1 Kilometre Açıkta Kurtarılan Melda Bebeğin Annesi O Anları Anlattı

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
1 Kilometre Açıkta Kurtarılan Melda Bebeğin Annesi O Anları Anlattı
onedio.
30258722-640x360.jpg
melda-bebek-kurtarildiginda-uyuyormus-5812010.Jpeg

Sahil Güvenlikekiplerince kurtarılan 10 aylık Melda bebeğin annesi Damla Gergin sessizliğini bozdu.[/paste:font]

Olayın ardından üzerindeki şoku atlatamadığı için günlerdir sessiz kalan ve basında yer alan haberler sonrası 'sorumsuzluk'la eleştirilen Gergin, o an astım krizi geçirip nefessiz kalınca kızının ellerinin arasından kayıp gittiğini ve çok korktuğunu söyledi.

Geçen perşembe günü saat 17.00 sıralarında Küçükkuyu Beldesi halk plajında meydana gelen olayda, bindirildiği koltuk şeklindeki şişme can simidiyle birlikte poyrazın etkisiyle 1 kilometre açığa sürüklenen 10 aylık Melda bebek, plajdaki yüzlerce kişinin gözleri önünde ölümden döndü. Can simidiyle sürüklenen Melda bebeği Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı'na bağlı TCSG-8 Botu personeli kurtardı. Dalgınlık sonucu açığa sürüklendiği sanılan 10 aylık Melda bebekle ilgili haberleri okuyan ve izleyenler, anneyi sorumsuz olduğunu yönünde eleştirip tepki gösterdi.

'Eleştiriler haksız'
http://img-0.kadinlarkulubu.com/img/719/bound/2r0/55994c0b27bc9c2f4ef64754.webp
Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirine konuşan anne Damla Gergin, eleştirilerin haksız olduğunu belirtti. Canından çok sevdiği Melda bebeği yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen dünyaya getirdiğini anlatan anne Damla Gergin, o gün kızı ile birlikte halk plajında denize girerken astım krizi geçirerek, nefes alamadığını ve fenalaştığını, her şeyinde saniyeler içinde geliştiğini, ellerinin arasından kayıp gittiğini söyledi.

Eşi Mehmet Gergin'in cam ustası olduğunu, kendisinin de veteriner olmasına rağmen 10 aylık Melda'yı dünyaya getirmeden önce işinden ayrıldığırı belirten Damla Gergin, "Kendim astım hastasıyım. Hatta Melda'yı dünyaya getireceğim zaman, astım hastası olduğum için körfezde hiçbir hastane doğumumu yaptırmadı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bebeğimi dünyaya getirdim" dedi.

O anları anlattı
Olayın yaşandığı gün Küçükkuyu Halk Plajı'na komşularıyla birlikte gittiklerini söyleyen anne Damla Gergin, o anları şöyle anlattı:

"O gün denize girdiğimizde su göğüs seviyemdeydi. Astım krizim tuttu. Nefesim daraldı. Bir an nefes alamadım. Elime su alıp yüzümü silerken, baktım kızım gidiyor. Yetişmek için arkasından yürüdüm. Ama o anda nefesim daralmıştı. Baktım, yetişemiyorum. Yüzmeye başladım. Can simidini tuttum. Ancak geri çekmek için destek almam gerekiyordu. O sırada çok derine gitmişim. Ayağımı dibe basmak için hamle yaptığımda dibe battım, su yuttum. Yukarıya çıkamadığım için oracıkta kaldım. Ne ileri gidebildim. Ne de geri gelebildim. Bu sırada kızım açığa doğru sürükleniyordu. Yanımdaki komşularım bana makarna denilen deniz simidini uzattı. Bende ona tutunarak kıyıya döndüm. Ayağım yere basar basmaz da hemen 'kızım gidiyor' diye bağırmaya başladım. Arkasından gençler yüzmeye başladı. Ama kızıma yetişemediler. Ben kıyıya çıktım. Çok fazla bir şey hatırlamıyorum.

Çok kalabalıktı, herkesin dua et dediğini ve uzakta kızının bir su bardağı büyüklüğünde kaldığını hatırlıyorum. Daha sonra Sahil Güvenliğe haber vermişler. Bot kızımı getirdiğinde kucağıma aldım. Ama donmuştum. Hiç ağlayamadım bile. O an aklımdan birçok şey geçti. Kızımı kucağıma alıncaya kadar bana boş simidi getirecekler diye düşündüm. Gözümü kapattığımda sanki onun o bottan düşmüşte suyun içinde çırpınıyormuş hali gözümün önüne geliyor. Bu yüzden hiç uyuyamıyorum."

