bitmeyen hikaye

eslem akşam yemeğinden sonra..ömeri kucağına alarak bahçeye çıktı...
yağmurdan sonraji o kokuya bayılıyordu..bunu ömerinde hissetmesini istiyordu..gökyüzünde yıldız yok dedi bugün ömere..cırcır böcekleri renk katoyordu gecenin sessizliğine..
aykut eslemin dışarda olduğunu fırsat bilerek koşar adımlarla çıktı eslemin odasıa
kapının açık olması için neler vermezdiki o anda..annesi koridorda makina tutuyodu etrafa.aykutu görünce şaşkın bi şekilde..ne oldu oğlum soluk soluğa kalmışın dedi
aykut..şeyy hiiç öylesine..ba babam nerde
ayşe hanım..nerde olacak oğlum odasına gitti bnde gidecem..şurayıda makina tutuyumda
aykut.hmm tamam ya tut sen..burasıda dğişmiş halılar yenimi diyerek ortamı dağıtmaya çalıştı
ayşe hanım..yok oğlum kaç yıllık halı bular..hadi in aşağıya burada işine yarar bişey yok senin
aykut..yedik sanki evlerini..ammada kaıymetliymiş haa..snde mşllh hemen sahib çıkmışın eve
ayşe hanım..oğlum
aykut.. sus be kadın dırdır etme..in aşağıya bana yemek hazırla
ayşe hanım..daha yeni yedik ya
aykut ...bn doymadım dedi gözlernden ateş çıkarcasına bağırarak..
eslem seler üzerine yukarıya çıkmıştı...
aykutu esleme bakışı okada korkunçtuki
eslem hırsızlık yapınca yakalnmış çoçuk gibi korkmuş ürkmüştü..
başını önüne eğerek odasına girdii ve kapıyı ard ardına kitledi..
her kilit sesinde aykut yumruklarını birazda sıkıyor..adeta çıldırıyordu..
ayşe hanımın gözleri dolmuştu.eslemin gözlerindeki korku onuda üzmüştü..
sübürgeyi bırakarak elinden..
aşağı indi
aykut arkasından inerek..hazırlama bişey al başına çal..
bunaklarla uğraşmaktan bıktım artık bıktımm..diye bağırarkk inletiyordu ortalığı
arif usta yatağında bi sağına bi soluna dönüyordu...
dışarı çıksam elimden kaza çıkacak ya sabır arif usta diyerek kendini
teskin ediyordu..ayşe hanım..oğlıunun tarfından çoçuk gibi azarlanıyor ve hakaretlere uğruyordu çaresiz..
aykutun kükremeleri arsında yeterrr diye bi ses duyuldu.evet gelen muattı..yağan yağmurdan ötürü yavaş gelmiş ve bu saate klamıştı anca..aykut karşısında muartı görünce aflladı b an..
murat ...yahu sen kimsin de kimin evinde kime bağırıyosun dedi
ayşe hanıma dönerek..ayşe hanım siz bnden bi hafta izin aldınız ne iş var hala burda dedi
ayşe hanım mahçup bi şekilde..şeyy oğlum biz
murat..dur dur ben söyleyim bu gitmedi değilmi..
aykut..murat bey valla gidecektim annem ısrar etti kal diye bi senedir görüşmüyoz da..
ayşe hanım..başını önüne eğerek mecburcasına evet dedi..murat..belli belli.. bi yılda ne kadar çok nefret birikmiş kustun hepsini bi anda..ayşe hanım geçin odanıza..aykut sende geç..sana 2 gün mühlet veriyorum
daha sonra gidersin yoluna..bn evimde huzur isterim huzur..
aykut içinden ...göstericem huzuru sana diyerek çıktı bahçeye..
eslem murat beyin sesiyle derin bi nefes almıştı..
artık korkmuyordu geceden..hadi gel sabah dedi içinden..utanarak..
gözleri özlemişti belkide murat beyi görmiyi...
 
Son düzenleme:
senağlamabaşka yorum yapan yokmuuuu:KK43:(((((
.......................................................................................................
...................................
....................senağlama
peki ya nerde k.k.nün üyeleri..................:::KK43:((
:1shok:
 
