9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

çüş ya dedim önce.normalde abisiyle yengesi gelcek diye biliyoruz ya çüş ya dedim normalde izin alamazlar bu kadar mı göresileri gelmiş seni dedim.kalktım kahvaltı hazırladım.sen de kalk ortalığı topla dedim.somurtarak topladı.biz kahvaltından kalkmadan zil çaldı zaten.biz kapıda kalakaldık.bi de bi saat içinde karar vermişler güya.bi dünya yiyecekti kavonoz du bişeyler getirmişler.ne ara düşündüyse artık.
biz de bi yerlere gitcektik.dedim oralara gidelim siz de görürsünüz.bunlarda öyle kız kısmısının lafı dinlenmez.yok dedi gelinimle oğlumu iş yerine gidelim.o iğrenç trafikte ve yağmurda milim milim şehrin göbeğinde rezil olduk.bu arada evde yemek yoktu.kv hemen mutfaga girdi.eşim babası erkek kardeşi yine salonda keyif çatıyo.en gıcık olduğum şeydir.babacım benim bitane.masa toplar bulaşık yıkar evi süpürür.ben nerden düşmüşüm bu görgüsüzlerin içine bilmiyorm.kv ev benim havaları.ben de iş yapıyomuş gibi yaptım.bizde sorun eşimden kaynaklı aslında.çok hanım evladı.bi de gittiklerinde demez mi annem olmasa yemek yicemiz yok.sen görürsün bundan sonra dedim.keyfim istediğimde yemek yaptım.istemediğinde yapmadım.zaten ertesi sabah da gitti geri eşim.sağ olsun çok anlayışlıdırdar.
b, de eşim yokken ben dersaneye gidiyorum diye kv geldi kaldı benle.bne wc ye giderim halıların yeri değişir.yatak odasındaki mutfaga gelir.antredeki yatak odasına.tezgahın üstündeki kavonozların yerini bile değiştirdi ya salak şey.ben de gözünün önünde hepisni eski haline getirirdim.bi de gider aksamları deniz yıldızı mı ne var onu izlerdi.bana da baygınlık geliyodu.tam haber izlicek vakit.gider yatak odama kitap okurdum.o da kendisi otururdu salonda.hiç işim olmaz
.ben hemen anladım onların karakterini hiç yüz vermem.işte bizim ana kuzusu oğlan da anasına laf söyletmez.ben de diklenip söylersem dudağım patladı en son.o zamandan beri kayış koptu.en azından içim rahat.kv karşısına geçip aklı kıt oğlunu yönetmeye çalışmasaydın biz şimdi boşanıyo olamazdık derdine yan sen dicem.kötüye kötü olcaksın.en azından içinde kalmaz.

rica ediyorum kendinizi de kayınvalidenizi de bizimle bir tutmayın. eşinizi de sözlümle bir tutmayın. çok fazla kurdum evlenince ne olur diye ama ben böylesini hiç düşünmedim, kayınvalideme de "salak" falan demedim.
 
valla mesajını anlamadım ki. anasına neyi anlatsa daha iyi olurdu? orayı çözemedim. anlatmayan erkek iyi değil mi?

Senin olaylarda herkes şok durumunda, kimse ne yapacağını bilemiyor, olaya senin tarafından bakarsak onun ailesi hakkında 9 senede bilgin olmasını bekliyoruz, e onların da senin hakkında detay olmasa da bir şeyleri bilmeleri daha iyi olurdu. Hiç bir şeyi anlatmayan erkek iyi değil, her şeyi anlatan erkek iyi değil, lafı geçerse benim de sevgilim böyle diyen erkek daha iyi. Yoksa ıdısının dıdısına kadar kimse ortada resmi bir şey yokken bilmek zorunda değil ama önyargı yerine az da olsa birbirleri hakkında bilgi sahibi olan insanların daha rahat iletişim kurması, muhabbet konularının olması, olası yanlış anlamaların en aza indirgenmesi daha iyi. Bunu yaparsak pigme kırılır deyip yine yapsalardı niyete emin olmak daha kolay veya pigmeyle sonbahar düğünü istiyoruz, nasıl ayarlarız? vs.
 
kayış koptu, 9 yılım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlık için hiçbirini seçemedim.

eski konularımı bilen bilir diyerek klasik bir giriş yapayım.

9 yıllık sevgilimle kasımda sözlendik, ocakta ayrıldık.
ayrıldık da denir mi bilmiyorum, "ailem daha bilmiyor, söyleyemedim" diyor. yüzüğünü çıkarmıyor. gelip bohçasını almıyor.

neyse, anlatmak istediğim bu değil.

ya ben ne kadar aptalmışım. ne kadar gerizekalıymışım. benim 9 senem boşa geçmiş.
bi insan bu kadar mı annesinden korkar? bi insan hiçbir kararını nasıl kendisi veremez?

ya sen 26 yaşında adamsın, askerliğini yapmışsın, çalışıp para kazanıyorsun. ne demek "annem seni istemiyor"? sen eşşek başı mısın? annen senin yatacağın, yaşayacağın kadını seçme hakkına nasıl sahip olabiliyor? ya hangi zamandayız?

cidden çok doluyum, düzgün ve sıralı yazamıyorum, 3 ayda 9 yıllık ilişkinin ebesi bellendi. bu kadar söyleyebiliyorum.

anlatsam çok uzun olur çünkü, sıkmak da istemiyorum.

sorumu sormayı unutmuşum editleyeyim: bu ana kuzuluğu benimkine has bi olay mı yoksa erkeklerin geneli böyle mi?

çok soru geldiği için ekleme yapıyorum: annesi beni istemiyor çünkü dışardan kız alıp vermiyorlar. babası annesinin halasının oğlu, teyzesi teyzesinin oğluyla evli, anneannesiyle dedesi amca çocukları...
böyle uzayıp gidiyor. şimdiye kadar akraba olmayan kız almamışlar, akraba olmayana kız vermemişler.
hanları hamamları var çünkü. bölünmeyecek.

konuyu 5 şubat'ta açmışım, 17 mart'ta düzenliyorum.
annesi beni istiyormuş ama benim tavırlarım yüzünden benim onları istemediğimi düşünmüşler. yapı olarak biraz serinim.

