valla suyu oldum olası sevmezdim, hala da öyle ya.ama inat ettim içiyorum.akşama kadar 1,5 litrelik suyu yanıma dikiyorum, ara ara içiyorum.akşam da 2-3 bardak içiyorum.toplasak 2 litre anca, ötesi yok
Kaçamak için şu kadarını söyleyeyim; dün eşime mercimek yemeği yaptım.mercimek pişmişmi diye ağzıma tekini atacakken, "olmaz" dedim.eşime seslendim, o tadına baktı.yani bir tek yeşil mercimek tanesini bile yemedim.kaçamak sıfır.11 gündür liste dışı tek minicik bir toz tanesi dahi yemedim, ha canım çekmedimi, adeta delirdim, ağladım, elim ayağım titredi ama yemedim.zaten yiye yiye bu hale gelmedik mi? Bir de şu var; iradem çelik gibi dedim, bu işe başladım, eğer bir mercimek tanesini bile yersem nerde benim çelik iradem? Bugün mercimek tanesine hayır diyemeyen, yarın ekmeğin ucuna hayır diyemez, sonra ona, buna derken hoop dön başa.iradem bu anlamda beni de şaşırtıyor ama çok mutluyum.
çevredekilerin şaşırmasına gelince; 11 gündür evden adım atmadım dışarı (bu dönem çalışmıyorum ayrıca), beni gören bir evdeki kedim, bir de eşim.eşim bile her gün zayıflamış olduğumu söylüyor.hatta dün belim ağrıyordu, masaj istedim.
masaja başladı, gözlerini pörtletip, bağırmaya başladı : "buralar eskiden hep ettiiiii (buralar eskiden dutluktu, şimdi hep bina dikmişler gibi
) , şimdi kemik olmuşş, nereye masaj yapayımm
" cumartesi annemle görüşeceğim, sanırım o farkı farkedip söyleyecektir.ne bileyim çok da umutlanmıyorum açıkcası.20 kilo fazlalığı olan biri 7-8 kilo verince aman da aman bir değişim olurmu, insanlarda onu farkedermi bilemiyorum.neyse cumartesi halkın arasına inip, tepkileri ölçeceğim.
şimdilik bu kadar,
sevgiyle kalın.