• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

26 yaş sendromu

bu sendrom isleri 18 inden sonra patlak veriyor sanki insanda..bir anda buyudugunu anliyorsun gibi...

18-20-25-30-35-40 vs vs bu yaslara dikkat..cunku hep level atliyormussun gibi geliyor insana...bi basamak daha ilerisine gidiyorsun ne de olsa...soyle dusunelim... sagligimizla sihhatimizle yaslanabiliyorsak ne guzel...cok sukur demeliyiz..ve kismet icinde bolca dua tevekkul...ve her daim hayirlisini istemeli Allah'tan...

insanin hayatinda oyle seyler olurki 1 yanlis dogrulari goturuverir...mesela yanlis biriyle yaptigin evliligi ve cocugu dusunursek..aslinda evlilik guzel ve dogru birsey, cocugunuda mutlaka seviyorsundur (bi anne olarak cocugunu sevmeyecegini dusunemiyorum, babasi nasil olursa olsun) bu durumda insan evlendiginede pisman olur cocuk yaptiginada...

dedigim gibi herseyin hayirlisini istemek lazim ve birazcik gayret etmek belkide...cevre edinmek vs gibi..
 
evde kaldığını düşünme canım daha 26'sın ne var ki yaşında? ben de geçen sene aynı hisse kapılmıştım. diyordum ki "biriyle tanıştım diyelim 2 sene çıkıp evlensem yaş olucak 27, ooo evde kaldım" diyordum. ama şu an 6 aylık ilişkimde evlilik kararı aldık. yani kısmet bu kimse bilemiyor geleceği. 33 yaşında bi kız var bizim ofiste. evliliği geçtim, flört ettiği biri bile yok. o hayatı o kadar neşeyle karşılıyor ki görsen şaşırırsın. o yüzden şükret her şeye :)
 
hala evlenemediğim için evde kalmış mı sayılıyorum? bu aralar çok kafaya takmaya başladım bunu, benden 1-2 yas küçük erkekler bile evde kalmış gibi endişeli davrandıkça, kötü oluyorum.
Söz/nişan atmak da etki ediyor buna sanırım. yaklaşık 1,5 sene önce yüzük attım ve ondan beri hayatımda kimse olmadı. Daha da umutsuz oluyor insan, bir daha kiminle aynı şeyleri yaşayabilirim ki... Şimdi şartlar da zorlaştı.

Hayatıma yeni/son birini katmak ve onunla hayatımı devam ettirmek istiyorum ama iyi/kötü hiç bir seçenek yok.
Yanlış anlamayın ama, sevgili nasıl edinilir vs fikir verecek olan var mı, bunun ince yolları vardır illa ki. Okul döneminde, çok sosyaldim ve illa ki girdiğim yerlerde benden hoşlananlar tanışmak isteyenler vs oluyordu, sevgililerim de oldu... ama okul bittikten sonra ne olduysa o cazibemi mi yitirdim artık bir anda herkes ortadan kayboldu sanki. Yani mesela bir kursa falan mı yazılsam napsam? Doğru ortamlarda mı bulunamıyorum?

Merhaba,

Mesajında sanki sen değil de iç sesin konusuyormuş gibi duyuyorum ben. Varsayımlar yapıyorsun belli ki bir karamsarlık çökmüş üstüne ki bu normal yaşadığın tecrübelerden ötürü. Önce sana tavsiyem değerlerini ortaya çıkarman ve yapacağın seçimi bunlara göre belirlemen. Hayatımızda seçeneklerimizi gerçekleştirirken değerlerimizi görmezlikten geldiğimiz takdirde yanılma olasılığımız yükseliyor ve suçu kendimizde aramaya başlıyoruz. Hayatın hangi alanında olursa olsun işe parmak izimiz kadar sabit olan değerlerimizi anlamakla başlayabiliriz. Bunu kendi kendine deneyimlemek istiyorsan geçmişte canını sıkan olayları incele detaylarıyla ve nerelerin en çok rahatsız ettiğini bul ya da aynı egzersizi en mutlu eden bir olay için yap. Hangi kısmı bu olayın seni mutlu etti bunu gör. Sonucunda değerlerini bulacaksın. İşte ilişkilerde ki mutsuzluğun temelinde değerler çatışması yatmaktadır. Olumsuz tecrübeler bizim özgüvenimizi zedeler ve berabernde bir kısır döngü başlar. Senin sorununun kaynağı yani cazibeni yitirdiğini düşünmen de bundan. Başarının yarısı kendine güvendir. Sen inanmazsan başkasının inanmasını da beklemek adil olmaz

