9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

Biz bu konuda akraba evliliği konuştuk bide teyzesinin kızını mı istiyolarmış o konu neydi geçmişe dönemedim, o da faraziydi o zaman

o faraziydi. yani herkes teyzesinin halasının çocuğuyla evleniyor, yaş olarak en uygun o vardı. ben onu düşündükleri için beni istemiyorlar diye varsaydım. beni istemiyor değillermiş işte.
 
Evet gayet de mesajınızda yüzüğü değiştirmeme küçültmeme izin vermiyorlar demişsiniz şimdi işler birden değişmiş. Lütfen çokça düşünün iki konuşmaya iki aydır çektiklerinizi unutmuş hepsini olumlu şeylerle değiştirmiş gibisiniz birden

ilk başta "dursun öyle kullan" dedi de sonradan "küçültmeyin değiştirin" dedi. söyledi yani onu ama zamanını hatırlamıyorum şimdi. başka şeyler olunca yüzük kaldı gitti konuşulmadı zaten.
 
o faraziydi. yani herkes teyzesinin halasının çocuğuyla evleniyor, yaş olarak en uygun o vardı. ben onu düşündükleri için beni istemiyorlar diye varsaydım. beni istemiyor değillermiş işte.

o zaman orda baya zorlama yorum yapmışsın bizde yorumladık küçücük kızın hakkına girdik neyse yanlış anlaşılma

aptalasik evet konu sahibi uzun uzun açıklayıcı hakaret etmeden sakin cevap verdiği için insan olumsuz yorum yapmaya çekiniyor ne bileyim üzmek istemem şahsen
 
Durust olacaksam, konu sahibinin tavri ve uslubu nedeniyle gerekenden az yuklenildigini dusunuyorum.

Konu sahibi, tanidigim hicbir cok seven insan sizin sevgilinizin soyledigi seyleri soylemez, bunu belirteyim.

Mesela, seninle olsun istiyorum?? ailem de olsun istiyorum. Seninle olsun istiyorum ne demek?

Gorucu usulu ve karar ona kalmis sanki. 9 yildir berabersin, guya cok seviyorsun, seninle olsun istiyorum ama ne demek?

Bir de sana hakli dersem( ki guya hakli oldugunuzu dusunuyor) bir sogukluk olur ailemle diyor. Daha ne desin? Adam hakliya hakli diyemiyor korkusundan, bu bile yeterli sogumak icin ama ileride nasil desin?

Ileride nasil olacagini gectim, siz bu adamin sizin icin yapmadigi fedakarliklari, cikamadigi haftasonlarini, ebeveynlerini yalniz birakan cocuk gibi siz konusun diye annesine birakmasini nasil hazmedeceksiniz?

Adam ailesini ikna edin istiyor. Daha kotu ne olabilirdi?

Alkolik es adayi daha iyi benim nazarimda, en azindan sevgisi eksik degil der insan.

"seninle olsun istiyorum" kısmında, vurgu "seninle"de değil, "olsun"da. artık olsun bu iş anlamında. ben seninle evlenmek istiyorum şeklinde. ben mi yanlış anlattım bilmiyorum ki.

benim babam da dedi, "dik duramayan adam istemiyorum ben karşımda" dedi. ben de ona "gelip annemi babamı benim arkamda duracağına, bi daha beni üzmeyeceğine ikna edeceksin" dedim. ben de orda babama "ben onu böyle kabullendim" diye posta koymadım ki.

yani belki şu an yanlış düşünüyorum ama sevgilim "ben onu sevdim öyle istedim kabullenin" diye posta koyup gelse, bunlar hiç konuşulmayacaktı. ben kayınvalidemi hep "beni istemedi, bana eziyet etti, gideyim diye uğraştı" olarak görecektim, o beni "oğlumu benden koparmaya çalıştı ve başardı" olarak görecekti.

annesiyle ben konuşurken çekip gitmedi. zaten gidecekti. mesai saatiydi. kalabildiği kadar kaldı. hani biz konuşuyoruz diye gitmiş değil. "ben gidiyorum ama siz konuşun" anlamında.

dedesi yerleşti işte. bundan sonrasında görücez gerçekten bahane mi etmiş yoksa gerçekten sebep o muymuş.
 
kayış koptu, 9 yılım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlık için hiçbirini seçemedim.

eski konularımı bilen bilir diyerek klasik bir giriş yapayım.

9 yıllık sevgilimle kasımda sözlendik, ocakta ayrıldık.
ayrıldık da denir mi bilmiyorum, "ailem daha bilmiyor, söyleyemedim" diyor. yüzüğünü çıkarmıyor. gelip bohçasını almıyor.

neyse, anlatmak istediğim bu değil.

ya ben ne kadar aptalmışım. ne kadar gerizekalıymışım. benim 9 senem boşa geçmiş.
bi insan bu kadar mı annesinden korkar? bi insan hiçbir kararını nasıl kendisi veremez?

ya sen 26 yaşında adamsın, askerliğini yapmışsın, çalışıp para kazanıyorsun. ne demek "annem seni istemiyor"? sen eşşek başı mısın? annen senin yatacağın, yaşayacağın kadını seçme hakkına nasıl sahip olabiliyor? ya hangi zamandayız?

cidden çok doluyum, düzgün ve sıralı yazamıyorum, 3 ayda 9 yıllık ilişkinin ebesi bellendi. bu kadar söyleyebiliyorum.

anlatsam çok uzun olur çünkü, sıkmak da istemiyorum.

sorumu sormayı unutmuşum editleyeyim: bu ana kuzuluğu benimkine has bi olay mı yoksa erkeklerin geneli böyle mi?

