Cuma Zayıflama Yarışması 14. Takım

akşam
1 kase çorba
2 lahana sarma
3 yemek kaşığı et sote
3 kaşık pilav
salata

ara
2 bardak çay
1 tane hazır baklava
 
kızlar ben geldimmmmmmmmmmmmmmmmmmm
menümü yazayım

sabah
yarım poğaça

öğlen
1 kase çorbaaa
3-4 yk piyaz
1dilim ekmek


akşam
yarım kepçeden az çorbaa
kızarmış tavuğun 1 bageti ve gögüs kısmı
1 yk kerevi
1 yk piyazz
2 çatal ayva tatlısı


ay akşamları olmasa gayet gzel oluyo bu akşamlar bozuyo ya..
ben de dayanamadım 1 elma 5 adet etiform ve azcık peynir yedim ya bu nöbetler bitiriyo beni.spor yok ama yürüyüş booollllllll
 
Son düzenleme:
MUTLULUĞUN SIRRINI BULDULAR

Birçok kişi çok zengin olduklarında çok mutlu olacaklarını zannederler. Ya da çok daha fazla eğitimli olduklarında veya daha iyi bir iş mevkiine sahip olmuş olsalar. Örneğin bekarlar evli olsalar daha fazla mutluluğu yakalayacaklarını sanırlar. Yani birçok kişi sahip olmadıkları her neyse ona sahip olduklarında mutlu olacaklarını sanıyor. Oysaki mutluluğun sırrı için 900 kişi üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda, aslında mutluluğun sırrının tüm bu etkenlere bağlı olmadığını bulmuş bilim adamları.

Yapılan bu araştırmaya göre, dini inançları olan insanların, daha mutlu oldukları saptanmış. Yani inananlar inanmayanlara göre daha mutlular. Sonra arkadaşlar, dostlar, ahbaplar mutluluğa karşı en önemli ilaçmış. Genel olarak mutluluk veren aktiviteleri sıralarsak; arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme. Bunları sırasıyla takip eden diğer aktiviteler ise, spor yapma ve TV seyretme geliyor. Belki tuhaf ama çocuklarla ilgilenmek listenin en altında yer alıyor. Hatta çoğu insanın mutluluk sebebi olarak gördüğü çocuklar bu araştırmaya göre neredeyse mutsuzluk sebebi olarak görülüyor. Bu araştırmaya göre mutlu ettiğini sandığınız herşey mutlu etmiyor. Ancak günlük hayatta sizi sinirlendiren ya da üzdüğünü düşündüğünüz birçok şey sizi mutlu edebiliyor. Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz hayatınızın en büyük rengi olabiliyor. Ayrıca psikologların bu araştırmadaki en önemli bulgularından bir tanesi de ‘sonların gücü’. Söz gelimi, sizi çok mutlu eden bir ilişki son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz. Bu konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş. Biliyorsunuz kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılı bir muayene metodu. Bir grup hastaya standart kolonoskopi yapılmış. Diğer grupta ise kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniye hareketsiz bırakılmış. Hastalara acı veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü halde, muayenenin sonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edici bulmuşlar!

Peki Herkes Mutlu Olabilir mi ?
1996 yılında yapılan bir araştırmaya göre insanın mutlu olma ihtimalinin yüzde 50’sinin genetik yapısına bağlı olduğu saptanmış. Eğer bir insanın genleri mutlu olmaya meyilliyse, başına çok kötü şeyler gelmiş olsa bile, hatta bir kazada herhangi bir uzvunu kaybetmiş olsa bile bir süre sonra eski mutluluk seviyesine ya da ona yakın bir seviyeye mutlaka dönebiliyor.

Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları bir mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığınız işi çok sevip ona konsantre olmak. Kaliforniya Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre şükretmek sadece hayatta duyduğunuz memnuniyeti artırmıyor. Şükretmek, fiziksel sağlığı düzelttiği gibi vücut enerjisini de yükseltiyor. Ayrıca düzenli şükreden insanların acı ve yorgunluklarının da azaldığı gözlemlenmiş. Tüm bunların yanısıra iyilik yapmak; örneğin düzenli olarak bir huzurevini ziyaret, komşunuza yardım etmek ya da babaannelerinize yazacağınız bir mektup mutluluk derecesini ani ve dramatik bir biçimde artırıyor.

