Geçmek bilmeyen günlerin ardından…
Artık bizde kavuşuyoruz…
Kimimiz için çok zorlu bir süreç oldu…
Kimimiz ise nasıl geçtiğini anlamadı…
Ama herşeye rağmen yılmadık…
Pes etmedik…
Bütün zorluklara dayandik…
SeVDaMiZ yenik düşmedi mesafelere,
Zorluklara…
Kopmak yerine birbirimize daha çok kenetlendik…
Adeta birlikte askerlik yapar gibiydik…
Çünkü bütün heycanlarını, sevinçlerini, üzüntülerini askerlerimizle bizde paylaşıyorduk…
Beden olarak birlikte olamasakta, ruhen yanlarındaydık…
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Her$ey böyle ba$ladı...
Askere uğurlarken nasıl bir acı hissetmiştik kalbimizde...
Koca 460 günümüz vardı... Bitermiydi ki o kadar gün...
1 degil, 2 degil koca bir 15 ay sürecekti bu ne olduğunu bilmediğimiz serüven...
460 gün çok uzun gelmişti gözümüze...
Üst devrelerimizin önerisi üzerine basamaklara bölerek saymaya başlamıştık 460dan geriye...
Önce 400 lerden kurtulmalıydık... Sonrada 1 seneden düşmeyi hayal ederek geçirecektik zor günlerimizi...
300 ler, 200 ler, 100 ler derken çift sayıları saymaya başlıyacaktık..
Son olarakta Türkiye turu başlıyacaktı... Hergün ayrı bir il, hergün ayrı bir eğlence...
Maceradan maceraya atlarken, geri sayıma ulaşıp, vuslata kavusmayı hayal edecektik...
Ve askerlik sürecimizde gerçektende öyle olmaya baslıyordu...
Arada bir şafaklar sıkıştırdığında söylenmeye başlıyorduk, ama yinede sabırla beklemeye devam ediyorduk...
Başlarken biliyorduk kolay olmayacağını... Herşeyi göze almıştık, çünkü 460 gün sonunda ‘mutluluk’ vardı…
Askerlik ebedi bir ayrılık degildi ki...
Belkide sevgimiz sınanacaktı... Bu kadar zorluğa rağmen ilişkilerimizi ayakta tutabilecekmiydik diye...
Başlarda çok zorlanmıştık tabi... Alışkın değildik istediğimiz zaman aramak yerine, konuşabilmek icin aramasını beklemeye...
Ama mecburduk güçlü olmaya...
Çünkü zorluk sayılı günlerde hapisti… bu serüvenin sonunda kavuşcaktık özgür olmaya..
Acemilik diye daha çok eğitim alıyorlardı başlarda... O yüzden bazen çok az, bazen de hiç konuşamadığımız oluyordu.
Perişan bir şekilde elimiz telefonda askerlerimizden çağrı bekliyorduk...
Yemin töreni sıralarında dahada az konuşur olmuştuk...
Kimimiz için törene gidip kısada olsa askerini görebilme heycanı kaplıyordu içini...
Kimisi ise buruk bir şekilde törenin geçmesini bekliyordu...
Dagıtım yerini beklerken nasılda geçmek bilmiyordu zaman... Nasıl da dualar ediyor, endişeyle sonucu bekliyorduk...
En az askerimiz kadar heycanlıydık... Çünkü tek onu değil kendi hayatımızıda etkiliyecekti gelecek sonuç...
Asıl ozaman başlıyacaktı askerlik... Kader ani olacaktı bizim için...
Sonuçlar açıklandığında ya rahatlıyacak, yada daha çok endişe içine düşecektik...
Hemde koca bir sene sürecekti bu endişe...
Sıra sıra açıklanmaya başlıyordu 89/3 devrelerin usta birlikleri... Tek kendimiz için değil, tertiplerimiz icinde heycanlıydık...
Çünkü en başından beri birlikte başlamıştık saymaya...
Bir kısmının erkenden sonuçları açıklanmaya başlamıştı...
Herkesin açıklanmıştıda son olarak DuyguMustafa ve Z&A-Love4ever´in ustasi belli değildi...
Bekliyorduk bekliyorduk ama askerlerden ses seda yoktu...