Yorumlara üzüldü
Kendisi hakkında haksız eleştiriler yapıldığını gördüğünü ve çok üzüldüğünü söyleyen Gergin, "Çocuğum sağsalim kucağıma geldikten sonra öncelikle o oluşan önyargıların hiçbirini düşünmedim. Zaten önyargısı çok fazla olan bir toplumda yaşadığımız için hiçbirini silemeyeceğimi biliyorum. Keşke bu olay benim hiç başıma gelmesiydi de benim çocuğuma olan anneliğim, anne sevgim gündeme gelseydi. Çocuğuna bu kadar düşkün bir anne yaşıyormuş burada diye haberler çıksaydı. Gerçekten üzgünüm. Ama yapacak hiçbir şey yok. Rahatsızlığım olmasa ben onu hayatta bırakmazdım. Kim bırakır ki çocuğunu. Dolu dolu 9 ay oldu. Ben kızımı kışın hep kanguru ile taşıdım. Bebek arabasına bile koymadım dışarıya çıkınca üşümesin diye. Zamanımız sürekli onunla oyun oynayarak geçiyor. Evimin tamamı onun oynayabileceği her şeyle dolu. Bütün her şey onun dikkatini çekecek şekilde dizayn edildi. Ayaklanmaya başlayınca düşecek diye beşiğinde bile yatırmıyorum" dedi.

http://img-1.kadinlarkulubu.com/img/719/bound/2r0/55994c68352c5f7346f0f51d.webp
Cam ustası baba Mehmet Gergin da "Allah kızımı bana bir kere daha bağışladı. Mutluyum ve huzurluyum" dedi.

Bu arada Mehmet Girgin, eşi ve kızlarının, anneler gününde özel olarak hazırlattıkları tişörtleri giydiği görüldü. Melda bebeğin tişörtünde anne baba ve kendisinin fotoğrafı, anne Damla Gergin'in tişörtünde baba ve kızının, baba Mehmet Gergin'in tişörtünde ise anne ve kızının baskı resimleri dikkati çekti. Evin oda kıpısının camında ise aile bireylerinin isimlerinin yazılı olması ve duvarlarda Melda bebeğin dikkatini çekecek çeşitli çıkartmaların yapışık olması ise anne Damla ve baba Mehmet'in kızlarına olan sevgisini gözler önüne serdi.

Burak Gezen, DHA
 
her cümlenin başında "çocuğumuzu çok seviyoruz" demek çok garip geliyor bana.. yani zaten normal olanı o, insanlar çocuklarına düşkün olurlar.. ama doğum yapamayacak kadar ileri derecede astımı olan bir insanın çocukla denizde yüzmesi de inanılır gibi değil.. ailemde astım var bu arada konuya hiç yabancı değilim, yüzmenin ciğerlere iyi geldiğini de biliyorum ama korumasız bir çocukla yüzmek gerçekten ciddi cesaret..
 
Ya büyük konuşmak gibi olmasın da kıyıya çıkana kadar niye beklemiş ki bağırmak için?

Denizdeyken bağırsa etraftan biri yetiştirdi zaten bebeğe.
 
kadının verdiği tepkiler tuhaf tepkiler allah kimselere yaşatmasın
 
yani kazayla insan ölür elbette, başa her şey gelir de, ortada bir ihmalkarlığın olduğu gün gibi meydanda zaten. istediği kadar üzülsün hanımefendi ama yapacak bir şey yok. olay tamamen ihmalkarlık.
 
Kadını niye sorumsuz ilan etmişler anlamadım.Şok geçiren birinin donup kalması kadar doğal bir şey yok ! Aynı durumu başkaları yaşasa onlar da farklı tepkiler verecektir. Herkes soğukkanlı olamaz ya da birden mantıklı olan bir şeyi hemen düşünemez.Zaten korkmuş bir kişinin bir de suçluluk duymasına sebep oluyorlar. Böyle durumlar da verilen bu tepkiler çok saçma .
 
Kadına makarna atmışlar yüZsün diye.
O kıyıya doğru yüzmüş.
Annelik içgüdüsüyle bence bebeğe yüzmesi daha mantıklı olabilirdi.
Ayrıca göğüs hizası bile bebek yüzdürmek için çok tehlikeli hele de annenin bu kadar ciddi hastalığı varken.
Bazı şeyler kader, kısmet nasip değil tamamen bilinçsizlik ve düşüncesizlik.
 
Kadını niye sorumsuz ilan etmişler anlamadım.Şok geçiren birinin donup kalması kadar doğal bir şey yok ! Aynı durumu başkaları yaşasa onlar da farklı tepkiler verecektir. Herkes soğukkanlı olamaz ya da birden mantıklı olan bir şeyi hemen düşünemez.Zaten korkmuş bir kişinin bir de suçluluk duymasına sebep oluyorlar. Böyle durumlar da verilen bu tepkiler çok saçma .
Tabii ki herkesin tepkisi farklı olur, o konuda bir şey diyemem.