gün ağarmamıştı henüz, gök gürültüsünün sesiyle birlikte ömer çığlık çığlığa ağlamaya başlamıştı.eslem yataktan fırlamış ömeri kucağına almış bir sağa bir sola dönüp duruyordu ama ömer sakinleşeceğine dahada şiddetle ağlamaya başlamıştı. kapı vuruldu-kim o?
-benim murat, müsaitmisin gelebilirmiyim?
-bir saniye , deyip sabahlığını üzerine alıp kilitli kapiyı açtı eslem
-aferin kapıyı kilitli tutman akıllıca deyip ağlayan ömere doğru gidip kucağına aldısakin bir tavırla sarılıp yine usulca kulağına sakinleştirici sözler fısıldamaya başladı. kısa bir süre sonra ömer susmuş ve uykuya dalmıştı. eslem:
-ben ben o çok ağlayınca susturamadım korktum yani o korktu şimşekten susmadı herşeyi yaptım
-şşşşt sessiz ol ve sakinleş birşey yok . sanırım sadece ömeri değil senide korkutmuş gök gürültüsü deyip ömeri yatırdı ve üstünü örttü murat. esleme dönerek:
-bebekler herşeyi hissederler. korktuğunu hissetmiş olacak ki ağlaması durmamış. ağlaması kesilmeyince telaşlandın tabi, telaşlandığını hissedincede dahada şiddetlenmiş deyip gülümseyerek esleme:
-herşey yolunda artık, hadi yat uyu artık, korkma
-ben size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.çok çok iyisiniz, ne zaman ihtiyacım olsa yanımdasınız
-önemli değil, çalışanımsın ilgileneceğim tabi ki. hem bu ömer içindi, karşılığınıda kucağımda uyuyarak göğsümü kabartarak verdi diyerek kocaman bir gülümsemeyle baktı esleme.nasılda hoş, ne kadarda güzel.... hay allah yine neler düşünüyordu öyle:
-teşekkür ederim murat bey
-rica ederim, hadi yat eslem. kahvaltıdan sonra ömer ne zaman uyursa gel konuşalım diyerek çıktı odadan murat. eslemde yatağına girdi. artık gök gürültüsü yoktu, en azından eslem duymuyordu. kulaklarında yanlızca cama vuran yağmur damlalarının sesi ve muratın sesi vardı
-korkma....
 
Son düzenleme:
gece yağan yağmura inat ışıl ışıldı güneş gökyüzünde. sıcak heryeri sarmış limon ağaçlarının kokusu dolmuştu adeta havaya. kuş sesleri hiç kesilmiyordu buralarda. ne güzeldi buralar! istanbul nasıldı acaba? o büyük görkemli şehir nasıldı şu an? hiç bilemeyecekti artık orayı hiç göremeyecekti. abileri , kocası olacak olan o adi herif yüzünden rüya şehir sadece rüyalarında kalacaktı artık. olsun, mutluydu o. oğlu yanındaydı, çok güzel bir yerde yaşıyordu, onu seven ayşe teyzesi vardı arif usta vardı, murat vardı!!!!!
hazırlanıp ömeri aldı odasından çıkıp mutfağa ilerledi. içeri girdiği anda arif usta ömeri kaptı kucağından:
-anneannesi baaaaaaak kim gelmiş diyerek ömeri ayşe hanıma uzattı.
ayşe hanım sevinçle ömeri kucaklayıp sevmeye başladı. esleme dönüp:
-kızım yedik biz hadi ben ömere bakarken sende rahat rahat ye. murat bey antalyaya geçti 1 saat sürmez döner. işiniz varmış çalışma odasına gitcekmişsin sana demiş kızım
-sağol ayşe teyze, evet haberim var hemen kahvaltımı yapar alırım ömeri
-yok kızım acele etme işim yok şimdilik, oynarız biz ömerle dimi arif dedesi
-oynarız tabi kızım sen rahatına bak
eslem duygulanmıştı gördüğü bu sıcacık ilgiden dolayı. harika bir ailesi vardı onun artık, çok şanslıydı.
kahvaltısını yapıp ömeri uyutup çalışma odasına geldi eslem. kapıyı vurmaya gerek görmedi murat bey olmadığı için içeri girdi ve masanın üzerini toplamaya başladı.tam o sırada kapı açıldı ve içeri aykut girdi. deliler gibi etrafa bakınıyor ve camdan dışarıyı kontrol ediyordu. eslem tedirgin, odadan çıkmak için kapıya yöneldi.
-nereye gidiyorsun güzelim? senle başbaşa kalmak için yeteri kadar bekledim
-ne saçmalıyorsun sen, anneni babanı daha fazla üzecek utandıracak davranışlarda bulunma derim
-boşversene o bunakları sen gel bakalım yanıma
- sen, sen ne adi bir adamsın! inanamıyorum ! o güzel iki insanın oğlu olduğuna inanamıyorum!
-kes şu dırdırı! anlat bakalım senin gibi bir afetin kucağında çocukla buralarda işi ne! senin yerin bu sıradan yer değil. bu güzellikle birçok iş bulursun şehirde, hemde çok kazandıracak işler, ne niyetin, niye burdasın anlat bakalım
deyip esleme yaklaştı ve saçına dokunurken eslem geri sıçradı.
-çek elini, ne saçmalıyorsun sen içtinmi ne yaptın! murat bey gelmeden çekip gitsen iyi olur senin için. kimse elinden alamaz seni biliyorsun
-güç, istediğin güç değilmi? murat beyin gücünde parasında gözün değilmi. sen daha güçlüleri daha zenginleri büyüleyebilecekken neden murat anlayamıyorum
-kendi kendine senaryo yazmayı saçmalamayı bırak. için ne pisliklerle dolu belli ediyosun. ancak kötü niyetli bir insan bu kadar kötü düşünür. acıyorum sana der selen. aykut sinirli eslemin üzerine yürür kolunu tuttuğu anda dışarıdan gelen araba sesi onu durdurur - yine kurtuldun yavrum, kalamıyorum ne yazık ki eğlenemeyeceğiz ayrılıyorum burdan ama annem babam burda durdukça bu kapıdan her an girebilrim deyip eslemin yanagını okşayıp çıktı odadan. sinirden elleri titreyen eslem tam odasına gitmek üzere çıkacakken murat bey içeri girer....


