9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

kayınvalide ilk başta kültürler farklı diye tedirgindi biraz zorlanıcaz ama orta yol buluruz kafasındaydı sonra sapıttı.

benim yerime akraba veya hemşehri tercih ederdi evet o yüzden istemedi ama büyüye kadar gözünü karartması benim mantığıma sığmıyor.

Şu ifadeye istinaden yazdım, kv gözünü karartmamış yani mantığına sığmayacak birsey yok ki o da mağdur dediğine göre
 
yok hayır.
ben ilk başta öyle düşünmüştüm, hani neye elimi atsam kurutuyorum sanmıştım ama ilgisi yokmuş.
 
Büyüyü bozuyoruz büyü yavas yavas cözülüyor diyorsa o kadin ozaman senin huzursuzlugunun gitmesi normal.
Kadin iyisin düzeliyorsun diyor sende bunu kuzu kuzu yutuyorsan öyle hissedersin. Yani mutlu olmayi secsen kendine böyle telkinler etsen ayni olurdu. Psikolojik birsey bu yani.
Büyü diye birsey var evet ama anormal durumlariniz yok sizde ve yasadiklarinda yani ben farketmedim büyüye baglayamadim. Sadece ayni anda kusmaniz garip geldi..acaba dedim bir an ..ama o da yediginiz birsey dokunmus olabilir. Yani büyüy yapilsaydi cok cok farkli seyler olurdu sana.
Iki yili unutmus gibiyim diyorsan da travma yasadigin icin beyin yok sayiyor olabilir yasananlari.
Ama yine patlak verebilir yani.. sen cunku büyüye bagliyorsun ve yasadigin seylere inanmak istemiyorsun. O adamin kendi iradesiyle seninle evlenmek istemedigine inanmiyorsun. Halbuki inansan cözülecek hersey. Yani okadar berbat ve gercekliginden korkulacak bir durum da degil.. sanki o seni istemez sevmezse evlenmesse hayatin bitecek gibi davraniyorsun. Ailen ile aran niye kötü oldu? Niye evden ayrilmak istiyorsun
 
kayış koptu, kimbilir kaç mesajım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlangıç için hiçbirini seçemedim.

Aslında çözümü bulmuşsunuz ama farkında değilsiniz.

Büyüye inanan biri olarak, veya sizi daha zor durumda gösterecek herhangi bir şeye inanan biri olarak, gidip kendinize bazı insani değerleri yükletmeniz yeterli olacaktır.

Sağduyu olur, gurur olur, direnç olur, hiç olmazsa us olur o da olumlu.

Yoksa bu başlıkta sizden çok eski sevgilinize acıyanların sayısı çoğalacak gözlemlediğim kadarıyla.



 
sanmıyorum. etik değil. psikiyatr bile hasta özellikle sormadıysa teşhis söylemiyor.

Tamamen psikiyatrın seçtiği ve kaçındığı yöntemlerle alakalı. Hasta o role girmesin istiyorsa söylemeyebilir, terapi olarak söylemeyi seçtiyse söyleyebilir, ağır ilaçlar kullandırıyorsa söylemelidir.

Her teknik her hastada kullanılamaz.

Birine hastasın demek etik midir konusuna girmek istemiyorum zira etik konusuna girersem 731 sayfada sizin etik olmayan 731 davranışınızı bulurum, hiç gerek yok.

Odak noktası sizin daha iyi olmanızsa eğer, sizi gerçeklerle yüzleştirenler en çok yardımcı olanlardır kesinlikle.

Bir de şöyle bir tartışma var mesela,

Her karakter bozukluğu hastalık mıdır?

Mesela adam askere gitmiş, sizi sevmediğini anlamış veya öncesinde anlamış ama sizsiz yapabileceğini anlamış, döndüğünde değişmiş. Zaten hayat böyle ilerliyor, insanlar hisseder, karar alır ve tavırları değişir.

Sizin mantığınıza göre herkesin sonsuza kadar beraber olması lazım, olmayanlara da büyü yapılmış herhalde.

Yani adamın sizi sevmediğini çünkü takıntılı kişiliğinizi ancak 10 sene sonra farkettiğini ya da artık sıkıldığını anlamanız için ne yapmak lazım?

Geri kalan her şeyin önemsiz ayrıntılar olduğunu, konudaki iki kişiden birinin takıntısını aşk sandığını, diğerinin hiçbir şey sanmadığını ama basiretsiz olduğu için alışkanlıklarına arada bir yüz verdiğini anlamanız için ne yapmak gerek?

İşin komiği bu adamı çok sevdiğinizi sanıyorsunuz. Halbuki bu adamla ilgili hiçbir şeyi sevmiyorsunuz. Damat olduğu ihtimal dışında.


