmüyorum. Kötü insanlar değiller. Onların da beni kazanmaya çalıştıklarını biliyorum görüyorum. Ama uyuşamıyorum. Bunu her zerremde hissediyorum. Nişanlım da her şeye tamam diyen, sen haklısın diyen biri oldu çıktı. O da köprüyü geçene kadar ayıya dayı mı diyor napıyor korkuyorum kararimdan.
Laubali olduğunu düşündüğünüz ve sizin gibi seviyeli olmadığını düşündüğünüz ailenin oğluyla niye evleniyorsunuz ki, çok sacma
 
Girişken, akıllı, samimi biri. Çevresi tarafından sevilen aranan bir insan. Ama o bile özensiz davranıyor artık. Dizi çıkmış, tülermiş eşofman, yıkanmamış leş gibi araba. Ne bilim üstüne başına ayakkabısına falan özenmemeye başladı. Ama dün mesela ev eşyası bakarken hani konuşmaları ilk kez dikkatimi çekti kendini ifade edemiyor. Ben görmek mi istemedim bilmiyorum. Bu yedi toplasan bir buçuk yılı gördüm onu zaten sonra hep araya şehirler girdi ara ara görüştük buluştuk.
Su yorumdan yola cıkarak bu is olmaz diyorum.
Hadi evlerine gidince salatayı kendi tabagına aldın.Pardon da evdeki salatayı napcan?Ne tarafa koycan?Biyerden sonra batmaya baslıyacak hareketleri.
Ben nisanlıdan ne gerek var vaybı aldım,üstüne basına dikkat etmeyen insanlar cok ne gerek varcı oluyor maalesef.
Her konuda ne gerek var diyecektir.
 
Kızlar ana hatlarıyla konu şöyle: Çok uzun bir birlikteliğin ardından yıl başında nişanlandık. Öncesinde ikimizde ailelerle tanışmadık. Aile genel olarak laubali olmak isteyen ancak ben ve ailemse daha mutaassıp davranan, temkinli ve daha seviyeli insanlarız. Ne zaman bir araya gelinse nişanlım bana surat asıyorsun diyor, dürtüyor. Benim mizacim bu. Sadece duruyorum o an. Bir de inanın kendimi biraz açsam karşı tarafa sanki enseye şaplak olacak gibi geliyor. Akrabalar arasında küfür falan da var. Normal bı konuşmanın içinde kadınlar ya da erkekler fark etmeksizin abuk subuk konuşabiliyorlar. Ben de hem yapım gereği hem de bunu bildiğimden gevşeyemiyorum. Mesela dün dayısı, eşi, anneannesi kayınvalideme gelmişti. Ben ilk kez gördüm dayısını ve eşini. Bir süre sonra küçük kardeşi bile herkesin içinde yenge niye suratın asık bir şey mi oldu deme cesaretini gösteriyor sağ olsun. O an herkes kendi muhabbetinde. Ben de durmuş dinliyorum yani. Olay bu. Bir diğeri ise yeme içme mevzusu. Biz yemek olarak hepimiz salata dahil her şeyi kendi tabağımızda yeriz. Kayınvalidem mesela beş kişiysek dört tabağa koyuyor salatayı da ortaya. Senin için sorun olmaz di mi kızım biz bizeyiz diye sordu ama hani sofra kurulmuş ben nasıl yiyemem diyim ki? Ne bilim ya vallahi küçük şeyler gibi görünüyor ama her fırsatta eşimin amcasının gelinini örnek gösteriyor herkes. O çok içtenmiş. Kayınpederi soytarı diye seviyor. Elini atar kayın babasının cebinden para alırmış. Girişkenmiş. Severken soytarı diyen ters düşünce neler demez. Bilmiyorum beni de nişanlımın hatırına kabul etsinler böyle diyorum. Kayınvalidem dedi ki baban ve amcan senin yanında konuşmalarına dikkat ediyorlar. E etsinler tabi. Sonuçta benim ailemi de gördüler. Argo, küfür aile içinde konuşulmaz ne gerek var? Bir de her birinde dinleme sorunu var. Hep kendileri konuşsun sorun yok. Mesela bir şey için güzel bir teşekkür edeyim onu bile algıladıklarını düşünmüyorum. Kötü insanlar değiller. Onların da beni kazanmaya çalıştıklarını biliyorum görüyorum. Ama uyuşamıyorum. Bunu her zerremde hissediyorum. Nişanlım da her şeye tamam diyen, sen haklısın diyen biri oldu çıktı. O da köprüyü geçene kadar ayıya dayı mı diyor napıyor korkuyorum kararimdan.
Ailesi boyle ama nisanlim o kadar farkli ki diye dusunme. Evlendiginde ayni ozensizligi bosvermisligi onda da goruceksin. Smdi seni azicik durtup surat asma demekle yetinmis. Evlenince benim aileme surat asiyosun diye kavga da edicek seninle. Sezgilerini kulak ardi etme. Insanin kalbi kendine yalan soyler ama akli soylemez. Bi omur bana sunu dediler sunu yaptilar diye dert ediniceksin. 11 yillik deneyimimle soyluyorum. Aile neyse cocugu da odur
 