1 saat sonra......


hiç bir şey hissedemeyen eslem öylece kalakalmıştı oturduğu koltukta. donup kalmıştı adeta. murat yanlız kalsın düşünsün hatta iserse ağlasın diye çıkmıştı kahve getireyim bahanesiyle. acaba eslem ne düşünüyordu neden hiç birşey söylememişti neden o güzelim yemyeşil gözleri bomboştu? kahveyi yaptı yarım saat üzerine odaya geri döndü. eslem hala aynı koltukta oturuyordu ama daha rahat görünüyordu
-al iç bakalım kahveni, sevdiğin gibi bol sütlü ve şekerli
-teşekkür ederim murat bey
sessizce içtiler kehvelerini. bu çıldırtıcı sessizliğe dayanamayan murat:
-ne düşünüyorsun eslem, bu habere sevindin mi üzüldün mü yoksa bana kızdın mı bilmek istiyorum
-yo kızmadım. artık kaçmam saklanmam gerekmediği için çok mutlu oldum ama abilerimin beni bir kez daha para karşılığı satmalarına ve her ne kadar iğrenç biri olsada o herifin ölmesine üzüldüm.
aklımı kurcalayan aslında şimdiden sonra ne yapacağım. kaçacak bişeyim olmadığı için artık benim için zahmete girip bana boşuna bakıcılık yapmak zorunda değilsiniz dedi hüzünle ve başını önüne eğdi....
 
murat eslemin nemlini gözlerine bakarak..
evet artık bakmak zorunda değilim haklısın....ama sn bana bakmak zorundasın bu saatten sonra.
sana çok alıştık..ömere..
eslem gözlerindeki yaşı hafifce silerek.
..başınıza bela olmaktan korkuyorum..dedi takrar başına öne eğerek
murat..belamı dedi gülümseyerek..sen mi bela olacaksın bana..ilahi eslemsen bana anca tatlı bi bela olursun..
murat bi an dedi şeyden utanmıştı..eslem kafasını kaldırmadan hafifce tebessüm etti
ortalıkta sessizlik hakimdi...ve muratın yüzünde koskacaman bi kızarıklık meydana gelmişti
eslem yavaşca doğrularak..kahfe çok güzeldi dedi ve odadna çıktı
murat ..ne yaptım bn der gibi kalakalmıştı odada
eslem in hoşuna giden bu iltifat onu hem gldürüyor hem utandırıyor hemde tedirgin ediyordu..karmakarışıktı eslem...
aykut çiflikten ayrılmamak için elinden ne gelirse yapıyordu..
son yaptığı şeyde murat beye söyledi koca bi yalanla çiflikte işe başlamıştı..
karısının tedavi göremeden bebek sahibi olamıcanı söylemiş
paraya çok ihtiyaçları oldunu söylemişt.
bu yalana karısı dail anne ve babasınıda alet etmiş
onlarla akıl almaz tehtidler savurarak ikna etmişti..
eslem olanlar karşısında büyük korku duyuyor ama hiç bişey söyleyemiyordu..
aykutun murat beye bişey yapmasında korkuyordu..
vefa borçlu olduğu bu adamın huzurunu bozmaya hakı yoktu..hakkım yok diyordu..
sabahın erken satlerinde kalkan eslem..
murat beyin yanına gitti.
murat sabahları mutlaka yürüyüş yapardı.
murat çamların arasındaki banklrın birinde oturmş dinleniyordu..
eslem yanına yaklaştı ve
murat bey bişey söylemek istiyorum..
murat şaşkına..bu saattemi..tabi tabi buyur...
eslem şeyy..çok düşündüm hatta sabaha kadar uyumadım..karar verdim..
murat -eee ne kararı verdin..
eslem - bn b b bn çiflikten ayrılamaya karar verdim...
buarada çalışmak istemiyorum..
murat- sn ciddimisin sabah sabah..bu ne şimdi şakamı eslem.
eslem- evet çok ciddiyim istemiyorum murat bey..çalışmak istemiyorum..
lütfen bana izin verin gidiyim..
murat-bn seni burada zorla tutmam..ama bu ani kararın neden? bilmek isiyorum..
eslem-bn hiç istemedim burda kalmayı hep gitmek istedim dedi sesi titreyerek..
bana yaptığınız iyilikleri unutamam ama duramam durmak istemiyorum.. dedi hıçkırarak ve uzaklaştı
murat şaşkındı ...eslemin bu kararına saygı duyacaktı ama neden diyordu neden...neden
 