 
Tamamen psikiyatrın seçtiği ve kaçındığı yöntemlerle alakalı. Hasta o role girmesin istiyorsa söylemeyebilir, terapi olarak söylemeyi seçtiyse söyleyebilir, ağır ilaçlar kullandırıyorsa söylemelidir.

Her teknik her hastada kullanılamaz.

Birine hastasın demek etik midir konusuna girmek istemiyorum zira etik konusuna girersem 731 sayfada sizin etik olmayan 731 davranışınızı bulurum, hiç gerek yok.

Odak noktası sizin daha iyi olmanızsa eğer, sizi gerçeklerle yüzleştirenler en çok yardımcı olanlardır kesinlikle.

Bir de şöyle bir tartışma var mesela,

Her karakter bozukluğu hastalık mıdır?

Mesela adam askere gitmiş, sizi sevmediğini anlamış veya öncesinde anlamış ama sizsiz yapabileceğini anlamış, döndüğünde değişmiş. Zaten hayat böyle ilerliyor, insanlar hisseder, karar alır ve tavırları değişir.

Sizin mantığınıza göre herkesin sonsuza kadar beraber olması lazım, olmayanlara da büyü yapılmış herhalde.

Yani adamın sizi sevmediğini çünkü takıntılı kişiliğinizi ancak 10 sene sonra farkettiğini ya da artık sıkıldığını anlamanız için ne yapmak lazım?

Geri kalan her şeyin önemsiz ayrıntılar olduğunu, konudaki iki kişiden birinin takıntısını aşk sandığını, diğerinin hiçbir şey sanmadığını ama basiretsiz olduğu için alışkanlıklarına arada bir yüz verdiğini anlamanız için ne yapmak gerek?

İşin komiği bu adamı çok sevdiğinizi sanıyorsunuz. Halbuki bu adamla ilgili hiçbir şeyi sevmiyorsunuz. Damat olduğu ihtimal dışında.

Aptalasik siz misiniz bana mı öyle geldi, özlemiştik
 
kayış koptu, kimbilir kaç mesajım ziyan oldu, ben ne aptalmışım gibi şeyler düşündüm ama başlangıç için hiçbirini seçemedim.

Aslında çözümü bulmuşsunuz ama farkında değilsiniz.

Büyüye inanan biri olarak, veya sizi daha zor durumda gösterecek herhangi bir şeye inanan biri olarak, gidip kendinize bazı insani değerleri yükletmeniz yeterli olacaktır.

Sağduyu olur, gurur olur, direnç olur, hiç olmazsa us olur o da olumlu.

Yoksa bu başlıkta sizden çok eski sevgilinize acıyanların sayısı çoğalacak gözlemlediğim kadarıyla.


Wuhuu hoşgeldiniz tekrar ne güzel yeniden yorumlarınızı görmek :sampiyon:
 
Yıl oldu hala burdayız yazıyoruz biz de, acaba biz de mi klinik vakalarız bilemedim

Takıntıların insanı merak ettiren bir gelişimi oluyor diye düşünüyorum.

Yani ''Bir insan nasıl böyle şeyler düşünebilir?'' diye diye bağlanıyor insan.
 
bana karşı sorumlu değiller evet de cahilsin düğüne karışma deme hakları da yoktu mesela. evet sevgilimin beni koruması gerekirdi ona bi şey demiyorum. ama o beni korumuş olsa bile küt diye çok incitici şeyler söylediler.

Mesela çok incitici ne söylediler? Bu forumdaki okuduğumuz 500 klasik kaynana lafından farklı çok incitici ne söylediler?

Onları bu kadar kötü, sizi bu kadar mağdur yapan lafları nedir yani?

Siz cahilsiniz daha, düğüne karışma değil herhalde bu laf.

Durumunuzu çok üzücü sanmanıza yol açan lafları nedir? Kimse sizi dövmedi, küfür etmedi, açık açık hakaret etmedi.

Yok yemek yedirdiler zorla yok şöyle demişler yok böyle demişler bunların hepsi ıvır zıvır. Forumda mutlu evliliği olan birçok kişinin duyduğu şeyler. Sizce onlar neden mutlular? Nasıl mutlu olmuşlar?

Çünkü sapkın bir şekilde hayal kurmamışlar, karşılarındaki adam onları seviyormuş. Bitmiş gitmiş. Bu kadar basit.

