• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

40 yaş üstü çalışan hanımlar, hadi beni motive edelim.

43 yaşında bosandim.7 yasinda kızımla tek maaşla yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum.
Emeklilik yaşım 58.
5 yıl devlet+20 yılı kurumsal öğrencilikten beri çalışıyorum.
Allah sağlık versin çalışmaya da devam etmem lazım.Hatta ek işler yapıyorum.Evime yardımcı alamıyorum artik o da bende.Ödev çocuğa sosyal aktivite, doktor, hastane vs hersey bende.
İsterseniz yaparsiniz.
süpersiniz şans yanınızda olsun allahım kolaylaştırsın güçleştirmesin.
 
Hemşire sen ne zaman 40 oldun be?
Ben de az değilim,38 bitiyor bu sene. Ben de yorgun hissediyorum ama oarayı görünce moral motivasyon yükseliyor 😃sanırım para önemli benim için. Acep sende de öyle bir şey olabilir mi? Çünkü 20 yıllık tecrübe var sende,normal bir çalışandan çok daha fazlasısın sen
 
Valla ben dün 72 yaşında çok genç dimdik bir kadınla tanıştım bayıldım kadına 50 yaşında ayakta duramayan var yaş önemli mi bence değil hissettiğimiz yastayiz ben 18 yaşındayım🤪🤣 alışırsıniz tabiki
 
ben de calismak istemiyorum artik. pandemiden dolayi cok yavasladim.
ofise 2 gün gidip 3 gün evden calisiyorduk. simdi 3 gün ofis 2 gün ev yaptilar inan o 1 gün fazla ise gitmek bile beni yoruyor.
kendi isimi kurup bir süre de öyle calismak isterdim. bakalim insallah önüme mantikli yapabilecegim bir seyler cikar.
bu sekilde ofiste calisarak emekli olmak zor, emekli olana Kadar da Yas siniri 70 e cikar.
 
Tam benlik konu, ben anladım seni.
Olay aslında fiziksel olarak enerjiyi bulmak değil. İnsan 40 lı yaşlarda daha kendine/hobilerine odaklı, hayatın keyfine vararak yaşamak istiyor. Sakin, dingin, sevdiği şeylere zaman harcadığı bir hayatı olsun istiyor.
41 yaşındayım, 20 yıla yakın çalışma hayatım var. Çocuklarımın doğumlarından sonra aralar verdim sadece.
Bu süreçte iş kadınlığı, ev hanımlığı, annelik, öğrencilik yaptım.
2/3 sene öncesine kadar ben evde yapamam, kariyerim için daha ne donanımlar katabilirim kafasındaydım.
Son zamanlarda içime dönüp ben neleri seviyorum, hangi sosyal çevre beni mutlu ediyor, ne yaparsam sabah yataktan hevesle kalkar koşa koşa giderim sorgulamalarına geçtim.
İçinde 3 tane olimpik havuzu olan bir sitede yaşıyorum havuz alanına daha bu sene adım attım.
Hafta içi işteyim, haftasonu ev derleyip topla, çocukları kurslara götür, misafir ağırla, aile büyüklerini ziyaret et hengamesiyle geçiyordu çünkü.
Senelerdir psikoloji ve kişisel gelişim ilgimi çeker daha bu sene kendim için o zamanı yaratıp eğitim almaya başladım.
Sporla uğraşmak istedim hep ama daha geçen sene özel hoca ile çalışabildim, oda koştur koştur yorgun gidilen antremanlarla geçti.
Okumak istediğim kitaplarım komodinin üstünde, başucumda bekliyor.
Geriye dönüp baktığımda 41 senelik hayatımda toplamda 1 senemi tamamen kendime odaklı yaşamışmıyımdır emin değilim.
Birde ne var biliyor musunuz? Biz kadınlara ayaklarının üstünde dur olayını yanlış öğretmişler.
Ok kimseye muhtaç olmayacak şekilde kendimizi hayata hazırlayalım, B planlarımız cepte dursun ama bir savaşın içinde gibi de yaşamayalım. Hep vermek yerine almayı da bilelim.
Hafta içi yataktan sürünerek ve isteksiz kalkıyorum hafta sonu sabahın köründe gözlerim açılıyor.
Tamamen psikolojik aslında, çünkü hafta sonu zorunluluk yok, beyin ertesi günü düşünerek huzurla uykuya geçiyor