çok soru geldiği için ekleme yapıyorum: annesi beni istemiyor çünkü dışardan kız alıp vermiyorlar. babası annesinin halasının oğlu, teyzesi teyzesinin oğluyla evli, anneannesiyle dedesi amca çocukları...
böyle uzayıp gidiyor. şimdiye kadar akraba olmayan kız almamışlar, akraba olmayana kız vermemişler.
hanları hamamları var çünkü. bölünmeyecek.

konunun ilk mesajı
annem seni istemiyor demiş, biraz politik olması iki tarafı idare etmesi, madem konuşunca bu noktaya gelebilecektiniz er kişinin de bu konuda inisiyatif alması gerekmez miydi, adam pasif
 
o zaman orda baya zorlama yorum yapmışsın bizde yorumladık küçücük kızın hakkına girdik neyse yanlış anlaşılma

aptalasik evet konu sahibi uzun uzun açıklayıcı hakaret etmeden sakin cevap verdiği için insan olumsuz yorum yapmaya çekiniyor ne bileyim üzmek istemem şahsen

evet orda hatalıyım muhtemelen. çünkü beni istemiyorlar diye düşününce ister istemez başkasını istiyorlar fikri oluşuyor, o an öyle düşündüm.

çok açıklayıcı anlatıyorum çünkü burda bana yazanlar da oldu bak, bu aile tipini bilenler "kasıt yok. sana yanlış gelebilir ama onlara göre normal davranmışlar" diyenler oldu. o yüzden bu kadar uzun açıklama yapıyorum. çünkü ben ilk başta "beni neden istemediler" kısmına çok takılmıştım. yapılanları normal bulanlar var.
 
konunun ilk mesajı
annem seni istemiyor demiş, biraz politik olması iki tarafı idare etmesi, madem konuşunca bu noktaya gelebilecektiniz er kişinin de bu konuda inisiyatif alması gerekmez miydi, adam pasif

o biraz adam pasif değil de adam şok. "annem seni istemiyor ayrılalım" değil olay. hiçbir zaman annesine gidip de "tamam sen istemiyorsan ayrılalım" demedi çünkü. "annem seni istemiyor, annem seni nasıl istemez, annem seni neden istemiyor, niye böyle oldu" şeklinde konuştu daha çok. beni tanıyor, kötü anlamda bi şey yapmadığımı biliyor, annesini tanıyor, bana farklı davranmadığını biliyor. o da çok doğru mantıklı düşünemedi çünkü.
annesi babası öyle deyince geldi bana söyledi. annemin dediği olsun ayrılalım hiç demedi ama annesinin neden öyle dediğini bu hale nasıl geldiğimizi de anlamlandıramadı.
 
"seninle olsun istiyorum" kısmında, vurgu "seninle"de değil, "olsun"da. artık olsun bu iş anlamında. ben seninle evlenmek istiyorum şeklinde. ben mi yanlış anlattım bilmiyorum ki.

benim babam da dedi, "dik duramayan adam istemiyorum ben karşımda" dedi. ben de ona "gelip annemi babamı benim arkamda duracağına, bi daha beni üzmeyeceğine ikna edeceksin" dedim. ben de orda babama "ben onu böyle kabullendim" diye posta koymadım ki.

yani belki şu an yanlış düşünüyorum ama sevgilim "ben onu sevdim öyle istedim kabullenin" diye posta koyup gelse, bunlar hiç konuşulmayacaktı. ben kayınvalidemi hep "beni istemedi, bana eziyet etti, gideyim diye uğraştı" olarak görecektim, o beni "oğlumu benden koparmaya çalıştı ve başardı" olarak görecekti.

annesiyle ben konuşurken çekip gitmedi. zaten gidecekti. mesai saatiydi. kalabildiği kadar kaldı. hani biz konuşuyoruz diye gitmiş değil. "ben gidiyorum ama siz konuşun" anlamında.

dedesi yerleşti işte. bundan sonrasında görücez gerçekten bahane mi etmiş yoksa gerçekten sebep o muymuş.


Bakın cidden anlamadığım için soruyorum;

Babanızın ben karşımda dik duramayan insan istemiyorum demesi ile, onun ailesinin ben evime tok gelen kız istemiyorum demesini, eşiti bırakın, yaklaşık olarak denk mi buluyorsunuz?

Ama ben sizde de hata buluyorum, onu belirtmem gerek artık.

Siz kendi hakkınızı tatlı hayaller nedeniyle savunamıyorsunuz. Haklı haksız ayrımı yapamıyorsunuz. Ailesi mevzu bahis olunca sorunlara biçim değiştirtiyor, kendisi sorun olunca üzerinden yağ gibi kaydırıyorsunuz.

Sizin babanızı elbette ikna edecek. Çünkü size ailesinin istemediğini söyleyen ben değilim, ben söyleseydim ben gelir babanızı ikna etmeye çalışırdım. Terbiyesizlik yapan ailesi. Siz hiçbir şey yapmadınız, tabi ki babanız dik duramayan adam istemem der, çünkü dik duramıyor.

Ama dediğim gibi, hevesim kaçtı dediğiniz şeyler hakkımdan vazgeçtim demek aslında. Ben size dişli olmayı bile tavsiye etmiyorum ancak büyük gelen yüzük eşittir kullanılmayacak yüzük o da eşittir sıfır değer, ne kadara alınmış olursa olsun.

