ben başlayayım ilk anne olaraktan:)
çoook sıkıntılı bir hikayem var aslında biliyorsunuz ki...
hamileliğimde herşey iyi giderken, 27.haftamda preeklampsi(gebelik zehirlenmesi,gebelikte yüksek tansiyon) olduğumu öğrendim.. doktorum tahlil sonuçlarımı ve tansiyonumu hiç beğenmedi.bunun çok ciddi bir rahatsızlık olduğunu, bu sebeple beni daha donanımlı ve tecrübeli bir hastaneye sevketmesi gerektiğini söyleyerek üniversite hastanesine sevketti.
umuttepeye 29nisan günü yattım, 30+4 günlükken..
hastanede günde 2 kere usg ye gidiyordum.. 2-3 kere de nstye bağlanıyordum.. hiçbir sıkıntı çıkmıyordu. bu sebeple 32. haftaya kadar bekletme kararı aldılar.. fakat 2 mayıs sabahı doktor heyeti geldi, sezeryana alabiliriz dedi.. daha 31. haftamdaydım, en azından 1 hafta daha sezeryan olmayı aklımdan bile geçirmiyordum...o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü diyebilirim.aynı günün akşamı nstde bebeğimin kalp atışları değişmeye başladı.. hemen oksiyen bağladılar.. bianda odanın içi doktor,hemşire vs doldu... "elif hanım sola yatın,elif hanım derin nefes alın,sakin olun..." ve bu ataktan sonra bebeğimin kalp atışları eskisi gibi olmadı..
o gece gelen doktorlar hiçbirşey yeme, sezeryana alıcaz dediler..serum bağlandı(bu arada hastaneye ilk yattığım gün ciğer geliştirici iğne vuruldum). sabah oldu,öğleden sonra hazırlıklara başlandı, tüm vücudumu güzelce sildik, saçlarım yıkandı, önlük giydirdiler...tüm bedenimi zemzemle sildim bu arada şifa olsun diye:)hatta hiçbişey yiyip içmeyin demişlerdi ama ben birkaç yudum zemzem içtim kaçamak..:) hazırlıklarım bittikten yaklaşık yarım saat sonra beni sedyeyle ameliyathaneye götürdüler. üniversite hastanesi olduğu için ameliyathane çok kalabalıktı... maşallah kasap sanki, kesilen kesilene:) kestiklerini çıkarıyorlar, sıradakini alıyorlar. alıyorlar da sıra bir türlü bana gelmiyor.. neyse çok uzun anlatmıycam beni yaklaşık 2 saat içerde tuttuktan sonra biri geldi ve sizi şimdi sezeryana almıyoruz, ameliyathaneler doldu dedi ve odama döndüm..herkes köpürdü bu sorumsuzluğa ama ben hiç kızmadım. kızımın vakti saati gelmemiş dedim...
akşama kadar oyalandık 2-3 saat kadar.. eşim,annem,babam,kardeşim.. bahçede video,resim çekildik(çekilecek halim varmış gibi..) ve akşam 7 oldu.herkesle helalleştim ve içeri girdim.. bu sefer beni ameliyathaneye aldılar.bebeğimin son tekmelerini hissederek ameliyat masasına yattım..
bir tane anestezist vardı. çok iyi biriydi,espriliydi. ama gülecek halim bile yoktu benim.. "şimdi sana tek tek yapacağımız şeyleri anlatıcaz" dedi.. bende "aman sakın şimdi kesicez falan demeyin, bayılıveririm" diyince.. " kesmek mi? ne kesmesi, kim kandırmış seni kız, burda kesmek mesmek yok, biz sadece iğne yapıyoruz,rahat ol" dedi:) yalandan bi güldüm.