Dilerim bir nebze dahi olsa bunların üzerinde düşünüp bir yol almanı sağlayabilirim

Farkındalıklarla dolu bir hayat dilerim

sevgiler
 
Merhaba,

Mesajında sanki sen değil de iç sesin konusuyormuş gibi duyuyorum ben. Varsayımlar yapıyorsun belli ki bir karamsarlık çökmüş üstüne ki bu normal yaşadığın tecrübelerden ötürü. Önce sana tavsiyem değerlerini ortaya çıkarman ve yapacağın seçimi bunlara göre belirlemen. Hayatımızda seçeneklerimizi gerçekleştirirken değerlerimizi görmezlikten geldiğimiz takdirde yanılma olasılığımız yükseliyor ve suçu kendimizde aramaya başlıyoruz. Hayatın hangi alanında olursa olsun işe parmak izimiz kadar sabit olan değerlerimizi anlamakla başlayabiliriz. Bunu kendi kendine deneyimlemek istiyorsan geçmişte canını sıkan olayları incele detaylarıyla ve nerelerin en çok rahatsız ettiğini bul ya da aynı egzersizi en mutlu eden bir olay için yap. Hangi kısmı bu olayın seni mutlu etti bunu gör. Sonucunda değerlerini bulacaksın. İşte ilişkilerde ki mutsuzluğun temelinde değerler çatışması yatmaktadır. Olumsuz tecrübeler bizim özgüvenimizi zedeler ve berabernde bir kısır döngü başlar. Senin sorununun kaynağı yani cazibeni yitirdiğini düşünmen de bundan. Başarının yarısı kendine güvendir. Sen inanmazsan başkasının inanmasını da beklemek adil olmaz

Dilerim bir nebze dahi olsa bunların üzerinde düşünüp bir yol almanı sağlayabilirim

Farkındalıklarla dolu bir hayat dilerim

sevgiler

Ne kadar da güzel yazmışsınız. Ben de 26 yaşındayım ve 1 yıldır bir ilişkim yok. 2 yıllık bir birlikteliğim olmuştu ve nedensiz yere beni bıraktı. Kendime olan güvenim o kadar azaldı ki, sanki artık kimse beni beğenmiyor, evlilik için uygun görmüyor gibime geliyor. Kimseyle evlenemicekmişim gibi. Halbuki çok istiyorum... Aslında güzel bir kız olduğumu söylerler ama ben nedense sadece kusurlarımı görüyorum. Bunun yanlış olduğunun farkındayım ama önüne geçemiyorum bir türlü. Kariyer olarak da iyi bir yerdeydim ama şu an sürekli çalıştığım bir işim yok. Bu da bende bir güvensizlik oluşturuyor. Sanki erkekler işi olmayan biriyle evlenmeyi tercih etmezlermiş gibime geliyor nedense. Bundan 1-2 ay öncesine kadar benimle ilgilenen bir kişi bile yoktu. Beni düşünen tek bir kişi bile yok diye kendi kendimi yiyordum ama biri çıktı tam bu sırada karşıma. İlgisi bana çok iyi geliyordu ama olmadı onunla da... Hayatımda artık biri olsun istiyorum ama ben istedikçe olmuyor sanki, akışına da bırakamıyorum... Ne olacak böyle bilmiyorum.... :5:
 
Ben de 2 ay sonra 26 ya gireceğim.Evlilik düşüncem henüz yok ama çevre baskısı çook var.Benim üzüldüğüm bu da değil bu yaşa gelip bi iş sahibi olamamış olmam.
 
Ben de 2 ay sonra 26 ya gireceğim.Evlilik düşüncem henüz yok ama çevre baskısı çook var.Benim üzüldüğüm bu da değil bu yaşa gelip bi iş sahibi olamamış olmam.