Ayrıca hiçbir pırlantalı yüzük 4 numara yüzük numarasını küçültmekten yarı fiyatını falan kaybetmez bu konuda inanılmaz yanlış bilgilere sahipsiniz. Hiçbir insan da yüzük küçültmeyi birine haber vermez ki, küçüldüğünü anlama ihtimali mi var başkasının? Evlenme yaşına geldiğini, sorumluluğunu alabileceğini iddia eden bir insan, bakın modelini değil, taşını değil, değiştirmeyi değil ama kendi yüzüğünü küçülttürmeyi nasıl başaramaz?

Lise çocukları ailesine rest çekiyor, sizin sevgiliniz ise tabiri caizse sürekli annem onu yanlış anladı, sen bunu yanlış anladın, biz iyi olacağız vs diye söyleniyor. Yanlış anlama falan yok ortada, nerede yanlış anlama, sizi basbayağı istemiyorlarmış işte. Tok geldiniz diye, aman bir şeye bir şey dediniz diye, o da öyleymiş diye, ne fark eder ki? Sizi istemiyorlarmış.

Hangi aile bu kadar salakça şeyler için yetişkin çocuğuna ben istemiyorum deme şansına sahip? Yani dalga konusu mu olurlar çocukları tarafından, azarlanırlar mı, ölü taklidi mi yapılır bilemiyorum ama her türlü engellenir bu. Sevgiliniz dirayetli bir insan değil veya öyleyse daha kötü, çünkü sizin için uğraşmıyor demek bu.

Haftasonu ailesi oyalamış ondan görüşememiş, ya bu yaşta bir adam, gece 3te gelir yine görüşür sizinle. En başından böyle bir adamla nasıl evlilik pembe olabilir, aileyi geçtim bu kısım nedeniyle üzülüyorum size.
 
kayış koptu, 9 yılım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlık için hiçbirini seçemedim.

eski konularımı bilen bilir diyerek klasik bir giriş yapayım.

9 yıllık sevgilimle kasımda sözlendik, ocakta ayrıldık.
ayrıldık da denir mi bilmiyorum, "ailem daha bilmiyor, söyleyemedim" diyor. yüzüğünü çıkarmıyor. gelip bohçasını almıyor.

neyse, anlatmak istediğim bu değil.

ya ben ne kadar aptalmışım. ne kadar gerizekalıymışım. benim 9 senem boşa geçmiş.
bi insan bu kadar mı annesinden korkar? bi insan hiçbir kararını nasıl kendisi veremez?

ya sen 26 yaşında adamsın, askerliğini yapmışsın, çalışıp para kazanıyorsun. ne demek "annem seni istemiyor"? sen eşşek başı mısın? annen senin yatacağın, yaşayacağın kadını seçme hakkına nasıl sahip olabiliyor? ya hangi zamandayız?

cidden çok doluyum, düzgün ve sıralı yazamıyorum, 3 ayda 9 yıllık ilişkinin ebesi bellendi. bu kadar söyleyebiliyorum.

anlatsam çok uzun olur çünkü, sıkmak da istemiyorum.

sorumu sormayı unutmuşum editleyeyim: bu ana kuzuluğu benimkine has bi olay mı yoksa erkeklerin geneli böyle mi?

çok soru geldiği için ekleme yapıyorum: annesi beni istemiyor çünkü dışardan kız alıp vermiyorlar. babası annesinin halasının oğlu, teyzesi teyzesinin oğluyla evli, anneannesiyle dedesi amca çocukları...
böyle uzayıp gidiyor. şimdiye kadar akraba olmayan kız almamışlar, akraba olmayana kız vermemişler.
hanları hamamları var çünkü. bölünmeyecek.

Kusura bakma genel anlamda kendi görüşüme göre " evet şimdiki erkekler aşırı anneci".. Etrafımda olan biten olaylar ve bizzat yaşadığım olaylardan edindiğim bilgi bu. Evet zamanımız erkekleri anneye aşırı bağlılar. Ve kotu olanda bu uğurda kizin hakli veya haksiz olması yetmeden silip atabiliyorlar.ben bi erkeğin ailevi olmasını olağan görüyorum ama ailesibecasik olması çok ayrı. Çünkü öyle erkekler yuva kuramaz asla. Kendi ailesi için kuracağı yuvayı yikmaktan çekinmezler bence. Üzülerek söylüyorum.
 
Git hemen bi fakirin karnını doyur,sadaka ver kurtulduğuna sevin yoksa hergün kafanı duvarlara vuracaktın
 
Bakın cidden anlamadığım için soruyorum;

Babanızın ben karşımda dik duramayan insan istemiyorum demesi ile, onun ailesinin ben evime tok gelen kız istemiyorum demesini, eşiti bırakın, yaklaşık olarak denk mi buluyorsunuz?

Ama ben sizde de hata buluyorum, onu belirtmem gerek artık.

Siz kendi hakkınızı tatlı hayaller nedeniyle savunamıyorsunuz. Haklı haksız ayrımı yapamıyorsunuz. Ailesi mevzu bahis olunca sorunlara biçim değiştirtiyor, kendisi sorun olunca üzerinden yağ gibi kaydırıyorsunuz.

Sizin babanızı elbette ikna edecek. Çünkü size ailesinin istemediğini söyleyen ben değilim, ben söyleseydim ben gelir babanızı ikna etmeye çalışırdım. Terbiyesizlik yapan ailesi. Siz hiçbir şey yapmadınız, tabi ki babanız dik duramayan adam istemem der, çünkü dik duramıyor.

