Yemenli Nojoud henüz on yaşındayken evlendirilmek üzere otuzlu yaşlardaki bir adama satıldı. Ailesinden, çok sevdiği kardeşlerinden koparılıp zorla Yemen'in izbe bir köyüne gönderildi. Evlendiği adam kendinden yaşça oldukça büyüktü: tam üç kat. Ailesine Nojoud ergenlik çağına girene kadar ona dokunulmayacağına dair söz verilmişti. Ancak bu söze sadık kalınmadı. Verdiği sözü unutan kocası, Nojoud'un bir genç kız olmasını beklemeden evlendiği gece onunla zorla birlikte oldu. Nojoud gündüzleri kayınvalidesi tarafından, geceleri ise kocası tarafından iki ay boyunca fiziksel ve duygusal şiddete maruz kaldı.
Ve Nojoud bu kâbusu yaşarken yalnızca 10 yaşında bir çocuktu.
Ama Nojoud pes etmedi ve tüm Yemen'e ve başka memleketlerde aynı kadere mahkûm insanlara örnek olacak bir serüvene imzasını attı. Yaşadığı topraklarda eşine benzerine rastlanmamış bir hikâyenin başkahramanı oldu; kocasından boşanmak için gizlice evden kaçarak mahkemeye gitti ve yargıcın kapısını çaldı.
Nojoud'un ailesine ve Yemen geleneklerine meydan okuyuşu ve cesareti tüm dünyada yankılandı ve Orta Doğu'daki tüm genç kızlar için ilham kaynağı oldu.
Ve Nojoud eşsiz hikâyesiyle tüm dünyanın vicdanını bir kez daha sorgulamasına sebep oldu.
"Annem sessiz kalıyordu. Üzgün ama kaderine boyun eğmiş bir hali vardı. Sonuçta, Yemenli kadınların çoğu gibi onunki de düzenlenmiş bir evlilikti. Kimse ondan iyi bilemezdi, ülkemizde sıkıntıyı kadınlar çeker, emirleri erkekler verirdi. Bu durumda beni savunmak, baştan kaybedilmiş bir savaş olacaktı."
Kocası evli bir kadının okula gitmesinin doğru olmayacağı gerekçesiyle Nojoud'u okuldan aldı. Düğünündeyse Nujood bir köşede oturmuş gözyaşları içerisinde olanları bir yabancı gibi izliyordu başına gelecekleri hissediyormuşçasına.
Olanlar tek kelimeyle felaketti. Kocasının tecavüzleri ve dayağının yanı sıra kayınvalidesinin verdiği eziyet de durumu daha da kötüleştirmişti. Onca zulmün içerisinde küçücük bir kız çocuğu olarak ayakta durmaya gayret ediyordu gücü yettiğince.
Ve sonunda her şeyi göze alıp evden kaçtı ve soluğu adliyede aldı.
"Hangi yargıcı arıyorsun?"
"Bir yargıçla konuşmak istiyorum, hepsi bu."
"Ama bu mahkemede birçok yargıç var..."
"Beni bir yargıca götürün, hangisi olursa olsun!"
Kadın kararlılığımdan şaşkın, susuyor. Belki de küçük delici çığlığım onu ürküttü.
"Ne istiyorsun?"
Cevabım bekletmeden geliyor.
"Boşanmak."
Verdiği emsalsiz mücadele ve kazandığı zaferle tüm dünyada adını duyuran Yemen'li Nojoud Ali cesaretiyle tüm dünyadaki kadınlara örnek olmuş, Glamour Yılın Kadını ödülüne layık görülmüştür..
alıntıdır..
Bu küçücük kızın olağanüstü hikâyesi gazeteci ,Delphine Minoui aracılığıyla kitaplaştırılmış. Moi Nojoud, 10 ans, divorcée / Ben Nojoud, 10 Yaşında ve Boşanmışım isimli kitapEditions Michel Lafon yayınlarından çıkmıuş. Bugünkü La Croixnın tam sayfa tanıttığı bu 10 yaşındaki kahraman kız büyüyünce avukat olmak istiyormuş.
alıntıdır..
bu kızın başına gelenler şeriat diyenler... öncelikle şeriatın ne olduğunu biliyorlar mı ? ama onlar da haklı ... yıllar boyunca her türlü saçmalığı şeriat diye bildik, şeriat adına bir sürü akıl almaz hatta rezilce olaylar gördük ki bu kızcağızın yaşadıkları buna en güzel örnek... .. bir Allahın kulu da çıkıp "hayır, şeriat bu değil, bu şeriat olamaz " demedi.. diyemedi... eğer şeriatı gerçek anlamda bilselerdi.. şeriatın asmak, kesmek değil de toplum hayatını düzenleyen kurallar olduğunu da bilirlerdi... bir kızın rızası olmadan hiç bir şekilde nikah kıyılamıyacağını da bilirlerdi...