Bence o insanların doğal hali gibi geldi bana öyleler kendilerini değiştiremiyorlar Yani bir misafir gelse eş dost gelse hepimiz evimizden tut,hazırlığımız,üstümüz başımız ,yanlarında uslübumuza kadar ôzeniriz Demek ki bu insanlar bu kaygıya girmeden yaşıyorlar Cumhurbaşkanıda gelse o mercimek köftesini verirlerdi:) Kısaca bu insanların hali belli böyleler Kültür farkı var bariz Nişanlınızı seviyorsanız bu hallere adapte olurum Evimde de kendi kurallarım düzenim olur diyorsanız sorun olmaz Ama bence sizin içinize sinmemişe benziyor Çünkü insan sevdiği insanın en doğal haliyle bile kusurlarını görmez Siz nişanlınızın dizli eşofmanına bile dikkat etmişsiniz Bence siz elit yaşamaya yemeye içmeye giyinmeye alışmışsınız çevrenizde ôyle ondan bu yaşayış tarzı size garip gelmişe benziyor Önemli olan sevdiğinizle iletişiminiz evet ailelerle sürekli muhattap oluyoruz ama sonuçta onlar içinde kendimizi değiştirecek değiliz Alıştığınız düzeni sürdürürsünüz kendi evinizde ,arkadaş çevrenizde Verdikleri gelin örneğide ne kadar rahat kaygısız olduklarını gösteriyor sizin gerginliğinizden dolayı o örneği vermiş olabilirler O şekilde laubali olmak zorunda değilsiniz Sizin bir karakteriniz var Benim mizacim böyle ,ya da ben böyle tercih ediyorum vs yeri geldiginde kırmızı çizgilerinizin altını çizin anlasınlar Ailenizle de bu konuyu paylaşın onlarda gözlem yapsınlar uyum konusunda Nişanlınınızı da duygularınızı bir kenara bırakıp objektif gözlemleyin ömrümü geçireceğim her haliyle seveceğim adam bu mu diye
 
Her aile gerçekten çok farklı.
Ama eğer içinize sinmeyen şeyler varsa bunlar ileride daha da büyür.
Ailesinin tavrından ziyade nişanlınız ileride ailesi gibi olursa ondan soğuma ihtimaliniz beni korkuttu.
Ki zaten belirtmişsiniz rahatsızlıklarınızı.
Kendine bakmaması, kendini ifade edememesi dikkatinizi çekmeye başlamış.
Bunlar evlenince daha da artacak ve sizi rahatsız edecek.
Kendinize uygun görmüyorsanız bence ayrılmalısınız.
Evlilik bu dur deneyeyim denilecek bir şey değil ki.
Biraz daha gözlemleyin evlilik sürecini uzatın.
Ha şu da var hiçkimse dört dörtlük değil olamazda ama işte herkesin bir şeylere katlanabilme düzeyi farklı.
Bazısı için sizin saydıklarınız sorundur ama göz ardı edebilir ama bazıları da bundan dolayı çok mutsuz olup benim istediğim hayat bu değil deyip bitirebilir.
 
Tamamdır seviye güzeldir de biri size iyi misin diye soruyosa siz somurtup oturuyosunuz demektir. Azcık da gülümseyin gülümsediniz diye seviye aşılmış olmayacak tam tersine şuan memnuniyetsiz kaynanalar gibi görünüp antipati toplamışsınızdır. Bu arada partnerininz de öyle bi ailede yetiştiğine göre onun da huyu öyledir, bilesiniz.
 
Kızlar ben ayrılmak istemiyorum. Seviyorum. Aileye karşı nasıl bir tutum izleyeceğimi şaşırıyorum. Bana saygı duyulsun istiyorum herkes ister biliyorum ama bunu nasıl koruyacağımı, uzun vadede nasıl devam ettireceğimi bilmiyorum. Düşünüyorum kimse dört dörtlük değildir kimse hiçbir zaman tam dengine düşmez diyorum. Kendimi mi avutuyorum bunu da bilmiyorum. Şu an tek istediğim ayrılmamak. Devam etmek. Ama ailesine karşı, akrabalarına karşı nasıl devam ederim bilmiyorum.
O zaman yapacak birsey yok. Küfürlü konuşmayı ve ya yemek kültürlerini değiştiremezsiniz. Ortamdan rahatsız olduğunuzdan dogal olarak o eve her gittiğinizde suratı asık kenarda oturan soğuk gelin olacaksınız. Dolayısıyla zamanla biraz dişlanacaksiniz.
 