Zaten karşısındakinin sevgisinden emin biri bu laflara gülüp geçer herhalde. Sizde de sıkıntı varmış zaten yani. Adamı değil evlilik prosedürünü daha çok umursadığınız oradan belliymiş. Bir sonbahar konsepti iptali ihtimalinin derdinden depresyona girmiştiniz

Mesela çok iyi hatırlıyorum nişanı siz yaptığınız için(bolca vurguladığınız için biliyoruz) haliyle sizin karar vermeniz gerektiğini düşünüyordunuz. Tamam düğünü de onlar yapacaktı, karışma dediler bitti. Nerede eziyet var burada?
 
gerçekten çok büyük işsizim. oturdum, geriden başlayarak üşenmedim çoğunu okudum. Kızdım, sıkıldım, yıldım ama valla okudum.
Valla büyü falan yok ben diyeyim. Büyü olsa siz zaten soğurdunuz zaten. Keşke olsaymış yani. Ama baştan beri bırakın soğumayı, daha da kenetlenmişsiniz.
'Gerçek' bir doktora gitseymişsiniz, büyük ihtimalle borderline olduğunuzu söylerlerdi. Ama siz bir sene boyunca psikolojik olarak kendinizi ölüme sabitleyip, adamı her gün arayarak mundar etmişsiniz. Hatta sadece adamı değil, adamın yedi sülalesini darlamışsınız.
ölüm, ölmek, hastalanmak, sizin yüzünden, mağdur olmak gibi şeyler sığındığınız tek kale olmuş.
9 senem heder oldu diye çok dert yanmışsınız ama en azından o 9 senede aşk vardı, arkadaşlık vardı, birisi vardı. İyisiyle kötüsüyle yaşandı. Birlikte büyüdünüz. yol arkadaşı oldunuz. Ama hayat böyledir. Sonsuza kadar süren bir şey yoktur. Tomurcuklanır, gelişir ve çürür. Elbette 9 senelik bir ilişkiyi bitirmek kolay değildir ama bugün olmasa zaten yarın bitecekti.
Bence 9 senenize değil, ondan ayrıldığınız sürede kendinize çektirdiğiniz o suni acılara üzülün.
Ve artık lütfen adamı aramayın.
 
gerçekten çok büyük işsizim. oturdum, geriden başlayarak üşenmedim çoğunu okudum. Kızdım, sıkıldım, yıldım ama valla okudum.
Valla büyü falan yok ben diyeyim. Büyü olsa siz zaten soğurdunuz zaten. Keşke olsaymış yani. Ama baştan beri bırakın soğumayı, daha da kenetlenmişsiniz.
'Gerçek' bir doktora gitseymişsiniz, büyük ihtimalle borderline olduğunuzu söylerlerdi. Ama siz bir sene boyunca psikolojik olarak kendinizi ölüme sabitleyip, adamı her gün arayarak mundar etmişsiniz. Hatta sadece adamı değil, adamın yedi sülalesini darlamışsınız.
ölüm, ölmek, hastalanmak, sizin yüzünden, mağdur olmak gibi şeyler sığındığınız tek kale olmuş.
9 senem heder oldu diye çok dert yanmışsınız ama en azından o 9 senede aşk vardı, arkadaşlık vardı, birisi vardı. İyisiyle kötüsüyle yaşandı. Birlikte büyüdünüz. yol arkadaşı oldunuz. Ama hayat böyledir. Sonsuza kadar süren bir şey yoktur. Tomurcuklanır, gelişir ve çürür. Elbette 9 senelik bir ilişkiyi bitirmek kolay değildir ama bugün olmasa zaten yarın bitecekti.
Bence 9 senenize değil, ondan ayrıldığınız sürede kendinize çektirdiğiniz o suni acılara üzülün.
Ve artık lütfen adamı aramayın.

(Örnek cevap)

ya bu adam benim ilk sevgilim diyorum, ilk elini tuttuğum adam diyorum daha ne diyeyim ya? bilmiyorum büyü mü değil mi ama bende bir tuhaflık var ona eminim. elim tutmuyodu daha yeni kendime geldim. ona da bir şeyler yapılmasaydı böyle olmazdı o ben biliyorum. ben dakikada kaç kere göz kırptığını bile biliyorum onun. ama mahvettiler bizi. kıydılar bize. bunun da mı suçlusu benim?
 
(Örnek cevap)

ya bu adam benim ilk sevgilim diyorum, ilk elini tuttuğum adam diyorum daha ne diyeyim ya? bilmiyorum büyü mü değil mi ama bende bir tuhaflık var ona eminim. elim tutmuyodu daha yeni kendime geldim. ona da bir şeyler yapılmasaydı böyle olmazdı o ben biliyorum. ben dakikada kaç kere göz kırptığını bile biliyorum onun. ama mahvettiler bizi. kıydılar bize. bunun da mı suçlusu benim?

nabzım 160 işe gidemedim bugün. Beni öldürdüler. Ölüyorum. Doktorlar yaşamazsın dedi. O sırada dayısının oğlunun kaynanasının yengesinin tweeti önüme düştü. Hemen annesini aradım. Beni engelledi. Ama kardeşi engelimi açmış.Gittim faceden baktım orada engelliyim. Ama halasının öğretmeni beni hala engellememiş. Bence manyak bunlar. Taktılar bana! Anlatamıyorum ben, o beni seviyor. her gün arıyorum açıyor. Gözlerinde görüyorum. Kahve kokusu içimde. Ölüyorum.
 
Back
X