9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

bi gelişme yok. kayınpederim dün dönmek istememiş bugün dönecekler.

"annem seni istemiyor" lafı o ben onlara tok gidip de "beyaz eşya almaya annemler gelmezler" dediğim gün söylendi. "annem seni istemiyor" da demedi.

""evime tok gelen gelmesin" dediler, "benim öyle bi gelinim yok" dediler. istemiyorlar artık işte mutlu musun" falan dedi.

yalnız o böyle çoğul konuşunca ve bugüne kadar kayınpederim beni incitecek hiçbir şey yapmamış olunca ben direk annesi demiş diye düşündüm. lafların sahibinin kayınpeder olduğunu da cuma günü öğrendim zaten.

İstemiyorlar artık işte mutlu musun mu dedi? Eş adayınız ailesinin terbiyesizliğine ve haksızlığına karşı size mutlu musun mu dedi?

Sormuştunuz ya, evet aksini düşündüren mesajlarınıza karşın, bana şu an tamamen evlenmek için her şeyi yapacak gibi duruyorsunuz.

Adam size terbiyesizlik yapılmışken size mutlu musun demiş? Siz ise bu adamın ileride yapacaklarına yazanlara felaket senaryosu diyorsunuz.

Alın size felaket, senaryo falan de değil, gerçekleşmiş çoktan.

Adam 12 olaydan 1 inde sizin yanınızda yer almamış, en olumlu tutumu''Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.''

Ve siz olayların daha da kötüleşeceğini nereden bildiğimizi mi soruyorsunuz?

Hiçbir şeyden bilmesem şuradan biliyorum;

Adam için hazırladığınız çeyiz boşa gidecek diye inana inana yazmışsınız. Sanki ya bu adamla evleneceksiniz, ya da asla evlenmeyeceksiniz. Bununla olmazsa asla olmaz diyorsunuz ve siz 27 yaşındasınız, cidden de inanıyorsunuz bu adamdan ayrılırsanız bir daha evlenmeyeceğinize.

E siz nasıl ayrılmaya cesaret edebilirsiniz ki? Basbayağı bağımlısınız artık. Her şeyi de kabul ediyorsunuz.
 
İstemiyorlar artık işte mutlu musun mu dedi? Eş adayınız ailesinin terbiyesizliğine ve haksızlığına karşı size mutlu musun mu dedi?

Sormuştunuz ya, evet aksini düşündüren mesajlarınıza karşın, bana şu an tamamen evlenmek için her şeyi yapacak gibi duruyorsunuz.

Adam size terbiyesizlik yapılmışken size mutlu musun demiş? Siz ise bu adamın ileride yapacaklarına yazanlara felaket senaryosu diyorsunuz.

Alın size felaket, senaryo falan de değil, gerçekleşmiş çoktan.

Adam 12 olaydan 1 inde sizin yanınızda yer almamış, en olumlu tutumu''Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.''

Ve siz olayların daha da kötüleşeceğini nereden bildiğimizi mi soruyorsunuz?

Hiçbir şeyden bilmesem şuradan biliyorum;

Adam için hazırladığınız çeyiz boşa gidecek diye inana inana yazmışsınız. Sanki ya bu adamla evleneceksiniz, ya da asla evlenmeyeceksiniz. Bununla olmazsa asla olmaz diyorsunuz ve siz 27 yaşındasınız, cidden de inanıyorsunuz bu adamdan ayrılırsanız bir daha evlenmeyeceğinize.

E siz nasıl ayrılmaya cesaret edebilirsiniz ki? Basbayağı bağımlısınız artık. Her şeyi de kabul ediyorsunuz.

o mesajı yazarken detay vermemiştim, keşke verseymişim.

söz kesildiğinden beri davranışlarından ötürü beni istemediklerini, bırakıp gideyim diye kasıtlı eziyet ettiklerini düşündüğümü yazmıştım zaten.

adama diyorum ki, "beni istemiyorlar", adam da diyor ki "neden istemiyorlar". sürekli konu buydu.

"annen istediğim elbiseyi giydirmedi, beni istemiyor", "düğünü istediğim tarihte yapmıyorlar, ben umurlarında değilim", "annen bunu yaptı, ben gideyim diye yapıyor"...

sinir olduğum her şeyi yazdım zaten burda. her olaydan sonra diyordum ki "bak annen beni istemiyorsa açık açık söyleyin yeter artık bana da günah". o da en son "başından beri "istemiyorlar" dedin durdun kırk kere söylersen olurmuş al işte istemiyorlar mutlu musun" dedi.

ben burda beni istemedikleri için yaptıklarını düşündüğümü söylemiştim, aradaki bağlantıyı kurabileceğinizi düşündüğümden detaya girmedim, benim hatam, kusura bakmayın.

 
o mesajı yazarken detay vermemiştim, keşke verseymişim.

söz kesildiğinden beri davranışlarından ötürü beni istemediklerini, bırakıp gideyim diye kasıtlı eziyet ettiklerini düşündüğümü yazmıştım zaten.

adama diyorum ki, "beni istemiyorlar", adam da diyor ki "neden istemiyorlar". sürekli konu buydu.

"annen istediğim elbiseyi giydirmedi, beni istemiyor", "düğünü istediğim tarihte yapmıyorlar, ben umurlarında değilim", "annen bunu yaptı, ben gideyim diye yapıyor"...

sinir olduğum her şeyi yazdım zaten burda. her olaydan sonra diyordum ki "bak annen beni istemiyorsa açık açık söyleyin yeter artık bana da günah". o da en son "başından beri "istemiyorlar" dedin durdun kırk kere söylersen olurmuş al işte istemiyorlar mutlu musun" dedi.

ben burda beni istemedikleri için yaptıklarını düşündüğümü söylemiştim, aradaki bağlantıyı kurabileceğinizi düşündüğümden detaya girmedim, benim hatam, kusura bakmayın.

Bakın farklı bir durummuş evet.

Ama yine de diyemez, bu konuda neden anlaşamıyoruz acaba.

Adamın ailesi hatalı, sizi istemediklerini söylüyorlar, yazması gereken şey:

Annemler böyle böyle dedi, yaptıkları büyük terbiyesizlik, merak etme seni muhatap etmeyeceğim, benim için önemli olan sensin, sen her şeyden önemlisin.