Sadece çalışınca üretiyor ve sosyalleşebiliyormuşuz yada evde oturan her kadın sadece evinin işlerini yapıp komşularıyla lak lak yapıyormuş gibi genellemelerden nefret ediyorum artık.
Bugün evde oturmaya başlasam istediğim kitaplarımı okurum, uzun zamandır istediğim yogaya başlar yaz aylarında yoga kamplarına bile katılırım. Haftanın bir iki günü kişisel gelişim ile ilgili eğitim ve seminerlere gider gelirim. sevdiğim arkadaşlarımla kahve buluşmaları yapar, muhabbet ederim. Eeee hafta doldu zaten.
Şimdi bu durumda sabah 9-18 arası ofiste kafam evraklara gömülüyken mi kendim için daha üretken olurum, manevi ve fiziki gelişimim adına iyi şeyler yapabilirim? Yoksa planladığım üst paragraftaki hayatı yaşarken mi?
Maddi anlamda bir zorunluluğun yoksa emekli et kendini gitsin. Kaç gün yaşayacağımızı bilmediğimiz hayatta bu kadar tırmalamanın anlamı ne?
 
yaş oldu 33, özellikle çocuktan sonra benim enerjim yerlerde. tabii bunda eşimden çok az destek alışımın da payı büyük. bazen 56 yaşına kadar çalışmak zorunda olduğumu düşününce afakanlar basıyor ama çoğunlukla iş hayatım benim nefes alma alanım. hem beni yoran ama aynı zamanda enerji ve ilham veren bir yer. dolayısıyla çalışmıyor olsam herhalde bir süre sonra tek düzelik ve monotonluktan sıkılırdım. öğretmenim, yazın 2 ay tatilimiz var. bu süreçte bol bol dinleniyor, kitap okuyor, uzun zamandır yapamadığım şeylere vakit ayırıyorum, hobilerimle ilgileniyorum ama artık ağustosun sonuna doğru okullar açılsın diye gün sayıyorum :D bence işe başlayın ve duruma bir bakın. eminim ki kendinizi iş temposunda daha enerjik ve mutlu hissedeceksiniz. ama baktınız böyle olmuyor, o zaman iç sesinize bir kulak verirsiniz.
 
Tam benlik konu, ben anladım seni.
Olay aslında fiziksel olarak enerjiyi bulmak değil. İnsan 40 lı yaşlarda daha kendine/hobilerine odaklı, hayatın keyfine vararak yaşamak istiyor. Sakin, dingin, sevdiği şeylere zaman harcadığı bir hayatı olsun istiyor.
41 yaşındayım, 20 yıla yakın çalışma hayatım var. Çocuklarımın doğumlarından sonra aralar verdim sadece.
Bu süreçte iş kadınlığı, ev hanımlığı, annelik, öğrencilik yaptım.
2/3 sene öncesine kadar ben evde yapamam, kariyerim için daha ne donanımlar katabilirim kafasındaydım.
Son zamanlarda içime dönüp ben neleri seviyorum, hangi sosyal çevre beni mutlu ediyor, ne yaparsam sabah yataktan hevesle kalkar koşa koşa giderim sorgulamalarına geçtim.
İçinde 3 tane olimpik havuzu olan bir sitede yaşıyorum havuz alanına daha bu sene adım attım.
Hafta içi işteyim, haftasonu ev derleyip topla, çocukları kurslara götür, misafir ağırla, aile büyüklerini ziyaret et hengamesiyle geçiyordu çünkü.
Senelerdir psikoloji ve kişisel gelişim ilgimi çeker daha bu sene kendim için o zamanı yaratıp eğitim almaya başladım.
Sporla uğraşmak istedim hep ama daha geçen sene özel hoca ile çalışabildim, oda koştur koştur yorgun gidilen antremanlarla geçti.
Okumak istediğim kitaplarım komodinin üstünde, başucumda bekliyor.
Geriye dönüp baktığımda 41 senelik hayatımda toplamda 1 senemi tamamen kendime odaklı yaşamışmıyımdır emin değilim.
Birde ne var biliyor musunuz? Biz kadınlara ayaklarının üstünde dur olayını yanlış öğretmişler.
Ok kimseye muhtaç olmayacak şekilde kendimizi hayata hazırlayalım, B planlarımız cepte dursun ama bir savaşın içinde gibi de yaşamayalım. Hep vermek yerine almayı da bilelim.
Hafta içi yataktan sürünerek ve isteksiz kalkıyorum hafta sonu sabahın köründe gözlerim açılıyor.
Tamamen psikolojik aslında, çünkü hafta sonu zorunluluk yok, beyin ertesi günü düşünerek huzurla uykuya geçiyor