Son düzenleme:
eslem koşarak odasına girdi ve kendini yatağın üzerine bıraktı. göz yaşları ince ince süzülüyordu yanaklarından. talihsizlik hiç mi peşini bırakmayacaktı, hiçmi mutlu olamayacaktı, huzurlu bir hayat onunda hakkı değil miydi? yıllardar çektiği acılar tam dindi derken bir bilinmezliğe daha sürüklenecekti. tüm bunların sebebi aykut denen işe yaramazdı. alıp oğlunu gidecekti, başka çıkar yolu yoktu. yattığı yerden doğrulup ömerin yanına gitti ve onu kucağına aldı
-yavrum, seni böyle ordan oraya sürüklemek istemezdim, daha iyi şartlar sunmak isterdim sana ama kader ... ne olursa olsun yanında olacağım. seni asla bırakmayacağım. senin için yaşayacak çalışıp çabalayacak mücadele edeceğim miniğim...
kokusunu çekti içine ve sarıldı ömerine eslem... kapının çalınmasıyla geldi kendine. gelen ayşe hanımdı
-kızım, murat oğlumun dedikleri doğrumu? gidecekmisin gerçekten, bırakacakmısın bizi sensiz ve vee ömersiz,
derken yaşlar süzülüyordu ayşe hanımın gözlerinden
-gideceğim ayşe teyze deyip sarıldılar ağlayarak birbirlerine
-neden, neden kızım? mutlu değil misin rahat değil misin burda bizimle
-o nasıl söz, tabiki mutluyum rahatım ama....
anlatamazdı, bu iyilik dolu kadını üzemezdi, nasıl derdiki oğlun kötü, oğlun peşimde, benim yüzümden murat beye fenalık yapar diye!
- ah ayşe teyzem sorma bişey, çok seviyorum sizi , gidecek yerim yok, gidersem ne yapacağımıda bilmiyorum ama yinede gitmem gerek
-tamam, aklıma bir fikir geldi kızım. anlaşılan aklın bir hayli karışmış senin. sen kafanı toplayana kadar büyük adada eskiden evlenmeden önce arif ustanın çalıştığı yalıya göndereyim seni, istermisin?
çok iyi insanlardır kudret beyler. yaşlı bir anneannesi var bakıma muhtaç ve kendi ilgilenemiyor işlerden. e evlide değil hanımı ilgilense. bakıcı arıyordu sormuştu varmı bildiğin diye, seni diyeyim olurmu?
kopma bizden yavrum çok sevdim ben seni ve ömerimi.
-ah ayşe teyzem, sen bir meleksin annem gibisin
der eslem ve sıkıca sarılır ayşe teyzesinin boynuna
-yanlız tek isteğim var senden, kimse hiç kimse bilmeyecek sen ve benden başkası orda olduğumu tamam mı? ne olursa olsun kimseye söylemeyeceksin söz ver
-tamam deli kız söz söylemem deyipm tekrar ağlaşarak sarıldılar

ayşe hanım kudret beyle konuşmuş, eslemin durumunu anlatmış ve onay aldıktan sonra esleme beklendiğini söylemişti. buruk ve üzgün herşeyini toplamıştı eslem. aklında hep murat vardı. ona ikinci bir hayat sunmuşturesmen. kimse yapmazdı onun yaptığı iyiliği ona. yüzyüze vedalaşmaya dayanamayacağını anlayıp bir veda mektubu yazdı eslem murat beye. birtek ayşe hanımla vedalaştı. gelen posta arabasına atlayıp garın yolunu tuttu ömerle.......
 