"başından beri "istemiyorlar" dedin durdun kırk kere söylersen olurmuş al işte istemiyorlar mutlu musun" değil yani. Bunu diyememesi lazım.

Bir mahcubiyet durumu olması lazım, normalden de yumuşak konuşması lazım. Ama sizin sevgiliniz böyle şeyleri umursamıyor.

Örnek veriyorum benim annem babam evleneceğim kişinin anne babasına her ne sebeple olursa olsun bağırsa, ben yerin dibine girerim. Ailemi de sokarım. Tek kelime edemezler hiçbir şey hakkında.

Alt metinler sevgiliniz hakkında her şeyi söylüyor. Annem her şeye karışamaz öyle artık demiş mesela. Kelime kelime incelemeye kızıyorsunuz ama çok mantıklı aslında.

Adamın hiçbir şeye karışamaz, onlara ne? demesi lazım. Öyle her şeye karışamaz, ben şunu derim artık bahanem de var demesi çok kötü yani. Bahaneye ihtiyacı yok. Zaten karışamamalılardı, zaten siz her şeyden önemli olmalıydınız.

Gelin olarak değer göremediniz evet. Çünkü eş adayınız tarafından görmüyorsunuz o değeri. Aile neden göstersin ki?
 
Neler oldu? Olumlu yönde bir gelişme var mı gerçekten?

gerçekten var sanırım.

kayınpederim ciddi ciddi mahcup.

eksik anlatabilirim bazı şeyleri çünkü tam toparlayamadım şu an.

biz gittiğimizde (ben onlara ya iki vasıta gidiyorum ya tek vasıta gidiyorum sözlüm gelip alıyor, tek vasıta gittim bugün o geldi aldı) yemeğe yeni oturmuşlar, "hiç rahatsız etmeyeyim, yoldan geldiniz yemeğinizi yiyin öyle görüşelim" dedim, kayınvalidem kapıya yakın oturuyormuş zaten kalktı öptü,kayınpederimle de selamlaştık, "yiyen gider gelirsiniz" dedi. neyse masada yer açılınca biz geçtik.

ben kalktım tabaklara yemekleri koyayım diye, "sen otur kızım koysunlar" dedi. normalde de ben kendim alırım, bi şey demez. "çok koyuyorlar, kalıyor" dedim, "az koyun" dedi. önceden olsa "yersin" derdi. biz daha hani çok da beklemedik, çorbaları getirmiyorlar diye fırça attı bi güzel. yemeği yedik. annemleri babamları sordular falan.

yemekten sonra "montumun cebinde sigara var, bi bulup getirin" dedi, biri gitti bulmaya, getirdi, "bu benim değil siz kimin montunu karıştırdınız" dedi ama kayınvalidem sözlüm ben koptuk orda. adam biliyor oğlunun içtiğini de bilmezden geliyor. neyse balkona gitti, yemeği bitince kayınvalidem de gitti.

o ailede en anlamlandıramadığım şey bu bakın, yemeği yiyen gitti. bütün bulaşık sözlümün dayısının karısına kaldı. gerçi ev onun evi zaten de bence fark etmez. küçük teyzesinin kızı biraz yardım etti, çay demlendikten sonra çay servisini de yaptı gitti. görümcem o kuzeninden büyük ama o hepten arazi. bizde bulaşığı en gençlere bırakırlar. ben gidemedim içeri çünkü huyum değil, ortalığın toparlanmasına yardım ettim.

kayınpeder balkondan seslendi sonra, "pofuduk gel kızım" diye, üç buçuk ata ata gittim resmen. "gel yanıma otur" dedi. bi şey de konuşmadık, oturduk öyle. kayınvalidem konuştu biraz cenazeden falan. sonra birileri geldi içeri geçtiler. ben de mutfağa döndüm.

kızlar gelip çağırıyor sürekli, "abla sen bırak" diye, geri gönderiyorum. bırakamam ki ben. görümcem "içeri mi gitmek istemiyorsun" dedi, "yok ondan değil, burayı böyle bırakmam, halledelim geçerim" dedim.

içeri geçtim, kızların yanında oturuyorum ama kayınpederin gözü hep bende. gözgöze gelince hafiften gülümsüyor. yani nasıl desem, nasıl anlatsam bilemiyorum. ciddi ciddi mahcup davranıyor. yanımdan her geçtiğinde halimi hatrımı sordu.

sonra "kalkıyoruz" dediler, sözlüm iş için il dışına gidiyor, uçağı vardı esenboğaya bırakılacak.o benim anlaştığım kuzenin annesi vardı, eryamana bırakılacak. ben bırakılacağım. dayısı bırakacakmış. arabaya bindik, "eniştem "önce pofuduğu bırakın" dedi" dedi. önce beni bıraktılar. sözlümle daha konuşmadım, uçak bekliyor.

hatırladıklarım bunlar. hatırladıkça yazarım.
 
Bakın farklı bir durummuş evet.

Ama yine de diyemez, bu konuda neden anlaşamıyoruz acaba.

Adamın ailesi hatalı, sizi istemediklerini söylüyorlar, yazması gereken şey:

Annemler böyle böyle dedi, yaptıkları büyük terbiyesizlik, merak etme seni muhatap etmeyeceğim, benim için önemli olan sensin, sen her şeyden önemlisin.


"başından beri "istemiyorlar" dedin durdun kırk kere söylersen olurmuş al işte istemiyorlar mutlu musun" değil yani. Bunu diyememesi lazım.

Bir mahcubiyet durumu olması lazım, normalden de yumuşak konuşması lazım. Ama sizin sevgiliniz böyle şeyleri umursamıyor.

Örnek veriyorum benim annem babam evleneceğim kişinin anne babasına her ne sebeple olursa olsun bağırsa, ben yerin dibine girerim. Ailemi de sokarım. Tek kelime edemezler hiçbir şey hakkında.

Alt metinler sevgiliniz hakkında her şeyi söylüyor. Annem her şeye karışamaz öyle artık demiş mesela. Kelime kelime incelemeye kızıyorsunuz ama çok mantıklı aslında.

Adamın hiçbir şeye karışamaz, onlara ne? demesi lazım. Öyle her şeye karışamaz, ben şunu derim artık bahanem de var demesi çok kötü yani. Bahaneye ihtiyacı yok. Zaten karışamamalılardı, zaten siz her şeyden önemli olmalıydınız.

