• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Babam...

Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Defalarca şans vermişsiniz defalarca kazık atmış size, o yüzden boşverin. İyi günlerini kiminle yaşadıysa kötü günlerinde de onlarla olsun.
Hayır anlamıyorum anne- baba niye var, çocuğu koruyup kollamak, eğitmek, hayata hazırlamak için değil mi?
Siz zaten fazlasını yapmışsınız. Kendi ailenize odaklanın.
 
Burda mesele sadece babanız değil bence asıl mesele anneniz. Annenize çok kızdım.

Evladını bayıltacak kadar döven kadın bir anne olamaz.

Ne kadınlar var neler yaşıyorlar ama evlatlarının bir damla gözyaşına dünyayı yakıyorlar.

Babanız annenizi sevmemiş, dışarıda ki dünya daha cazip gelmiş peki anneniz, o da o adamın hırsını sizden çıkartmış.

İkisi de sizin gibi evlatları asla haketmiyorlar. İkisinden de uzak durun.
 
Burda mesele sadece babanız değil bence asıl mesele anneniz. Annenize çok kızdım.

Evladını bayıltacak kadar döven kadın bir anne olamaz.

Ne kadınlar var neler yaşıyorlar ama evlatlarının bir damla gözyaşına dünyayı yakıyorlar.

Babanız annenizi sevmemiş, dışarıda ki dünya daha cazip gelmiş peki anneniz, o da o adamın hırsını sizden çıkartmış.

İkisi de sizin gibi evlatları asla haketmiyorlar. İkisinden de uzak durun.
Çok sorguladım. Aynı şeyleri defalarca kez kendime söyledim .
çok uzun zamanda güçlü kaldım.
Dediğiniz gibi anne kısmı bende çok ayrı zaten. Anlamaya çalıştım , anne olunca çok daha kızdığım zamanlar oldu.
Ama bazen yenik düştüm .

Bu da en çok onlar tarafından sevilmek istememden kaynaklandı galiba.

Benim çocuklarımı sevdiğim gibi.

Ama 30 yılda olmayan şeyi değiştirebilmek imkansız galiba. Şimdi bana yazılanları okuyorum , kendi yazdığımı okuyorum. Biraz toparlıyor . İyi ki yazmışım
 
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Derin mesele konu anne baba olunca insan parçalanıyor tabi. Nekadar kötü de olsa babadır diyosun anlıyorum.

Kız çocukları ayrı bi düşkün olurlar babalara :)
Ama bu duygularla yüzleşip herkesi olduğu gibi kabüllenmen gerek. Ne istiyorsun peki? Bu saaten sonra annenle bir araya mı gelsin? Eve mı alsın?

Yada sizleri sömürmeye devam mı etsin? Hadi annenle sizle mutlu olamadı. Ya diğer kadınlara ne oldu peki? Diğer çocukları da boynu bükük bırakmış.. üzüldüm. Bir insan amacı olmadan yaşaması bir *lüden farkı yoktur.

Umutsuz , amaçsız , hedefsiz insan yaşayamaz.

Onun geçmişteki yaraları sarmak evlat olarak senin görevin değil. Herkesin hayatında bişeyler oluyor. Baba dediğin kendi yaşanmışlıklarını kendi evlatlarına yaşatmaz.

Benim ailem yoktu. Ama ailemi kurdum ayaklarımın üstünde dimdik durup evin çınarı olucam diyebilirdi demeliydi. Bence psikoloğa git çünkü çocukluğunla yüzleşmen gerekiyor.

Eğer için rahat edecekse babanla bir çay iç. Gör sesini duy ama can çıkmadan huy çıkmaz gülüm kulağına küpe..
 
Derin mesele konu anne baba olunca insan parçalanıyor tabi. Nekadar kötü de olsa babadır diyosun anlıyorum.