Yaptığınız işi sevip tüm konsantrasyonunuzu o işe vermekte yine mutluluğun en önemli formüllerinden bir tanesi. Marangoz olsanızda doktor olsanızda bu gerçek böyle hiç değişmiyor. Aslında uzmanların buldukları sizlere anaokullarında ya da kutsal kitaplarda yazanınkinden çok farklı değil. Kısacası mutlu olmak için; çalışın, iyilik yapın ve şükredin.

Bu arada Abidin Dino’nun yıllar önce Nazım Hikmet’in sorduğu mutluluk ile ilgili soruya karşın çizmiş olduğu ‘Mutluluğun’ resmine de isterseniz bir göz atın. Ve şu dakikaya kadar düşünmediyseniz şöyle bir düşünün; Size göre mutluluğun resmi acaba nedir? Belki de o resim tam da yanıbaşınızdadır. Sadece görmek ve bulmak istemeniz yeterli olacaktır.
Çağatay Öztürk
Psikoterapist
 
sabah
2 dilim ekmek
1kk peynir
3 zeytin
kaşarlı omlet
1tatlı kaşiği reçel

öğlen
yarım simit
1 kk peynir

ara
1 bisküvi
1 grissini

akşam
2 kuru patlıcan 1 kuru biber dolması
2 kaşık yoğrt
salata

ara
yarım armut
1/4 ayva
yarım kivi
yarım muz(üzerine azıcık bal döktüm dilimleyip canım acayip tatlı istiyo)
1 dilim portakal



ya bugun 4 aydır simit yemediğimi farkkettim ya nasıl özlemişimmm.zor tuttum kendimi tamamını yememek için yarımla yetindim hehee
 
hoşgeldin cnaım nasılsın
hoşbulduk canım çok çok iyiyim sen nasılsın fıstık:)))))

akşam
1 kase çorba
2 lahana sarma
3 yemek kaşığı et sote
3 kaşık pilav
salata

ara
2 bardak çay
1 tane hazır baklava
sabah öğlen nerde şekerrrrr
ay akşamları olmasa gayet gzel oluyo bu akşamlar bozuyo ya..
ben de dayanamadım 1 elma 5 adet etiform ve azcık peynir yedim ya bu nöbetler bitiriyo beni.spor yok ama yürüyüş booollllllll

:)))) yürüyüşü adamdan saymıyormusun şekerimmmmm en güzel sporrrrr
 
sabah
2 dilim ekmek
1kk peynir
3 zeytin
kaşarlı omlet
1tatlı kaşiği reçel

öğlen
yarım simit
1 kk peynir

ara
1 bisküvi
1 grissini

akşam
2 kuru patlıcan 1 kuru biber dolması
2 kaşık yoğrt
salata

ara
yarım armut
1/4 ayva
yarım kivi
yarım muz(üzerine azıcık bal döktüm dilimleyip canım acayip tatlı istiyo)
1 dilim portakal



ya bugun 4 aydır simit yemediğimi farkkettim ya nasıl özlemişimmm.zor tuttum kendimi tamamını yememek için yarımla yetindim hehee

liste çokuzun gözüksedeeeeee bencee gayet güzell üzme kendini afiyet olsun
 
MUTLULUĞUN SIRRINI BULDULAR

Birçok kişi çok zengin olduklarında çok mutlu olacaklarını zannederler. Ya da çok daha fazla eğitimli olduklarında veya daha iyi bir iş mevkiine sahip olmuş olsalar. Örneğin bekarlar evli olsalar daha fazla mutluluğu yakalayacaklarını sanırlar. Yani birçok kişi sahip olmadıkları her neyse ona sahip olduklarında mutlu olacaklarını sanıyor. Oysaki mutluluğun sırrı için 900 kişi üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda, aslında mutluluğun sırrının tüm bu etkenlere bağlı olmadığını bulmuş bilim adamları.

