- 14 Ekim 2015
- 10.214
- 63.639
- 528
Yaktım beni ausum. Gitti galibiyetim. Hayır bileydim böyle olacağını bu gün cıs yemezdim
ama ama ama ben bu haftaya demedim .... bana özel mesajlar yazınca :) kız dedim hadi haftaya 1-1 olsun ...
Ne cok methettinizTamam canım o zaman her akşam bende bi Leslie 3 gelir
Bob model sac bu. Benimki de Boyle. Cok severim. Ama benim sacim duz ve biraz daha uzun :)Eki Görüntüle 2079937 Eh madem herkes uyudu benim buralarrr yiihooyyiihooo
Neyse günaydın herkese size bir sorum olacak, sizce bu saç modeli güzel mi, bir iki gün içinde saçımı kestirmek istiyorum bu model aklıma yattı
(Uzun saç kullanamıyorum, saçım da dalgalı)
Fotodaki de ben diilim uzak doğulu bir bacımız
Yürüyüş lerin gayet güzel hemsom, belki biraz egzersiz ekleyebilirsinDaha çok yapabilsem keşke
Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor?
Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.
Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?
Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.
Ben tam olarak bunları yaşıyorum bir haftadır
Kaptanım @MiuLego yakamoz şuan spor gruplarında degil, istersen bugün ekle, kaydedelimalışıyorsun kuzum
en zorlayan kısmı o iki seferlik hareketler zaten :)
begum75 ya da @nehirnil111 canım.. sen ikisini de etiketle onlar sana söyle hangisi olduğunu ezberimde yok
Canım yazının hepsini kopyalıyorum burayaYürüyüş lerin gayet güzel hemsom, belki biraz egzersiz ekleyebilirsin
Aaa eflal bazen banada oluyor bu demek bunun tıp ta bir yeri varmış
Eee napacaz çözümü nedir acaba
Bugün bütün gün tekrar gelmez umarım
Eflal o zaman hastaneye gidip insulin ve 3 aylik sekere baktiracaksin canimÇABUK ACIKIYORSANIZ BİR SEBEBİ VAR
Yemek yediniz, üzerinden iki saat bile geçmedi ve siz kendinizi tekrar acıkmış hissediyorsunuz. Zamansız öfkeleniyor, nedensiz melankoliye kapılıyorsunuz. Kilo vermek neredeyse imkânsızlaştı...
O da ne?.. Sanki göbek bölgenizde de her zamankinden fazla yağlanma var!.. Bütün bunların sebebi henüz farkına varmadığınız hastalığınız ‘reaktif hipoglisemi’ olmasın?..
Prof. Dr. Mustafa Sait GÖNEN
TC İstanbul Bilim Üniversitesi
Öğretim Görevlisi
Hemen herkesin verecek bir beş kilosu var. Yediklerimize kendimizi fit hissetmek ve daha sağlıklı olmak adına dikkat ediyoruz. Hangi besinlerin yenmesi gerektiğine, azaltıldığında hangilerinin kilo verdireceğine dair bilgiler yeni değil artık. Kalori hesapları, diyet listeleri, spor salonları… Ama bir gün geliyor ve ne yaparsanız yapın kilo veremediğinizi, hatta diyet uygulamaya çalışırken fazla bile yediğinizi fark ediyorsunuz. Bu durumu önce yaşadığınız strese, yemeyi sevmenize verebilirsiniz. Ama şiddetli bir açlık hissi duyuyorsanız, sinirlilik ve huzursuzluk buna eşlik ediyorsa, her hastada görülmemekle birlikte çarpıntı ve baygınlık hissi de yaşıyorsanız sorunun kaynağı sizin iradeniz ya da yemek yemeyi sevmeniz değil, reaktif hipoglisemi hastalığınız olabilir. Bu durumda yapmanız gereken ise bir endokrinoloji doktoruna gitmek ve yaşadıklarınızı anlatmak. Biz bu sayımızda sözü, Florence Nightangale Hastanesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen’e verdik ve reaktif hipoglisemiyle ilgili bilgileri kendisinden dinledik. Bakalım size ya da yakınlarınıza tanıdık gelecek belirtilere rastlayacak mısınız?..
Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor?
Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.
Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?
Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.
Teşhisi için hangi birime gitmek gerekiyor? Burada doktorlar hastaya yapılan hangi testler sonucunda “reaktif hipoglisemi” teşhisini koyuyorlar?
Bu hastaların bir endokrinoloğa başvurması gerekir. Tanısı spesifik bir testten çok, klinik özellikleri ile konulur. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi ve şikâyetleri için anında kan şekerine bakmak yol gösterebilir. Sadece açlık kan şekerine bakarak “Benim bir şeyim yok” demek yetmez; bu yüzden endokrinoloğa başvurulması önemlidir. Eskiden bu hastalarda uzamış yükleme testi kullanılırdı, günümüzde sadece kliniği belirgin olmayanlarda bu teste başvuruyoruz.
Hastalık daha çok kimlerde ve ne zaman görülüyor?
Diyabet riski olan bireylerde daha çok görülüyor. Obez veya fazla kilolu kişilerde, ailede diyabet öyküsü olanlarda, sağlıksız beslenenlerde ve düzenli egzersiz yapmayanlarda reaktif hipoglisemi riski daha fazladır. Genellikle karbonhidrattan zengin öğünlerden sonra görülür. Dengeli beslenmeyenler, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri görülür.
Bu hastalık neden önemli? Gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izliyor?
Reaktif hipoglisemi erken tanı konulmazsa yıllar içinde önce ‘Bozulmuş Glikoz Toleransı’na, sonrasında da diyabet hastalığına ilerler.
Reaktif hipoglisemisi olanlar, şeker düşüklüğü belirtilerini yaşamamak için sık sık atıştırır, bu da sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmaz, kilo almaya ve sonunda şeker hastalığına yol açar.
Reaktif hipoglisemi teşhisi konulmuş bir hasta, hayatında neleri değiştirerek gelecek sürecini değiştirebilir?
Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişi, ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeli ve düzenli spor yapmalıdır. Öğünlerinde basit karbonhidratlı rafine besinler yerine, glisemik indeksi düşük gıdalara yer vermelidir. Egzersiz olarak da haftada dört-beş gün 35-40 dakika tempolu yürüyüş ya da asgari toplamda 150 dakika tempolu yürüyüş önerilebilir. Biz buna “yaşam tarzı değişikliği” diyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, 10 yıl içerisinde çıkabilecek bir şeker hastalığı, hiçbir ilaç kullanmadan, sadece yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 58 oranında engellenmektedir.
Yenmemesi gereken gıdalar nelerdir?
Şeker, bal, reçel, dondurma, çay şekeri içeren pasta, tatlı ve kekler, çikolata, patates, pirinç, beyaz unla yapılmış yiyecekler yenmemelidir. Alkolden, özellikle de açken alkol almaktan kaçınılmalıdır.
‘Glisemik indeks’ sık sık duyduğumuz ama tam olarak anlamını bilmediğimiz bir terim. Bu terim doğrultusunda ne tür beslenme önerilerinde bulunabilirsiniz?
Karbon, oksijen ve hidrojen molekülünden oluşan karbonhidratlar; rafine beyaz şekerdeki gibi basit ya da patateste olduğu gibi kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayrılır. insan bedenine enerji sağlayan çeşitli besinlerdeki bu karbonhidrat yapıları kan şekerini farklı derecelerde yükseltir. Besinlerin kan şekerini yükselten etkileri “glisemik indeksi”ni gösterir. Hızla emilip kana geçen besinlere, ‘glisemik indeksi yüksek besinler’ denir. Kan şekerini hızla yükselten besinler, bu hastalarda pankreası aşırı uyararak abartılı insülin salınmasına neden olur. Bu durum daha sonra tokluk olduğu halde kan şekerinin düşmesine ve şikâyetlere yol açar. Glisemik indeksi düşük besinler yavaş yavaş emilip kana geçerek, abartılı insülin yanıtına neden olmaz. Bunun için glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Ancak glisemik indeksi düşük diye fazla da tüketilmemelidir.
