Maude'in kolunda ki dövme detayını atlamamak lazım , oldukça dramatikti benim için.
Bu arada yeni anket cuma günü açılacak sanırım , süre konusunda konuşmadık ama cuma günleri yeni anket için uygun bana kalırsa , siz ne düşünüyorsunuz?
Maude'in kolunda ki dövme detayını atlamamak lazım , oldukça dramatikti benim için.
Bu arada yeni anket cuma günü açılacak sanırım , süre konusunda konuşmadık ama cuma günleri yeni anket için uygun bana kalırsa , siz ne düşünüyorsunuz?
Dövme miydi ? kesik çizgisi gibi anlamıştım ben,.
Anket içinse cuma günü iyi bence de.
Evet Nazi kampına gidenlere yapılan damgalardandı.
Orchidea sende filmde repliklere dikkat ediyorsun sanırım :)
Çok güzel replikleri vardı filmin ...
Bu arada Dulcinea filmdeki cinsellik imasından rahatsız olduğunu belirtmiştin , ilk okuduğumda çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Aslında karşı bir yorum yapacaktım ama Nihil duygularımı çok güzel özetlemiş :)
"harold maude nin ruhu ile seviştiriyor kendini. maude'nin ruhunda mutlu.
olmayası bir aşk değil nitekim. "
Aşkın içinde bedensel yakınlaşma barındırır düşüncesinde olduğum için filmdeki ima kusur olarak görülmemeli diye düşünüyorum.
Sinema günlüğü'ne yazdım zaten Sult'ı da izledim atlantis, bu film için de çok çok teşekkür ederim. Yazacak enerjim kalmasa da bir iki bişi diyim:)
Öncelikle başta çok ağır ilerliyo sakın vazgeçme dedin ama filmi koymamla bitmesi bir oldu, kafamı kaldıramadım. Bir ara birşeyler yiyim diye mutfağa gittim aklım Knut Hamsun karakterinde kaldı. Filmin böyle de bir etkisi var, müthiş aç hissediyorsunuz, sürekli aç hissediyorsunuz. Kitabı önce okuduğum için karakteri daha iyi anladığımdan sanırım hiç sıkılmadım. Başrol oyuncusunu Johnny Deep'e benzetmem ayrı bir tat oldu, açlıktan geberen haliymiş gibi.
evet kesinlikle, adamın davranışlarına anlam verebiliyordum çünkü, bu arada kitabını okumadıysan mutlaka okumalısın, filmi izledikten sonra hızlıca bir okuma yaptım yine, çok iyi bir yazar, diğer kitaplarını da almaya karar verdim.
sevdiği kadınla kapıdaki konuşmaları çok güzeldi ama sult'ta benim için en vurucu nokta, dilenciyle olan sahnesi. ondan daha çaresiz ama yeleğini satıp adama para veriyor ve ben varlığımı bu dünyadaki herkese borçluyum gibi birşey söylüyor.
nietzsche ağladığında ve açlık'ı karşılaştırınca neyin iyi bir film uyarlama olup olamayacağını görmem açısından da iyi oldu. bu arada başka tavsiyelerini de bekliyorum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?