4 yıl önce kürtaj oldum, şimdi vicdan muhasebesi yaşıyorum

Kalp atışıyla acı çekme arasında nasıl bir fizyolojik bağ olduğunu sanıyorsunuz acaba?

Siz de hücre topluluğusunuz mesela, ben de hücre topluluğuyum, bu aksi iddia edilebilecek bir sav değil ki?

Hayır siz ne topluluğu olduğunuzu düşünüyordunuz ki?

10 hafta geçtikten sonra engelli olacağı belli olan bi bebeğin alınması hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
ayrıca da bu kadar karşı olmamın sebebi engelli ve hayata sizden daha çok bağlı bir kuzene sahip oldugum içindir. engelli de olsa yaşama hakkı var herkesin.... her canlının.
@arsinli ye sordugum soruyu size de soruyorum zaman. Ona yaptıgım yoruma bi bakıp cevap verir misiniz? Yasayacaklarınızı anlattım kısaca. Siz kendiniz icin böyle bi hayata evet hala dogmak istiyorum der misiniz?
 
belki alakasız olacak size yardımcı olamayacağım ama abinizin hastalığı için miyopati demişsiniz.dikkatimi çekti.

anneme de miyopati diyorlar ama kesin birşey yok.miyopati teşhisi 2 sene önce kondu ve annemde abinizdeki gibi durumlarda yok.

1 göz kapağı düşük.yani tamamen kapalı ve bundan 20 yıl önce myastenia gravis dendi ameliyatla timus bezini aldırdı ama tahlillerde myastenia çıkmamış.tabi ben ozamanlar 4 kardeşimde 3 yaşındaydı.

kardeşimi doğurduktan sonra gözkapağı düşmeye başladığı için doktora gitti.herneyse bu kadar şeyi neden anlattığıma gelirsek , doktorlar anneme sürekli hastalığın genetik olduğunu söylediler ama ailede böyle bir hastalık yokmuş.

Allah a şükür erkek kardeşim ve ben de de bir sorun yok(tabi ileriyi bilemeyiz ama)
endişenizi anlıyorum oyüzden yazmak istedim bunları.yardımcı olamadım tabiki ama o_O
Miyopati bildiğim kadar kas hastalıklarının genel adı. Yanlış bilgi vermek istemem. Kadınlar tarafından hastalıklı gen aktarılıyor. Ama tabi her hastalığın bir başlangıcı var. Dna sarmalında hamilelik sırasında da bozulma olabiliyor. Bu düşük bir ihtimal.
 
Asla ve asla sakat olucagini bilsem dahi bebegimi aldirmam.onlar bize allahin melekleri aldirmam derkende amacim cennete girmekte degil.benim kuzenimde sakt yuruyemiyor konusamyor yemek bile zor yiyor oturamiyor bile.doktorlar en cok18 e kadar yasar dediler ama 24 yasinda suanda onun bi gulusu yetiyor insana.teyzem nerdeyse 24 yildir eve mahkum ne sunnetini yaoabildi ne askerkigini ne evliligini bunlari yasak kolay mi asla.ama teyzem o olurse ben napicam tasasini yasiyor cunku her seyi o.kimsenin gorusune karisamam ama bebegim sirf sakat diye ben onun canini almam.sonradan engelli olmucaginizin garantisi var mi
Peki o cocugun yasayamadıgı hayat ne olacak? Bilinci yerindeyse annesine yük oldugunu düsünerek hissettigi vicdan azabı ne olacak?
Siz hep teyzeniz acısından bakmıssınız. O cocugun hicbi zaman bi kız arkadası olmayacagını, kankalarıyla erkek muhabbeti yapamayacagını, hic kendi cocugunu sevemeyecegini, hayata karısamayacagını bilerek 24 yıldır yasıyor ve siz ona iyi baktıgınız icin mutlu olmaya, gülmeye, emeginizin karsılıgını vermeye calısıyor. Ama aslında hayatı fiziksel ve psikolojik acıyla dolu.
 