Ama dediğim gibi, hevesim kaçtı dediğiniz şeyler hakkımdan vazgeçtim demek aslında. Ben size dişli olmayı bile tavsiye etmiyorum ancak büyük gelen yüzük eşittir kullanılmayacak yüzük o da eşittir sıfır değer, ne kadara alınmış olursa olsun.

Ayrıca hiçbir pırlantalı yüzük 4 numara yüzük numarasını küçültmekten yarı fiyatını falan kaybetmez bu konuda inanılmaz yanlış bilgilere sahipsiniz. Hiçbir insan da yüzük küçültmeyi birine haber vermez ki, küçüldüğünü anlama ihtimali mi var başkasının? Evlenme yaşına geldiğini, sorumluluğunu alabileceğini iddia eden bir insan, bakın modelini değil, taşını değil, değiştirmeyi değil ama kendi yüzüğünü küçülttürmeyi nasıl başaramaz?

Lise çocukları ailesine rest çekiyor, sizin sevgiliniz ise tabiri caizse sürekli annem onu yanlış anladı, sen bunu yanlış anladın, biz iyi olacağız vs diye söyleniyor. Yanlış anlama falan yok ortada, nerede yanlış anlama, sizi basbayağı istemiyorlarmış işte. Tok geldiniz diye, aman bir şeye bir şey dediniz diye, o da öyleymiş diye, ne fark eder ki? Sizi istemiyorlarmış.

Hangi aile bu kadar salakça şeyler için yetişkin çocuğuna ben istemiyorum deme şansına sahip? Yani dalga konusu mu olurlar çocukları tarafından, azarlanırlar mı, ölü taklidi mi yapılır bilemiyorum ama her türlü engellenir bu. Sevgiliniz dirayetli bir insan değil veya öyleyse daha kötü, çünkü sizin için uğraşmıyor demek bu.

Haftasonu ailesi oyalamış ondan görüşememiş, ya bu yaşta bir adam, gece 3te gelir yine görüşür sizinle. En başından böyle bir adamla nasıl evlilik pembe olabilir, aileyi geçtim bu kısım nedeniyle üzülüyorum size.

herkeste hata var, hiç kimse haklı değil.

bilmiyorum ya. biri bana bu sorunu anlatsa, yani ben 3. kişi olarak dinlesem, ben hiç kimseye ilk sorunda "ailene rest çek önemli olan senin sevgilin, kız seni 9 sene beklemiş" veya "kız 9 sene beklediyse beklemiş, önemli olan aile, ayrıl gitsin" diyemezdim. böyle bi sorunda herkes aynı tepkiyi veremez.

benim babam da "şunu şunu yapıyor, istemiyorum" dese, ben orda da ne yapacağımı bilemeyebilirdim. ailesi dememeliydi evet hatalılar, ama onun da şok olması normal gibi geliyor artık bana. çarşamda konuştuğumuzda onu da söyledi çünkü. cuma günü annemlere de söyledi. "o akşam her şey benim başıma yıkıldı, ben altında kaldım. ne yapacağımı bilemedim" dedi. "askerden döndükten sonra hiçbir şeye yetemediğimi hissettim, pofuduk'u çok ihmal ettim ona da zaman ayıramadım ben şu an onun da farkındayım" dedi.

çok tecrübesizdik, belki ondan. onlar hayatlarında benim gibi birini hiç tanımamış, ben onlar gibi insanları ilk defa görüyorum. bilemedik biz. o ona kırıldı ben buna alındım kendimi geri çektim en son "alışamadı olmayacak istemiyoruz" dediler.

ve evet onlara göre de alışmak zorundayım çünkü ben subay kızıyım, burda akrabam falan yok. "bi şeye ihtiyacın olduğunda biz senin arkanda duracağız ama sen bizi istemezsen sen yalnız kalırsın tek başına her şeyin altından kalkamazsın bunun iyi günü kadar kötü günü de var" diyorlar. "kendi aranızda mutlu olsanız da hep yalnız kalırsınız o zaman mutsuz olursunuz" diyorlar.

hayır bi de burda ben sanki gitmişim "ben oğlunuz olmadan ölürüm geberirim beni affedin" diye yalvarmışım gibi davranılıyor ben onu anlamadım. ben gayet gittim "ben her istediğinize tamam dedim ama siz yine mutlu olmadınız, ben daha ne yapayım, siz bana bunu neden yaptınız, siz benden ne istediniz, ben bunu hak etmedim" diye kendi mutsuzluğumun hesabını sordum. karşımda set çeken bi kadın görsem çeker gelirdim. benim karşımda "kızım ben kötü bi şey istemedim, biz iyi olsun diye uğraştık neden böyle oldu" diyen şaşkın ve üzgün bi kadın vardı.

herkesin kıstası farklıdır. sizin kendinize göre doğru-yanlış kıstaslarınız olabilir. "bunu diyor, yanlış, olmaz böyle iş" diyebilirsiniz. haklı da olabilirsiniz. yaptıkları şey bana göre de yanlış. ben onu savunmuyorum zaten.

ama bana göre "niyet" kıstası daha önemli. bana göre yanlış olan şeyi yanlış olsun diye yapmamış ki. doğru olduğunu düşündüğü için yapmış. benim için en iyisini almak yapmak istemiş ama benim istediğimin başka olabileceğini düşünmemiş veya düşünememiş.
ben o gün ne istediğimi söylediğimde hiç "olmaz" demedi. "ben sadece en iyisini yapmaya çalıştım ama zaten yine senin istediğin olacak" dedi.