Gelin olarak değer göremediniz evet. Çünkü eş adayınız tarafından görmüyorsunuz o değeri. Aile neden göstersin ki?

gerçekten evli misiniz merak ediyorum bazen. çünkü bi erkeğin yapıp yapmaması gereken hakkında öyle şeyler yazıyorsunuz ki, yani evet öylesini ben de isterim, herkes ister. bulunabiliyor mu merak ediyorum.

bazen ailem de benim onaylamayacağım şeyler yapıyor. yapabilirler. çok kötüsünü de yapabilirler. ama ben o durumda bile sevgilime "sen benim anamı babamı salla, en önemli sensin" mesajı vermem.

anne baba için de "yaptıkları terbiyesizlik" denmez bence. "sana terbiyeyi onlar verdi, demek ki sen de terbiyesizsin" derler.

ben diyorum ki adam o gece şok olmuş, "her şey başıma yıkıldı ben altında kaldım, nasıl davranmam gerektiğini bilemedim" diyor, siz vermesi gereken mantıklı tepkiden bahsediyorsunuz. adam orda mantıklı değildi zaten. doğru düzgün tepki veremedi. yok yani. ben size hadımım diyorum siz çocuk soruyorsunuz gibi bi şey olmuş bu.

ben her şeyden önemli de değilim ayrıca. evet biz evleniyoruz, evet bizim düğünümüz. ama bunu yaparken aileleri bi kenara fırlatmak zorunda değiliz. annesinin karışacağı yer var, benim annemin karışacağı yer var. ama lütfen "her şeye" karışmasınlar.
 
gerçekten evli misiniz merak ediyorum bazen. çünkü bi erkeğin yapıp yapmaması gereken hakkında öyle şeyler yazıyorsunuz ki, yani evet öylesini ben de isterim, herkes ister. bulunabiliyor mu merak ediyorum.

bazen ailem de benim onaylamayacağım şeyler yapıyor. yapabilirler. çok kötüsünü de yapabilirler. ama ben o durumda bile sevgilime "sen benim anamı babamı salla, en önemli sensin" mesajı vermem.

anne baba için de "yaptıkları terbiyesizlik" denmez bence. "sana terbiyeyi onlar verdi, demek ki sen de terbiyesizsin" derler.

ben diyorum ki adam o gece şok olmuş, "her şey başıma yıkıldı ben altında kaldım, nasıl davranmam gerektiğini bilemedim" diyor, siz vermesi gereken mantıklı tepkiden bahsediyorsunuz. adam orda mantıklı değildi zaten. doğru düzgün tepki veremedi. yok yani. ben size hadımım diyorum siz çocuk soruyorsunuz gibi bi şey olmuş bu.

ben her şeyden önemli de değilim ayrıca. evet biz evleniyoruz, evet bizim düğünümüz. ama bunu yaparken aileleri bi kenara fırlatmak zorunda değiliz. annesinin karışacağı yer var, benim annemin karışacağı yer var. ama lütfen "her şeye" karışmasınlar.

Konu evli misiniz? aşamasına da geldiyse tamamlanmış sayılır artık.

Öncelikle şunu bir açıklayayım, yazdığım şeyler mükemmel-harika insan tasvirleri değil.

Birey olan, hatayı kimin yaptığına değil de kime yapıldığına göre değerlendiren, sevdiği insana değer veren ve evlenecek yaşa geldiğine göre mantıklı kararlar alabilecek insanları tasvir ediyorum, ki size burada evli ve ailelerden sıkıntılı birçok insan da yazıyor.

Diyorlar ki, bu kararı almamdaki en büyük etken, aile ne kadar berbat olursa olsun eşimin sadece ama sadece benim yanımda olduğunu bilmemdi. Evliliğin gerekliliklerinden en önemlisi budur çünkü.

Başka bir şeyi daha yazmazsam içimde kalacak. Tecrübesizdik yazıyorsunuz, kaç kişinin hayatında 1den fazla evlenme süreci ve tecrübesi var?

Zaten ortalama olarak 1 kere yaşanan bir şey. Doğru adımlar atanlar tecrübesiz değil miydi?

Aileleri bir yere fırlatmak başka bir şeydir, bir insanın evleneceği insanın her şeyden önemli olması başka bir şeydir. Evlilik hayatında önemli bir yer teşkil etmeyen biri olarak yazıyorum bunu, eminim ki sizin için daha çok yer teşkil ediyor. Hayatınızı bundan sonra beraber geçireceğiniz kişi ile ilgili standardınız elbette yüksek olmalı.

Zaten hayattaki kararlar da, daha iyisi var mı? diye verilmemeli.

ben diyorum ki adam o gece şok olmuş, "her şey başıma yıkıldı ben altında kaldım, nasıl davranmam gerektiğini bilemedim" diyor, siz vermesi gereken mantıklı tepkiden bahsediyorsunuz. adam orda mantıklı değildi zaten. doğru düzgün tepki veremedi. yok yani. ben size hadımım diyorum siz çocuk soruyorsunuz gibi bi şey olmuş bu.

Bu kısma ne desem bilemiyorum. Ne desem yetersiz kalacak ama deneyeyim.

Hanımefendi, ne demek dünya yıkıldı ben altında kaldım? Hayatımda pasifliği bu kadar dramatik bir şekilde betimleyebilen başka bir insan tanımadım. Dünyası yıkılan, altında kalan sizsiniz çünkü size yapılmış bir hareket var.

Ve elbette haklı olan savunulur tartışmada, benim ailem yapsa da öyle demem diyorsunuz. Ben size bunu söyledim zaten daha önce de. Siz zihniyetiniz o aileden farklıymış diye kendinizi kandırıyorsunuz bana göre. Bir zahmet babanız eş adayınıza haksız yere terbiyesizlik yaparsa, tutup da eş adayınıza onların tutumu önemli değil, sen her şeyden önemlisin ve o nedenle evleniyoruz diyin yani.

Saygısızlık, terbiyesizlik yapan aileniz olunca ölü taklidi yapacak değilsiniz herhalde? Sevgiliniz yapıyor ama.
 
Konu evli misiniz? aşamasına da geldiyse tamamlanmış sayılır artık.