"istemiyorum" deme sebebini kısaca yazayım. onlara uğramamız gerekiyordu, saat 5 gibi onlarda olacaktık, yemeği 8e doğru yiyorlar normalde. biz de eve gitmeden yedik çünkü acıktım ve o gün yemeğe kalmayacaktım. yiyip gittiğimi öğrenince bunu "benim gelinim benim evime tok geliyor, benim yemeğimi yemek istemiyor" diye algılamışlar. onlarda gelen misafire yemek yedirmek önemli. bana "gelinim diye bağrıma bastığım insan evimde yemeğimi yemek bile istemiyorsa ne anlamı var, ben gelinimi doyurmaktan aciz miyim" dedi. kendince haklı şimdi ne diyeyim.

Ya bu erkeklere has biseymdiir. Bizim anamiz babamiz yokmu vallahi biz erkeklerden daha ayaklari ustunde duran daha akli basinda vaeliklariz. Benim esimde iki lafindan birisi annesidir. Zaten bizim yan binada oturuyo her aksam ugruyo bazen butun gece oturuyo mecbur gibi. Hafta sonu annesi biyere gitmek istese esim goturur hemen sanki bizim kari koca hayatimiz yok. Vallahi bende cok skldm benim ailem yok sanki bi ana onlarda.ki ben kayinvaldemi cok severim hic bir problemim yok ama esimin bu davranislari beni kv itiyor
 
Senin olaylarda herkes şok durumunda, kimse ne yapacağını bilemiyor, olaya senin tarafından bakarsak onun ailesi hakkında 9 senede bilgin olmasını bekliyoruz, e onların da senin hakkında detay olmasa da bir şeyleri bilmeleri daha iyi olurdu. Hiç bir şeyi anlatmayan erkek iyi değil, her şeyi anlatan erkek iyi değil, lafı geçerse benim de sevgilim böyle diyen erkek daha iyi. Yoksa ıdısının dıdısına kadar kimse ortada resmi bir şey yokken bilmek zorunda değil ama önyargı yerine az da olsa birbirleri hakkında bilgi sahibi olan insanların daha rahat iletişim kurması, muhabbet konularının olması, olası yanlış anlamaların en aza indirgenmesi daha iyi. Bunu yaparsak pigme kırılır deyip yine yapsalardı niyete emin olmak daha kolay veya pigmeyle sonbahar düğünü istiyoruz, nasıl ayarlarız? vs.

sonbahar düğününü söylemiş. benim yanımda bağırdı da annesine ama olmadı işte. yani o konu tamamen annesinin yağmurda çamurda misafir ağırlamak istememesi.

bilmem gerekenleri de sorduğumu düşünmüştüm aslında. yemek seçip seçmediği, sofraya hep beraber oturulup oturulmadığı veya ne bileyim babasının annesine davranışları, para saklanıp saklanmadığı falan filan. ama "sizin evin anahtarı başka kimde var la" demek aklıma gelmedi mesela.
 
Ya bu erkeklere has biseymdiir. Bizim anamiz babamiz yokmu vallahi biz erkeklerden daha ayaklari ustunde duran daha akli basinda vaeliklariz. Benim esimde iki lafindan birisi annesidir. Zaten bizim yan binada oturuyo her aksam ugruyo bazen butun gece oturuyo mecbur gibi. Hafta sonu annesi biyere gitmek istese esim goturur hemen sanki bizim kari koca hayatimiz yok. Vallahi bende cok skldm benim ailem yok sanki bi ana onlarda.ki ben kayinvaldemi cok severim hic bir problemim yok ama esimin bu davranislari beni kv itiyor

burda bi kız vardı sabah konusu üstlerdeydi, ana kuzusu diye nişanlısı nişanı atmış gitmiş, ona "sana nişanlı hep bulunur ama ailen bi tane" dediler. ben oraya uyuz oldum bi de.
 
burda bi kız vardı sabah konusu üstlerdeydi, ana kuzusu diye nişanlısı nişanı atmış gitmiş, ona "sana nişanlı hep bulunur ama ailen bi tane" dediler. ben oraya uyuz oldum bi de.

Tabi erkege kadin cok mantigi. Cok sacma allah onlara oyle bi gelin versin gelen gideni aratsin. genclerin kaderiyle oynuyorlar.yazik.. belli bi yasa geldiysek kendimiz secebiliyorsak esimizi kime ne . Kayinvaldenle oturmiycan ya bi omur. Zaten bu yasananlari okudukca allah kaynanasi ile oturanlara sabir versin. Gene evimiz ayri cok sukur. Butun erkeklere biraksan hepsi anasiyla oturmak ister orasi ayri
 
Tabi erkege kadin cok mantigi. Cok sacma allah onlara oyle bi gelin versin gelen gideni aratsin. genclerin kaderiyle oynuyorlar.yazik.. belli bi yasa geldiysek kendimiz secebiliyorsak esimizi kime ne . Kayinvaldenle oturmiycan ya bi omur. Zaten bu yasananlari okudukca allah kaynanasi ile oturanlara sabir versin. Gene evimiz ayri cok sukur. Butun erkeklere biraksan hepsi anasiyla oturmak ister orasi ayri

konuyu açan kadın. ana kuzusu olan kadın. çekip giden erkek.
"aile bi tane" diyenler de kk üyeleri. üyelerimiz.
 
zaten ben konu acacaktım. açtım da su anda.amacım senin sayfayı mesgul etmek değil.sadece benzerlerini yaşadım ve tıpatıp aynısını yaşarsın demiyorum aşağı yukarı yaşıcaksın.bunu söyleyen de tek ben değilim.önerileri algılayıp algılamamak sana kalmış.
 
zaten ben konu acacaktım. açtım da su anda.amacım senin sayfayı mesgul etmek değil.sadece benzerlerini yaşadım ve tıpatıp aynısını yaşarsın demiyorum aşağı yukarı yaşıcaksın.bunu söyleyen de tek ben değilim.önerileri algılayıp algılamamak sana kalmış.

meşgul ettiğiniz için söylemedim. ama ben sizin tavırlarınızı da yanlış buldum mesela. eşiniz de hatalı.
 
Cidden bu kısmı anlayamıyorum.

Kayınvalideniz elbette size yeğenine davrandığı gibi davranamaz. Ona bağırır, saydırır, istediğini yapar, size yapamaz ki! Israrla bunu yazıyorsunuz. En anne gibi kayınvalide bile oğluna, kızına davrandığı gibi gelinine davranamaz.

Daha özenli ve daha saygılı olmak zorunda elbette. Sizi emziren, büyüten o kadın değil ki.

Bunun yakın görmekle alakası yok, size değer vermemekle alakası var.

Ve evet saydıklarınız kötünün iyisi. Bu forumdan mı çok etkilendiniz bilemiyorum ki.

Hiçbir şeye karışmayıp her şeye destek olan bir sürü aile var. Gelinden yemek kaçırmak, evi soyacağını düşünmek de hiç yaygın bir davranış değil zaten.