Bende 2 ay sonra 26 ya gireceğim..
Benimde henüz evlilik düşüncem yok.
Ve en can alıcı nokta evet, bende bu yaşa kadar geldim ama 'hala' işsizim.
5 senelik bir ilişkim var ama son zamanlarda tepetaklak oldu o da.
Hadi hayırlısı...
 
canım bence kesinlikle çalışmalısın. hem böylece kendine uygun birini bulman böyle daha iyi olur. iş yerinde onu tanımanda daha kolay olur
 

Eklentiler

  • $65371_486415038070256_1127580161_n.webp
    $65371_486415038070256_1127580161_n.webp
    11,4 KB · Görüntüleme: 72
bende 26 yaşındayım . vala milletin evde kalmış demesi beni hiç enterese etmiyor . bana genelde beğenmiyor kimseyi burnu büyük diyorlar öle duyuyorum . ama çokda tın . benim üzüldüğüm nokta hala bir düzen kuramamam . hayatımın erkeğini bulamamam . yoksa o bu ne demiş hiç umrumda değil . ama kader işte her zaman her istediğimiz olmuyor . bence yalnız yaşlanıp ölücem . zaten artık biri olsunda istemiyorum . hepsi hayatımı mahvetti gitti . artık erkeklere yer yok hayatımda . kendimi geliştirip kariyerim alanında ilerleme hedefm .
 
26 yaş sendromu nedir Allah aşkına? Benim bir tanıdığım hayatını yaşadı, kariyerini tamamladı ve 38 yaşında evlendi. Evlilik bu kadar elzem bir şey mi? İnsan önce meslek sahibi olmalı. Burada bir sürü konu var, kocam şöyle kocam böyle. Eliniz ekmek tutmadan koca derdine düşerseniz elbet böyle şeylerle karşılaşırsınız.

26 yaşındayım ve önce ekmek gelir. Kocamın ekmeği boğazıma dizilir. Biraz gururlu olun ya.
 
26 yaş sendromu nedir Allah aşkına? Benim bir tanıdığım hayatını yaşadı, kariyerini tamamladı ve 38 yaşında evlendi. Evlilik bu kadar elzem bir şey mi? İnsan önce meslek sahibi olmalı. Burada bir sürü konu var, kocam şöyle kocam böyle. Eliniz ekmek tutmadan koca derdine düşerseniz elbet böyle şeylerle karşılaşırsınız.

26 yaşındayım ve önce ekmek gelir. Kocamın ekmeği boğazıma dizilir. Biraz gururlu olun ya.

keske herkes senın gıbı düşünse arkadasım çocuk yasta koca derdine düşerler yaş ilerler biras yirmilerde zengin koca derdine düşerler bu böyle devam eder....koca bi kenara atıp gittiginde dekendı hayatları olmadıkları içinn ortada kalırlar cocuklu yada cocuksuz...
 
keske herkes senın gıbı düşünse arkadasım çocuk yasta koca derdine düşerler yaş ilerler biras yirmilerde zengin koca derdine düşerler bu böyle devam eder....koca bi kenara atıp gittiginde dekendı hayatları olmadıkları içinn ortada kalırlar cocuklu yada cocuksuz...

Zaten o korkuyla yapılan her şeye de he deniyor. Aladatılsa bilse ses çıkaramaz, dayak yese ses çıkaramaz. Kocası da zaten bu bana mecbur kafasıyla istediği her şeyi yapıyor. Öyle bir hayatı bir insan nasıl kabullenebilir aklım almıyor.
 
26 yaş sendromu nedir Allah aşkına? Benim bir tanıdığım hayatını yaşadı, kariyerini tamamladı ve 38 yaşında evlendi. Evlilik bu kadar elzem bir şey mi? İnsan önce meslek sahibi olmalı. Burada bir sürü konu var, kocam şöyle kocam böyle. Eliniz ekmek tutmadan koca derdine düşerseniz elbet böyle şeylerle karşılaşırsınız.

26 yaşındayım ve önce ekmek gelir. Kocamın ekmeği boğazıma dizilir. Biraz gururlu olun ya.


