Tatlılara her zaman tatlı olurum.

İlk zamanlarda izin almak hoş olmuyor kesinlikle. Ama sınavlar için geçerli değil bu, ya da daha ciddi olan başka durumlar için geçerli değil. Ama "kafamı dinleyeceğim, izin alayım. arkadaşım gelecek, izin alayım." oldu mu sıcak bakılmıyor. Çünkü izin uygulaması zorunlu haller için çıkmış bir uygulama... Püsküüt bile "Böyle kullanılacağını bilseydim izni hiç çıkarmazdım." diyor. :) Ama okul ciddi, senin durumun daha da ciddi... Bu arada Sinem'e katılıyorum, stres yapma. Zaten 2 sene baş etmişsin, bu senenin ne fark var?
Ya ben o kadar cadı mıyım?

Tamam sürekli "mesajlar şöyle, mesaj sayıları şöyle, uyarılar şöyle..." yazıp duruyorum. :) Ama kimseye "Uyarı alacaksan çek git." demem. Uyarı verirken neden 7 günde 3 kere olsun diye bekleniyor? : Acil ve istisna durumları ayıklamak için. Diskalifiyeye karar vermeden önce neden 3 uyarı olması bekleniyor? : Yine aynı sebepten. Zaten zorunlu hallerde uyarıların önüne geçilmesi için de izin uygulaması var. :) Her şeyi usüle uygun yaptığımız zaman hiçbir problem olmuyor yani...
Takımın üyeye, üyenin de takıma ihtiyacı vardır. "Sorun çıkardım, izin almam lazım, öyleyse gideyim." diye bir şey yok. :) Kilo verme amacı bizler için adeta kutsal bir amaç... Sonuçta hepimiz ya yüksek kilolardan bu kilolara düştük ya da hala yüksek kilolardayız. O yüzden birbirimizi anlıyoruz, çektiğimiz sıkıntıları ve amacımızın büyüklüğünü anlıyoruz. Ben bu yüzden herkese titizlikle yaklaşıyorum. Matematik hesabı üzerine kurulu bir takım değiliz. Yeter ki karşı tarafta kilo vermek için çaba göreyim... Birinin 3. ihlali olsa bile genel durumuna bakıp karar veririm. "3 oldu, bitti." demem. Ama 3. uyarıyı alan ve geçmişi az mesajlarla ve çarpılarla dolu olan ve son zamanları düzensiz olan gider. Neden? : Demek ki bu takımda gerektiği kadar motive olamıyor. Öyleyse burda durmasının bir anlamı yok.
Yani dediğim gibi hiçbir şey sadece matematik hesabı değil. O yüzden sen canını sıkma. Mesajın da yanlış anlaşılmadı.