Laf sokmak yaygın mesela o da sizin kayınvalidenizde de var. Veya arayı bozmaya çalışmak yaygın sizinki sebebi ne olursa olsun istemiyorum bu kızı,evine gitmem düğünü yapmam diyor.

Erkek arkadaşınız da basbayağı kendi yüklenmemek için düğün masrafını, sizden vazgeçmeyi göze almış gözüküyor.

hiç bir gelin kızın olmaz hiç bir damat oğlun olmaz diye bir laf vardı bizde o aklıma geldi
annenle babanla kavga edersin eğer arada büyük problemler yoksa iki gün sonra barışırsın
yeğenine oğluna davrandığın gibi geline veya damata davranamazsın işte
kaynana kayınpederle kavga edince düzelmiyor ve olanlar da unutulmuyor hiç bir zaman
özellikle ilk baştan ilişkiler yanlış başladıysa bir türlü de düzelmiyor

ve burada kadın erkek ailesi arasında fark var bana göre
kızın ailesinde
yok kaçarak evlenen, yok aile istemeyip sonra zoraki evlendirilenler de aile kızının mutluluğunu gördüğünde af edebiliyor veya damatı oğlu gibi sevmeye başlayabiliyor
ama erkek ailesinde sorun olduğunda bu sorun büyüyerek devam ediyor
benim de çevrede ki ailelerde gördüğüm bunlar
konu sahibi de
en ufak davranışlarına anlam yüklüyor haklı çıkarmak istiyorsun sözlüsünü
dokuz yılın boşa gitmiş olabileceğiyle yüzleşmek istemiyorsun
sadece kayınvalide sorunuyla biten kaç evlilik var evlenince kimse karışamaz olayına da inanmıyorum ben yuırt dışında yaşayıp msn görüşmesiyle gelin damat kavgası çıkarabilen kayınvalideler var

ne diyebilirim umarım mutlu olursun yine de
 
Cidden bu kısmı anlayamıyorum.

Kayınvalideniz elbette size yeğenine davrandığı gibi davranamaz. Ona bağırır, saydırır, istediğini yapar, size yapamaz ki! Israrla bunu yazıyorsunuz. En anne gibi kayınvalide bile oğluna, kızına davrandığı gibi gelinine davranamaz.

Daha özenli ve daha saygılı olmak zorunda elbette. Sizi emziren, büyüten o kadın değil ki.

Bunun yakın görmekle alakası yok, size değer vermemekle alakası var.

Ve evet saydıklarınız kötünün iyisi. Bu forumdan mı çok etkilendiniz bilemiyorum ki.

Hiçbir şeye karışmayıp her şeye destek olan bir sürü aile var. Gelinden yemek kaçırmak, evi soyacağını düşünmek de hiç yaygın bir davranış değil zaten.

Laf sokmak yaygın mesela o da sizin kayınvalidenizde de var. Veya arayı bozmaya çalışmak yaygın sizinki sebebi ne olursa olsun istemiyorum bu kızı,evine gitmem düğünü yapmam diyor.

Erkek arkadaşınız da basbayağı kendi yüklenmemek için düğün masrafını, sizden vazgeçmeyi göze almış gözüküyor.
Aklımdan geçenleri siz yazıya dökmüşsünüz zaten. Tüm mesajlarınızdaki belirttiğiniz noktalara katıldığımı söylemeden geçemedim.
Biz ne dersek diyelim bazen yaşayarak öğrenmekte direnir insanlar, pigmepofuduk da böyle. Yanılmayı o kadar çok isterim ki.onun için...
 
konunuz başından beri takip ediyorum fakat son gelişmelerden önce yazmak istememiştim.. arkadaşlar zaten benim düşündüğüm çoğu şeyi yazmışlar, ben de birşeyler eklemek istiyorum..

siz bu aileyle çoğu konuda aynı kafada olmadığınızı kabul ediyorsunuz zaten.. sadece başta kızgınlığınız çoktu ama bence o zaman daha mantıklı bakıyordunuz.. son olaylardan sonra bakış açınız değişmiş ve rasyonelliğiniz de kaybolmuş bana göre.. benim için burada en önemli konu eş adayınızın sizi savunamaması.. aile sorunlarına geçmeden en önemlisi bu bence fakat siz nişanlınızı soyutlayıp sadece ailesinin eksi ve artılarına odaklanmışsınız.. bakış açınızı değiştirip bu aileye alışsanız bile nişanlınız sözünü geçiremediği sürece başka konulardan da sorun yaşayabilirsiniz.. kayınvalidenizin artı yönlerini yazmışsınız fakat bence onlar artı yön değil olması gereken zaten.. ki çoğu konuda fazla müdahaleci olduğunu düşünüyorum..benim size belirtmek istediğim şey evlenecekseniz ki öyle görünüyor, bu sorunların farkında olarak evlenmeniz.. bu şekilde gözardı etmeniz ileride sizi daha da sıkıntıya düşürebilir çünkü..

hakkınızda hayırlısı olsun..
 
konunuz başından beri takip ediyorum fakat son gelişmelerden önce yazmak istememiştim.. arkadaşlar zaten benim düşündüğüm çoğu şeyi yazmışlar, ben de birşeyler eklemek istiyorum..

siz bu aileyle çoğu konuda aynı kafada olmadığınızı kabul ediyorsunuz zaten.. sadece başta kızgınlığınız çoktu ama bence o zaman daha mantıklı bakıyordunuz.. son olaylardan sonra bakış açınız değişmiş ve rasyonelliğiniz de kaybolmuş bana göre.. benim için burada en önemli konu eş adayınızın sizi savunamaması.. aile sorunlarına geçmeden en önemlisi bu bence fakat siz nişanlınızı soyutlayıp sadece ailesinin eksi ve artılarına odaklanmışsınız.. bakış açınızı değiştirip bu aileye alışsanız bile nişanlınız sözünü geçiremediği sürece başka konulardan da sorun yaşayabilirsiniz.. kayınvalidenizin artı yönlerini yazmışsınız fakat bence onlar artı yön değil olması gereken zaten.. ki çoğu konuda fazla müdahaleci olduğunu düşünüyorum..benim size belirtmek istediğim şey evlenecekseniz ki öyle görünüyor, bu sorunların farkında olarak evlenmeniz.. bu şekilde gözardı etmeniz ileride sizi daha da sıkıntıya düşürebilir çünkü..

hakkınızda hayırlısı olsun..

evet eş adayım beni, benim istediğim kadar, savunamıyor. onun hep farkındayım zaten.

ilk başlarda çok isyan ettim, "ben kız başıma babama seni kabul ettirdim, sen erkek halinle neden ağzını açamıyorsun" falan dedim. olayın üstünü örtüyor değilim. ben zaten sorunu görüyorum.