Son düzenleme:
mefakla okuyordum ama artık yazan yok.Benım de öyle bir yeteneğim yokki yazayım yaaa :KK43:((

canım öncelikle yorumun için teşekkürler
yorum yapılmadığı için beğenilip beğenilmediğini anlamıyor ki yazan
e doğal olarakta yazılmıyo devamı
yeteneğede gerek yok tek bir kelime eklense peşine hep yazacağım ben ama yok işte :1no2:
 
canım öncelikle yorumun için teşekkürler
yorum yapılmadığı için beğenilip beğenilmediğini anlamıyor ki yazan
e doğal olarakta yazılmıyo devamı
yeteneğede gerek yok tek bir kelime eklense peşine hep yazacağım ben ama yok işte :1no2:

evet canım bnde sıf bu yüzden yazmıyorum ya
demekki beğenilmiyor diyorum çünki:KK43:
 
tüm yazanların ellerine sağlık süper olmuş okurken sanki kitap okuyorum zannettim
 
bak ben tek değilmişim gördünüzmü bir sürü var okuyan. gerçekten aklıma birşey gelmiyor.yazamıyorum yani. ama okurken sanki onları film gibi seyrediyorum oluyor. teşekkür ederim yazanlara
 
-eslem, eslem gitmiş!!!! inanamıyorum!
nasıl olur! küçücük bir çocukla bir başına gidecek biryeri tanıdığı olmadan nereye gider bu kadın!!!!
murat beyin sesi tüm evde yankılanmaktaydı,
-ayşa hatun hiç birşey demedimi eslem,herşeyini anlatırdı sana
-yok oğlum
-peki ya arif usta sen görmedinmi çıktıklarını?
-yok görmedim atı tımar ediyorum ahırda sabahtan beri
-aykut ya sen!
sen bu eve geldikten sonra eslem huzursuzlandı söyle, ne yaptın ne dedinde kaçırdın onu bu evden
ne biliyorsan anlat hemen, diye gürledi murat
aykut olduğu yer yarılsa içine saklansa bile muratın elinden kurtulamayacağını biliyordu
-şey... şey....
sanırım eşimin yanına döneceğimi duyunca üzüldü ve gitti murat bey
bana beni sevdiğini itiraf etmişti geçengün
ayşe hanım irkilerek tiskintiyle baktı evladını tanıyamıyordu, ne biçim bir adamdı bu!
hiç sesini çıkarmadan yüreği acı içinde sustu
murat bey
-pılını pırtını topla ve git bu evden yalançı seni! ananı babanda daha fazla üzme çek git
aykut zaten bu evde daha fazla kalmasına gerek olmadığını düşünüyordu hırsla çekip giden muratın peşinden umursamaz bir tavırla bakıyordu....


eslem otobüsten inmiş büyük adaya giden vapurlara binmiş kucağında ömerle.
yolculuğu seven ömerin hiç sesi çıkmamış yol boyunca.
eslemin aklı hep ardında bıraktıklarında, bir bilinmeze doğru gidiyordu
hayat ona başka ne gibi oyunlar oynayacaktı acaba....
iskeleye yaklaşan vapurdan inerken uzun boylu yakışıklı bir adam esleme doğru yaklaştı
-selam hanımefendi, sanırım siz eslem hanımsınız, sizi ben almaya geldim buyurun diyerek bir faytonu işaret etti
eslem
-evet benim derdemez genç yakışıklı size yardım edeyim deyip elindeki bavulu aldı ve faytona taşıdı. peşinden müsaade isteyip ömeri aldı eslemin binmesine yardım edip ömeri tekrer kucağına verdi
-allah bağışlasın çok güzel bir bebeğiniz var, adı ömerdi sanırım. ayşe hanım bahsetmişti
eslemin çok çekindiği tanışma karşılanma anını bu rahat ve kibar bey sayesinde kolay atlattığını düşündü şaşkınlıkla
-ayşe teyzem herşeyi size anlatmış sanırım ama bana kimlerle karşılaşacağımdan bahsetmedi
siz kimsiniz, kudret beyin yakınımısınız?
-şey, öyle sayılır
beni sizi almakla görevlendiren büyük hanım yani nermin hanım
-kudret beyin annesi yani
-aynen öyle diyerek son derece çekici bir gülümsemeyle baktı esleme
kibar olduğunu düşündüğü bu bey belkide usta bir çapkın olduğunu düşünerek gülümsemeyi bıraktı eslem. ömerle ilgilenmeye başlayıp sohbeti kesti bu nedenle
-hayırdır eslem hanım, sustunuz
beğenmedinizmi buraları yoksa
-yoo, çok güzelmiş aksine çok beğendim
yanlızca konuşmamayı tercih ederim
genç yakışıklı eslemin düşüncelerini sezmişcesine gülümseyip baktı esleme
-küçük hanım nasıl isterlerse
eslem daha bir rahatsız olup oturduğu yerde kıpırdandı sadece cevap vermek yerine
kahkahayı bastı yakışıklı bey
-neden gülüyorsunuz ki, ortada gülecek birşey olduğunu düşünmüyorum
-bence var dedi gülerken yine
-nermin hanım nasıl dayanıyor varlığınıza? 5 dakikada beni çileden çıkardınız
-cidden öyle dayanamaz hanımlar bana derken yine gülüyordu
sizi etkilediğimede çok sevindim
-yeter kesin şu laubaliliği,
tanımadığınız bir hanımla bu şekilde konuşulmamasını anneniz öğretmedimi size
-annemi karıştırmayın, son derece iyi eğitmiştir bizi
-nedense ben pek anlayamadım sizin bu eğitim düzeyinizi.....