buluşma konusuna gerçekten sıkıştıramadım çünkü alzheimer hastasına bakarken erkek lazım. bu sitede vardı, kayınvalidesi kayınpederini gelinin başına atmış hasta diye, orda da yazdım.
evde olması gerekiyordu. ben onu buluşmak için sıkıştırıp çekiştirsem bencillik olurdu.
 
herkeste hata var, hiç kimse haklı değil.

bilmiyorum ya. biri bana bu sorunu anlatsa, yani ben 3. kişi olarak dinlesem, ben hiç kimseye ilk sorunda "ailene rest çek önemli olan senin sevgilin, kız seni 9 sene beklemiş" veya "kız 9 sene beklediyse beklemiş, önemli olan aile, ayrıl gitsin" diyemezdim. böyle bi sorunda herkes aynı tepkiyi veremez.

benim babam da "şunu şunu yapıyor, istemiyorum" dese, ben orda da ne yapacağımı bilemeyebilirdim. ailesi dememeliydi evet hatalılar, ama onun da şok olması normal gibi geliyor artık bana. çarşamda konuştuğumuzda onu da söyledi çünkü. cuma günü annemlere de söyledi. "o akşam her şey benim başıma yıkıldı, ben altında kaldım. ne yapacağımı bilemedim" dedi. "askerden döndükten sonra hiçbir şeye yetemediğimi hissettim, pofuduk'u çok ihmal ettim ona da zaman ayıramadım ben şu an onun da farkındayım" dedi.

çok tecrübesizdik, belki ondan. onlar hayatlarında benim gibi birini hiç tanımamış, ben onlar gibi insanları ilk defa görüyorum. bilemedik biz. o ona kırıldı ben buna alındım kendimi geri çektim en son "alışamadı olmayacak istemiyoruz" dediler.

ve evet onlara göre de alışmak zorundayım çünkü ben subay kızıyım, burda akrabam falan yok. "bi şeye ihtiyacın olduğunda biz senin arkanda duracağız ama sen bizi istemezsen sen yalnız kalırsın tek başına her şeyin altından kalkamazsın bunun iyi günü kadar kötü günü de var" diyorlar. "kendi aranızda mutlu olsanız da hep yalnız kalırsınız o zaman mutsuz olursunuz" diyorlar.

hayır bi de burda ben sanki gitmişim "ben oğlunuz olmadan ölürüm geberirim beni affedin" diye yalvarmışım gibi davranılıyor ben onu anlamadım. ben gayet gittim "ben her istediğinize tamam dedim ama siz yine mutlu olmadınız, ben daha ne yapayım, siz bana bunu neden yaptınız, siz benden ne istediniz, ben bunu hak etmedim" diye kendi mutsuzluğumun hesabını sordum. karşımda set çeken bi kadın görsem çeker gelirdim. benim karşımda "kızım ben kötü bi şey istemedim, biz iyi olsun diye uğraştık neden böyle oldu" diyen şaşkın ve üzgün bi kadın vardı.

herkesin kıstası farklıdır. sizin kendinize göre doğru-yanlış kıstaslarınız olabilir. "bunu diyor, yanlış, olmaz böyle iş" diyebilirsiniz. haklı da olabilirsiniz. yaptıkları şey bana göre de yanlış. ben onu savunmuyorum zaten.

ama bana göre "niyet" kıstası daha önemli. bana göre yanlış olan şeyi yanlış olsun diye yapmamış ki. doğru olduğunu düşündüğü için yapmış. benim için en iyisini almak yapmak istemiş ama benim istediğimin başka olabileceğini düşünmemiş veya düşünememiş.
ben o gün ne istediğimi söylediğimde hiç "olmaz" demedi. "ben sadece en iyisini yapmaya çalıştım ama zaten yine senin istediğin olacak" dedi.


buluşma konusuna gerçekten sıkıştıramadım çünkü alzheimer hastasına bakarken erkek lazım. bu sitede vardı, kayınvalidesi kayınpederini gelinin başına atmış hasta diye, orda da yazdım.
evde olması gerekiyordu. ben onu buluşmak için sıkıştırıp çekiştirsem bencillik olurdu.

İlk sorunda mı? Sadece bu konuda en az 10 sorun var, ki onlar sorun değil erkek arkadaşınızın ailesinin hataları. Ya da sizi istemediğini açıkça söyleyen bir ailenin evine gitmeniz tam da söylediğiniz şeye gelir zaten, ama önemli değil, farklı düşünebiliriz elbette.

Bütün mesajlarımda odağım erkek arkadaşınız üzerinde, sizin bütün cevaplarınızda ise odağınız ailenin yaptıkları üzerinde. Ben de bunu anlatmak istiyorum zaten, elinizde çaba göstermenize değen bir tavır sergileyen bir insan olsa evine de gidin, kadından özür de dileyin.

Yalnız bana göre yok öyle biri sizden dinlediğim kesitlerde.


Bakın ben net ve kesin bir şekilde konuştuğum için savunma durumuna geçiyorsunuz, bu sizin için daha kötü oluyor, görüşünüzü gölgeliyor. Ben de üslup olarak başka türlü yazamıyorum ne yazık ki.

Daha ılımlı, daha dertleşmeye açık insanların size fikir vermesi daha iyi olacak, umarım bütün sorunlarınız çözülür, mutluluklar dilerim.

 
İlk sorunda mı? Sadece bu konuda en az 10 sorun var, ki onlar sorun değil erkek arkadaşınızın ailesinin hataları. Ya da sizi istemediğini açıkça söyleyen bir ailenin evine gitmeniz tam da söylediğiniz şeye gelir zaten, ama önemli değil, farklı düşünebiliriz elbette.

