Bu güzel şarkıda diyor ki ;
Lost my time, my life is going on
Yani ; vaktimi kaybettim , hayatım ise devam ediyor,diyor.
Böyle şeylere takılmaya ne gerek var ki? Yaş kirk olunca devlet yasak mı koyuyor? Ben ilk defa yurt dışına 25 yaşımda çıkmıştım. Ama yol boyunca pek çok gezginle tanistim,neredeyse hepsi üniversite öğrencisiydi. Ya da üni okumadan önceki sene böyle bir maceraya atılmak için çıkmışlardı yola.
Ki olması gereken bu gibi görünüyor çünkü zaman bol. Ben mesela işten istifa edip gitmiştim:)) ama benim normal yaş ortalamasının üstünde olmam hiç anormal bir durum değil. Benim hayatıma göre olması gereken buydu.
Ya da eski sevgilim. Amerikalı,genç yaşta evlenmiş, Orduda çalışan birisiyken karısı ondan ayrılmaya karar vermiş. Ve bu süreçte çok alakasız bir Ortadoğu ülkesinden yuksek lisans bursu kazanmış. İşi gücü bırakıp,sanırım 29 yaşında kıta degistirip o ülkeye gitmiş ve gezginlik hayatı baslamis. Normalde eyalet gezmek büyük meseleyken adam tanıştığımızda elliye yakın ülke görmüş bir gezgindi . Yani dünyayı keşfetmeye 30 yaşında başlamıştı.
Gezgin kadınlar soylesilerini ziyaret etmeyi çok severim . katılan kadınlar da genelde ya evlenip çocuk büyütüp en son 'istedigim hayat bu degil' deyip yola cikanlar,ya kariyeri ile bir başına , ondort günlük izinlerde turist olmaktan sıkılıp istifayı basıp gezgin olan kadinlardi
Yani istersen neden olmasın ki?? Benim de bir hayalim var. Henüz hayalime bir adım atamadım ama bir adım kadar uzakta olduğumu hissediyorum. İnşallah otuz yaşım ile birlikte yani seneye bir hayalimi gerceklestirmeyi düşünüyorum. Otuz belki o hayalim için geç bir yaş. Ama bu sayilari kim belirliyor ki?
Alt tarafı rakamlar, ne önemi var??
Bence bakış açın (ne kadar istemesen de) babana benziyor. Ben de annemin çoğu huyunu sevmem. Hatta uyuz olurum. Ama malesef annesinin kiziyim-kabul etmek istemesem de.
Seninki de bundan ötürü. Ama değiştirmek /olmasa da biraZ bunları yıkmak senin elinde.
Virüs var ama bir ömür devam etmeyecek ki,sonbaharda mardine-diyarbakira-kapadokyaya gidebilirsin mesela. Gezmek için güzel zamanlar...ya da arabanız varsa bir rota seçin,meslea köye giderken atıyorum Ankara'dan Samsun'a geciyorsunuz. Kendinize öyle bir rota çizin ki, Çorum hattutaş antik kentini de gezin, Amasya tarihi evlerini-kaya mezarlarını gezin, nehir üstünde bir köprü kafede semaverde çay için, samsuna varmadan vezirkaya kanyonunu da görün. Yolculuğunuzu bir gün uzatsaniz yeter.
Ben 40a yakın şehir gezdim ülke içinde ama hep birkaç gün birkaç gün. Yani akmasa da damlar. Hiç görmemekten iyidir mottosuyla ilerliyorum:)
Siz de bunu yapın. Otele verecek paraniz yoksa-cadir da sizin için konforsuzsa (araç üstü çadırlara bir bak,çok güzeller) araç içi şişme yatak alabilirsin. Pahalli da degil. Arka koltuğu yatak haline getiriyor. Gidiste ve gelişte yolunuzu birer gece uzatirsaniz aracınızda uyursunuz. Hem otel parası da vermezsiniz...
Yani ucuz bir suru seçenek mevcut. Benim ab projelerini takip edip bedavaya gittiigm bile olmuştu. Bedava derken, vizemi uçak biletimi ödedikleri gibi bir de cep harçlığı vermişlerdi



siz hele bir çıkın yola...elbet kapılar acilir