fayton evin önünde durunca ikiside birden sustular,eslem ömeri bir koluna bavulunuda eline alıp hırsla indi faytondan
harika bir yalıya gelmişlerdi ama sinirden etrafını bile görmüyordu
genç adam yaklaşarak
-hadi verin bavulunuzu
-gerek yok ben taşırım
-hadi dedim, verin. hem bebek hem bavul zor olur
-gerek yok dedim diyerek yalının kapısından içeri girdi
hizmetliler sıralanmışlar eslemi karşılıyorlardı hoşgeldin diyen 4 hizmetliye hoşbulduk dedi
genç adam gel odanı göstereyim bavulunu bırakalım büyük hanımın odasına götüreceğim seni sonra
eslem hiç birşey demeden burnunu havaya dikmeye çalışıp bir yandanda kucağında ömerle bavulu sürüklemeye çalışıyordu. eh bunları aynı anda yapmak bir hayli zordu:)
en sonunda eslemin itirazına aldırış etmeden bavulu kaptığı gibi eslemi odasına taşıdı yakışıklı
-sen, sen ne hakla ....
-şşşşt hadi ömeride al bekliyo büyük hanım
ömeri alıp saçını savurup geçti önünden yakışıklının, yakışıklı güldü odadan çıktığında eslem bekliyordu
-odayı göster
yakışıklı daha çok gülmeye başlayarak koridorun karşısındaki odanın kapısını vurarak açtı
-buyurun küçük hanımmmm
eslem ters bir bakış atarak yakışıklıya içeri girdi
kocaman yatağın içinde incecik ve yaşlı olmasına rağmen güzel bakımlı bir kadın oturuyordu
-hoşgeldin kızım, gel, gel hadi yakınımada göreyim seni
eslem yanaştı yatağın kenarına
-hoşbuldum efendim
-getir kucağındakini bana bir bakayım
eslem ömeri nermin hanımın kucağına bıraktı.nermin hanım ömere sarılıp sevmeye başladı. ömerde hiç yapmadığı şekilde gülücüklerle karşılık verdi yaşlı kadına, eslem şaşırarak ikisinin birbirini çok sevdiğini gördü
-kudretime benziyor bu aynı, çok sevimli bu kerata
çok iyi anlaşacağız biz bunla belli
-aşkolsun anne kıskanırın ama
eslem şok olmuş bir şekilde yakışıklıya döndü
herşey, annesi hakkında söyledikleride dahil herşey film şeridi gibi hızla geçti gözünün önünden ve birden rengi sarardı eslemin
-noldu eslem hanım iyi görünmüyorsunuz, yol yorgunusunuz herhalde, annem müsaade edecektir dinlenmeniz için
-tabi, tabi kızım hadi gidin ömerle dinlenin hafta sonuda dinlenin pazartesi başlarsınız işinize
ama ömeri getirin sevmem için emi
-tabi efendim, deyip ömeri aldı ve çıktı odasına girecekken kudret bey yanaştı yanına
-şimdi utanıyorsun dimi annem için söylediklerinden
-ben, ben eğer istiyorsanız hemen ayrılırım burdan
-tabiki hayır, seni sınamak için kim olduğumu gizleyerek yanlış yaptığım için gitmene izin vermeyeceğim
-ama size kötü davrandım
-hakettim
arkadan bir ses yükseldi
-hayta oğlum muzur oğlum bırak kızla uğraşmayııııı
-tamam anneeee.....
bir kez daha şok olarak odasına girdi eslem.......
 