Miyopati bildiğim kadar kas hastalıklarının genel adı. Yanlış bilgi vermek istemem. Kadınlar tarafından hastalıklı gen aktarılıyor. Ama tabi her hastalığın bir başlangıcı var. Dna sarmalında hamilelik sırasında da bozulma olabiliyor. Bu düşük bir ihtimal.

miyopati dedim ama uzun ve çok değişik bir adı vardı ama doktor miyopati diye bir başlık altında topladı ve onun da türleri var tabiki.

annem benim içinde çok endişe duyuyor bu konu hakkında aslında bana yansıtmamaya çalışıyor ama ben anlıyorum.

inşallah bebeğinize sağ salim tez zamanda kavuşursunuz :KK15:
 
Olan olmus artik yapicak bisey yok bende bazi arkadaslarin dedigi gibi tovbe etmeniz ve kurban filan kestirmeniz taraftariyim. 3 kez dusuk yapmis ve 2 sene sonra hamile kalmis biri olaraktan durumun zorlugunun farkindayim ama herkesin sinavi farkli. Sabredip baska cocugunuzun olmasini bekliyeceksiniz. Rabbim affedendir cahillikle yapilmis ve yurekten pisman olmussunuz. Allah kimseyi evlatla sinamasin. Burda size saydirsakta bela ceza da okusak hic birimiz dort dortluk degiliz durum neyi gerektirdiyse onu yapmissiniz buna saygi duyulmasi gerekir elestirmek yersiz. ama sunuda soyleyim kendim cok arastiran ve bu kurtaj konusunda makaleler okuyan birisi olarak bazi arkadaslarin dedigi iste yok beyin gelisimi tamamlanmiyor alinmasinda bi sorun yok aci cekmiyor sozlerine karsiyim. Nurolojik fonksiyonlar ilk gelismeye basliyor ve zaten kurtaj etik acidan yanlis goruldugu icin tartisma konusu oluyor. Bebegin aci cekip cekmemesi bisey degistirmiyor sonucunda atan bir kalp gelisen organ ve vucudun hayatina ve yasama hakkina son veriliyor...
 
çocugu sakat doğacak diyenlere aldırış etmeyip doguran bir konu sahibesi vardı bugun burda onu tebrik ettik iyi aldırmadı diye e ne yapalım ozman çocugu sakat olacak diye aldıranları da mantıklı bulalım , yani doğrusunumu yapıyorlar aldıranlar.

Konu sahibesinin konusunun diğer taraflarına da dikkat çekmek lazım ama kendisininki istisnai bir durum olmuş, iyi ki çevresindekileri dinlememiş. Durum iyi bir şekilde sonuçlanmasaydı şimdi bile olayları çarpıtmada engel tanımaz kv nin çocuğun engelli doğması durumunda sevgi pıtırcığına dönüşeceğini hiç ama hiç düşünmüyorum. Anne bu sefer yalnız çocuğun bakımıyla değil bir de "biz sana demiştik, kendin istedin, bizi dinlemedin, aileni dinledin şimdi hiç şikayet etme" laflarıyla mücadele etmek zorunda kalacaktı, ki normalden çok daha fazla desteğe muhtaç olduğu annelik ve bakım sürecinde. Münferit bir olayın beklenenden daha iyi sonuç vermesinden genelleme yapmak hiç mantığa uygun değil.

kayınvalıdem biz sakat çocuk kaldıramayız dedi. bir gun ıkı gun bakarsın bıkarssın dedi.

Eninde sonunda kişisel tercihe geliyor olay, benim çevrem sen hiç düşünme ne olursa olsun üstesinden hep beraber geliriz dese bile, başkalarının ipiyle kuyuya inilmeyeceğinden ben emin olamam. İki gün sonra ben fikir değiştirsem bile durumumu değiştiremeyeceğim ama onlar rahat bir şekilde sabırları, tahammülleri benle aynı olamayacağından "doğurmasaydın" diyebilirler. Zorla da ne şevkat, ne sevgi, ne de özveri beklenebilir bir başkasından. Hayat bu, herkesin her zaman lafının arkasında durmadığı ve önceden söylediği şeylerin doğruluğunu ancak olay anında test edebildiğimiz ideal olmayan ve ne yazık ki adil de olmayan bir dünyada yaşıyoruz.
 
Son düzenleme:
10 hafta geçtikten sonra engelli olacağı belli olan bi bebeğin alınması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hah, çok teşekkür ederim artık tartışılabilir şeylere geçtiğimiz için.

Bir de ilk mesajınızda çığlık atamadıklarına atıfta bulunmuştunuz, ona da teşekkür ederim en azından o kısım aşılmış diye içim rahatladı.