Bütün mesajlarımda odağım erkek arkadaşınız üzerinde, sizin bütün cevaplarınızda ise odağınız ailenin yaptıkları üzerinde. Ben de bunu anlatmak istiyorum zaten, elinizde çaba göstermenize değen bir tavır sergileyen bir insan olsa evine de gidin, kadından özür de dileyin.

Yalnız bana göre yok öyle biri sizden dinlediğim kesitlerde.


Bakın ben net ve kesin bir şekilde konuştuğum için savunma durumuna geçiyorsunuz, bu sizin için daha kötü oluyor, görüşünüzü gölgeliyor. Ben de üslup olarak başka türlü yazamıyorum ne yazık ki.

Daha ılımlı, daha dertleşmeye açık insanların size fikir vermesi daha iyi olacak, umarım bütün sorunlarınız çözülür, mutluluklar dilerim.

bütün söylediklerinizde haklı olabilirsiniz, benim için yeterince çabalamamış olabilir, ki kendisi de kabul ediyor ve özür diliyor, "sen daha güçlü durdun ben yapamadım, ben senin yeterince yanında olamadım, ben senin hakkını ödeyemem" diyor ve bundan sonra daha dikkatli olacağına da söz veriyor. tek bir hata yapma lüksü yok şu an onu da biliyor.

onun şanssızlığı, bu olay gerçekten çok ters zamana geldi. kimsenin hayatı hiçbir zaman düzgün gitmez ama dedesi 6 yıldır hasta, bakılıyor ve 6 aydır falan da çok ağırdı. yani bizim ipler koptuğunda zaten annesi eve pek uğramıyordu. dolapta tencere yoktu derken bunu kastetmiştim. hani oturup da bu iş nolcak diye uzun uzun konuşabildiklerini sanmıyorum. konuşmaya vakitleri yoktu çünkü. sözlüyken gittiğimizde bile kayınvalidem sözlüm falan zaman zaman "kusura bakmayın" der dedenin başına iner gelirlerdi. ben hiçbir erkeğin, babası ölüm döşeğinde olan annesine posta koyacağını sanmıyorum.

bana yapılan olarak bakınca söyledikleriniz haklı tabi ki. ama erkek tarafından bakınca "senin deden ölüyor, sözlünün ailenle sıkıntıları olabilir ama bu bekleyebilir, sırası mı" da denilebilir.

benim anlamadığım tek bir konu var. hani burda hep diyoruz ya kadın erkek eşit diye. ben bu konuyu açtıktan sonra çok gözlemledim. ottan püsürden sebeplerden kız ailesi onay vermeyince "ayrıl canım ailenin rızası yoksa bi bildiği vardır" deniyor da erkek ailesi rıza vermeyince neden "erkek olsa ailesini siler gelirdi" deniyor?

cidden sizin fikirlerinizi önemsiyorum, o yüzden bu kadar detaylı tartışmaya çalışıyorum. benim yaptıklarımı ve sebeplerimi biliyorsunuz, onların yaptıklarını ve sebeplerini de biliyoruz artık. hiç mi elle tutulur bi yeri yok?
 
kayış koptu, 9 yılım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlık için hiçbirini seçemedim.

eski konularımı bilen bilir diyerek klasik bir giriş yapayım.

9 yıllık sevgilimle kasımda sözlendik, ocakta ayrıldık.
ayrıldık da denir mi bilmiyorum, "ailem daha bilmiyor, söyleyemedim" diyor. yüzüğünü çıkarmıyor. gelip bohçasını almıyor.

neyse, anlatmak istediğim bu değil.

ya ben ne kadar aptalmışım. ne kadar gerizekalıymışım. benim 9 senem boşa geçmiş.
bi insan bu kadar mı annesinden korkar? bi insan hiçbir kararını nasıl kendisi veremez?

ya sen 26 yaşında adamsın, askerliğini yapmışsın, çalışıp para kazanıyorsun. ne demek "annem seni istemiyor"? sen eşşek başı mısın? annen senin yatacağın, yaşayacağın kadını seçme hakkına nasıl sahip olabiliyor? ya hangi zamandayız?

cidden çok doluyum, düzgün ve sıralı yazamıyorum, 3 ayda 9 yıllık ilişkinin ebesi bellendi. bu kadar söyleyebiliyorum.

anlatsam çok uzun olur çünkü, sıkmak da istemiyorum.

sorumu sormayı unutmuşum editleyeyim: bu ana kuzuluğu benimkine has bi olay mı yoksa erkeklerin geneli böyle mi?

çok soru geldiği için ekleme yapıyorum: annesi beni istemiyor çünkü dışardan kız alıp vermiyorlar. babası annesinin halasının oğlu, teyzesi teyzesinin oğluyla evli, anneannesiyle dedesi amca çocukları...
böyle uzayıp gidiyor. şimdiye kadar akraba olmayan kız almamışlar, akraba olmayana kız vermemişler.
hanları hamamları var çünkü. bölünmeyecek.

