9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

nişan alışverişini unuttu. 12den 8e kadar aradım açmadı. açtığında da dalga geçer gibi "kızları gimata getirdim" dedi.

"10da ahmet arif" dedim, gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. en azından bi bağıra bağıra ağlar rahatlarım. evde onu da yapamıyorum. anneme babama yeterince rezil oldum her unutulduğumda yüzüm yeterince yere eğildi. geleceğini sanmıyorum ama umurumda da değil. bi de gelmezse bu sefer babam zaten bozar bu işi yani. unuttuğu anlayış gösterilecek bi şey değil. evet ben de unuttum dünden konuşmadık ama ben 12den beri hatırlıyorum. hesabını verecek bunun.
12'den 8'e kadar telefon açmamak nedir ya? Bilerek yapıyor resmen! Çok anormal ya acil bir şey olsa adam bütün gün ortada yok.! Umursamıyor, umrunda bile değil. Ve bunu da belli etmek istiyor.
 
Biz 300 sayfa tanımadığımız bir kız için yorum üstüne yorum yaptık ben neysede sabahlara kadar yazanlar olmuş adam 9 senelik sevgilisine zaman bulamıyo gerçekten kılıf bulunacak bişey değil
Hakikaten ya! E yok artık yani!

Pofuduk eline geçen ilk atleti yedir bence artık bu herife.
 
(Öncelikle soranlar için bilgi vereyim, burada nasıl yazıyorsam diğer başlıklarda da öyle yazıyorum, ama yanlış bilgi düzeltme ya da fikir paylaşımı ile ilgili yazılı olmayan bir kural var anladığım kadarıyla.)

Ben herkesin bildiği ama yanından yöresinden dolaştığımız şeyleri bir topluca yazmalıyım artık sanırım.

1. Sevgiliniz sizi sevmiyor. Yani şimdi ben böyle uzaktan sevmiyor diyorum, siz yok hissediyorum diyorsunuz benimki ya da böyle düşünenlerinki salakça görünüyor olabilir.

Ancak sevgiliniz size tokat atsaydı dahi bu kadar emin konuşmazdım. Kumarbaz, alkolik, sorumsuz olsa da konuşmazdım. Sevgiliniz mihenk taşı görevi gören konularda sevdiğine dair bir adet emare bile göstermedi.

Adam nişan alışverişini unuttu. Unuttuğu atmosfer de yaptığı tek hatada ateşe düşeceği şekilde. Unuttu yani, yerseniz.

Hatta başından beri romantik yaklaşımını sürdürmeye çalışan Acizane kul Acizane kul bile sevgilinize dair inancını kaybetti.

Bu adam sizi sevmiyor. Ama o kadar pasif bir insan ki, aynı ailesine yaptığı gibi

''Ya olacağına varır, ayrılacak değilim bu kadar yıl sonra.'' diye düşünüyor. Zaten ne ailenize ne ailesine ayrılmanın hesabını verecek bir adam değil.

Uğraşmıyor. Heyecanlı değil. Umurunda değil. Meraklı değil. Açıklayıcı değil. Sevmiyor.

2. Ailesi iyi niyetli falan değil. Bu nereden çıktı da dillere pelesenk oldu anlamıyorum.

Ailesi kaba, terbiyesiz, çıkarcı ve umursamaz. Ailenizi aşağılayacak şekilde konuşuyorlar. Sürekli şunu yaparım, bunu yapmam, böyle böyle dedi bunlar diye iğrenç bir şekilde konuşuyorlar.

Kötü niyetli bir aile.

Ama bu onların suçlu oldukları anlamına gelmez. Kötü olmakla suçlu olmak apayrı şeylerdir. Ailenin hiç suçu yok. Oğullarının şikayetinin olmadığı bir konuda ne diye geri adım atsınlar ki? Salak değiller sonuçta.

Hatta çocuk vazgeçti de aile taş koyuyor numarası yapıyorsa şaşırmayacağım.

3. Aileniz yeteri kadar tepki koymuyor, buna alışın. Kendiniz tepki geliştirin.

Babam bir kere höt derse geri adım atmaz diyorsunuz. Zaten atmasın. Höt demenin anlamı da budur. Biri höt der, gerisini kalanlar düşünür. Siz veya babanız değil.