Öncelikle şunu bir açıklayayım, yazdığım şeyler mükemmel-harika insan tasvirleri değil.

Birey olan, hatayı kimin yaptığına değil de kime yapıldığına göre değerlendiren, sevdiği insana değer veren ve evlenecek yaşa geldiğine göre mantıklı kararlar alabilecek insanları tasvir ediyorum, ki size burada evli ve ailelerden sıkıntılı birçok insan da yazıyor.

Diyorlar ki, bu kararı almamdaki en büyük etken, aile ne kadar berbat olursa olsun eşimin sadece ama sadece benim yanımda olduğunu bilmemdi. Evliliğin gerekliliklerinden en önemlisi budur çünkü.

Başka bir şeyi daha yazmazsam içimde kalacak. Tecrübesizdik yazıyorsunuz, kaç kişinin hayatında 1den fazla evlenme süreci ve tecrübesi var?

Zaten ortalama olarak 1 kere yaşanan bir şey. Doğru adımlar atanlar tecrübesiz değil miydi?

Aileleri bir yere fırlatmak başka bir şeydir, bir insanın evleneceği insanın her şeyden önemli olması başka bir şeydir. Evlilik hayatında önemli bir yer teşkil etmeyen biri olarak yazıyorum bunu, eminim ki sizin için daha çok yer teşkil ediyor. Hayatınızı bundan sonra beraber geçireceğiniz kişi ile ilgili standardınız elbette yüksek olmalı.

Zaten hayattaki kararlar da, daha iyisi var mı? diye verilmemeli.

ben diyorum ki adam o gece şok olmuş, "her şey başıma yıkıldı ben altında kaldım, nasıl davranmam gerektiğini bilemedim" diyor, siz vermesi gereken mantıklı tepkiden bahsediyorsunuz. adam orda mantıklı değildi zaten. doğru düzgün tepki veremedi. yok yani. ben size hadımım diyorum siz çocuk soruyorsunuz gibi bi şey olmuş bu.

Bu kısma ne desem bilemiyorum. Ne desem yetersiz kalacak ama deneyeyim.

Hanımefendi, ne demek dünya yıkıldı ben altında kaldım? Hayatımda pasifliği bu kadar dramatik bir şekilde betimleyebilen başka bir insan tanımadım. Dünyası yıkılan, altında kalan sizsiniz çünkü size yapılmış bir hareket var.

Ve elbette haklı olan savunulur tartışmada, benim ailem yapsa da öyle demem diyorsunuz. Ben size bunu söyledim zaten daha önce de. Siz zihniyetiniz o aileden farklıymış diye kendinizi kandırıyorsunuz bana göre. Bir zahmet babanız eş adayınıza haksız yere terbiyesizlik yaparsa, tutup da eş adayınıza onların tutumu önemli değil, sen her şeyden önemlisin ve o nedenle evleniyoruz diyin yani.

Saygısızlık, terbiyesizlik yapan aileniz olunca ölü taklidi yapacak değilsiniz herhalde? Sevgiliniz yapıyor ama.

ben burda birçok kez "bunlar benim normalde vereceğim tepkiler değil, resmen basiretim bağlandı" dedim ama. "onun da normal tepkileri bunlar değil" diye de belirttim. hiçbirimiz normal tepki vermedik ki zaten. askerden döndü, "gelelim konuşalım" dediler, sonra sorunların ardı arkası kesilmedi, biz "nasıl ya, neden ya, noluyo ya" dedik kaldık.

bilmiyorum, belki de erkek kardeşim var diye daha farklı yaklaşıyorum, ama hiçbir zaman "ben senin ailenden daha önemli olmalıyım" diyemedim.

askerden izne geldiğinde, her seferinde ben onlara gittim. pazar akşamı buluşuyoruz çünkü, babası arıyor "yemeğe gelmiyor musunuz" diyor. "ben gelmiyorum" desem, ya ben eve gideceğim o eve gidecek aklı bende kalacak, ya eve gitmeyecek aklı evde kalacak. ve ailesi var. adam zaten iki gün için gelmiş, ailesiyle geçireceği zaman da kısıtlı. şahsen ben bi abla olarak istemezdim kardeşim iki gün için gelsin bize zaman ayırmasın sevgilisiyle gezsin. beni acıtırdı. annemi de acıtır. babamı sinirlendirir ama o ayrı konu. o yüzden ben hep gittim. annesinin de hakkı olan zamana komple el koymamalıyım. hakkım yok.

tecrübesiziz, çünkü birbirimizin ilk sevgilisiyiz. tecrübesiziz çünkü ailelerin en büyük çocuklarıyız. tecrübesiziz çünkü bu yaşanan ilk sorun. sorunlar hep vardı benim için ama onun açısından "annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz" düzeyindeydi. "söz gecesi ne giyersen giy benim için çok güzeldin, benim ne giydiğim umurumda değildi çünkü yanımda sen vardın" diyor, "ha yaz sıcağı ha sonbahar yağmuru benim umurumda değil, çünkü seninle evleniyorum, ama yaz sıcağı daha iyi olur çünkü daha erken olur" diyor. onun da kırgınlıkları var. "ben ne olursa nasıl olursa olsun önemsemedim, düğünün detayı falan umurumda değil çünkü ben seninle evlenmek istedim, ama sen elbiseydi sonbahardı diye mutsuzsun, senin istediğin ben değil miyim" diyor.

bi de haksızlığı neden sadece bana yapılmış olarak düşünüyorsunuz? haksızlığın allahı ona yapıldı. kayınpederim "benim öyle bi gelinim yok" dediğinde haksızlık sadece bana yapılmış olmuyor. beni beğenmeyebilir, beni onaylamayabilir, beni istemeyebilir. ama bu sevgilim için "seni ben yetiştirdim ama senin isteklerine, tercihlerine saygı duymuyorum, senin o kızı istiyor olman benim için önemli değil, senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor" demektir. her şey onların açısından çok iyi giderken bir akşamki konuşmadan sonra söylendi bu. ertesi gün eşya alışverişine gidilecekken söylendi bu. bırakın da babasından bunları duyan adamın dünyası yıkılsın bi zahmet.
 