canım geçmiş olsun...daha herşey tamamen bitmemiş gibi geldi bana...ama ben şunu anlamadım madem annesi seni istemiyordu neden gelip istediler, aileler girdi işin içine söz attı lafı edilecek şimdi ne gerek vardı??? bir insan bu kadar mı düşüncesiz olur. ha aannene rağmen sözlendiysen de annene kabul ettir müstakbel karını.
bu arada erkeklerin yüzde 90'ı anneci kendi çevremden hep bunu duyuyorum. tek çözemedeiğim de bu kv lerin derdi ne böyle gelinlere çektirirler:cool::mad::KK17:
 
her şeyi kendince kendini ve karşıdakileri rahatsız etmicek şekilde KILIFINA UYDURMUŞSUN.düşündüm sana en uygunu bu olsa gerek.
çok pişman olcaksın.şimdi ayrılıp çekeceğin acıyı sonradan çekeceğin acıyla kıyaslamak bile istemiyorum..yola girdik bir kere bu düğün öyle ya da böyle olcak diye düşünüyosun bence.evet düğün öyle ya da böyle oluyo ama sonrasında evliliği sürdürmek işkence.
aynı yerlerden ben de bir bir geçtiğim için söylüyorum.yoksa bunu küstahlık olarak algılama..eşinin ilgisizliği had safhada şu anda bile.evlenince ne olcak sanıyosun ki.cicim böceğim el üstünde tutulacağını mı sanıyosun.ki kayınvaliden ve görümcen olacak kadınların sana laf sokmalarını bile sineye bi güzel çekmişken..
iyi düşün tatlım...
 
canım geçmiş olsun...daha herşey tamamen bitmemiş gibi geldi bana...ama ben şunu anlamadım madem annesi seni istemiyordu neden gelip istediler, aileler girdi işin içine söz attı lafı edilecek şimdi ne gerek vardı??? bir insan bu kadar mı düşüncesiz olur. ha aannene rağmen sözlendiysen de annene kabul ettir müstakbel karını.
bu arada erkeklerin yüzde 90'ı anneci kendi çevremden hep bunu duyuyorum. tek çözemedeiğim de bu kv lerin derdi ne böyle gelinlere çektirirler:cool::mad::KK17:

benim ilk mesajı da düzenlemem gerekiyor sanırım. alıntılaman bunu sorman iyi oldu.

annesi istiyormuş. istememe gibi bi durum yokmuş yani. ama ben onlar kadar sıcakkanlı canayakın değilim, o yüzden benim onları sevmediğimi istemediğimi falan düşünmüşler. bi de ben onlara gideceğim bi gün yemek saatine kalmayacağım diye yemek yiyip gitmiştim, onu benim yemeğimi bile istemiyor olarak algılamışlar.
 
geri adım atarsam ailem beni siler. "ben seni git onun bunun önünde eğil diye yetiştirmedim" dediler. özür dilemek ne ya? kaçıncı bu üstelik. sürekli küsüyorlar.

kayınvalidem gelin de ben kayınvalideymişim gibi. koca kadını idare ettim resmen.

Canım kesinlikle geri adım atma haklı olan sensin. incir çekirdeğini doldurmayan nedenlerle kavga çıkartıp sözü bozmaya çalışıyorlar bence
 
bütün söylediklerinizde haklı olabilirsiniz, benim için yeterince çabalamamış olabilir, ki kendisi de kabul ediyor ve özür diliyor, "sen daha güçlü durdun ben yapamadım, ben senin yeterince yanında olamadım, ben senin hakkını ödeyemem" diyor ve bundan sonra daha dikkatli olacağına da söz veriyor. tek bir hata yapma lüksü yok şu an onu da biliyor.

onun şanssızlığı, bu olay gerçekten çok ters zamana geldi. kimsenin hayatı hiçbir zaman düzgün gitmez ama dedesi 6 yıldır hasta, bakılıyor ve 6 aydır falan da çok ağırdı. yani bizim ipler koptuğunda zaten annesi eve pek uğramıyordu. dolapta tencere yoktu derken bunu kastetmiştim. hani oturup da bu iş nolcak diye uzun uzun konuşabildiklerini sanmıyorum. konuşmaya vakitleri yoktu çünkü. sözlüyken gittiğimizde bile kayınvalidem sözlüm falan zaman zaman "kusura bakmayın" der dedenin başına iner gelirlerdi. ben hiçbir erkeğin, babası ölüm döşeğinde olan annesine posta koyacağını sanmıyorum.

bana yapılan olarak bakınca söyledikleriniz haklı tabi ki. ama erkek tarafından bakınca "senin deden ölüyor, sözlünün ailenle sıkıntıları olabilir ama bu bekleyebilir, sırası mı" da denilebilir.

benim anlamadığım tek bir konu var. hani burda hep diyoruz ya kadın erkek eşit diye. ben bu konuyu açtıktan sonra çok gözlemledim. ottan püsürden sebeplerden kız ailesi onay vermeyince "ayrıl canım ailenin rızası yoksa bi bildiği vardır" deniyor da erkek ailesi rıza vermeyince neden "erkek olsa ailesini siler gelirdi" deniyor?

cidden sizin fikirlerinizi önemsiyorum, o yüzden bu kadar detaylı tartışmaya çalışıyorum. benim yaptıklarımı ve sebeplerimi biliyorsunuz, onların yaptıklarını ve sebeplerini de biliyoruz artık. hiç mi elle tutulur bi yeri yok?

Anlamadığınız konuyu ben de anlamıyorum, zaten öyle davranmıyorum da. Abuk sabuk sebepler sunan kadınların ailelerine de rest çekmeleri gerektiğini düşünüyorum. Farketmiyor cinsiyet benim için. Bu yaşa gelmiş adam diyorum mesela, bu yaşa gelmiş kadın için de aynısı geçerli. Yörünge gibi davranmayı yetişkin insanlara yakıştıramıyorum.

Ben de sizin hakkınızda genel bir izlenime sahip olduğum için bu kadar ısrarla ve ayrıntılı yazdım. Çünkü bana başına ne gelirse kendi suçu olan bir üye değil de nedense haksızlıktan kurtulması gereken bir üye izlenimi verdiniz.