toz pembe bir tablo çizmiyorum asla.....oralarda yaşananlar sizin de yazdığınız gibi erkek egemenliğine dayanan bir diktatörlüktür.. erkeklerin kendileri için uydurduğu sözde bir şeriat anlayışı .... islamiyetle de uzaktan yakından alakası dahi olmayan bir anlayış... yaşanılan olayın zaten savunulacak hiç bir yanı yok ... bu konuda zaten hemfikiriz..ancak bu olayı gerçek şeriatın ne olduğunu bilmeden onunla dolayısıyla islamiyetle özdeşleştirmek beni rahatsız etti... tekrar diyorum dünya üzerinde gerçek anlamda şeriatı uygulayan bir tane bile ülke yok... ancak şeriat adı altında özellikle erkeklerin egemenliğine , kadının sindirilmesine dayalı kuralların olduğu ve uygulandığı ülkeler var ...
saygılarımla...
söz konusu ülkede şeriat uygulanıyor mu uygulanmıyor mu? bu ÇOCUK şeriata göre evlenmeye uygun görülmüş mü görülmemiş mi?
canım ben anlatamıyorum galiba... o ve diğer ülkelerde uygulanan yönetim şeklinin gerçek anlamda şeriatle uzaktan yakından alakası yok... şeriat demek islam hukuku demektir... çok basit bir örnek verdim ilk mesajımda islamda evliliğin geçerli yani makbul olması için şartlar vardır... örneğin evlenecek kızın akil baliğ olması gibi.. en önemlisi kızın ve erkeğin karşılıklı rızasıdır... bu kızcağızın rızası sorulmamış bile.. e hani o zaman şeriat... o ve benzeri ülkelerde şeriat adı altında erkek egemenliğine dayalı bir yönetim var .. bu kızcağız orada uygulanan SÖZDE ŞERİATA göre evlendirilmiştir...
tekrar saygılarımla
demek istediğinizi anladım ben sizin, ancak anlaşamadığımız nokta şu;
şeriat ile yönetilen ülkelerde 7 yaşına girdi mi bir çocuk, yetişkin sayıyorlar değil mi? hani şu "elinizi öptürmeyin, namahremdir" mantığındalar. kitaba göre yaptıklarında yanlış yok, sonuçta peygamber 6 yaşındaki çocukla evlenip 9 yaşındayken gerdeğe girdi diye düşünüyorlar, bunu düşünen insanlara yaptığınız yanlış dense bile inanmazlar, kafanı keserler (gerçek anlamıyla keserler o kafayı) haliyle, şeriatı bu şekilde uyguluyorlar/uygulayacaklar. örnek olarak önlerinde peygamber var, mümkün değil başka türlü yapmaları.
biraz mantıkları olsa, minicik çocukların saçını başını örtmezler, kadın gözüyle bakmazlar.
bu sebeplerden, şeriat tehlikelidir.[/QUOT
yok ben gerçekten anlatamıyorum... tekrar diyorum oralarda uygulanan şey şeriat değildir... örneğin suudi arabistanda şeriat diye inanılan şey vehhabiliktir... islamiyetle uzaktan yakından alakası yoktur... iranda uygulanan şeriat diye uygulanan şey şia mezhebinin bir koludur... keze bunun gibi diğer sözde şeriatçi ülkeler de böyle... şeriat = islam demektir.... şeriat tehlikedir demek islam tehlikelidir demek olmuyor mu.... şeriat değil yobazlık , aşırı dincilik tehlikelidir
Bu çocukçağız Şeriat yüzünden bu halde düşmüş olsun ya da olmasın,
şeriat sandığımız gibi gerici bi yönetim olsun ya da olmasın, varsın şeriat dünyadaki en özgürlükçü hakçı hukuka sahip olsun.
Ne olursa olsun, siz nası bi din kitabına göre yargılanmayı kabul edebilirsiniz?
Bu ülkede inanan var inanmayan var. Ben bi suç işleyip/işlemeyip hakim karşısına çıkacam ve o beni Kur'an a göre yargılayacak, böyle bi saçmalığı kim nası savunabilir?
Kuran bir din kitabıdır, hukuk kitabı değil. İsteyen kendi kendini kurana göre yargılar.
Ama ben bilmemkaç sene önce yazılmış inanmadığım bi kitaba göre yargılanmak zorunda değilim. Şükür ki değilim. Allah beni yargılayacaksa ölümümden sonra yargılar, kimsenin kimseyi allahın adına yargılamaya hakkı yok.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?