Sorunuzun vurgusu anladığım kadarıyla süreyle ilgili, ya da engelli olmasıyla.

Sorunuza gelince

Sorunuzun vurgusu süre ile ilgili ise;

24 haftaya kadar yasal kürtaj yapılabilen eyaletler var dünyada,

Benim şahsi görüşüm 16 haftadan sonra tahliye işleminin yapılmamasının daha sağlıklı sonuçlar doğuracağı yönünde.

Sorunuzun vurgusu engellilik ile ilgili ise;

Herhangi bir engel şartı aranmaksızın belli koşullar çerçevesinde kadınların hamileliklerinin tahliyesi konusunda özgür olduğunu düşünüyorum.

Belirli koşullar vurgusunu ise sadece ve sadece kürtajın bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılabilme yanılgısı nedeniyle yaptım, bunun dışında özgürlük çerçevesinde bana göre.
 
ya hala şans diyorsun... ben kendi adıma gayet eminim ki doguştan engelli birine sorsan, büyük ihtimalle dogmamış olmayı tercih ederdi. yani senin veriyorum zannettigin şans degil, onu bir şeye mecbur etmek... en başından eksik hissedecegi, başkalarına muhtaç olacagı bi hayata mecbur etmek. bu mu şans vermek?

bi de mesela bu engelliler (zihinsel engelliler de dahil) anne baba öldükten sonra ne yapacaklar acaba? sen kendi vicdanın rahatlasın diye onu zorladın bu hayatı yaşamaya.. eee sen gittikten sonra nolcak bu çocuga? engelli birine kim annesi babası gibi bakabilir bi söylesene? kim sever onu kendi çocugu gibi? o yüzden laf anlatmayın. isterse çok zengin olsun diyelim anne baba... ne fark eder? hayatı boyunca eksik yaşamıştır ve parası ona hiçbir şey saglamıcak. para bile kurtarmaz yani bunu.
Merve sana çok katılıyorum. Ben sadece bedensel engeli yaşadım. Kuzenim de aynı hastalıktan vefat etti. Bana kalırsa bedensel engel zihinsel engelden daha zor. Yaşayanın ne yaşadığını bilmesi...ben abime sormuştum. Sen allahın sevgili kulusun değil mi diye.. saçmalama demişti rahmetli, kim bütün gün sadece karşı apartmanın çatısını görerek ömrünü geçirmek istesin ki
 
ya hala şans diyorsun... ben kendi adıma gayet eminim ki doguştan engelli birine sorsan, büyük ihtimalle dogmamış olmayı tercih ederdi. yani senin veriyorum zannettigin şans degil, onu bir şeye mecbur etmek... en başından eksik hissedecegi, başkalarına muhtaç olacagı bi hayata mecbur etmek. bu mu şans vermek?

bi de mesela bu engelliler (zihinsel engelliler de dahil) anne baba öldükten sonra ne yapacaklar acaba? sen kendi vicdanın rahatlasın diye onu zorladın bu hayatı yaşamaya.. eee sen gittikten sonra nolcak bu çocuga? engelli birine kim annesi babası gibi bakabilir bi söylesene? kim sever onu kendi çocugu gibi? o yüzden laf anlatmayın. isterse çok zengin olsun diyelim anne baba... ne fark eder? hayatı boyunca eksik yaşamıştır ve parası ona hiçbir şey saglamıcak. para bile kurtarmaz yani bunu.
Laf anlatmayın derken , fikrimi söylüyorum kimseye laf anlatma gibi derdim de yok vede kendimizi onun yerine koyup buna karar veremeyiz , üstelik düşününce o bebeğin canlı, yaşayan bir şey olduğunu , evlat ayrımı gibi geliyor bana. hatta cinayet bahanesi gibi.. fiziksel bi engelinin olması, o çocuğu daha az duygu sahibi yapmıyor, ya da bir ruhu olmadığını göstermiyor. bi yandan da, zor evet bakımı, ya da ona bakıp yapamadıklarını görerek kahrolmak var. ama onun yerine hayat kararı vermek de ne derece doğru.. resmen yaşam hakkını elinden alıyoruz bunu doğru bişey kabul edemem. ne olursa olsun.
 