gerçekten evli misiniz merak ediyorum bazen. çünkü bi erkeğin yapıp yapmaması gereken hakkında öyle şeyler yazıyorsunuz ki, yani evet öylesini ben de isterim, herkes ister. bulunabiliyor mu merak ediyorum.
Bana sormamışsınız ama cevap vereyim, gayet te bulunabiliyor böyle adamlar da. Sıkıntı çıkaran taraf kendi karısı bile olsa aileyle arasına mesafe koyan (silen demiyorum) kendi yeni kurduğu aileye odaklı yaşayan bir adam var yakın çevremde. 12 yıldır da evliler. Üstelik dediğim gibi sorunlu olan taraf kendi karısı ama adam seçimini yapmış bir kere.
Daha önceden de dediğim gibi bu konuyu takip eden herkes sözlünüzün sizi bu korkunç durumdan kurtarmak için bir şeyler yapmasını bekliyordu ama hiçbir şey yapmadığı gibi hala size trip yapabiliyor. Annesini aramadınız diye size kızabiliyor. O da bir tercih yapmış yani. Ailesini seçmiş. Siz sizin çabalarınızla evlenseniz de sorunlarını hiç bitmeyecek gibi geliyor bana. Çünkü adam baştan ailesini seçti.
 
Neler oldu? Olumlu yönde bir gelişme var mı gerçekten?

ha bi de babası balkondayken "keşke sen de gelseydin" falan dedi, "çok geç haberim oldu" dedim. "benim de birilerine haber vermek aklıma gelmedi ki, ben insanları baban beni aradıktan sonra aramaya başladım, o zaman aklıma geldi" dedi.
 
ben burda birçok kez "bunlar benim normalde vereceğim tepkiler değil, resmen basiretim bağlandı" dedim ama. "onun da normal tepkileri bunlar değil" diye de belirttim. hiçbirimiz normal tepki vermedik ki zaten. askerden döndü, "gelelim konuşalım" dediler, sonra sorunların ardı arkası kesilmedi, biz "nasıl ya, neden ya, noluyo ya" dedik kaldık.

bilmiyorum, belki de erkek kardeşim var diye daha farklı yaklaşıyorum, ama hiçbir zaman "ben senin ailenden daha önemli olmalıyım" diyemedim.

askerden izne geldiğinde, her seferinde ben onlara gittim. pazar akşamı buluşuyoruz çünkü, babası arıyor "yemeğe gelmiyor musunuz" diyor. "ben gelmiyorum" desem, ya ben eve gideceğim o eve gidecek aklı bende kalacak, ya eve gitmeyecek aklı evde kalacak. ve ailesi var. adam zaten iki gün için gelmiş, ailesiyle geçireceği zaman da kısıtlı. şahsen ben bi abla olarak istemezdim kardeşim iki gün için gelsin bize zaman ayırmasın sevgilisiyle gezsin. beni acıtırdı. annemi de acıtır. babamı sinirlendirir ama o ayrı konu. o yüzden ben hep gittim. annesinin de hakkı olan zamana komple el koymamalıyım. hakkım yok.

tecrübesiziz, çünkü birbirimizin ilk sevgilisiyiz. tecrübesiziz çünkü ailelerin en büyük çocuklarıyız. tecrübesiziz çünkü bu yaşanan ilk sorun. sorunlar hep vardı benim için ama onun açısından "annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz" düzeyindeydi. "söz gecesi ne giyersen giy benim için çok güzeldin, benim ne giydiğim umurumda değildi çünkü yanımda sen vardın" diyor, "ha yaz sıcağı ha sonbahar yağmuru benim umurumda değil, çünkü seninle evleniyorum, ama yaz sıcağı daha iyi olur çünkü daha erken olur" diyor. onun da kırgınlıkları var. "ben ne olursa nasıl olursa olsun önemsemedim, düğünün detayı falan umurumda değil çünkü ben seninle evlenmek istedim, ama sen elbiseydi sonbahardı diye mutsuzsun, senin istediğin ben değil miyim" diyor.

bi de haksızlığı neden sadece bana yapılmış olarak düşünüyorsunuz? haksızlığın allahı ona yapıldı. kayınpederim "benim öyle bi gelinim yok" dediğinde haksızlık sadece bana yapılmış olmuyor. beni beğenmeyebilir, beni onaylamayabilir, beni istemeyebilir. ama bu sevgilim için "seni ben yetiştirdim ama senin isteklerine, tercihlerine saygı duymuyorum, senin o kızı istiyor olman benim için önemli değil, senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor" demektir. her şey onların açısından çok iyi giderken bir akşamki konuşmadan sonra söylendi bu. ertesi gün eşya alışverişine gidilecekken söylendi bu. bırakın da babasından bunları duyan adamın dünyası yıkılsın bi zahmet.

Maddeleyeceğim sakıncası yoksa.

1. askerden izne geldiğinde, her seferinde ben onlara gittim. pazar akşamı buluşuyoruz çünkü, babası arıyor "yemeğe gelmiyor musunuz" diyor. "ben gelmiyorum" desem, ya ben eve gideceğim o eve gidecek aklı bende kalacak, ya eve gitmeyecek aklı evde kalacak. ve ailesi var. adam zaten iki gün için gelmiş, ailesiyle geçireceği zaman da kısıtlı. şahsen ben bi abla olarak istemezdim kardeşim iki gün için gelsin bize zaman ayırmasın sevgilisiyle gezsin. beni acıtırdı. annemi de acıtır. babamı sinirlendirir ama o ayrı konu. o yüzden ben hep gittim. annesinin de hakkı olan zamana komple el koymamalıyım. hakkım yok.

Yazdığım şey ile alakası yok. Ne alakası var?

Ben size diyorum ki, aile önünüze set çektiğinde o seti yıkabilmeliydi. Sizi setin arkasından dolaştırmak yerine.

Siz bana ailesini durduk yere silsin, umursamasın diyen birine vereceğiniz cevabı yazıyorsunuz. Ne alakası var?

Erkek kardeşiniz için ise elbette siz çok önemlisiniz, ama evleneceği kişi her şeyden önemli olmasa evlenmez zaten, değil mi? Kaldı ki normal şartlardan bahsetmiyoruz. Aile size hatalı davranıyor, elbette burada aileden önemli olacaksınız, çünkü aile hatalı.

