49 yasındayım. Üniversite son sene son dönemde birine aşık oldum. Kısa süre flört ettik. Memleketlerimize döndük, ailem onaylamadı, ben tek taraflı görüşmeyi kestim. Ama unutamadım. Bir yolunu bulur iletişime geçerdi, her seferinde dağılırdım, fakat sesimi çıkarmadım. Ona göre o seviyor ben sevmiyordum, oysa abilerimden, amcalarımdan çok korkuyordum. Hem kendim için, hem onun için. Başkasıyla evlendim, yürütemedim ki ailem seni seçiyor ben değil demiştim. Çocuklarım doğduktan sonra bir deli kuvveti geldi. Hem boşandım, hem ise başladım hem tek başıma çocuklarımı büyüttüm ve aileme kafa tuttum tekrar evlendirme girişimlerini boşa çıkarttım. Sonra onunda evlendiğini duydum. Terkedilmişim gibi bir hisle boğuştum. Tekrar birini sevebilme ihtimalimi yokladım. Olmadı. O benimle yine iletişime geçtiğinde boşanmıştı. Yapamamisti. Bu defa çocuklarımdan kaynaklı yine " hayır" dedim. Ama iletişimi kesmedim. Çocuklarım büyüdüğünde yurtdışına işimden dolayı geldim, çocuklarım eğitim alanında oldukça iyi ilerlediler, biz hala uzaktan iletişime devam ettik. Artık yeter dediğimiz bir noktada iletişimi karşılıklı bitirdik. O denedi yeniden kendine düzen kurmayı olmadı, benden dolayı yapamadı. Seneler oldu o ailesiyle orada yaşıyor, ben çocuklarımla burada. Uzaktan görüşmeye devam ediyoruz. Avusturalya' dan Türkiye' ye daha hiç gitmedim. Sonu ne olur bilmiyorum. O geldi bir kaç defa ben gidemedim ve yaşlanıyoruz. Her ikimizde bitmesini senelerdir istiyoruz, fakat mantığın hükümsüz kaldığı bir noktadayız. Ruhsal olarak sıkıntılımıyız bilmiyorum. Fakat kendimize başka bir yol çizemedik. Herkes kendi yaşadığı hayattan edinimleriyle birşeyler diyor fakat başedemediğin duyguya mantığın aklın süzgecinden geçen cümlelere sahip değiliz, susuyoruz. Ne olur bilmiyoruz. Bir mucize gerek, ona da inancım yok. Herkes kendi deneyiminden öğreniyor, yada bir sonuca varıyor.