Kız çocukları ayrı bi düşkün olurlar babalara :)
Ama bu duygularla yüzleşip herkesi olduğu gibi kabüllenmen gerek. Ne istiyorsun peki? Bu saaten sonra annenle bir araya mı gelsin? Eve mı alsın?

Yada sizleri sömürmeye devam mı etsin? Hadi annenle sizle mutlu olamadı. Ya diğer kadınlara ne oldu peki? Diğer çocukları da boynu bükük bırakmış.. üzüldüm. Bir insan amacı olmadan yaşaması bir *lüden farkı yoktur.

Umutsuz , amaçsız , hedefsiz insan yaşayamaz.

Onun geçmişteki yaraları sarmak evlat olarak senin görevin değil. Herkesin hayatında bişeyler oluyor. Baba dediğin kendi yaşanmışlıklarını kendi evlatlarına yaşatmaz.

Benim ailem yoktu. Ama ailemi kurdum ayaklarımın üstünde dimdik durup evin çınarı olucam diyebilirdi demeliydi. Bence psikoloğa git çünkü çocukluğunla yüzleşmen gerekiyor.

Eğer için rahat edecekse babanla bir çay iç. Gör sesini duy ama can çıkmadan huy çıkmaz gülüm kulağına küpe..
Bu arada ben sonuna doğru okumadığım için biraz saçma gelebilir yorumum. Baban hastaymış kangren olmuş. Sana önerim yanında ol. Birgün kaybettiğinde vicdanen rahat olursun sen evlatlık görevini yap manevi bakımından ben öyle yapardım.
 
ah keşke ben de görsem beter olduğunu o günü iple çekiyorum
kusura bakmayın ama yazınızı okurken içime su serpildi umarım göçüp giderler bu dünyadan
 
Arkadaşlar merhaba, hem biraz iç dökme hemde yönlendirilmeye ihtiyacım var.

Babam ben 10, abim 11 , kız kardeşimde 1 yaşındayken bizi terketti.

Onu bizi terkedene kadar çok fazla ve terkettikten sonra da sevmiştim. Severdim ama samimi olamazdım. Anneme ihanet ettiğimi düşünürdüm çocuk aklımla. Bazen kızgın olurdum ama ne yaparsa yapsın sevgim bitmedi.
Abim ve kız kardeşim sildiler onu. Adını dahi anmadılar. Haklı sebepleri de vardı;

  • Annemle evliyken başka kadınlarla evli gibi hayat yaşıyordu.
  • Boşandıktan sonra evlenme programına çıktı.
  • Annemden sonra 4 kişi ile evlendi.
  • Şu an 7 yaşında bir kızı daha varmış. Koruyucu ailedeymiş.
  • Yıllarca bana kan kanseriyim, böbreğimin birini aldılar, sirozum diyerek maddi manevi sömürdü.

Buraya sığdıramayacağım kadar çok vukuatı var.

Bakınca neyini seviyorsun diyeceksiniz. Bende bilmiyorum.

O annesini 19 yaşındayken kaybetmiş. Ailenin en küçüğü ve çok yalnız kalmış. Dedem çok dövmüş onu. Zihinsel geriliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence aynı hataları defalarca yapamaz normal insanlar.
Büyüdükten sonra halamın cenazesinde yüz yüze konuşmuştum yıllar sonra. Konuşurken gerek bile yokken yalanlar söylüyordu. Söylemese de olur ama ardı ardına yalanlar sıralıyor bağımlı gibi. Orada da sanki bu bahsettiğim zihinsel bir sorunu var gibiydi. Ama bir tek ben anlıyordum.

Ve artık en son konuşmamızı aralık ayında yaptık. Onca yaptıklarına rağmen yine de babamdır deyip konuşuyordum ama samimi değildim ve mesafeliydim.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı olduğunu duymuş. Bana onun ve erkek arkadaşının kafasına sıkacağını söyledi.
Sebep; kendisine haber verilmemesi.
Bende kız kardeşimin kırmızı çizgim olduğunu 1 yaşında bırakıp gittiği bir evlat için söz hakkı olmadığını, haber verilmesi gerekmediğini, bu tehdidinden sonra da kendisiyle konuşmayacağımı söyledim.
Gerçek olmadığını bilmeme rağmen karakola gidip şikayette bulundum ne olur ne olmaz diye. Sonra da hiç konuşmadım.