Neden açıklanmıyor, neden bukadar uzadi diye birsürü soru isareti kemiriyordu beynimizi...
Akıllarda bundan sonrası için hep bi endişe vardı…
Çok şükür onlarında geçte olsa yerleri açıklanmıştı ve güzel haberi tertipleriyle hemen paylaşmışlardı...
Dağıtım zamanı geldiğinde sevinçle askerlerine sarılırrken bazıları...
Bir kısmıda üzüntüyle telefonda ya da internetten kavuşacaktı... Güzel bir hafta geciriyorduk... Sevdiklerimizleydik...
Bir hafta sonra gidecek oldugunu bilmek acıtsada içimizi mutluyduk...
Yeni bir sayfa açılıyordu USTA BİRLİĞİ ile... Yeniden hiç bilmediğimiz bir yere gönderiyorduk askerlerimizi teker teker...
Sanki askerlik yeni basliyor gibiydi... Çünkü nelerle, nasil insanlarla karşılaşcaklarını bilmiyorduk...
Ama atlattik onuda... Sevgimiz oldukça üstesinden gelemeyeceğimiz hiç birşey yoktu...
Acemide alıştığımız gibi usta birliğinede alışmak zorundaydik...
Ve alışacaktık, başka çaremiz yoktu ki...
1 seneden de düşmüştük artik, artik sadece bir sene... Seneye bugün bunu yapabiliriz,
seneye bu gün özel günümüzü kutlayabiliriz... Bu son ayri geçirdiğimiz doğum günü diyebilecektik...
Büyük bir adım dı bu bizim için...
Öyle günleri sayarken bir baktık 300 lerin son günlerine doğru ileriyoruz.... İlerledikçe hafifliyorduk sanki...
Büyük bir adim atmistik kendimizce... Cünkü alt devrelerimizde geliyordu yavaş yavaş...
Şükrediyorduk o günlerden kurtulduğumuz için... Sonlarda olanlar değildik artık...
300 lerin son günlerinde şafak sıkıştırmaya başlıyordu bir yandan da, kurtulsak artık 300 den diyorduk...
Sabrettik ve onuda yedik bitirdik...
Yoktu artık 300 diye birsey hayatimizda...
200 e hosgeldin demistik... 200 küsür ne kadar da güzel geliyordu kulağa...
Sevinçle teker teker 299 diyorduk...
Yavaş yavaş bazılarımızın mehtap tarihleri belli olmaya baslıyordu...
Malesef hepimiz sevinemiyorduk... Çünkü mehtabi olmayanlarda vardi... Kendilerini avutacak birseyleri olmayacakti...
Anca arkadaslarinin mehtaplarina sevinebileceklerdi...
Mehtap saymanin heycanıyla yarılamaya doğru gidiyorduk... Şafagi yarılayacaktık...
Yokuş aşağı yuvarlanma devri başlıyacaktı, üst devrelerimin tabiriyle
Iki heyecanı bir arada yasiyorduk, hem mehtap hemde safagi yarilama...
Uzun zaman sonra yeniden görücektik askerlerimizi... Hepimiz olmasakta... En azından bir kısmımız...
‘’Dokunabilmek....’’ Yanında olduğunu görmek nasıl bir duyguydu diye unutmaya başladığımız bir anda kısa bir süreliğinede olsa kavuşacaktık...
Keşke zaman dursa, keşke içinde bulunduğumuz saat dilimi geçmeseydi... Ama zaman su gibi geçiyordu ve gitmeliydi...
Gitmeliydiki geri kalan şafağı bitirsin ve şafağımız ‘’DOĞAN GÜNEŞ’’ olsun...
Anca öyle avutuyorduk kendimizi... Başkada bir şey teselli edemezdi bizi zaten...
Güzel bir mehtaptan sonraa ayrılık yeniden başlıyordu... Yeniden şafak sayacaktık...
Yeniden 12 olmasını bekleyecektik şafağın atması için...
Zor olucaktı yine yeniden alışmak...
Ama o arada 200 leri devireceğimizi bilmek iyi geliyordu bize... Yarisindan çoğu bitmiş olacaktı...