Ama iyi yüzme bilmeyen (ayağı yere değmeyince panik olduğu için böyle düşünüyorum), doğuma engel olacak ciddiyette astımı olan bir kadının göğüs hizasına gelen suda bebek yüzdürmesi de abes. Yani çok daha sığ suda bile yüzdürebilirdi.

İnsanlık hali, diyecek bir şey yok tabii. Neyse ki kötü sonla bitmemiş olay.
 
Olabilir herşey insanlar için, büyük konuşup ahkam kesmemek lazım, kınamamak lazım. Kimsenin o çocuğu annesi babası kadar sevmeyeceği tahmin edilebilir bişey zaten. Yargılamaya gelince hepimizin Maşallahı var ama başa gelince ne yapabileceğimizi hiçbirimiz kestiremeyiz. İyi ki çocukla birlikte kriz geldiğinde devam etmemiş, belki o zaman boğulur yardım bile çağıramazdı. Her şeyin hayırlısı bununda hayırlı olan şekli buymuş demek ki...
 
Çocuğu acıga dogru giderken kadın makarnaya tutunup nasıl kıyıya yuzmus o kısmı anlayamadım. Annelik içgüdüsü diye bir sey yokmu yani insanın önce kendi canımı geliyor
 
Kimsenin evladına olan sevgisini, anneliğini sorgulayamam, büyük konuşmakta istemem asla.
Ama ihmal var, anne ayaklarım yere basmayınca dibe battım diyor demek ki yeteri kadar yüzme bilmiyor, kendini dahi yüzerek kurtaramayacak biri bebeğiyle Göğüs hizasında suya girmemeli.
Astım krizi tuttuysa nefes alamıyorsa yüzemezde, bana söyledikleri tutarlı gelmedi:KK43:


Anneler rica ediyorum, bebeklerinizi denizde onların boy seviyesini geçmeyecek yerlerde denize sokun, yüzme bilmiyorsanız Kıyıdan uzaklaşmayın, yorulup fenalaşmaktan korkuyorsanız da makarna, can simidi, kolluksuz denize girmeyin, deniz bu şakası yoktur.
 
Son düzenleme:
Laannn cocuk neredeyse yunanıstan sınırına gıtmıs haberlerde izledim.Neredeydın o vakte kadar.Yalancı ! Sorumsuz !
 
midilliye gidesi geldiyse çocuğun :KK48:

şaka bi yana Allah korumuş, kasti değildir elbet ama büyük bi sorumsuzluk bence
 
Son düzenleme:
Buyuk konusmak istemiyorum ama iyi derece yuzme bilmedigi acik panik olmus astimi var tek basina denize neden giriyosun hadi girdin kiyida oyna neden gidiyosun ileriye ihmalkarlik cok acik Rabbim korumus bisey olmamis cok sukur
 
Kadın bılınclı yada bılıncsızce bı hata yapmış.. cok şükür çocuguna kavuşmuş..
Üstüne gitmek çok yersiz artık. onun çektiği vicdan azabıda , çektiği kahırda kendıne yeter artar bıle..
 
Küçükkuyu'nun poyrazını iyi bilirim. Dehşet vericidir. Ağaçları bile yere eğer. Ihmal var mı? Evet var. Keşke sokulmasaydı denize.

Ayrıca Poyraz esince su buz gibi olur. Çocuklara çok uygun olduğunu düşünmüyorum.

Allah anasına Babasına bağışlamış çok şükür.
 
Keşke denize çocukla girmeseydi hem kendini hem bebeği tehlikeye atmış , astım tehlikeli hastalık , ama hiç değilse hastaymış sağlıklı olup denizde çocuğunu kayıp edenleri çok gördüm ve duydum cami anonsundan
 
Yasadigim ülkede hatta bu olay haber oldu ve haberde anne, baba günesledigini yaziyordu. Bu bana daha yüksek bir ihtimal gibi geldi. Dogum edemeyecek kadar astim bi kadin, üstelik yüzmeyi bitmeyecek ne hacet gidip derin sulara girer?

Kadin saglam bir yalan uyduruyor yani. Ve bu olay sorumlu bir annenin basina gelmez, net. Otellerde bos yerine cocuk havuzlari yok mesela, demek ki cocuklarini derin sulara birakmamali. Yani konu burda 10 aylik bir bebek, 10 AYLIK!!! Yani hikayesi dogru olsa bile, yine sorumsuzluk kokuyor.
 
hep derim böyle durumlar için büyük konuşmamak lazım diye. hepimizin başına her an trajikomik bişi gelebilir. ha bu yaşanan korkunç bi olay o başka :KK43:

verilmiş sadakaları varmış. rabbim bağışlamış :KK200:
 
X