2. tecrübesiziz, çünkü birbirimizin ilk sevgilisiyiz. tecrübesiziz çünkü ailelerin en büyük çocuklarıyız. tecrübesiziz çünkü bu yaşanan ilk sorun. sorunlar hep vardı benim için ama onun açısından "annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz" düzeyindeydi. "söz gecesi ne giyersen giy benim için çok güzeldin, benim ne giydiğim umurumda değildi çünkü yanımda sen vardın" diyor, "ha yaz sıcağı ha sonbahar yağmuru benim umurumda değil, çünkü seninle evleniyorum, ama yaz sıcağı daha iyi olur çünkü daha erken olur" diyor. onun da kırgınlıkları var. "ben ne olursa nasıl olursa olsun önemsemedim, düğünün detayı falan umurumda değil çünkü ben seninle evlenmek istedim, ama sen elbiseydi sonbahardı diye mutsuzsun, senin istediğin ben değil miyim" diyor.

Sevgiliniz karakter olarak anladığım kadarıyla kendini acındırma yolunu seçmiş bir insan.

Yazın evlensek, o elbiseyi giymesen ne olur? Sonuçta birbirimizle evleniyoruz. demiş.

Maddi imkansızlık için söylenir bu, başka bir sıkıntı için söylenir. Yalnız ailesinin çıkardığı sorun için söylenemez, lütfen bu kadar basit doğruları da tartışmayalım.

Yoksa bu şununla aynı, yatak odamıza girseler ne olur? Bizim yatak odamız sonuçta, yiyecek değiller ya?


3."annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz"

Ben sadece ölü taklidi demiştim, siz tarif etmişsiniz. Evet bu ölü taklidi.

4. bi de haksızlığı neden sadece bana yapılmış olarak düşünüyorsunuz? haksızlığın allahı ona yapıldı. kayınpederim "benim öyle bi gelinim yok" dediğinde haksızlık sadece bana yapılmış olmuyor. beni beğenmeyebilir, beni onaylamayabilir, beni istemeyebilir. ama bu sevgilim için "seni ben yetiştirdim ama senin isteklerine, tercihlerine saygı duymuyorum, senin o kızı istiyor olman benim için önemli değil, senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor" demektir. her şey onların açısından çok iyi giderken bir akşamki konuşmadan sonra söylendi bu. ertesi gün eşya alışverişine gidilecekken söylendi bu. bırakın da babasından bunları duyan adamın dünyası yıkılsın bi zahmet.

Bu kısım çok önemli. Niye haksızlığa uğramadı biliyor musunuz? Çünkü ailesi çocuklarının karşı çıkmayacağını bildiği için söylüyor bunu.

2-3 ay üzgün geçer biter diyorlar. Sevgiliniz çok umursamayacak diye yapıyorlar yani. Haksızlığın sebebi sevgilinizin kendisi.

Babasından bunları duyan ve sevgilisine çok değer veren bir insan mantıksız tepki verecekse o tepki şöyle olur, duygusal ya mevzubahis kişi?

Şöyle tepki verir

''Siz ne dediğinizi sanıyorsunuz?'', suçlama, yüksek ses, terbiyesizleşme aşaması falan hepsi geçilir. Yani mantıklı davranamayan kişi tutup da sevgilisine böyle dediler bak mutlu oldun mu şimdi falan demez.

Zaten insan da en çok bu kısma alınır,üzülür. Siz şimdi sevgilinizin bu tutumuna mı daha çok üzüldünüz, ailesinin istemiyoruz demesine mi? Gerçekten merak ediyorum.

Hayati bir durum yahu bu. Kim cesaret eder eş adayına ailem seni istemiyor, mutlu oldun mu? yazmaya. Gözden çıkarmaya öyle veya böyle razı kişi eder ancak. Biri de gelsin ben de yazardım desin, bekliyorum.
 
Bana sormamışsınız ama cevap vereyim, gayet te bulunabiliyor böyle adamlar da. Sıkıntı çıkaran taraf kendi karısı bile olsa aileyle arasına mesafe koyan (silen demiyorum) kendi yeni kurduğu aileye odaklı yaşayan bir adam var yakın çevremde. 12 yıldır da evliler. Üstelik dediğim gibi sorunlu olan taraf kendi karısı ama adam seçimini yapmış bir kere.
Daha önceden de dediğim gibi bu konuyu takip eden herkes sözlünüzün sizi bu korkunç durumdan kurtarmak için bir şeyler yapmasını bekliyordu ama hiçbir şey yapmadığı gibi hala size trip yapabiliyor. Annesini aramadınız diye size kızabiliyor. O da bir tercih yapmış yani. Ailesini seçmiş. Siz sizin çabalarınızla evlenseniz de sorunlarını hiç bitmeyecek gibi geliyor bana. Çünkü adam baştan ailesini seçti.

trip değildi o. yani o an için öyle söyledi, çünkü beni kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. istediği mahremiyeti aldı ve konuyu kapattı. sorun annesini aramamam değildi. o an bi bahane arıyordu onu buldu. yaptığı doğru değil ama o an doğru şeyler yapmasını da beklemiyorum, ertesi gün dedesini toprağa verecek insanlar bazen yalnız kalabilmek için böyle saçma bahaneler sunabilir diye düşünüyorum.

gerçekten ailesini seçmiş mi? annesine benim yanımda "söz tarihi kararlaştırıldı, değişmeyecek, yeter artık" diye bağıran adam nasıl beni seçmemiş? "annem senin yüzüğüne ne karışır, o yüzük değişecek" dedi bu adam ya. babasına benim yanımda "nişana karışmayın" dedi. "senin kuaförüne karışamazlar" dedi. "annem senin nişanlığına karışamaz, anca yanında gelmek ister" dedi. "eşyada son karar her zaman bizim ama annem gelmek ister" dedi. ben eşya alışverişine yalnız gitmek istiyorum diye yalnız gittik nereye beni seçmemiş? 2.5 ay gelip bohçalarını alamayan adamın ailesini seçtiğini nasıl anlıyoruz? "söz bozulmadı, bozulmayacak" diyen adamın ailesini seçtiğini nasıl söylüyoruz? bugün kimseye haber vermeden evden çıkıp, beni alıp, o kapıdan girip "pofuduğu getirdim" diye ilan eden adam ailesini mi seçmiş? "ben kendim giderim" dediğimde, tartışmaya mahal vermeyecek ses tonuyla "kendin gitmiyorsun, bırakacaklar" diyen adam ailesini mi seçmiş?

gerçekten ordan çok mu kötü görünüyor?
 