Sadece çalışınca üretiyor ve sosyalleşebiliyormuşuz yada evde oturan her kadın sadece evinin işlerini yapıp komşularıyla lak lak yapıyormuş gibi genellemelerden nefret ediyorum artık.
Bugün evde oturmaya başlasam istediğim kitaplarımı okurum, uzun zamandır istediğim yogaya başlar yaz aylarında yoga kamplarına bile katılırım. Haftanın bir iki günü kişisel gelişim ile ilgili eğitim ve seminerlere gider gelirim. sevdiğim arkadaşlarımla kahve buluşmaları yapar, muhabbet ederim. Eeee hafta doldu zaten.
Şimdi bu durumda sabah 9-18 arası ofiste kafam evraklara gömülüyken mi kendim için daha üretken olurum, manevi ve fiziki gelişimim adına iyi şeyler yapabilirim? Yoksa planladığım üst paragraftaki hayatı yaşarken mi?
Maddi anlamda bir zorunluluğun yoksa emekli et kendini gitsin. Kaç gün yaşayacağımızı bilmediğimiz hayatta bu kadar tırmalamanın anlamı ne?

Şöyle ki, zaten emeklilik için çalışmıyorum ben yani öyle bir hayalim yok. Alacağım emekli maaşı zaten üç kuruş olacak bir evin kirasından alırım ondan fazlasını. Ama şu an tek maaşla maaş yüksek dahi olsa zor. Çünkü herşey ateş pahası. Patates, bulgurla beslenip tek maaşla geçinmek de bana göre değil bu durumda tek çare çalışmak oluyor. Bir de ben seviyorum çalışmayı, daha hareketli, bakımlı ve düzenli oluyorum. Ama popom mu yemiyor nedir üstümde bir halsizlik var bugünlerde.
 
30 civarı yaşım var ama inanın ev işi ve iş hayatı çok yoruyor beni
Bunun sebebi de iş değil
Türkiye’de iş hayatı
Malum çalışma saatleri aşırı uzun , senelik izin sadece 2 hafta , çalıştığınız zaman en az 12 saat dışardasınız ve muhtemelen ücrette tatmin edici değil.
Hiçbirimiz güle oynaya gitmiyoruz işe

Siz yine 2 sene falan dinlenmişsiniz
Kendinizde o gücü bulursunuz diye düşünüyorum
İlk başta adapte olmak zor olsa da zamanla alışırsınız.
 
30 civarı yaşım var ama inanın ev işi ve iş hayatı çok yoruyor beni
Bunun sebebi de iş değil
Türkiye’de iş hayatı
Malum çalışma saatleri aşırı uzun , senelik izin sadece 2 hafta , çalıştığınız zaman en az 12 saat dışardasınız ve muhtemelen ücrette tatmin edici değil.
Hiçbirimiz güle oynaya gitmiyoruz işe

Siz yine 2 sene falan dinlenmişsiniz
Kendinizde o gücü bulursunuz diye düşünüyorum
İlk başta adapte olmak zor olsa da zamanla alışırsınız.

Haklısınız. Bu sebeple evime yakın bir yer arayışındayım. Çalışma hayatı değil TR’de hayat zor genel olarak. İşte yorulmasanız bile yolda beziyorsunuz hayattan. Bir de İstanbul çok kalabalık, keşmekeş. Bizim zaten bir kaç seneye Ege’ye temelli gitme planımız var ben de o arada çalışmak istiyorum işte.
 
Haklısınız. Bu sebeple evime yakın bir yer arayışındayım. Çalışma hayatı değil TR’de hayat zor genel olarak. İşte yorulmasanız bile yolda beziyorsunuz hayattan. Bir de İstanbul çok kalabalık, keşmekeş. Bizim zaten bir kaç seneye Ege’ye temelli gitme planımız var ben de o arada çalışmak istiyorum işte.
Umarım gönlünüze göre bir yer bulursunuz
 
34 yasindayim ama bedensel olarak çok enerjisizim kilo sorunum vitamin eksikliğim dolayisiyla. Sabah kalkıp kahvaltı yoga duş makyaj giyinme yolda sesli kitap dinleme bana iyi geliyor bence siz de öyle sabah rutini yapın.
 
Ben 30 yaşındayım ama sizin bu yazıya verdiğiniz enerjiden anlaşılıyor ki siz de en fazla 30 yaşındasınız 🤩 ben sizi heyecanlı gördüm siz yaparsınız 💪
 
Back
X