Ayrıca zaten sizin ortalığı dağıtacağınız duruma gelene kadar babanız durduktan sonra, bağırsa ne olur çağırsa ne olur. Bunu herkes yapar. Önemli olan bu durumda destek ve korkulacak biri olarak arkanızda durmaları idi.

4. Yaptığınız çok sevmek, çok fedakarlık yapmak değil. Buna artık iyice emin oldum.

Çünkü aşırı seven insanın bunlara bizim sinirlendiğimizden 6000 kat daha fazla sinirlenmesi lazım. Seven insan sevilmeme emarelerine inanılmaz sert tepki verir, hep burada hata yapar.

Çok sevdiği için aldatılmayı affettiğini yazan kadınlara yazdığım gibi, seven insanın sevilmemeyi kaldıramayacağına eminim.

Yani ben sevgilinizin yerinde olsam, biri benimle evlenme arifesinde böyle şeylere sürekli tamam demiş olsa, o kişinin beni sevmediğine de emin olurum. Asıl amaç evlenmek herhalde derim.

Şimdi bunların hangileri doğrudur, hangilerini ben ve benim gibi düşünenler uyduruyor bilemem. Ancak kesinlikle böyle görünüyor.

Eğri oturalım doğru konuşalım.
 
Unuttuğu şey eve gelirken ekmek almak değil ki... Hadi hafta içi çalışıyodu vakit bulamıyodu. Pazar günü evde ve sizinle 8 saat boyunca hiç konuşma ihtiyacı hissetmiyo bu adsm?
Sevgisine hala emin misiniz?
 
Bu arada askerden döndükten sonra değişmesi de anormal değil ki.

X'den sonra, Y'den sonra ne fark eder, insanlar artık sevmediklerinde böyle davranıyorlar işte.

Ama kendi de vebalinizi alacağını düşünüyor bence, ben hiçbir şey yapmazsam biter diyor.

Ya da bazı insanları alıp eve oturtsanız yanına da bir tane eş verseniz sesi çıkmaz ya hani, mutsuz da olmaz mutlu da olmaz. O kadar pasif ki, mutlu olmamayı da çok önemsemiyor. Yeter ki ona dokunmasın herhangi bir şey.
 
Düsünüyorum da
Aslinda hersey en basindan belliydi
Ve senin onca olaydan sonra nisan alisverisini unuttu ve telefonlara cikmiyor demen biraz komik geldi suan..
Bu adam zaten ortada yoktu zaten en basindan beri.. hep böyle degilmiydi?
Insan kendisine deger verene deger vermeli.
Bu cocuk birde piskin piskin gülüyor..
Ama sen izin verdin bunlara pofuduk maalesef ..
Umarim artik farkina varirsin bazi seylerin ve inkar edip kendini kandirmazsin yine.
 
Allah aşkına çığrınızdan çıkın artık, o yüzükleri de savurun gitsin.
Gerisini o düşünsün, nişan alışverişine ailesi gelmeyecekti değil mi?
Ondan unutma süsü verip gelmedi, telefonlarınızı da açmadı. Onların izni olmadan tuvalete çıkamayacak ya, değmez buna malesef.
 
Pofuduk hepimiz neden bu konuyu böyle reality show takip eder gibi takip eder hâle geldik biliyor musunuz? Çünkü ancak reality showlarda yaşanabilecek absürtlükte bir evlilik hikâyesi bu. Ne bileyim, sanki sevgiliniz Semra Kaynana'nın oğlu Ata'ymış gibi neredeyse.

Hani öyle bir noktadasınız ki, birazdan gelip "Ehe mehe arkadaşlar ben bir çalışma yapıyorum; gerçek olamayacak kadar saçma evlilik senaryolarına yeni nesil Türk kadınının nasıl yaklaşacağını araştırıyordum aslında. Haydi'n selametle" deseniz şaşırmayacağım.

Evet evet, ben sevgilinize bundan sonra Ata diyeceğim.
 