yaa keşke bitmeseydi hepiniz çok güzel yazmışsınız ben bugün okudum hikayenizin tamamını gerçekten çok güzeldi keşke bitmeseydi ama sanırım kimse yorum yazmadığı için bıraktınız yazmayı keşke devam etseydiniz gerçekten okunası birşeydi resmen gözümün önünde canlandırarak okudum çok beğendim umarım devam edersiniz gene. neyse elinize dilinize hayal gücünüze sağlık olsunn.
 
bu seferki odası diğerinin aksine oldukça sadeydi
bir yatak,dolap ve beşikten ibaretti...
küçük bir penceresi dağları gösteriyordu esleme...
odanın tamamı kahferengi duvar kağıdıyla kaplıydı...halılar yatak örtüsü dolaplar..kahferenginin tonlarıyla doluydu..
odaya renk katan tek şey bembeyaz beşik olmuştu hiç şüphesiz....yatağa oturdu uzun bi sürebaşını önüne eğdi....sanki başını kaldırınca o lila renginin dans ettiği
odada oluverecekti bi anda...kapı çlacak murat bey...yine ömerin bahanesiyle hal hatır soracaktı......ayşe teyzesi..hadi eslem bi çay koyda içelim diyecekti...
ömer ya ömer ne de mutluydu orada....başını kaldırdı ve baktı küçücük pencerisinden....dağlara baktı...çok uzaklardaydı...dağlar kadar uzakmısın bana dedi içinden...gözlerinden süzülen damlalarla....ömer yeter dercesine çığlık attı bi anda..eslem gözyaşlarını silip ömeri aldı kucağına..
camın önüne getirerek....bak dedi.....bak taaaa orada kaldı o kötü amca...annen artık güvende...murat abi güvende.....sen güvendesin diye fısıldadı kulağına...
ömer anlamışcasına gülücük attı uzaklara.....annnesinin göğsünde uyudu kaldı bi süre sonra.....eslem kıyafetlerini değiştirip dolabını yerleştirdi......
sonra kapıyı yavşca açarak odadan uzattı kafaısnı...burada ince koridorun aksine genişce bi oda daha vardı sanki kapıyı açınca....karşısında , sağında, solunda tıpkı kendi odasının kapısında olduğu gibi mavi tabelalr asılıydı her kapıda....birazdaha dikkatli bakınca hizmetli yazısını farketi ....evet dedi burası hizmetlilerin bölümü...hoşgeldin eslem dedi içinden....h.oşgeldin...tam 6 tane oda vardı....kocaman bi evde olmanın heycanı ve şaşkınlığıyla merdivenlerden aşağıya indi...mutfak tan gelen yemek kokuları eşliğinde mutfağın kapısını araladı yavşca...kimse yoktu içerde...ocakta 5, 6 tencere yemek vardı....fırından kızrmış tavuğun kokusu bastırıyodu tüm yemeklerin kokusunu sanki....oldukça geniş ve lüks bi mutfaktı...dolapların etrafı incilerle donatılmışştı. sanki....her taraf ışıl ışıl parlıyordu adeta.... gümüş tonlarının ağırlıkla kullanıldığı mutfakta eslem yine uzaklara dalmışken..arkasından uzanan bir elle irkildi...
meraba eslemdi değilmi tekrar hoşgeldin.... ben kübra....dedi gülümseyerek...
kübra uzun boylu sarışın bi kızdı...saçlarını iki yanına örünce .....yüzündeki çillerle pek bi uyum sağlamıştı...
zaten o çiller okdar yakışmıştıki suratına..gülümseyince iyice belirgenleşip ayrı bi sevimlikilk katıyordu...
..
kübra.....bebeğin uyudumu dedi....
eslem evet uyudu kaldı.. dedi utanarak
kübra...yorgun gözüküyorsun otursan a dedi masayı göstererk ..
taze çay ver içersin değilmi ..... bardakları dolduruken çayları anlatmaya başladı...
ben burada tam 3 yıldır çalışıyorum...aslında okuyacaktım ama olmadı...maddi zorluklar hep önüme engel oldu....üstesinden gelmeye söz verdim kendime ama babcığım ölünce...
sadece ona verdiim söz tek emelim oldu hayatımda....kardeşlerime ve anneme bakma sözü verdim...kollarımda öldü babam..hiç ummadığım bi anda...kader dedi içini çekerek...
çayları masay kyup oturdu ...
ve gülümseyeek devam etti..3 tane kardeşim var.......annem de el işi falan yapıp satıyor işte....kardeşlerimle ilgileniyor....bde evn babasıyım...15 günde bi gidip ihtiyaçlarını alıyorum işte...