Engelli çocuğu aldırmamayı savunanlar biraz insani yapsın yorumlarını mümkünse..
Nazi benzetmesi de nedir?

Biraz duyguları bir kenarı bırakıp mantığı sokalım devreye..Düzelemeyecek bir engeli olan çocuğun yaşaması çocuk için işkencedir..Acıdır...Ama acıyı ölüme tercih eden acayip bir millet olduğumuz için aksini savunanlara saygımız var. Tercih meselesidir.

Konu sahibesinin kürtajı tam olarak ne düşünerek, hangi duygularla yaptırdığı beni alakadar etmez.
Ama engelli doğacağımı bilseydim, dünyaya gelmek istemezdim.

Ve engelli çocuğunu dünyaya getirmeyi tercih etmeyen anne, kendini değil çocuğunu düşünen annedir gözümde.
 
Rabbim vermesin başıma ama sonuç ne olursa olsun asla aldırmayı düşünmem bebeğimi. Ama burada konu sahibi bize iyimi ettim diye sormuyor ki kadın derdini paylaşmış evet yaptığın hata ve günah ama geçmiş geçti gitti geleceğe bakıcaksın canm şimdi bebek sahibi olamamanı ona bağlarsan hep acı çekersin.
 
miyopati dedim ama uzun ve çok değişik bir adı vardı ama doktor miyopati diye bir başlık altında topladı ve onun da türleri var tabiki.

annem benim içinde çok endişe duyuyor bu konu hakkında aslında bana yansıtmamaya çalışıyor ama ben anlıyorum.

inşallah bebeğinize sağ salim tez zamanda kavuşursunuz :KK15:
Bunu iyi araştırmak lazım. Büyük üniversite hastaneleri ile görüşmelisiniz. Ne yazık ki hastalığın tedavisi yok. Testler türkiye de yapılmıyor ve pahalı. 1500 eur civarında. Bazen 2.teste gerek duyulabiliyor
 
Bunu iyi araştırmak lazım. Büyük üniversite hastaneleri ile görüşmelisiniz. Ne yazık ki hastalığın tedavisi yok. Testler türkiye de yapılmıyor ve pahalı. 1500 eur civarında. Bazen 2.teste gerek duyulabiliyor

evet maalesef tedavisi yok.iyi araştırmak lazım haklısınız başımda bir hastalık var zaten ne olduğunu doktorların bile anlayamadığı (çok soru işaretleriyle dolu bir hastaymışım.doktorların iltifat anlayışı işte :KK45:) ve yeni bir hastalığa yelken açmak istemiyorum :KK52:
 
Tüm yorumları tek tek okudum herkese cvp veremedim telefondan daha zor oluyor. Şimdilik işi düşünme ve uyuma zamanım.
Her yorumun destekleyici olmasını beklemedim elbette. Sadece yükümü paylaşmak istedim. Bu nedenle hepinize teşekkürler kızlar
 
Konu sahibesi yaptıgınızı son derece dogru buluyorum. Cok zor ama dogru bi karar. Bu riski alamazdınız, eger tasıyıcı olsaydınız sonucları cok agır olurdu.
Eger ben bu denli agır bi engele sahip bi insan olsaydım ne yapardım diye düsündüm, aklıma okudugum bi roman geldi. Cok zengin ve basarılı bi is adamının bi trafik kazası sonucu boynundan aşagısının felc olması ve ötenaziye giden süreci anlatılıyordu. Kendi ülkesinde yasak oldugu icin baska bi ülkeye gecip ötenazi yaptırması ve ailesine buna izin verdikleri icin acılan davalarla bitiyordu sanırım kitap.
Sanırım ben de aynı seyi yapardım. Sevdiklerimi de kendimle beraber perisan etmektense hic dogmamıs olmayı ve dogduysam da yasamıma son vermeyi tercih ederdim.

Merve sana çok katılıyorum. Ben sadece bedensel engeli yaşadım. Kuzenim de aynı hastalıktan vefat etti. Bana kalırsa bedensel engel zihinsel engelden daha zor. Yaşayanın ne yaşadığını bilmesi...ben abime sormuştum. Sen allahın sevgili kulusun değil mi diye.. saçmalama demişti rahmetli, kim bütün gün sadece karşı apartmanın çatısını görerek ömrünü geçirmek istesin ki
 
Back
X