Elle tutulur yeri var mı, olmaz mı olur tabi. Her zaman söylediğim ve gerçekten inandığım bir şey var, bir insan yeterince ısrar ettiği sürece her şey olabilir. Sorun o kadar ısrar etmekte. Yani sizin yanlış bir kelimenizden terbiyesizlik algılamış olsalardı evlerine gitmenizi yadırgamazdım. Ama terbiyesizlik yapılan kişinin gitmesi bana göre bu adam için her şeyi yaparım mesajıdır, öyle algılanır.

Her şeyi yapmanız kötü bir şey mi, asla değil. Ama elinizde sürekli ipleri ayarlamanız gereken bir evlilik sizi ne kadar strese sokar, bunu düşünmenizi tavsiye ediyorum.

Mesela bazı cümleler konuyu çok net anlatıyor. Sevgiliniz size diyor ki, merak etme evlenince ayrı olacağız, uzak olacağız. Siz de uzak olabilirler diye umutlanıyorsunuz.

Bu sizce de eşinin aldatmaması için kadınları uzak tutan evli kadınlara benzemiyor mu? Yani soruna karşı tavır almak yerine, tepki koymak yerine, sorunu oluşturabilecek şeyleri ortadan kaldırmak?

Sevgiliniz de biliyor yakın olduğunuzda sorun olacağını, o nedenle uzak olurlar diyor. Şu durumda bile ben annemlere habersiz gelmelerinin terbiyesizce olacağını söylerim dememiş, haklı dersem soğurlar demiş. 1 gelirler 2 gelirler 3.de anlarlar demiş. Alttan alması gereken durumda demiş bunu düşünün.

Yani kendim de yazarken düşünmeye çalışıyorum, ortada güzel bir hayal, kafada planlar, o kadar geçmiş zaman. Kolay mı? Değil. Ama 3 yıl sonra siz evliyken daha zor olacak.

Herkesin tahammül etmeyi seçtiği durumlar vardır. Mesela siz de ben bu duruma tahammül edeceğim çünkü başka bir konuda tamamen beklentilerimi karşılıyor diyebilirsiniz. Benim amacım bu seçimi yaptığınızın farkında olmanız. Yani hatalı olduklarını, sevgilinizin böyle bir sıkıntısı olduğunu fark edip yine de bu seçimi yapmanız.

Siz hayır ama onlar da iyi niyetliydi dediğinizde bu gerçeği yadsıyorsunuz. Şeytanın yardımcısı tavrında değilse kimse bunu kötülük olsun diye yapacağım demez zaten. Tecavüz eden bile zevk alacağını düşünür genelde karşısındakinin, öyle düşünmeye çalışın. İyi niyet böyle bir şey değil ki. İyi niyet sizin mutlu olmanızı önemsemektir, her şeyin mükemmel olmasını değil, bu gayet bencilce bir düşünce.

Sevgilinizin dedesinin rahatsızlığı üzücü, başı sağolsun. Yalnız 6 yıldır hasta ve 90 yaşına gelmiş bir insan için benim pek de duygusal olmayan karakterim hayat değiştirici kararların önemsenmemesini anlamlı bulamaz. Hatırladığım kadarıyla zaten sadece dedesiyle ilgilenmesi değildi olay, evi süpürüyordu, kardeşi hiçbir şey yapmıyordu annesi oraya buraya yolluyordu. Sizinle istese tabi ki görüşürdü.



 
her şeyi kendince kendini ve karşıdakileri rahatsız etmicek şekilde KILIFINA UYDURMUŞSUN.düşündüm sana en uygunu bu olsa gerek.
çok pişman olcaksın.şimdi ayrılıp çekeceğin acıyı sonradan çekeceğin acıyla kıyaslamak bile istemiyorum..yola girdik bir kere bu düğün öyle ya da böyle olcak diye düşünüyosun bence.evet düğün öyle ya da böyle oluyo ama sonrasında evliliği sürdürmek işkence.
aynı yerlerden ben de bir bir geçtiğim için söylüyorum.yoksa bunu küstahlık olarak algılama..eşinin ilgisizliği had safhada şu anda bile.evlenince ne olcak sanıyosun ki.cicim böceğim el üstünde tutulacağını mı sanıyosun.ki kayınvaliden ve görümcen olacak kadınların sana laf sokmalarını bile sineye bi güzel çekmişken..
iyi düşün tatlım...

düşünüp duruyorum zaten. her şeyi düşünmeye çalışıyorum. ben düğün öncesi çok sıkıntı yaşayıp düğünden sonra çok mutlu olanları da gördüm. bilemiyorum o yüzden.
şu an çok ihmal edildiğim doğru ama beklemem gerektiğini hissediyorum. birkaç haftaya belli olur ben mi umurunda değilim yoksa dedesi yüzünden mi zaman ayıramamış. ya dedesinin orda aylardır ölümü beklenirken ben "bana hiç zaman ayırmıyosun" demeyi bencillik olarak gördüm. o benim yanımdayken dedesine bi şey olursa vebalinden korktum. bilmiyorum işte kendimce doğru olanı yapmaya çalıştım.

kayınvalidem bana laf soktuysa herkese sokuyor ve onlar bunu laf sokma olarak görmüyor. laf olsun. dedim ya bana aslında normal davranıyor ama bana yanlış geliyor. kadının geline laf sokayım gibi bi derdi yokmuş. görümce konusuna sonra eğilmeyi düşünüyorum. o haddini aşıyor.
 
Back
X