anestezist yan yatmamı söyledi.. yattım. başım ve dizlerimi karnıma topladım, adam da başımdan ve bacaklarımdan sıkıca tuttu. iyice büzüştürdü.. arkadaki adam şimdi iğne yapıcam dedi. çok acıycak diye beklerken hafif bir sızıyla iğneyi batırdı.. sonradan bir iğne daha batırdı(yada aynı iğneyi çıkarıp tekrar batırdı,bilemiyorum). ardından şimdi ilacı vericem dedi.. ve ilacı verdiği an bende çok ani bir titreme oldu. resmen elektrik çarpmış gibi oldum.. sonra belimden aşağı bir sıcaklık olmaya başladı(pardon ama küçük abdest kaçırınca olur ya sıcak sıcak,, aynı öyle(=) ve uyuşukluk...sondamı takmışlar o ara hiç hissetmedim. ondan sonra ameliyata başlandı...üniversite hastanesi olduğu için aynı anda ders işleniyordu o sırada.. 2-3 öğrenci vardı.. ameliyatı yapan esas kadın anlatıyordu yardım eden öğrenciye.. b,r müddet sonra iki doktor birden karnıma öyle şiddetli bastırmaya başladılar ki ne olduğunu anlayamadım.. resmen ikisi birden üstüme bindiler.. bir telaş,bir telaş anlatamam... "bastır,bastır,bastır!!!... daha güçlü, daha güçlü!!"... "onu ver,böyle yap.."... başımdaki bir kız da elif hanım bebek şimdi çıkacak diyor ama bir türlü çıkaramıyorlar..(sonradan konuşurlarken duydum çok küçük bir kesik açmışlar bebek de yukarda olduğu için zorlanmışlar.) neyse ki sonunda kızımı çıkarabildiler. bana göstermeye bile fırsat olmadan hemen küveze koyup dışarı çıkarmışlar yavrumu... ne görebildim o an ne de sesini duyabildim. sesini duyamadığım içnde birşeylerin kötü gittiğini düşünüyordum. kötü birşey duymamak için de kimseye hiçbirşey soramıyordum.. dakikalarca tek kelime soramadım kimseye korkudan.. sadece dua ediyordum gözlerimi kapayıp..."Allahım ne olur iyi olsun, ne olur yaşasın!" o sırada komik anestezist içeri girdi. doktorlar bebek nasıl diye sordular. o da iyi iyi ağlıyordu, hemen kuvöze aldılar ddedi. kilo ve boy sordular.. 1100 gr ama boyunu bilmiyorum dedi.. neyseki bebeğim yaşıyor diye şükrettim... aslında aptal gibiydim, hiçbirşeye tepki veremiyordum.. şu dakikalar,saatler,günler hızla geride kalsa diyordum...Allahım beni şöyle uyutsalar.. uyandığımda bebeğim iyileşmiş olsa,yanımda olsa.. bu günler çook geride kalsa diyordum doktorlar beni dikerlerken...
neyse bebeğim 3 mayıs 2011 akşam saat 7.15 te 1100 gr. 38 cm olarak hayata gözlerini açmış oldu... uzuun süren dikiş işleminden sonra odaya alındım... herkes kucağında bebeğiyle odalara gelirken ben tektim..öyle bir duruma geldim ki üzülmeye mecalim yoktu.sudan çıkmış balık misali, düşünmekten bile acizdim uzun bi müddet.. neyseki şimdi daha iyiyim... bebeğimin toparlandığını gördükçe de daha iyi oluyorum.bundan sonrasını uzun uzadıya anlatmıycam.. 2 gün hastamede kaldıktan sonra taburcu oldum.. ve bebeğimi ilk kez 3 gün sonra görebildim...çok minikti,kapkara birşeydi.. tüylüüü:)) ne çirkin bi çocuk bu dedim. çirkin ama çook sevimli..:))
işte benim hikayem bu kızlar... uzun yazdım galiba,sıktıysam affedin..
herşeye rağmen 3 mayıs akşamı hayatımın dönüm noktalarından biri... tüm sıkıntısına rağmen iyi ki de bu günü yaşamışım diyorum...bebeğimi kucağıma alacağım günleri sabırsızlıkla bekliyorum. bu günlerimde yanımda olduğunuz için de hepiniz teşekkür ediyorum.. iyi ki varsınız