Konuştuk ya Nurcum, nasıl konuşmadık? :) Biraz oldu gerçi ama o zaman için ertelemiştik sadece... Şimdi her şey gayet rayında gidiyor, ortada bir kriz anı yok.
Nazcım canım taze kaptanım... Ve de sevgili 5. takımcım...
Naz bu işi gayet isteyerek kabul etti. O ya da bir başkası, gönüllü kim olursa olsun, adı üstünde "gönüllü"... Zoraki kabul edildiğini hissetseydim kaptanlığı bırakmazdım. Çünkü insanları zorlamanın alemi yok. Ben belki artık dikkatsizce yapıyordum ama bir şekilde yine yapıyordum. Yeni kaptan bezginlikle, söylene söylene kaptanlık yapacaksa zaten bırakmak yanlış olurdu.
Ama dediğim gibi Naz bu işi isteyerek üstlendi. İyi bir kaptan olmanın tek şartı bu işi yapmak istemek. Ben kaptan olduğum zaman takımdan bir arkadaş beni önermişti, ben de başkaları da isterse yapmaktan keyif alacağımı söylemiştim. Yani gönüllü bulamadığımız için ben kaptan olmamıştım. Naz kaptan yardımcısı olduğunda da kendi isteyerek gönüllü oldu, zorla değil. Aynı şekilde kaptanlığa da istekle yaklaşıyor. Bu işi isteyen kişi, takımını seven ve de düzen isteyen kişidir; o yüzden iyi bir kaptan olacaktır. Naz'a bu konuda inanıyorum.
Naz'la son konuşmamızı dün akşam yaptık, o zaman bile yine sordum "İçinde ufak da olsa isteksizlik var mı?" diye...
Ama siz bu şekilde yaklaşınca o ne yapsın? :) Zaten sizler de Naz'a bu konuda inanıyorsunuz. O yüzden bize sadece ona destek olmak kalır. :) İyi bir kaptan olacak Nazcım... :)