Ömrümün nerdeyse 20 senesini verdiğim adam, kariyer basamaklarını çıkarken yanındayım, bugün varlıklarıyla böbürlendiği evlatlarını doğrup yetiştirirken yanındayım, hayatın başındaki çiğliklerinde, bugüne kadar görece yokluk zamanlarında yanındayım, paramızı kök ailesine, kripto paraya gömerken yanındayım... Paşam beni sevememiş... Peki.
40 yaşımda, 2'si ergenlik çağında üç çocukla yalnız kalacağım, ilk günlerde var gibi görünen adam, ilk yıl içinde, önce çocuklara ilişkin zorluklarda toz olacak, evde kalırsam, "çıkarttırırım haa" diye tehdit edebilme şansı hep cebinde olacak, yeni bir hayata 60 bin maaşla yelken açacak, hatta artırıyorum, 1 sene içinde yanında bir kadın olacak.
Ben, yeni bir hayat kurmak istemeye fırsat bile bulamayacağım, canımın parçası çocuklarım büyüdükçe sorumlulukları büyüyecek, çocuklarım babasızlıklarının sıkıntılarını her gün bana yansıtacak, Paşam arada bir onları alacak , ben dersleriyle, ergenlik sıkıntılarıyla, birbirleriyle olan ilişkilerindeki sorunlarıyla her Allahın günü uğraşırken, o yemeklere götürecek göz boyayacak... Oldu Paşam...
Sevmiyormuş. Peki.
Yakmasaydı kadının 20 yılını, vicdan sahibi bir insan olsaydı, kadının ev kadını kalmasına değil, kendini geliştirmesine, kariyer yapmasına destek olsaydı, "ben bir gün bu kadını bırakacağım, uygun zamanı kolluyorum, bari arkamda iyi bir şeyler bırakayım" deseydi.
Sessiz kaldı. Tabiiki sessiz kaldı. Çünkü çocukların keyfini çıkardı, ütülü gömlekleri giydi, temiz çarşaflarda uyudu, mis gibi sofralarda çeşit çeşit yemekleri yedi, gerindi, sabahları önüne konan kahvaltıyı etti, işe gitti. İş ve sosyal hayatında 3 çocuk babası aile reisi titrini sonuna kadar kullandı Paşam... Karısının çalışmasını "uygun görmedi".... Böylesinin doğru olmadığını bal gibi bildi, ama zerre umursamadı. Şimdi kendince günü geldi vakti geldi, yeni hayatına yelken açacak Paşam... Oldu.
Konu sahibi, siz büyük hatalar yapmış, kendi hayatınızı yakmışsınız zaten... Bundan sonrasını yakmayın.
Ne demek avukat tanıdığı var, akşam taslak getirecek şu bu... Deli misiniz ? Akşam hiç bir şey demeyeceksiniz, ne evet ne hayır. Sadece, ben bir avukatla görüşmek istiyorum, lütfen bir kaç gün izin ver, organize edeyim, sonrasında ben de düşüncemi söylerim diyeceksiniz.
Elinizdeki taslakla, gayet iyi olduğu bilinen, dişli olduğu bilinen bir boşanma avukatına gideceksiniz. Her adımınızı onunla atacaksınız.
Ben size peşinen söyleyeyim; 3 çocuklu en az 17 yıldır evli, durduğu yerde duran kadını, sevmiyorum naapim...diye öyle hop diye boşamak kolay değil. Velev ki dava açtı, bu davayı maharetli bir avukat yıllarca uzatır, ve boşanmak istemiyorum dediğinizde, büyük bir ihtimalle davası red edilir. Yıllarca süren davadaki karar kesinleştikten sonra, üç sene ayrı yaşadığını ispat edecek, ancak sonra yeniden dava açacak falan...
Sonuçta boşanır mı, evet, bu yola baş koyduysa boşanır. Ancak, eğer bu süreçlerden kurtulmak istiyorsa, hele ki bunun için bir sebebi de varsa - başka kadın şu bu- bunun mali bedeli olduğunu bilecek. Siz bir yerde çalışmış olsanız sadakatle bunca sene, işvereniniz "sizi işten çıkarmak istiyorum, sana ısınamadım" dese, ama katkılarınızla, etinizden sütünüzden faydalanıp, kendi işini aşını bunca senede kat kat artırmış olsa, tabii ki "tazminat"ınızı ödeyecek.
Burada, soğukkanlı kalan, kazançlı çıkar. O sizi çekişmeli olursa verdiklerimi de alamazsın alt metniyle tehdit eder, siz de onu sittin sene beni boşayamazsın, benimle yaşlanmak zorunda kalırsın alt metniyle. Sakin ve soğukkanlı kalan, riskini akıllıca yöneten, kazanır. Siz ise, üzülerek söylüyorum, ne bu akla, ne bu tecrübeye sahip değilsiniz.
Siz sakın; tek başınıza bu kavgaya/sürece girmeyin. Yetersizsiniz.
Madem "bir an önce" istiyor, akıllı bir avukat, bu "bir an önce"nin bedelini tatlı tatlı konuşarak alır ondan. Belki istediğiniz gibi olmaz, ama sizin tek başınıza elde edebileceğinizden çok daha fazlası, hatta daha akıllıcası olur. Örneğin, o evde kalmak niyeti hiç akıllıca değil... Bugüne kadar zerre akıllı davranmamışsınız, bu aşamada artık akıllı olun lütfen.
Sakın bu sürece tanıdık avukat, akraba avukat vs.. ile girmeyin. Bu konularda tecrübesi bilinen, dişli bir boşanma avukatı bulun. Dişli bir boşanma avukatı, herşeyden önce, işi çekişmeliye döndürmekten korkmasını sağlar. İyi bir avukat, işin çekişmeliye dönmesi için değil, çekişmeliden kaçınmasını sağlamak için gereklidir.
Ben anneniz yaşındayım, 50'mi geçtim, halâ eşek gibi çalışıyorum, gencecik boşandım, bir kuruş almadım, bekâr anne olarak çocuk büyüttüm. Ben yaptıysam, herkes yapar dediğim çok zor şartlarım oldu. Ama, siz ben değilsiniz, ben olabilmeniz için en gerekli yıllarınız elinizden alınmış. Memleketin bu halinde, ne iş bulacaksınız da ne yapacaksınız sıfır tecrübe ile... Velev ki çalışacaksınız, ki bence çalışın, önce boşanmanın travması, sonra hem kendinizi hem üç evladınızı yeni hayata adapte etme güçlüğü, şu bu, size bir vakit gerekecek... Bu zamanı telaşlarla korkularla mı geçireceksiniz... Bir adam, kendisini sevemedim ama kendisinin ömrünün 20 yılını da kendi Paşa gönlüm doğrulsunda yedim , dedi diye mi...
Paşam, ulufe dağıtıyorum havasında... Sizi, kapasitesitenizi, korkularınızı biliyor. Karşısına sakin, dişli bir avukat çıksın da, göreyim onun "hayatımı yaşayacağım" hayallerini.
Allah yardımcınız olsun.