Pofuduk, yazılabilecek hemen hemen herşey yazıldı burada.
İnsanlar yaşayarak öğrenir bazı şeyleri, siz de yaşayarak öğreneceksiniz. Milyon mantıklı şey de söylense siz kalbinizin inanmak istediğine inanacaksınız.

Olabilecekler, yaşanılabilecek mutsuzluklar vs... Hayat bu, çok yaraladığı zamanlar da oluyor güldürdüğü zamanlar da... Siz bu ilişkiyi, nişanlınızı istiyorsunuz, bu saatten sonra deşelemekten vazgeçin. Olayları mantığınızla onaylama çabasından da. Çünkü bir faydası yok.

İstedim evlendim, dersiniz. Bu adamı istedim, yaşamayı görmeyi istedim, kaldırabildiğiniz kadarını kaldırırsınız. Sonrasını zamanı geldiğinde hayat size öğretir. Hakedilenden fazlasını verdiğiniz değerin size ağır dönüşlerini de....
 
trip değildi o. yani o an için öyle söyledi, çünkü beni kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. istediği mahremiyeti aldı ve konuyu kapattı. sorun annesini aramamam değildi. o an bi bahane arıyordu onu buldu. yaptığı doğru değil ama o an doğru şeyler yapmasını da beklemiyorum, ertesi gün dedesini toprağa verecek insanlar bazen yalnız kalabilmek için böyle saçma bahaneler sunabilir diye düşünüyorum.

gerçekten ailesini seçmiş mi? annesine benim yanımda "söz tarihi kararlaştırıldı, değişmeyecek, yeter artık" diye bağıran adam nasıl beni seçmemiş? "annem senin yüzüğüne ne karışır, o yüzük değişecek" dedi bu adam ya. babasına benim yanımda "nişana karışmayın" dedi. "senin kuaförüne karışamazlar" dedi. "annem senin nişanlığına karışamaz, anca yanında gelmek ister" dedi. "eşyada son karar her zaman bizim ama annem gelmek ister" dedi. ben eşya alışverişine yalnız gitmek istiyorum diye yalnız gittik nereye beni seçmemiş? 2.5 ay gelip bohçalarını alamayan adamın ailesini seçtiğini nasıl anlıyoruz? "söz bozulmadı, bozulmayacak" diyen adamın ailesini seçtiğini nasıl söylüyoruz? bugün kimseye haber vermeden evden çıkıp, beni alıp, o kapıdan girip "pofuduğu getirdim" diye ilan eden adam ailesini mi seçmiş? "ben kendim giderim" dediğimde, tartışmaya mahal vermeyecek ses tonuyla "kendin gitmiyorsun, bırakacaklar" diyen adam ailesini mi seçmiş?

gerçekten ordan çok mu kötü görünüyor?
Valla burdan nasıl göründüğünü bilmeseniz daha iyi...
 
Maddeleyeceğim sakıncası yoksa.

1. askerden izne geldiğinde, her seferinde ben onlara gittim. pazar akşamı buluşuyoruz çünkü, babası arıyor "yemeğe gelmiyor musunuz" diyor. "ben gelmiyorum" desem, ya ben eve gideceğim o eve gidecek aklı bende kalacak, ya eve gitmeyecek aklı evde kalacak. ve ailesi var. adam zaten iki gün için gelmiş, ailesiyle geçireceği zaman da kısıtlı. şahsen ben bi abla olarak istemezdim kardeşim iki gün için gelsin bize zaman ayırmasın sevgilisiyle gezsin. beni acıtırdı. annemi de acıtır. babamı sinirlendirir ama o ayrı konu. o yüzden ben hep gittim. annesinin de hakkı olan zamana komple el koymamalıyım. hakkım yok.

Yazdığım şey ile alakası yok. Ne alakası var?

Ben size diyorum ki, aile önünüze set çektiğinde o seti yıkabilmeliydi. Sizi setin arkasından dolaştırmak yerine.

Siz bana ailesini durduk yere silsin, umursamasın diyen birine vereceğiniz cevabı yazıyorsunuz. Ne alakası var?

Erkek kardeşiniz için ise elbette siz çok önemlisiniz, ama evleneceği kişi her şeyden önemli olmasa evlenmez zaten, değil mi? Kaldı ki normal şartlardan bahsetmiyoruz. Aile size hatalı davranıyor, elbette burada aileden önemli olacaksınız, çünkü aile hatalı.

2. tecrübesiziz, çünkü birbirimizin ilk sevgilisiyiz. tecrübesiziz çünkü ailelerin en büyük çocuklarıyız. tecrübesiziz çünkü bu yaşanan ilk sorun. sorunlar hep vardı benim için ama onun açısından "annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz" düzeyindeydi. "söz gecesi ne giyersen giy benim için çok güzeldin, benim ne giydiğim umurumda değildi çünkü yanımda sen vardın" diyor, "ha yaz sıcağı ha sonbahar yağmuru benim umurumda değil, çünkü seninle evleniyorum, ama yaz sıcağı daha iyi olur çünkü daha erken olur" diyor. onun da kırgınlıkları var. "ben ne olursa nasıl olursa olsun önemsemedim, düğünün detayı falan umurumda değil çünkü ben seninle evlenmek istedim, ama sen elbiseydi sonbahardı diye mutsuzsun, senin istediğin ben değil miyim" diyor.

Sevgiliniz karakter olarak anladığım kadarıyla kendini acındırma yolunu seçmiş bir insan.

Yazın evlensek, o elbiseyi giymesen ne olur? Sonuçta birbirimizle evleniyoruz. demiş.

Maddi imkansızlık için söylenir bu, başka bir sıkıntı için söylenir. Yalnız ailesinin çıkardığı sorun için söylenemez, lütfen bu kadar basit doğruları da tartışmayalım.

Yoksa bu şununla aynı, yatak odamıza girseler ne olur? Bizim yatak odamız sonuçta, yiyecek değiller ya?


3."annem normal davranıyor, pofuduk normal davranıyor, annem mutlu, pofuduk neden mutsuz"

Ben sadece ölü taklidi demiştim, siz tarif etmişsiniz. Evet bu ölü taklidi.