çocuk yetiştirirken "annecim sen ne düşünüyorsun, sen ne istiyorsun" dersen, çocuk benim gibi "ben bunu istiyorum" diyebilir, gerekçeleriyle açıklayabilir. ama "annecim ben senin için en iyisini düşünüyorum" dersen, çocuk sevgilim gibi "peki" demeyi öğrenir.

26 sene her şeye "peki" demiş bu adam. yeri geldi mi yani biz fikir ayrılığına düştük mü gerekçelerini bana çok güzel anlatıyor, gerekirse benimle tartışıyor. ama bunu ailesiyle yapmaya yeni başladı.

yani nasıl desem, aile çok da olmayacak şeyler istememiş zaten pek. okulunu seçmişler ama iyi de yapmışlar, iyi bi işi var çünkü şu an. mantıklı bulmuş kabul etmiş benimki.

bu adam ailesiyle tartışmayı 26 yaşında öğreniyor. cuma günü öyle beni tek başıma bırakıp susup oturmuş değil. ben ne zaman ters bi şey söyleyecek olsam bakışımdan anladı, müdahale etti, araya girdi, beni savundu. sesi çıkmaya başladı tabi ki ama yavaş yavaş oluyor. geldi babama da çatır çatır konuştu ardından.

ha ben çocuğumu asla bu şekilde büyütmem. kayınvalidemin çocuk yetiştirmesini onaylamadığımı da söyledim hep. ama adam çabalıyor ya. benim için annesini babasını karşısına alıyor ama bunu nasıl yapacağını bilmediğinden, annesini babasını da kırmak incitmek istemediğinden, elinden bu kadarı geliyor.

pek çok konuda benzeriz, ama biz sevgilimle burda ayrılıyoruz. ben daha bencilim sanırım. düğün kasımda olursa herkes gelemez diyorlar, ben diyorum ki, "biz evleniyoruz, önemli olan bizim ne istediğimiz, isteyen bi şekilde çıkar gelir, gelemeyenin canı sağolsun", o diyor ki "pofuduk halamlar falan beni çok severler, ben onların ellerinde büyüdüm, hepsi benim düğünümü görmek ister. şartları neden zorlaştıralım ki, insanlara yazık değil mi?"

o daha kendi istediklerini kimseyi kırmadan incitmeden, herkesin gönlünü yaparak gerçekleştirme çabasında. herkesi memnun etmeye çalışıyor. ama ben, belki yalnız büyümekten kaynaklı, "ben bunu böyle yapınca mutlu olucam, insanlar neden benim mutluluğumla mutlu olamıyor" düşüncesindeyim. biz onunla burda fikir ayrılığına düşüyoruz.

bana göre o herkesi memnun etmeye çabalarken kendini unutuyor. ona göre ben çok bencilim belki de. ama bana asla "haksızsın" demedi, allah var. hiç "yanlış düşünüyorsun" demedi. "yeni bi hayata başlıyoruz, bunu yaparken herkes mutlu olsun, kimse kırılıp incinmesin" derdinde. ama "pofuduk nolur sen anla nazım bi sana geçiyor" da diyor zaman zaman. nazı bi bana geçiyor evet.benim istediğim hiçbir şeyi "olmaz" diye kesip atmadı mesela. benim istediklerimi de yapmaya çalışıyor, çoğunu da yapıyor.

ama o diyor ki ""bunu istiyorum, böyle olacak" diyip kesip atmayalım. dayatmak gibi olmasın. "neden böyle olamıyor, böyle olsa ne olur, bunu böyle yapsak daha mutlu oluruz" diye ikna yoluna gidelim. bizim istediğimiz olsun ama büyüklerin de içine sinsin."

babası "nişan için salona ne gerek var, bizim evde bile yapardık" dediğinde, "nişanı onlar öyle yapmak istiyorlar, siz karışmayın" dedi bu adam ya. bana hiç "babamlar nişanı evde istiyor, evde yapın" demedi. ki onların adetinde nişan erkek tarafının.

hani sizin dediğiniz gibi "annem en iyisini bilir, o ne istiyorsa o olacak" diyen bi adam olsa eyvallah çekip gideyim. ama "annemin de gönlü kırılmasın" diyen bi adam var benim karşımda. çok fazla hatır gönül biliyor. bunlar erkek kardeşte veya oğulda mükemmel özellikler olarak görülürken, sevgilide eş adayında sıkıntı oluyor.

bi de ilk başta benim de hatam var. benim hatam şurda, annesi gibi bi kadınla ilk defa karşılaşıyorum, "en iyisini yaparız", "ben bilirim" tavırları olan bi insanı ilk defa görüyorum. evet her şeye müdahil olmak istiyor. bilmek istiyor. bunu ben de istiyorum bazen. "her şeyden haberim olsun" istiyorum. annem hep söylüyor zaten "benim çocuğumsun ama ona daha çok benziyorsun" diyor.

kayınvalidem ilk böyle ateşli ateşli gelip "onu şöyle yaparız, bunu böyle yaparız, hepsini hallederiz" deyip bana bi kere bile "sen ne istiyorsun" demeyince ben korktum sanırım. benim istediğim hiçbir şey olmayacak sandım. bi de sözde "siyah giyme" olayı oldu, "nişanlığını beğensin güzelse alırım" dedi iyice panikledim.

beyaz eşya baktığımız günün akşamı olanlar yüzünden ben o gün üstüne hiç düşünmedim. eşyası batsın dedim geçtim. eşya umurumda değildi çünkü. o olaya yeni gelebiliyorum.

liste yaptım, eşyaların numaralarını yazdım gönderdim. babası araştırmış. biz de baktık. o gün akşam beyaz eşya konuşmaya gitmiştim zaten. orda ortalık karışınca ben eşya konusunu çok düşünmemiştim anca düşünüyorum.

babası dedi ki, "kızım sen çamaşır makinasını inox istemişsin ama buna "abi banyoya koyacaksan beyaz al, inox banyoda paslanır" dediler, şu iki modeli söylediler, özellikleri falan da aynıymış. sen bi de bunlara bak, ama yanlış da anlama, sen onu istiyorsan ben yine onu alırım."

annesi dedi ki, "annecim davlumbazın çerçevesi cam, güzel durur ama yağı kiri çok gösterir, sürekli temizlemen gerekir, zorlanırsın."