Canim internete bakip kendimize teshis koymaya kalkinca her seyin en kotusu cikiyor karsina.Faydali bilgiler olabilir ama sonucta internet siteleri doktor degil ve seni bilmiyor.Yasadiklarinin normal olmadigini bu durumun seni cok rahatsiz ettigini dusunuyorsan vakit kaybetmeden bi doktora git ölçümlerini yaptir.Simdi sen kendi kendine kurup durarsin bu hastalik mi su hastalik mi diye o daha beter.Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor?
Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.
Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?
Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.
Ben tam olarak bunları yaşıyorum bir haftadır
Tamam begüşüm ultrastarlara ekleyelimKaptanım @MiuLego yakamoz şuan spor gruplarında degil, istersen bugün ekle, kaydedelim
Ana kiz boyleyiz biz
Gelir benim gobegi acar babasina gosterir baba sunun tatliligina bak vıcik vicik diye
Essoglusu seviyomu dovuyomu belli belli degil
Tabi benim tosun kocada hııı elunde dikkatli tutta kizim akmasin biyere diyo maloş
Kızlar misafir var topikte ,diyetten spordan soruyor ,biz pohdan konuşuyoruz,ne pohtan bir yere geldim diyecek
la iyi ki bireysel 1.lik gibi ... takımlarında birincilik sırları sorulmuyor
ne diyecez çıkıp ... bok mu ?poh ne beeee ..... neyse o
Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor?
Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.
Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?
Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.
Ben tam olarak bunları yaşıyorum bir haftadır
AnlamadımNe cok methettiniz
Bob model sac bu. Benimki de Boyle. Cok severim. Ama benim sacim duz ve biraz daha uzun :)
ÇABUK ACIKIYORSANIZ BİR SEBEBİ VAR
Yemek yediniz, üzerinden iki saat bile geçmedi ve siz kendinizi tekrar acıkmış hissediyorsunuz. Zamansız öfkeleniyor, nedensiz melankoliye kapılıyorsunuz. Kilo vermek neredeyse imkânsızlaştı...
O da ne?.. Sanki göbek bölgenizde de her zamankinden fazla yağlanma var!.. Bütün bunların sebebi henüz farkına varmadığınız hastalığınız ‘reaktif hipoglisemi’ olmasın?..
Prof. Dr. Mustafa Sait GÖNEN
TC İstanbul Bilim Üniversitesi
Öğretim Görevlisi
Hemen herkesin verecek bir beş kilosu var. Yediklerimize kendimizi fit hissetmek ve daha sağlıklı olmak adına dikkat ediyoruz. Hangi besinlerin yenmesi gerektiğine, azaltıldığında hangilerinin kilo verdireceğine dair bilgiler yeni değil artık. Kalori hesapları, diyet listeleri, spor salonları… Ama bir gün geliyor ve ne yaparsanız yapın kilo veremediğinizi, hatta diyet uygulamaya çalışırken fazla bile yediğinizi fark ediyorsunuz. Bu durumu önce yaşadığınız strese, yemeyi sevmenize verebilirsiniz. Ama şiddetli bir açlık hissi duyuyorsanız, sinirlilik ve huzursuzluk buna eşlik ediyorsa, her hastada görülmemekle birlikte çarpıntı ve baygınlık hissi de yaşıyorsanız sorunun kaynağı sizin iradeniz ya da yemek yemeyi sevmeniz değil, reaktif hipoglisemi hastalığınız olabilir. Bu durumda yapmanız gereken ise bir endokrinoloji doktoruna gitmek ve yaşadıklarınızı anlatmak. Biz bu sayımızda sözü, Florence Nightangale Hastanesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen’e verdik ve reaktif hipoglisemiyle ilgili bilgileri kendisinden dinledik. Bakalım size ya da yakınlarınıza tanıdık gelecek belirtilere rastlayacak mısınız?..
Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor?
Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.
Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?
Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.
Teşhisi için hangi birime gitmek gerekiyor? Burada doktorlar hastaya yapılan hangi testler sonucunda “reaktif hipoglisemi” teşhisini koyuyorlar?
Bu hastaların bir endokrinoloğa başvurması gerekir. Tanısı spesifik bir testten çok, klinik özellikleri ile konulur. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi ve şikâyetleri için anında kan şekerine bakmak yol gösterebilir. Sadece açlık kan şekerine bakarak “Benim bir şeyim yok” demek yetmez; bu yüzden endokrinoloğa başvurulması önemlidir. Eskiden bu hastalarda uzamış yükleme testi kullanılırdı, günümüzde sadece kliniği belirgin olmayanlarda bu teste başvuruyoruz.
Hastalık daha çok kimlerde ve ne zaman görülüyor?
Diyabet riski olan bireylerde daha çok görülüyor. Obez veya fazla kilolu kişilerde, ailede diyabet öyküsü olanlarda, sağlıksız beslenenlerde ve düzenli egzersiz yapmayanlarda reaktif hipoglisemi riski daha fazladır. Genellikle karbonhidrattan zengin öğünlerden sonra görülür. Dengeli beslenmeyenler, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri görülür.
Bu hastalık neden önemli? Gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izliyor?
Reaktif hipoglisemi erken tanı konulmazsa yıllar içinde önce ‘Bozulmuş Glikoz Toleransı’na, sonrasında da diyabet hastalığına ilerler.
Reaktif hipoglisemisi olanlar, şeker düşüklüğü belirtilerini yaşamamak için sık sık atıştırır, bu da sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmaz, kilo almaya ve sonunda şeker hastalığına yol açar.
Reaktif hipoglisemi teşhisi konulmuş bir hasta, hayatında neleri değiştirerek gelecek sürecini değiştirebilir?
Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişi, ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeli ve düzenli spor yapmalıdır. Öğünlerinde basit karbonhidratlı rafine besinler yerine, glisemik indeksi düşük gıdalara yer vermelidir. Egzersiz olarak da haftada dört-beş gün 35-40 dakika tempolu yürüyüş ya da asgari toplamda 150 dakika tempolu yürüyüş önerilebilir. Biz buna “yaşam tarzı değişikliği” diyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, 10 yıl içerisinde çıkabilecek bir şeker hastalığı, hiçbir ilaç kullanmadan, sadece yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 58 oranında engellenmektedir.
Yenmemesi gereken gıdalar nelerdir?
Şeker, bal, reçel, dondurma, çay şekeri içeren pasta, tatlı ve kekler, çikolata, patates, pirinç, beyaz unla yapılmış yiyecekler yenmemelidir. Alkolden, özellikle de açken alkol almaktan kaçınılmalıdır.
‘Glisemik indeks’ sık sık duyduğumuz ama tam olarak anlamını bilmediğimiz bir terim. Bu terim doğrultusunda ne tür beslenme önerilerinde bulunabilirsiniz?
Karbon, oksijen ve hidrojen molekülünden oluşan karbonhidratlar; rafine beyaz şekerdeki gibi basit ya da patateste olduğu gibi kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayrılır. insan bedenine enerji sağlayan çeşitli besinlerdeki bu karbonhidrat yapıları kan şekerini farklı derecelerde yükseltir. Besinlerin kan şekerini yükselten etkileri “glisemik indeksi”ni gösterir. Hızla emilip kana geçen besinlere, ‘glisemik indeksi yüksek besinler’ denir. Kan şekerini hızla yükselten besinler, bu hastalarda pankreası aşırı uyararak abartılı insülin salınmasına neden olur. Bu durum daha sonra tokluk olduğu halde kan şekerinin düşmesine ve şikâyetlere yol açar. Glisemik indeksi düşük besinler yavaş yavaş emilip kana geçerek, abartılı insülin yanıtına neden olmaz. Bunun için glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Ancak glisemik indeksi düşük diye fazla da tüketilmemelidir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?