"her şeye varım" diyemem.
mesela ev meselesinde örnek vereyim.
ankaralı mısın bilmiyorum ama ankaralı olanlar anlayacaktır.
16 yıldır basınevleri'nde oturuyorum. basınevleri'nden direk sokullu'ya giden bi otobüs hattı var. gece 12de bindim, sabah 6da bindim. yanıma sarhoş oturdu, tıklım tepiş olduğu zamanlar da oldu. ne tek bir laf atma, ne elle taciz, hiçbir şekilde rahatsız edilmedim.
o otobüs direk sokullu'ya gidiyor, sevgilim bazen beni ordan alır. çeşitli sebeplerle, ahmet arif'te -ki orası ankara'nın en rezil yerlerinden diye geçer, gezi olaylarında konuşlanma yeri orasıydı mesela, karşısında halk evleri var- veya son durakta -taksicilerin, berberlerin, otobüs şöförlerin, her türlü erkek esnafın gırla olduğu bi yer- 1 saatten daha uzun süre beklediğim de oldu. asla rahatsız edilmedim. hiç kimse yanıma yanaşmadı.
ilker-9. cadde dolmuşunda gündüz vakti tedirgin oluyorum ben ve bunu kimseye anlatamıyorum ya. 9. caddede fırının yanında park var, orda 10 dakika bekledim ve laf yedim ben. rahat değilim. bu neden umursanmıyor ben onu anlamıyorum. evde yalnız kalamayacağımdan, benim namusumu cartımı curtumu korumak zorunda olduklarından sürekli dem vuruyorlar da bunu neden umursamıyorlar gerçekten anlamıyorum.
madem benim güvenliğimi bu kadar düşünüyorlar, en temel görevleri benim güvenliğimi değil güvende hissetmemi sağlamak bence. evde yalnız kalırım, gece 12de basınevleri-sokullu otobüsüne binerim, eve de tek başıma 3 sokak yürürüm, ama ben öğle vakti 9. cadde'de korkuyorum arkadaş. güvende hissetmiyorum.
ben gece 9da işten çıkabiliyorum. eve nasıl döneceğim? dönemem. ya korkuyorum tedirgin hissediyorum işte. ve bunu göz ardı eden ailenin gerçekten bana değer verdiğine inanmıyorum. o bölgeden de ev falan istemiyorum.
ne kadar seversem seveyim, bu bile daha önemli benim için. evde başımı beklemekle olmuyor.
o evi kabul edemem o yüzden. neresinden tutsam elimde kalıyor. istememek için pek çok sebebim var neden ciddiye alınmıyorum bilmiyorum.
derdim başkasını bulamamak da değil, sözün atıldığını duysalar annemin babamın arkadaşları akbaba gibi çökerler. yıllardır sorup durdular sorduklarıyla kaldılar çünkü.