Yapılan bu araştırmaya göre, dini inançları olan insanların, daha mutlu oldukları saptanmış. Yani inananlar inanmayanlara göre daha mutlular. Sonra arkadaşlar, dostlar, ahbaplar mutluluğa karşı en önemli ilaçmış. Genel olarak mutluluk veren aktiviteleri sıralarsak; arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme. Bunları sırasıyla takip eden diğer aktiviteler ise, spor yapma ve TV seyretme geliyor. Belki tuhaf ama çocuklarla ilgilenmek listenin en altında yer alıyor. Hatta çoğu insanın mutluluk sebebi olarak gördüğü çocuklar bu araştırmaya göre neredeyse mutsuzluk sebebi olarak görülüyor. Bu araştırmaya göre mutlu ettiğini sandığınız herşey mutlu etmiyor. Ancak günlük hayatta sizi sinirlendiren ya da üzdüğünü düşündüğünüz birçok şey sizi mutlu edebiliyor. Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz hayatınızın en büyük rengi olabiliyor. Ayrıca psikologların bu araştırmadaki en önemli bulgularından bir tanesi de ‘sonların gücü’. Söz gelimi, sizi çok mutlu eden bir ilişki son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz. Bu konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş. Biliyorsunuz kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılı bir muayene metodu. Bir grup hastaya standart kolonoskopi yapılmış. Diğer grupta ise kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniye hareketsiz bırakılmış. Hastalara acı veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü halde, muayenenin sonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edici bulmuşlar!

Peki Herkes Mutlu Olabilir mi ?
1996 yılında yapılan bir araştırmaya göre insanın mutlu olma ihtimalinin yüzde 50’sinin genetik yapısına bağlı olduğu saptanmış. Eğer bir insanın genleri mutlu olmaya meyilliyse, başına çok kötü şeyler gelmiş olsa bile, hatta bir kazada herhangi bir uzvunu kaybetmiş olsa bile bir süre sonra eski mutluluk seviyesine ya da ona yakın bir seviyeye mutlaka dönebiliyor.

Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları bir mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığınız işi çok sevip ona konsantre olmak. Kaliforniya Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre şükretmek sadece hayatta duyduğunuz memnuniyeti artırmıyor. Şükretmek, fiziksel sağlığı düzelttiği gibi vücut enerjisini de yükseltiyor. Ayrıca düzenli şükreden insanların acı ve yorgunluklarının da azaldığı gözlemlenmiş. Tüm bunların yanısıra iyilik yapmak; örneğin düzenli olarak bir huzurevini ziyaret, komşunuza yardım etmek ya da babaannelerinize yazacağınız bir mektup mutluluk derecesini ani ve dramatik bir biçimde artırıyor.

Yaptığınız işi sevip tüm konsantrasyonunuzu o işe vermekte yine mutluluğun en önemli formüllerinden bir tanesi. Marangoz olsanızda doktor olsanızda bu gerçek böyle hiç değişmiyor. Aslında uzmanların buldukları sizlere anaokullarında ya da kutsal kitaplarda yazanınkinden çok farklı değil. Kısacası mutlu olmak için; çalışın, iyilik yapın ve şükredin.

Bu arada Abidin Dino’nun yıllar önce Nazım Hikmet’in sorduğu mutluluk ile ilgili soruya karşın çizmiş olduğu ‘Mutluluğun’ resmine de isterseniz bir göz atın. Ve şu dakikaya kadar düşünmediyseniz şöyle bir düşünün; Size göre mutluluğun resmi acaba nedir? Belki de o resim tam da yanıbaşınızdadır. Sadece görmek ve bulmak istemeniz yeterli olacaktır.
Çağatay Öztürk
Psikoterapist

inançlı kişiler tabi daha mutlu olur çünkü inançlı kişilerde teslimiyet vardır başlarına en büyük felakette gelse bunun bir kendilerini sınama olduğuna inanır ve isyan etmezler

çocuklar ne kadar sevilsede eşittir sorundur sorumluluktur kendinizi 2. hatta 3. plana atmak demektir haftasonu kendinize zaman ayırmak yerine onları düşünmek zorundasınız

beterin beteri var mantığıyla hareket etmek gerekir diyor bu yazının ana fikri ama bu araştırmayı yapan ve bu teze inanan doktorlar bile bunu uygulamıyordur bundanda eminim

ayşecimm ellerine sağlık :54:
 
Back
X