Yeme içmeye önem veriyorsunuz demek istemiştim. Duyar kasayım diye uğraşmadım. Mercimek köftesinin servisine değil, varlığına laf etmişsiniz. Başka yazanlar da vardı. Lafım size tek değildi.

Herkes evinde ana yemek, başlangıç gibi şeklinde yeme düzenine sahip değil. Çoğunluğa başlangıçta ne var deyin, bön bön bakar. Belki de annenin yaptığı en iyi yemeklerden biri olduğu için onu yapmıştır. Hiçbirimiz bilmiyoruz sebebini.

Özensiz diye yargılamak yerine kültürleri bizden farklı deseniz daha iyi olur kısacası. Onlar tabir-i caizse avam tabakayken siz de elit tabakadansınız.

Küçümsemediğinizi belirteceksiniz ama ben yine de yazayım. Küçümsediğiniz insanların içine girmeye çalışmayın. Kendinize denk kişilerle beraber olun.
Aynı fikirdeyim. Bu yetiştiği aile ile ilgili. Bölgeye göre de fark ediyor bana göre. Örneğin doğuda binbir çesit şey hazırlıyorlar, benim ailem için ise mercimek köftesi gayet iyi bir ikram. Yani kızın ailesi misafire zahmetli yemek hazırlamayı seviyor, diğer aile sevmiyor diye kızın ailesi görgüsüz mu oldu? Ayıp bence bana şu yemeği yapmadılar diye söylenmek.

Şu an fark ettim de sadece mercimek köftesi yaptılar ise ozensizmiş gerçekten. Ben ana yemek üstüne bunu yaptılar sandım.
 
Son düzenleme:
Ailesi boyle ama nisanlim o kadar farkli ki diye dusunme. Evlendiginde ayni ozensizligi bosvermisligi onda da goruceksin. Smdi seni azicik durtup surat asma demekle yetinmis. Evlenince benim aileme surat asiyosun diye kavga da edicek seninle. Sezgilerini kulak ardi etme. Insanin kalbi kendine yalan soyler ama akli soylemez. Bi omur bana sunu dediler sunu yaptilar diye dert ediniceksin. 11 yillik deneyimimle soyluyorum. Aile neyse cocugu da odur
Katiliyorum suanda bile durtup surat asma demesi bir sınir ihlali. Neticede yetiskin bir insan, kime nasil davranacagina kendi karar verir. Simdiden ana babasinin keyfini nisanlisinin keyfinden ote tutuyor. Dediginiz gibi evlenince ilk cumle sen benim ailemi benimsemedin vs. Sonra da ask sevgi vs kalmiyor ortada. Hanimkiz ayrilmak istemiyor muhtemelen evlenecek ve uc sene icinde anlayacak askin sevginin karin doyurmadigini. Uzulerek soyluyorum ki Turkiyede biriyle degil onun sulalesiyle evlenme sacmaligi bitmedikce evlenmis insanlarin yuzde seksen doksani ya pisman ya dusman.
 
konu sahibi bence siz nişanlınızı artık sevmiyorsunuz. Evet ailelerinizde kültür farkları var bu belli ama konuşma biçiminizden anladığım kadarıyla olan olaylarda sevginizin azalmasını bitmesini desteklemiş. Bu yüzden daha da gözünüze batıyor. İyi düşünün derim
 
Girişken, akıllı, samimi biri. Çevresi tarafından sevilen aranan bir insan. Ama o bile özensiz davranıyor artık. Dizi çıkmış, tülermiş eşofman, yıkanmamış leş gibi araba. Ne bilim üstüne başına ayakkabısına falan özenmemeye başladı. Ama dün mesela ev eşyası bakarken hani konuşmaları ilk kez dikkatimi çekti kendini ifade edemiyor. Ben görmek mi istemedim bilmiyorum. Bu yedi toplasan bir buçuk yılı gördüm onu zaten sonra hep araya şehirler girdi ara ara görüştük buluştuk.

Sırf ayrılmaktan korktuğun için leş gibi bir hayata göz göre göre kendini atıyorsun tebrik ederim. Ailesinin yansıması adam Şu cümleni bir daha oku
Ama o bile özensiz davranıyor artık. Dizi çıkmış, tülermiş eşofman, yıkanmamış leş gibi araba. Ne bilim üstüne başına ayakkabısına falan özenmemeye başladı. Ama dün mesela ev eşyası bakarken hani konuşmaları ilk kez dikkatimi çekti kendini ifade edemiyor. Ben görmek mi istemedim bilmiyorum.
 
X