........ bi süre sustular...
çay kaşıklarının sesi eşlik etti sessizliklerine...
eslm hayran kalmıştı kübranın hayatın acılarını anlatrken gülümsemesine....sabaha kadar konuşsa dinlerdi belki bu şekilde....
çok üzüldüm dedi....başınız sağolsun..ne şanslı anneniz kardeşlerin varmış..
kübra... evet dedi aileecek şanslıyız ..ne aç kaldık ne açıkta...
eee sen anlat daha gençsin belli...bende çoçuklu gelecek dediklerinde koca bi kadın bekliyodum doğrusu dedi ..yin e içtenlikle gülümseyerek..
eslem mahçup bi tavırla...ne anlatayımki işte herşey ortada...bebeğimvar..eşim şeyy eşim öldü..işte burdayım diye geçiştirdi hızlıca..
kübra daha fazla üzerine gitmeden konuyu değiştirdi...odanı beğendinmi...karşısıda benim odam...
eslem ..e evet beğendim tabi ama şeyy oldu yani beyefendi..... şey...
kübra lafını keserek
kudret beymi....o herkeze aynıı yapar... eve bi çalışan alırken uyguladığı metod budur...kaç kişi işe başlamadan kovuldu biliyomusun...
burdaki tüm çalışanlar aynı sınavdan geçmiştir.... değişik bi beyefendidir kudrey bey...ben 3 yıldır çözemedim inan...haa laf aramızda çok ta çapkındır... ben 3 yıldır burdayım değiştirdiği sevgili sayısını say desen sayamam...kimi günlük kimi haftalık en fazla aylık kalıyordu...
eslem tedirgin bi şekilde...hadi yaaa ama öyleyse napıcaz...
kübra....korktunmu yoksa...kudret bey hizmetlisine yan gözle bakmaz merak etme....hem ben biliyorum onun çapkınlığını...aşkı bulamadı aşkııııı...
eslem yinede korkmuştu bi anda...aykut gelmişti aklına ve bi anda ağzından dökülüverdi sözler..
ayşe teyze hiç dememişti çapkın olduğunu....
kübra şaşkınca suratına baktı eslemin..
eyşe teyzemiiii???
eslme lafı nası değiştireceğini bilemedi..
şeyy işte
kübra...seni ayşe teyzemi yollladı buarya yoksa..
eslem- tanıyomusunuz yani....
kübra evet tabiki tanıyorum dedi kaşlarını çatarak..aykut yüzünden geldin değilmi evet evet kesin onun yüzünden
eslem donmuş kalmıştı...dediği tek kelime
şeyy bn..
kübra_bn de zamanıdnda murat beyin çiftliğinde çalıştım...babam ölünce orda başladım işe....aykut evlenmek üzereydi o zamnlar...sürekli çiftlikteydi..her an peşimde her yanımdaydı...adeta köşe kapmaca oynuyorduk evin içinde...
ve bü gün anlattım ayşe teyzeye herşeyi beni buraya gönderdi......
söz verdi kimseye demem diye....yaaa işte böyle...hala evlenemdimi o sapık...
eslem çok şaşkındı ne diyeceğini bilemiyordu...
kübra elini tutatrak haklısın çok haklısı ama inan bana güvenebilrisin dedi sırtını sıvazlayarak...
akşama büyük davet var kudret beyin naşanlısı gelecek....bu şidiye kadarki en uzun ilişkisi biliyomusun.....
eslem- çayındn bi yudum daha alıp ayağa kalktı....ben ömer bakıyım ...çayy ..çay çok güzeldi ama sonra içeriz.... dedi ve çıktı mutfaktan...odasının kapısını ard arda kitledikten sonra uzandı yatağına.....
tavanda ki lambanın desenlerini incelerken kayboldu hayllerinin içinde adeta....
karmakarışık duygularla dolu hayallerin içinde......
 
Son düzenleme:
...Muradı gördü. ona bunca iyiliği yaptıran neydi. yoksa murat..hayır hayır. böyle düşünemezdi. murat onun patronuydu sonuçta. ama ne farkederdi ki artık. sonuçta ayrılmıştı çiftlikten. peki neden hala muradı düşünüyordu. neden unutamıyordu onu. seviyormuydu yoksa onu. muratta beni düşünüyor mudur acaba diye geçirdi aklından...
uzandığı yataktan doğrulup ömerin yanına doğru yürüdü.mışıl mışıl uyuyordu yavru. pencereden dışarı baktı. beş on dakika sonra son model bir araba durdu evin önünde.....(arkadaslar lütfen devam ettirin)
 
Son düzenleme:
X