(Öncelikle soranlar için bilgi vereyim, burada nasıl yazıyorsam diğer başlıklarda da öyle yazıyorum, ama yanlış bilgi düzeltme ya da fikir paylaşımı ile ilgili yazılı olmayan bir kural var anladığım kadarıyla.)

Ben herkesin bildiği ama yanından yöresinden dolaştığımız şeyleri bir topluca yazmalıyım artık sanırım.

1. Sevgiliniz sizi sevmiyor. Yani şimdi ben böyle uzaktan sevmiyor diyorum, siz yok hissediyorum diyorsunuz benimki ya da böyle düşünenlerinki salakça görünüyor olabilir.

Ancak sevgiliniz size tokat atsaydı dahi bu kadar emin konuşmazdım. Kumarbaz, alkolik, sorumsuz olsa da konuşmazdım. Sevgiliniz mihenk taşı görevi gören konularda sevdiğine dair bir adet emare bile göstermedi.

Adam nişan alışverişini unuttu. Unuttuğu atmosfer de yaptığı tek hatada ateşe düşeceği şekilde. Unuttu yani, yerseniz.

Hatta başından beri romantik yaklaşımını sürdürmeye çalışan Acizane kul Acizane kul bile sevgilinize dair inancını kaybetti.

Bu adam sizi sevmiyor. Ama o kadar pasif bir insan ki, aynı ailesine yaptığı gibi

''Ya olacağına varır, ayrılacak değilim bu kadar yıl sonra.'' diye düşünüyor. Zaten ne ailenize ne ailesine ayrılmanın hesabını verecek bir adam değil.

Uğraşmıyor. Heyecanlı değil. Umurunda değil. Meraklı değil. Açıklayıcı değil. Sevmiyor.

2. Ailesi iyi niyetli falan değil. Bu nereden çıktı da dillere pelesenk oldu anlamıyorum.

Ailesi kaba, terbiyesiz, çıkarcı ve umursamaz. Ailenizi aşağılayacak şekilde konuşuyorlar. Sürekli şunu yaparım, bunu yapmam, böyle böyle dedi bunlar diye iğrenç bir şekilde konuşuyorlar.

Kötü niyetli bir aile.

Ama bu onların suçlu oldukları anlamına gelmez. Kötü olmakla suçlu olmak apayrı şeylerdir. Ailenin hiç suçu yok. Oğullarının şikayetinin olmadığı bir konuda ne diye geri adım atsınlar ki? Salak değiller sonuçta.

Hatta çocuk vazgeçti de aile taş koyuyor numarası yapıyorsa şaşırmayacağım.

3. Aileniz yeteri kadar tepki koymuyor, buna alışın. Kendiniz tepki geliştirin.

Babam bir kere höt derse geri adım atmaz diyorsunuz. Zaten atmasın. Höt demenin anlamı da budur. Biri höt der, gerisini kalanlar düşünür. Siz veya babanız değil.

Ayrıca zaten sizin ortalığı dağıtacağınız duruma gelene kadar babanız durduktan sonra, bağırsa ne olur çağırsa ne olur. Bunu herkes yapar. Önemli olan bu durumda destek ve korkulacak biri olarak arkanızda durmaları idi.

4. Yaptığınız çok sevmek, çok fedakarlık yapmak değil. Buna artık iyice emin oldum.

Çünkü aşırı seven insanın bunlara bizim sinirlendiğimizden 6000 kat daha fazla sinirlenmesi lazım. Seven insan sevilmeme emarelerine inanılmaz sert tepki verir, hep burada hata yapar.

Çok sevdiği için aldatılmayı affettiğini yazan kadınlara yazdığım gibi, seven insanın sevilmemeyi kaldıramayacağına eminim.

Yani ben sevgilinizin yerinde olsam, biri benimle evlenme arifesinde böyle şeylere sürekli tamam demiş olsa, o kişinin beni sevmediğine de emin olurum. Asıl amaç evlenmek herhalde derim.

Şimdi bunların hangileri doğrudur, hangilerini ben ve benim gibi düşünenler uyduruyor bilemem. Ancak kesinlikle böyle görünüyor.

Eğri oturalım doğru konuşalım.
Duygulara yine tercüman oldun...

Bu arada hoşgeldin, özledik : )
 
Back
X