Bende artık 30 yaşın verdiği bir durum mu anlamlandıramadığım bir şekilde fazla duygusallaştım.

Abim ve kız kardeşimin sildiğini düşünsemde bazı zamanlarda acı çektiklerini anlayabiliyordum. Hele de abim hiç umursamaz diye düşünürken ağır bir depresyon geçirdiğini paylaştı ve anlattıkları beni çok üzdü.

Abimle ben, babam gittikten sonra annemde bıraktığı enkazı toparlayamadık.
Annem sinir krizi geçirirdi ara ara, intihara kalkışırdı zor zaptederdik. Bir gün bizi evden kovdu kardeşim 4 ben 13 abimde 14 yaşlarındaydık. Babamın evine gittik. kapıyı çaldık ama açmadı. Aşağıda bakkaldan kontörlü telefonla aradık. Annem bizi kovdu kapının önündeyiz dedik. Ama ben şuradayım(çok uzak bir semt söylüyor) şu an gelemem deyip kapattı ve kapatırken karşı caddeden geçtiğini gördük. O gün o küçücük yüreklerimizle haklı bir gurura kapıldık ve parkta kaldık anneme de dönmedik geri.
Çok şiddet gördük annemden. Abim dayak yemekten bayılırdı artık. Bende onu korumaya çalışırken yerdim. Gün sonunda yaralarımızı beraber sardık.
Kedi köpek gibi olsak da çoğunlukla "olsun artık olgunlaştık, bunlar bizi olgunlaştırdı" diye avuttuk kendimizi.

Abim beni unuttuğumu sandığım geçmişe götürdü istemsizce ve tesadüf ya zamanlaması şairane gibi ilerleyen günlerde annemde beni çok fazla dövdüğü için vicdan azabı çektiğini telafi etmek istediğini söyledi. Bu beni iyileştirmesi gerekken daha kötü etkiledi. Artık bende ağır bir depresyonda olduğumu düşünüyorum. Gülmek suçmuş gibi geliyor gülemiyorum bile. Donuklaştım. Hayattaki tüm renkler gitti sanki.

Çocuklarım için düzeltmeye çalışıyorum kendi kendimi, çeki düzen vermeye çalışıyorum. Başarılı da oluyorum çünkü çocuklarımın yüzüne bakınca bile mutlu oluyorum ama babam kendini hatırlatıyor.

Şimdi de babamın ayakları kangren olmuş, kesilecekmiş. Öncesinde sokaklarda kalıyormuş, hastanede yatıyormuş şu an.
“Para istemiyorum, sadece sesini duymak istiyorum” diyor.
Ama son tehditkâr konuşmasından sonra aramak da mesaj bile yazmak içimden gelmiyor.
Ben ise bana yaşattıklarının ağırlığıyla her gün savaşırken, ya bu kez gerçekten hastaysa, ya ölürse diye vicdan azabı çekiyorum.

Uzun oldu ama sığamıyorum, anlatmak istiyorum.
Bana acımanızı mı istiyorum, rahatlatmanızı mı bilmiyorum.
Anneyi de babayi da silerdim sanirim. 3 cocuga etmediklerini birakmamislar. Kapiya gelen cocuklarini kabul etmeyen adamin neyine uzuluyorsunuz? Bence ciddi bir psikolojik destek almali, travmalarinizla yuzlesmelisiniz. Babanizin basina ne gelirse gelsin, sorumlusu siz degilsiniz. Uzerinizde de hicbir hakki yok. Herkes kendi ettigini buluyor.
 
Back
X