4. bi de haksızlığı neden sadece bana yapılmış olarak düşünüyorsunuz? haksızlığın allahı ona yapıldı. kayınpederim "benim öyle bi gelinim yok" dediğinde haksızlık sadece bana yapılmış olmuyor. beni beğenmeyebilir, beni onaylamayabilir, beni istemeyebilir. ama bu sevgilim için "seni ben yetiştirdim ama senin isteklerine, tercihlerine saygı duymuyorum, senin o kızı istiyor olman benim için önemli değil, senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor" demektir. her şey onların açısından çok iyi giderken bir akşamki konuşmadan sonra söylendi bu. ertesi gün eşya alışverişine gidilecekken söylendi bu. bırakın da babasından bunları duyan adamın dünyası yıkılsın bi zahmet.

Bu kısım çok önemli. Niye haksızlığa uğramadı biliyor musunuz? Çünkü ailesi çocuklarının karşı çıkmayacağını bildiği için söylüyor bunu.

2-3 ay üzgün geçer biter diyorlar. Sevgiliniz çok umursamayacak diye yapıyorlar yani. Haksızlığın sebebi sevgilinizin kendisi.

Babasından bunları duyan ve sevgilisine çok değer veren bir insan mantıksız tepki verecekse o tepki şöyle olur, duygusal ya mevzubahis kişi?

Şöyle tepki verir

''Siz ne dediğinizi sanıyorsunuz?'', suçlama, yüksek ses, terbiyesizleşme aşaması falan hepsi geçilir. Yani mantıklı davranamayan kişi tutup da sevgilisine böyle dediler bak mutlu oldun mu şimdi falan demez.

Zaten insan da en çok bu kısma alınır,üzülür. Siz şimdi sevgilinizin bu tutumuna mı daha çok üzüldünüz, ailesinin istemiyoruz demesine mi? Gerçekten merak ediyorum.

Hayati bir durum yahu bu. Kim cesaret eder eş adayına ailem seni istemiyor, mutlu oldun mu? yazmaya. Gözden çıkarmaya öyle veya böyle razı kişi eder ancak. Biri de gelsin ben de yazardım desin, bekliyorum.

ben size "senin hayatında en önemli ben varım, ailen benim kadar önemli değil" diyemem diyorum, siz bana "ailesine rest çekebilmeliydi" diyorsunuz. aileye rest çektikten sonra cenazesine bile gidilmez bana göre. hiç kimse başka biri için annesinin babasının cenazesinden mahrum kalmamalı.

ben size "adamın tek umursadığı benim" diyorum, siz "kendini acındırıyor" diyorsunuz.

ben size "sorunun nerden kaynaklandığını, ne olduğunu algılayamadı" diyorum, siz "ölü taklidi yapmış" diyorsunuz.

ben size "adam benden vazgeçmedi, ben en son arada kalmasına dayanamadım bitirdim" diyorum, siz "ailesi sözünden çıkmayacağını biliyordu" diyorsunuz.

ben size "adam şok olmuş, tepkileri normal değildi" diyorum, siz "şok olan insan terbiye sınırlarını falan aşar" diyorsunuz.

ailesinin istemiyoruz demesine de, sevgilimin tutumuna da ailesinin onu içine düşürdüğü durum kadar üzülmedim, emin olabilirsiniz.

bu adamın benim arkamda olduğunu, benden vazgeçmeyeceğine sizi ve beni ikna etmesi için ne gerekiyor gerçekten?

ve ayrıca belirtmeliyim ki, o konuda gerçekten şüphelerim var, aramızda geçenleri ailesine anlatmıyor. ailesiyle arasında geçen her şeyi de bana anlattığını sanmıyorum. bağırma-çağırma kısımlarını bilemeyeceğim. ailesine ne dedi ne kadar posta koydu bilmiyorum. çünkü benden istediği tek şey "annemi bi ara" idi, ben "aramayacağım" dedim. ben aramayınca onlar aramadı, onlar aramayınca ben hiç aramadım. tek bildiğim aramadıkları. evde neler konuşuldu bilmiyoruz. "hiçbiriyle konuşmadım" diyor, ama bilmiyoruz.

 
Pofuduk, yazılabilecek hemen hemen herşey yazıldı burada.
İnsanlar yaşayarak öğrenir bazı şeyleri, siz de yaşayarak öğreneceksiniz. Milyon mantıklı şey de söylense siz kalbinizin inanmak istediğine inanacaksınız.

Olabilecekler, yaşanılabilecek mutsuzluklar vs... Hayat bu, çok yaraladığı zamanlar da oluyor güldürdüğü zamanlar da... Siz bu ilişkiyi, nişanlınızı istiyorsunuz, bu saatten sonra deşelemekten vazgeçin. Olayları mantığınızla onaylama çabasından da. Çünkü bir faydası yok.

İstedim evlendim, dersiniz. Bu adamı istedim, yaşamayı görmeyi istedim, kaldırabildiğiniz kadarını kaldırırsınız. Sonrasını zamanı geldiğinde hayat size öğretir. Hakedilenden fazlasını verdiğiniz değerin size ağır dönüşlerini de....

ya onaylamıyorum hiçbir şeyi. allah aşkına yapmayın. "gidicem görücem" dedim sadece. nişan düğün çok büyük ihtimalle ertelenecek zaten. hazırlık yapıyor değiliz. evleniyor değilim.

bu saatten sonra bana düzgün davranacaklarına mı inancınız yok yoksa benim evlenmeyeceğime mi?


Valla burdan nasıl göründüğünü bilmeseniz daha iyi...

buyrun söyleyin? adamın söylemlerini açık açık yazdım. bunlar yeni şeyler değil ki, çoğu kasım-aralıkta söylenmiş şeyler. "annem ne derse o olacak" dememiş ki hiç. "son karar bizim, anca fikir verirler" demiş. gerçekten nasıl görünüyor?
 
Ayyy Kıyamam bir de ilk sevgililermiş :KK37:


Neyse...


Pofuduk arkadaslara katılmıyorum değilim fakat, buraya ne kadar yazarsan yaz, ne kadar çizersen çiz olayın içinde olmak başka bir şey... :KK51:
 
Back
X