beyaz eşya seçimimde sadece çamaşır makinasıyla davlumbazı değiştirmemi önerdiler. "bu olmasın" demediler, sadece önerdiler.

başka hiçbir şey demediler. benim seçtiğim ne varsa alınacaktı. kadının derdi, "ne seçtin ben bi bileyim, belki bildiğim bi şey vardır fikrimi söyleyeyim, yol göstereyim". fırın için "arkasını kendi temizliyor mu" diye sordu mesela. ilk başta buzdolabının dondurucusu aşağıda olsun istediler, daha kullanışlı olduğunu düşündüler, ben yukarda istedim. bu ilk konuşulduğunda "olmaz aşağıda olsun" dediler evet ama listeye yazdığım yukardaydı "bu olmasın" demediler.

o gün başka sorunlar oldu diye ben bunları hiç düşünmedim. ama annesi sadece bilmek istiyor gibi görünüyor, ben mi yanlış düşünüyorum bilmiyorum ki. fazla mı yumuşadım yoksa ilk başta mı çok serttim bilemiyorum şu an.
 
evet eş adayım beni, benim istediğim kadar, savunamıyor. onun hep farkındayım zaten.

ilk başlarda çok isyan ettim, "ben kız başıma babama seni kabul ettirdim, sen erkek halinle neden ağzını açamıyorsun" falan dedim. olayın üstünü örtüyor değilim. ben zaten sorunu görüyorum.

çocuk yetiştirirken "annecim sen ne düşünüyorsun, sen ne istiyorsun" dersen, çocuk benim gibi "ben bunu istiyorum" diyebilir, gerekçeleriyle açıklayabilir. ama "annecim ben senin için en iyisini düşünüyorum" dersen, çocuk sevgilim gibi "peki" demeyi öğrenir.

26 sene her şeye "peki" demiş bu adam. yeri geldi mi yani biz fikir ayrılığına düştük mü gerekçelerini bana çok güzel anlatıyor, gerekirse benimle tartışıyor. ama bunu ailesiyle yapmaya yeni başladı.

yani nasıl desem, aile çok da olmayacak şeyler istememiş zaten pek. okulunu seçmişler ama iyi de yapmışlar, iyi bi işi var çünkü şu an. mantıklı bulmuş kabul etmiş benimki.

bu adam ailesiyle tartışmayı 26 yaşında öğreniyor. cuma günü öyle beni tek başıma bırakıp susup oturmuş değil. ben ne zaman ters bi şey söyleyecek olsam bakışımdan anladı, müdahale etti, araya girdi, beni savundu. sesi çıkmaya başladı tabi ki ama yavaş yavaş oluyor. geldi babama da çatır çatır konuştu ardından.

ha ben çocuğumu asla bu şekilde büyütmem. kayınvalidemin çocuk yetiştirmesini onaylamadığımı da söyledim hep. ama adam çabalıyor ya. benim için annesini babasını karşısına alıyor ama bunu nasıl yapacağını bilmediğinden, annesini babasını da kırmak incitmek istemediğinden, elinden bu kadarı geliyor.

pek çok konuda benzeriz, ama biz sevgilimle burda ayrılıyoruz. ben daha bencilim sanırım. düğün kasımda olursa herkes gelemez diyorlar, ben diyorum ki, "biz evleniyoruz, önemli olan bizim ne istediğimiz, isteyen bi şekilde çıkar gelir, gelemeyenin canı sağolsun", o diyor ki "pofuduk halamlar falan beni çok severler, ben onların ellerinde büyüdüm, hepsi benim düğünümü görmek ister. şartları neden zorlaştıralım ki, insanlara yazık değil mi?"

o daha kendi istediklerini kimseyi kırmadan incitmeden, herkesin gönlünü yaparak gerçekleştirme çabasında. herkesi memnun etmeye çalışıyor. ama ben, belki yalnız büyümekten kaynaklı, "ben bunu böyle yapınca mutlu olucam, insanlar neden benim mutluluğumla mutlu olamıyor" düşüncesindeyim. biz onunla burda fikir ayrılığına düşüyoruz.

bana göre o herkesi memnun etmeye çabalarken kendini unutuyor. ona göre ben çok bencilim belki de. ama bana asla "haksızsın" demedi, allah var. hiç "yanlış düşünüyorsun" demedi. "yeni bi hayata başlıyoruz, bunu yaparken herkes mutlu olsun, kimse kırılıp incinmesin" derdinde. ama "pofuduk nolur sen anla nazım bi sana geçiyor" da diyor zaman zaman. nazı bi bana geçiyor evet.benim istediğim hiçbir şeyi "olmaz" diye kesip atmadı mesela. benim istediklerimi de yapmaya çalışıyor, çoğunu da yapıyor.

ama o diyor ki ""bunu istiyorum, böyle olacak" diyip kesip atmayalım. dayatmak gibi olmasın. "neden böyle olamıyor, böyle olsa ne olur, bunu böyle yapsak daha mutlu oluruz" diye ikna yoluna gidelim. bizim istediğimiz olsun ama büyüklerin de içine sinsin."

babası "nişan için salona ne gerek var, bizim evde bile yapardık" dediğinde, "nişanı onlar öyle yapmak istiyorlar, siz karışmayın" dedi bu adam ya. bana hiç "babamlar nişanı evde istiyor, evde yapın" demedi. ki onların adetinde nişan erkek tarafının.

hani sizin dediğiniz gibi "annem en iyisini bilir, o ne istiyorsa o olacak" diyen bi adam olsa eyvallah çekip gideyim. ama "annemin de gönlü kırılmasın" diyen bi adam var benim karşımda. çok fazla hatır gönül biliyor. bunlar erkek kardeşte veya oğulda mükemmel özellikler olarak görülürken, sevgilide eş adayında sıkıntı oluyor.

bi de ilk başta benim de hatam var. benim hatam şurda, annesi gibi bi kadınla ilk defa karşılaşıyorum, "en iyisini yaparız", "ben bilirim" tavırları olan bi insanı ilk defa görüyorum. evet her şeye müdahil olmak istiyor. bilmek istiyor. bunu ben de istiyorum bazen. "her şeyden haberim olsun" istiyorum. annem hep söylüyor zaten "benim çocuğumsun ama ona daha çok benziyorsun" diyor.

kayınvalidem ilk böyle ateşli ateşli gelip "onu şöyle yaparız, bunu böyle yaparız, hepsini hallederiz" deyip bana bi kere bile "sen ne istiyorsun" demeyince ben korktum sanırım. benim istediğim hiçbir şey olmayacak sandım. bi de sözde "siyah giyme" olayı oldu, "nişanlığını beğensin güzelse alırım" dedi iyice panikledim.