Çok doğru söylemişsin arkadaşım.Bizim kızlarımızın böyle bir tutkusu var malesef.Küçücük küçücük yaşlarda ,hayatlarının en güzel dönemlerinde hayatı dolu dolu yaşamak varken koca derdine düşüyorlar.Bu türden kızların bol olduğu toplumda da daha 25-26 yaşında gencecik kızlar evlilik sendromu yaşıyorlar.Malesef bu bizim kültürümüzle alakalı.O yüzden sendroma giren arkadaşa kızmıyorum ben.Ama artık 2000 li yıllardayız,kızlarımız artık başını kaldırsın yahu.Hala bu çağ da 20 yaşında evlenen var.Sözüm kesinlikle evlenmek zorunda kalanlara değil.Durumu kötü olur,ailesiyle arası iyi değildir ve en azından sevdiğiyle evlenirse rahat edeceğini düşünür,vs...böyle benzer durumdakilere hiç sözüm yok..Üniversitesini okumuş,mesleğini kazanmış,parası elinde kızlar da böyle.Özellikle üniversite bitince şıp diye evlenenleri ise hiç anlamıyorum.Evet evlilik çok güzel,sevdiğinle birlikte olmak çok güzel,ama bir sürü sorumluluk alıyorsun.Ütüsü,çamaşırı,yemeği,çocuğu....daha 21 yaşında çocukluktan yeni çıkıyorsun,genç olmadan kadın oluyorsun.

Daha önce de yazdım kesinlikle evlilik karşıtı biri değilim,sadece herşeyin sırayla yapılması ve gençliğin doya doya yaşanılması taraftarıyım :52:

Keşke hep 20li yaşlarda kalsam.....26 yaşındayım ve evlenmeyi daha hiç mi hiç düşünmüyorum.Ama elbet ileride yaşım ilerlediğinde düşünmeye başlıcam.Ben asıl o günler geleceği için üzülüyorum.O düzene giricem diye :31: şimdi nerde akşam orda sabah,sevgilin kafanı mı bozdu terket gitsin yenisini bul,karışan yok görüşen yok,bir de kendi paranı kazanıyorsan oh ne ala memleket :52::52::52:

şaka bi yana..yaz geldi,havalar da çok güzel,giyin cicilerinizi bakın keyfinize..Dert yok tasa yok,geçim derdi yok,çocuğun altı pislenmiş yok,akşama ne yemek yapsam derdi yok....bu güzel ve keyifli günlerin kıymetini bilin
 
Zaten o korkuyla yapılan her şeye de he deniyor. Aladatılsa bilse ses çıkaramaz, dayak yese ses çıkaramaz. Kocası da zaten bu bana mecbur kafasıyla istediği her şeyi yapıyor. Öyle bir hayatı bir insan nasıl kabullenebilir aklım almıyor.

kadınlarımız bu kadar cahilce büyüdükleri ve büyüttükleri için için zatennn toplumda asalakk çok...o yüzden hersey kadında biter...
 
Çok doğru söylemişsin arkadaşım.Bizim kızlarımızın böyle bir tutkusu var malesef.Küçücük küçücük yaşlarda ,hayatlarının en güzel dönemlerinde hayatı dolu dolu yaşamak varken koca derdine düşüyorlar.Bu türden kızların bol olduğu toplumda da daha 25-26 yaşında gencecik kızlar evlilik sendromu yaşıyorlar.Malesef bu bizim kültürümüzle alakalı.O yüzden sendroma giren arkadaşa kızmıyorum ben.Ama artık 2000 li yıllardayız,kızlarımız artık başını kaldırsın yahu.Hala bu çağ da 20 yaşında evlenen var.Sözüm kesinlikle evlenmek zorunda kalanlara değil.Durumu kötü olur,ailesiyle arası iyi değildir ve en azından sevdiğiyle evlenirse rahat edeceğini düşünür,vs...böyle benzer durumdakilere hiç sözüm yok..Üniversitesini okumuş,mesleğini kazanmış,parası elinde kızlar da böyle.Özellikle üniversite bitince şıp diye evlenenleri ise hiç anlamıyorum.Evet evlilik çok güzel,sevdiğinle birlikte olmak çok güzel,ama bir sürü sorumluluk alıyorsun.Ütüsü,çamaşırı,yemeği,çocuğu....daha 21 yaşında çocukluktan yeni çıkıyorsun,genç olmadan kadın oluyorsun.