200 lerde hayatımızdan çıkıcaktı...
100 ler gelicekti...
Yine sabrettik, bekledik ve kavustuk 100 lere... Artık 100 ler deydik.... Şaka gibi olsada 100 küsür sayıcaktık...
Bizim devremi bu diye şaşırıyorduk durmadan....
Hep uzaklardan 100 leri seyredip dururken, bizde gelicekmiyiz o günlere diye imrenerek bakardık üst devrelerimizin şafaklarına...
Şimdi ise imrenilecek şafağı olan bizim devreydi... $ükrediyorduk şafağımıza...
Bize de nasip olmuştu 100 lerde saymak...
Kep6 lıkta gelip çatmıştı... Kep6 olmak ayrı bir heycandı... Çünkü bundan sonra ‘’KRAL DEVRE’’ olma sırası bizde olacaktı...
Tezkereci olmaya bir adım daha yaklaşıcaktık...
O yüzden üst devremizin Kral olmasina daha çok seviniyorduk... Çünkü arada başka Kral adayı olmayacaktı...
Üst devrelerimiz 100 ler çok zor olacak demişlerdi... Bizde yok biz gelelim de, başka bir şey istemiyoruz diyorduk...
Ama dedikleri gibi de oldu... $afak yavastan sıkıştırmaya başlıyordu...
Önceden safak sıkıştırmasını bilmezken, bizde bunalmaya başlıyorduk...
Bir yanımız şafağımızın bu kadar azaldığına inanamıyordu, bir yanımızda yeter artık bitsin diyordu...
Sevinç ve bunalımın arasinda gidip geliyorduk...
Artik askerlerimizde iyice bunalmaya başlamıştı.... Onlar bunaldıkca bizde bunalıyorduk...
Destek olmaya çalışıyorduk, ama kendimizin nekadar sabri kalmıştı ki??
Biz bunalmışken, onlara sabret geçicek diye nasıl diyecektik?
Fakat yapacak hicbir şey yoktu... Biliyorduk ki mecbur sabretmeliyiz, destek olmalıyız askerlerimize...
Onlar güçlerini biz sevdiklerinden alıyorlardı.. Biz pes etsek, onlarda pes edicekti...
$imdi ise 100 lerden kurtulma kısmına geldik... Son adımlarımız, ‘’VUSLATA’’ doğru gelirken son basamaklar...
Gücümüz azalsa da kendimizi toparlamaya çalışıyorduk...
Birkaç tertip kurtuldu bile 100 lerden, güzel güzel ıslatıldılar... Askerlerimiz askeriyede, biz ise burada...
Geriye kalan tertipleride islattik mi üstümüzden büyük bir yük kalkmış olacak...
Sonra sıra plakalarda... Üst devrelerimiz gibi bizde il il Türkiye turuna çıkacağız...
Çok şükür üst devremizin ilk tezkeresini gördük... O sayede bizdeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee ‘’Kral/Kraliçe’’ oluyoruz....
Artik aramizda baska devre olmayacak... Şafağı en az olanlar olacagız...
İŞTEEEE BİR DEVREDE BU ŞEKİLDE BİR ASKERLİK SÜRECİ YAŞADI VE
SONUNA DOĞRU YOL ALDI…
EN KISA ZAMANDA HÜR OLMAYA,
ADIM
ADIM
VUSLATA DOĞRU GİDİYORUZ…
BU SÜREÇTE İLK GÜNDEN TAAA Kİ SON GÜNE KADAR YANIMIZDA OLAN VE OLACAK OLAN
BÜTÜN KADERDAŞLARIMIZA "ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ"
ÜST DEVRELERİMİZ, ALT DEVRELERİMİZ HEPBİRLİKTE BİTİRDİK ZORLU GÜNLERİ TEK YÜREK OLDUK
VE ARTIK BİZDE ASKERLİKTEN PAYIMIZI ALARAK GİTME VAKTİNE HAZIRLANIYORUZ…
EN KISA ZAMANDA HÜR OLMAYA İNŞALLAAH…
‘’BUGÜN İTİBARİYLE İLAN EDİLMİŞTİR 89\3LER ARTIK EN KRAL DEVREDİR!!’’