beyaz eşya baktığımız günün akşamı olanlar yüzünden ben o gün üstüne hiç düşünmedim. eşyası batsın dedim geçtim. eşya umurumda değildi çünkü. o olaya yeni gelebiliyorum.

liste yaptım, eşyaların numaralarını yazdım gönderdim. babası araştırmış. biz de baktık. o gün akşam beyaz eşya konuşmaya gitmiştim zaten. orda ortalık karışınca ben eşya konusunu çok düşünmemiştim anca düşünüyorum.

babası dedi ki, "kızım sen çamaşır makinasını inox istemişsin ama buna "abi banyoya koyacaksan beyaz al, inox banyoda paslanır" dediler, şu iki modeli söylediler, özellikleri falan da aynıymış. sen bi de bunlara bak, ama yanlış da anlama, sen onu istiyorsan ben yine onu alırım."

annesi dedi ki, "annecim davlumbazın çerçevesi cam, güzel durur ama yağı kiri çok gösterir, sürekli temizlemen gerekir, zorlanırsın."

beyaz eşya seçimimde sadece çamaşır makinasıyla davlumbazı değiştirmemi önerdiler. "bu olmasın" demediler, sadece önerdiler.

başka hiçbir şey demediler. benim seçtiğim ne varsa alınacaktı. kadının derdi, "ne seçtin ben bi bileyim, belki bildiğim bi şey vardır fikrimi söyleyeyim, yol göstereyim". fırın için "arkasını kendi temizliyor mu" diye sordu mesela. ilk başta buzdolabının dondurucusu aşağıda olsun istediler, daha kullanışlı olduğunu düşündüler, ben yukarda istedim. bu ilk konuşulduğunda "olmaz aşağıda olsun" dediler evet ama listeye yazdığım yukardaydı "bu olmasın" demediler.

o gün başka sorunlar oldu diye ben bunları hiç düşünmedim. ama annesi sadece bilmek istiyor gibi görünüyor, ben mi yanlış düşünüyorum bilmiyorum ki. fazla mı yumuşadım yoksa ilk başta mı çok serttim bilemiyorum şu an.


Size ne yazacağımı bilemiyorum, arafta kaldım.
Bir yanım sözlünüzle ailesi dışında bir probleminiz yoksa asla vazgeçme diyor.
Bir yanım nezaket kurallarının dışına çıkılmış, nahoş , olmamış diyorum.


Anlattıklarından yola çıkarak sözlünüzü çok efendi görüyorum.
Duygusal. Anlayışlı.
En önemlisi seven iki kalp... :KK68:


Şuraya mutluluktan uctugunuz günleri yazmanızı temenni ediyorum. :KK37:
 
Size ne yazacağımı bilemiyorum, arafta kaldım.
Bir yanım sözlünüzle ailesi dışında bir probleminiz yoksa asla vazgeçme diyor.
Bir yanım nezaket kurallarının dışına çıkılmış, nahoş , olmamış diyorum.


Anlattıklarından yola çıkarak sözlünüzü çok efendi görüyorum.
Duygusal. Anlayışlı.
En önemlisi seven iki kalp... :KK68:


Şuraya mutluluktan uctugunuz günleri yazmanızı temenni ediyorum. :KK37:


işte ben de çok arada kaldım.

sözlüm aynı dediğiniz gibi, ben biraz daha sertim sanırım.
herkesin gönlü olsun istiyor, arada kalıyor.
onun tarafından bakınca ben bencil ve anlayışsız görünüyor da olabilirim.

nezaket kurallarının dışına çıkıldı, ben bazı şeyleri çok ince düşündüm onlar bunu yanlış anladı falan filan hepsi malum.
evet bana çok yanlış yaptılar, benim gibi değiller, sorunları da görüyorum.

şu an sorularımın cevabını buldum, bitsin mi devam mı etsin onu düşünüyorum.

benim karşımda "annem ne diyorsa o" diyen bi adam olsa, cuma benim söylediğim her şeye karşı çıkılmış olsa, ben o evde gerçekten değer görmüyor olsam gideyim. neden durayım.

ama benim karşımdaki adam kimseyi üzmeden herkesi memnun etmek için çabalıyor. beni askerden döndüğünden beri ihmal ediyor ama bunu kabul ediyor, bunun için özür diliyor.
ailesi nelere kırıldığımı sayarken dinliyor. haklı olduğum konuları da kabul ediyor.

saygısız terbiyesiz insanlar olabilirler belki ama burdan bakınca değerler örtüşmüyor, kültür farkı gibi de görünüyor.
ve tekrar tekrar söylüyorum, belirli sebeplerden, nesiller boyu akraba evliliği yapmış insanlar bunlar. ilk defa dışardan gelin alıyor. bütün sülale toplansa, kimseyle kan bağı olmayan ben varım sadece.
bana nasıl davranmaları gerektiğini bilemiyorlar. tecrübesizler çünkü. benim tavırlarım onların beklediği gibi değil. farklı geliyor yanlış anlıyorlar.

hayır gerçekten çok mu yumuşadım yoksa durumu mu net anlıyorum bilmiyorum. bu yüzden bitirilir mi onu da bilmiyorum şu an.

ben hep insanların yanlış yapabileceğine ve bunu bile isteye yapmadıkları sürece affı hak ettiklerine inandım. çok fazla yanlış yapıldı evet, ama hiçbiri "gelin, el kızı, benim oğlum" gibi mantıkla nasıl diyeyim bile isteye yapılmadı.

isteyerek karşıdakinin canını acıtmak çok kolaydır. ama onların yaptığı bu değil ki. beni acıtmak için yapmamış. doğrusunun iyisinin o olduğuna inandığı için yapmış. o kadarını biliyor.

niyetin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. yanlış mıyım bilmiyorum.
 
işte ben de çok arada kaldım.

sözlüm aynı dediğiniz gibi, ben biraz daha sertim sanırım.
herkesin gönlü olsun istiyor, arada kalıyor.
onun tarafından bakınca ben bencil ve anlayışsız görünüyor da olabilirim.

nezaket kurallarının dışına çıkıldı, ben bazı şeyleri çok ince düşündüm onlar bunu yanlış anladı falan filan hepsi malum.
evet bana çok yanlış yaptılar, benim gibi değiller, sorunları da görüyorum.