Daha önce de yazdım kesinlikle evlilik karşıtı biri değilim,sadece herşeyin sırayla yapılması ve gençliğin doya doya yaşanılması taraftarıyım :52:

Keşke hep 20li yaşlarda kalsam.....26 yaşındayım ve evlenmeyi daha hiç mi hiç düşünmüyorum.Ama elbet ileride yaşım ilerlediğinde düşünmeye başlıcam.Ben asıl o günler geleceği için üzülüyorum.O düzene giricem diye :31: şimdi nerde akşam orda sabah,sevgilin kafanı mı bozdu terket gitsin yenisini bul,karışan yok görüşen yok,bir de kendi paranı kazanıyorsan oh ne ala memleket :52::52::52:

şaka bi yana..yaz geldi,havalar da çok güzel,giyin cicilerinizi bakın keyfinize..Dert yok tasa yok,geçim derdi yok,çocuğun altı pislenmiş yok,akşama ne yemek yapsam derdi yok....bu güzel ve keyifli günlerin kıymetini bilin

daha güzel anlatılamazdı! muhteşem bi yorum, gayette tecrübeli bi yaklaşım sanıyorum.... dikkate almalısın
en güzel yıllar, geri gelmez ki doya doya yaşa, nasıl olsa evleniceksin, ve sonra ömür booyu evli kalıcaksın, ama bekarlık geri dönülemez bi hazine, 26 yaşta o hazinenin mücevheri...
 
Çok doğru söylemişsin arkadaşım.Bizim kızlarımızın böyle bir tutkusu var malesef.Küçücük küçücük yaşlarda ,hayatlarının en güzel dönemlerinde hayatı dolu dolu yaşamak varken koca derdine düşüyorlar.Bu türden kızların bol olduğu toplumda da daha 25-26 yaşında gencecik kızlar evlilik sendromu yaşıyorlar.Malesef bu bizim kültürümüzle alakalı.O yüzden sendroma giren arkadaşa kızmıyorum ben.Ama artık 2000 li yıllardayız,kızlarımız artık başını kaldırsın yahu.Hala bu çağ da 20 yaşında evlenen var.Sözüm kesinlikle evlenmek zorunda kalanlara değil.Durumu kötü olur,ailesiyle arası iyi değildir ve en azından sevdiğiyle evlenirse rahat edeceğini düşünür,vs...böyle benzer durumdakilere hiç sözüm yok..Üniversitesini okumuş,mesleğini kazanmış,parası elinde kızlar da böyle.Özellikle üniversite bitince şıp diye evlenenleri ise hiç anlamıyorum.Evet evlilik çok güzel,sevdiğinle birlikte olmak çok güzel,ama bir sürü sorumluluk alıyorsun.Ütüsü,çamaşırı,yemeği,çocuğu....daha 21 yaşında çocukluktan yeni çıkıyorsun,genç olmadan kadın oluyorsun.

Daha önce de yazdım kesinlikle evlilik karşıtı biri değilim,sadece herşeyin sırayla yapılması ve gençliğin doya doya yaşanılması taraftarıyım :52:

Keşke hep 20li yaşlarda kalsam.....26 yaşındayım ve evlenmeyi daha hiç mi hiç düşünmüyorum.Ama elbet ileride yaşım ilerlediğinde düşünmeye başlıcam.Ben asıl o günler geleceği için üzülüyorum.O düzene giricem diye :31: şimdi nerde akşam orda sabah,sevgilin kafanı mı bozdu terket gitsin yenisini bul,karışan yok görüşen yok,bir de kendi paranı kazanıyorsan oh ne ala memleket :52::52::52:

şaka bi yana..yaz geldi,havalar da çok güzel,giyin cicilerinizi bakın keyfinize..Dert yok tasa yok,geçim derdi yok,çocuğun altı pislenmiş yok,akşama ne yemek yapsam derdi yok....bu güzel ve keyifli günlerin kıymetini bilin

Açıkçası şöyle de bir şey var... 'Yemek yap, çocuk bak, ev temizle' bunları benim üstüme yıkan bir adamla evleneceğime hiç evlenmem daha iyi. Evlilik bu demek değil, evlilik birbirinin eksiğini kapatmak. Parayı kazan, akşam eve gel yemek yap, kalan vaktinde temizlik yap çocukla ilgilen, gece de kocanla ilgilen. Eeee ne anladım ben bu işten? Madem bu kadar mükemmel bir varlığım, koca ne ki?

Tek hedefim kendi ayakları üstünde durabilen bir kadın olmak. Anne olmayı çok istiyorum, ama bu demek değil ki köle isaura olalım. Önce ekmeğimizi bulalım, okuyumakla harcadığımız vaktin meyvesini yiyip hayatın tadını çıkaralım, sonra evlilik olursa olur...
 
Back
X