şu an sorularımın cevabını buldum, bitsin mi devam mı etsin onu düşünüyorum.

benim karşımda "annem ne diyorsa o" diyen bi adam olsa, cuma benim söylediğim her şeye karşı çıkılmış olsa, ben o evde gerçekten değer görmüyor olsam gideyim. neden durayım.

ama benim karşımdaki adam kimseyi üzmeden herkesi memnun etmek için çabalıyor. beni askerden döndüğünden beri ihmal ediyor ama bunu kabul ediyor, bunun için özür diliyor.
ailesi nelere kırıldığımı sayarken dinliyor. haklı olduğum konuları da kabul ediyor.

saygısız terbiyesiz insanlar olabilirler belki ama burdan bakınca değerler örtüşmüyor, kültür farkı gibi de görünüyor.
ve tekrar tekrar söylüyorum, belirli sebeplerden, nesiller boyu akraba evliliği yapmış insanlar bunlar. ilk defa dışardan gelin alıyor. bütün sülale toplansa, kimseyle kan bağı olmayan ben varım sadece.
bana nasıl davranmaları gerektiğini bilemiyorlar. tecrübesizler çünkü. benim tavırlarım onların beklediği gibi değil. farklı geliyor yanlış anlıyorlar.

hayır gerçekten çok mu yumuşadım yoksa durumu mu net anlıyorum bilmiyorum. bu yüzden bitirilir mi onu da bilmiyorum şu an.

ben hep insanların yanlış yapabileceğine ve bunu bile isteye yapmadıkları sürece affı hak ettiklerine inandım. çok fazla yanlış yapıldı evet, ama hiçbiri "gelin, el kızı, benim oğlum" gibi mantıkla nasıl diyeyim bile isteye yapılmadı.

isteyerek karşıdakinin canını acıtmak çok kolaydır. ama onların yaptığı bu değil ki. beni acıtmak için yapmamış. doğrusunun iyisinin o olduğuna inandığı için yapmış. o kadarını biliyor.

niyetin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. yanlış mıyım bilmiyorum.



Bakın niyet kesinlikle önemli. Her şerde vardır bir hayır. Allah rahmet eylesin. Dedenin ölümü bazı yanlış anlasilmaların düzelmesine, aslında onların doğalligini görmenize sebep oldu. Fakat bu söz ve ya nişan konusunda empati kurmak bu kadar zor olmamalı.
Siz çok ince fikirlisiniz, naifsiniz. Nişanlınız da öyle. Merhametli.

Malesef ailesi nişanlınız kadar olgun olamıyorlar. Sizin imtihaninız ailesi ve ya aileler.

Ama ama ama nişanlınız konusunda çok şanlısıniz. 9 yıl ne demek...
Birbirinizden memnunsunuz.
Sevgi kolay bulunmuyor ve ben sizin yerinizde olsam vazgeçmem.
Çünkü eş seçimi çok önemli!!!
 
Bakın niyet kesinlikle önemli. Her şerde vardır bir hayır. Allah rahmet eylesin. Dedenin ölümü bazı yanlış anlasilmaların düzelmesine, aslında onların doğalligini görmenize sebep oldu. Fakat bu söz ve ya nişan konusunda empati kurmak bu kadar zor olmamalı.
Siz çok ince fikirlisiniz, naifsiniz. Nişanlınız da öyle. Merhametli.

Malesef ailesi nişanlınız kadar olgun olamıyorlar. Sizin imtihaninız ailesi ve ya aileler.

Ama ama ama nişanlınız konusunda çok şanlısıniz. 9 yıl ne demek...
Birbirinizden memnunsunuz.
Sevgi kolay bulunmuyor ve ben sizin yerinizde olsam vazgeçmem.
Çünkü eş seçimi çok önemli!!!

öncelikle teşekkürler.

çarşamba konuşurken bana dedi ki "keşke bu kadar çok kitap okumuş olmasaydın. sen bazı şeyleri daha az ince düşünsen, her konuda bu kadar etraflıca düşünmesen çok daha mutlu olurdun."


cuma ailesinin yüzüne söyledim. "ben en incesine kadar düşünüp sizi kırmamaya çalıştıkça siz açık aradınız yanlış anladınız" dedim. cevap veremediler.

anneme göre kadın sözde sevinçten çıldırdı, ne yapacağını şaşırdı. bana göre kendi isteklerini benimkilerin üstünde tuttu.
olgun değiller evet. sorun ailesinin bazı davranışları zaten.

ya ben sözlüme gidiyorum, "anan bana bunu dedi, ayıp değil mi, anan bana bunu nasıl der" diyorum. gidip annesine carlamıyor belki, yani carladıysa da benim haberim yok ama bana da asla "annem öyle bi şey demez" demiyor. "annem dedi mi bunu gerçekten, oha hakkaten bu kadarını söyledi mi" moduna giriyor.

ben ailesinin yaptıklarına isyan ettiğimde savunmaya geçmiyor. beni incitmek için uğraşmıyor.
susması bana batıyor mesela, anan bana bunu demiş git bi hesap sor di mi falan diyorum içimden, ama o en azından beni yermiyor. oturup benimle üzülüyor.

hayır dönüp etrafıma bakıyorum, karısının tek lafıyla anasına carlayan erkek pek yok. benim de erkek kardeşim var, erkekler bunu yapmasın da zaten. sinirlenince korusun hesap sorsun istiyorum da sakinleşince kardeşim üzerinden daha mantıklı yorum yapıyorum.

bitirirsem biteceği için her konuyu düşünmeye çalışıyorum şu an.
 
öncelikle teşekkürler.

çarşamba konuşurken bana dedi ki "keşke bu kadar çok kitap okumuş olmasaydın. sen bazı şeyleri daha az ince düşünsen, her konuda bu kadar etraflıca düşünmesen çok daha mutlu olurdun."


cuma ailesinin yüzüne söyledim. "ben en incesine kadar düşünüp sizi kırmamaya çalıştıkça siz açık aradınız yanlış anladınız" dedim. cevap veremediler.

anneme göre kadın sözde sevinçten çıldırdı, ne yapacağını şaşırdı. bana göre kendi isteklerini benimkilerin üstünde tuttu.
olgun değiller evet. sorun ailesinin bazı davranışları zaten.

ya ben sözlüme gidiyorum, "anan bana bunu dedi, ayıp değil mi, anan bana bunu nasıl der" diyorum. gidip annesine carlamıyor belki, yani carladıysa da benim haberim yok ama bana da asla "annem öyle bi şey demez" demiyor. "annem dedi mi bunu gerçekten, oha hakkaten bu kadarını söyledi mi" moduna giriyor.

ben ailesinin yaptıklarına isyan ettiğimde savunmaya geçmiyor. beni incitmek için uğraşmıyor.
susması bana batıyor mesela, anan bana bunu demiş git bi hesap sor di mi falan diyorum içimden, ama o en azından beni yermiyor. oturup benimle üzülüyor.

hayır dönüp etrafıma bakıyorum, karısının tek lafıyla anasına carlayan erkek pek yok. benim de erkek kardeşim var, erkekler bunu yapmasın da zaten. sinirlenince korusun hesap sorsun istiyorum da sakinleşince kardeşim üzerinden daha mantıklı yorum yapıyorum.

bitirirsem biteceği için her konuyu düşünmeye çalışıyorum şu an.


Rica ederim.
Evet haklı olabilir. Aslında çok okumakla da alakası yok, tamamen yapı meselesi. Kendimden biliyorum. Aşırı ince düşünürüm sizin gibi, başka türlüsü elimden gelmez.


Sizin lafinizla annesine gidip parlamamasi da karakterli ve adaletli olduğunun göstergesidir. Aksi durumda hangi aklı selim bir kadın bundan mutluluk duyabilir zaten? :)

Saygı çok önemli efenim.

Sizi cok iyi anlıyorum. Neden mi?
Bu konularda en çok yara alanlardan bir tanesi de benim.
Eşim, ailesi adabı muaşeretten bi haber.
Şimdi size yazsam yok artık dersiniz. Anlattıklarınız aşılamayacak türden değiller fakat dillendirmeden olsun istiyorsunuz. Kendiniz gibi bilip, karşıdan incelik bekliyorsunuz. Ama artık çözdünüz. Ona göre davranırsınız.

En özel en güzel anılarınız olacak bu yıllar, elbette güzel hatırlamak istersiniz.

Ben sizin kendinizi karşı tarafa iyi ifade edeceğinize inanıyorum.

Annenize hak veriyorum. Ilk oğulları mı bilmiyorum ama ilk defa dışardan yabancı gelin alıyorlar belki onun verdiği heyecandan kaynaklandı. Her şeyin en güzeli en iyisi olsun istediler ama atladıklari bir şey vardı...
 
Rica ederim.
Evet haklı olabilir. Aslında çok okumakla da alakası yok, tamamen yapı meselesi. Kendimden biliyorum. Aşırı ince düşünürüm sizin gibi, başka türlüsü elimden gelmez.


Sizin lafinizla annesine gidip parlamamasi da karakterli ve adaletli olduğunun göstergesidir. Aksi durumda hangi aklı selim bir kadın bundan mutluluk duyabilir zaten? :)

Saygı çok önemli efenim.

Sizi cok iyi anlıyorum. Neden mi?
Bu konularda en çok yara alanlardan bir tanesi de benim.
Eşim, ailesi adabı muaşeretten bi haber.
Şimdi size yazsam yok artık dersiniz. Anlattıklarınız aşılamayacak türden değiller fakat dillendirmeden olsun istiyorsunuz. Kendiniz gibi bilip, karşıdan incelik bekliyorsunuz. Ama artık çözdünüz. Ona göre davranırsınız.

En özel en güzel anılarınız olacak bu yıllar, elbette güzel hatırlamak istersiniz.

Ben sizin kendinizi karşı tarafa iyi ifade edeceğinize inanıyorum.

Annenize hak veriyorum. Ilk oğulları mı bilmiyorum ama ilk defa dışardan yabancı gelin alıyorlar belki onun verdiği heyecandan kaynaklandı. Her şeyin en güzeli en iyisi olsun istediler ama atladıklari bir şey vardı...

sondan başlayarak açıklayayım: tek oğulları.

anne tarafı 6 kardeş.
3 teyzesi, 2 dayısı var.
2 teyzenin çocuğu yok.
dayının birinde 4 kız, diğer dayıyla teyzede 1er kız var.

herkes çok düşkün. bi de bu kadar herkesin gönlünü yapan biri olduğu için çok seviliyor. herkes hevesli, herkes bi şeyler yapmak istiyor.

onların adetinde, düğün dernek işlerinde kız tarafına düşen hiçbir şey yok.
yani bizde ne yaparlarsa, ne görürlerse o.
o yüzden böyle oldu belki de. herkesin ayrı hevesleri vardı. kendimden bahsetmiyorum bakın burda. onların taraftan bahsediyorum.

o kadar çok yapmak istedikleri şey var ki, benim de ilk heyecanım olduğu akıllarına gelmedi. evet yanlış ama böyle.
onlar bana benim düğünüm için yapmak istedikleri şeyleri söyledikçe ben sinirlendim.
tamam belki kötü niyet olmayabilir ama ben sinirleniyorum böyle şeylere.

teyzesinin kızı gelmiş bana diyor ki "pofuduk abla, nişanda böyle çerçeve yaptıralım, çerçevenin üstünde adınız tarih falan yazar, içinde fotoğraf çektiririz hatıra olur. çubuklu kağıtlarda da "darısı başıma" falan yazar."
1. nişan benim ailemin. sen kimsin ki parasını başkasının ödeyeceği şeyi böyle rahat isteyebiliyorsun?
2. nişanlanacak olan benim, ben bu tip modalardan bihaber değilim. zaten kendim akıl edebilirim.
3. ben hiçbir kuzenimin nişanına düğününe karışmadım. herkesin kendi hevesi kendi mutluluğu, ben yanında olur paylaşırım. insanlar bu hakkı nasıl kendinde buluyor onu anlamıyorum.
4. kız küçük, heves etmiş söylemiş. ne var bunda?
bu öneriye sadece 4. tepkiyi verip geçen de olabilir. ama ben sinirleniyorum böyle şeylere işte.
"yok ya, ben sevmiyorum öyle şeyleri" dedim geçtim. sevmiyorum çünkü.

ben onlardan hiçbir şey beklemedim, onlar çok şey yapmak istedi. benden çok şey beklediler. başından beri söylediğim bu aslında.

umuyorum ki bazı şeyleri anlamışlardır. belki yoluna girer.

yoruldum çünkü artık. olmayacaksa da olmasın yeter yani.

sevgilim dün gece döndü, akşam giderim belki. bi çorba bi makarna yapıp giderim muhtemelen, yemeksiz kalmasınlar. gerçi kim kim geldiler bilmiyorum bi öğreneyim.
ince düşünmenin sıkıntısı burda. yapıp gitsem "sana mı kaldı" diyebilirler, yapmasam "hiçbir şey yapmadı" diyebilirler. bi konuşmak lazım.

 
Back
X