AÇILIN HANIMLAR BEN GELDİM

Ben sizde nedense bir güven eksikliği sezdim.Bana tamamen kendi fikrini söylemiş gibi geldi.Çok fazla ayrıntı içerisinde kaybolmayın.
Çünkü birbirimizi yeni yeni tanımaya çalışıyoruz. Güven, zamanla, birbirini tanıdıkça gelişen bir duygu. Onun nasıl biri olduğunu bilmediğim için; davranışlarından ,söylediklerinden yola çıkarak onu tanımaya çalışıyorum.
 
Çünkü birbirimizi yeni yeni tanımaya çalışıyoruz. Güven, zamanla, birbirini tanıdıkça gelişen bir duygu. Onun nasıl biri olduğunu bilmediğim için; davranışlarından ,söylediklerinden yola çıkarak onu tanımaya çalışıyorum.
Karşıdakini anlamaya çalışmanız tabi normal belki onu tanıdıkça bu tür söylemlerinin onun için normal olduğuna karar vericeksiniz.Ama bana göre tamamen fikrini söylemiş.Biraz daha gözlemleyin ortaya çıkar.
 
Babanızı işin içine katmasi haricinde çok sivri laflar görememekle beraber soyle düşünüyorum bir lafı nasil dedigin önemli. Yani bu anlattiklariniz itici bir uslupla pekala gıcık bir imaj çizebilir biri için. Hissiyat önemli demekki sana öyle hissettirmis
 
Erkek arkadaşımla ilk buluşmamızda öyle çok kendini anlatmıştı ki bana hiçbir şey sormamıştı, gıcık olmuştum. Sonrasında başka konularda anlaştık ve 2 senedir birlikteyiz. İlk buluşma zaten çok ofsayt bir şey, bence insanlar kendilerini olmadık hale sokuyorlar stresten, beğendirme isteğinden vs.. Yazdıklarımdan bağımsız olarak siz çok ayrıntılı düşünmüşsünüz bence. Bana o kadar itici gelmedi
 
Cok detayciyimdir ben de ama burda oyle cokta üstünde durulacak bi mevzu göremedim.Biraz tanimaya calis bakalim
 
Merhaba KK’nın akıllı kadınları !:KK24:

Uzun zamandır konu açmıyordum. Sebebi ziyaretim hayırlı bir iş :KK53: Arkadaşlar biriyle tanıştık. Henüz çok yeni. Sadece bir kez yüz yüze görüşme imkanımız oldu. Covit-19 kısıtlamaları olunca tekrar bir araya gelemedik. Görüşmede hoş bir frekans yakalandık. Uzatmadan sadede gelmek istiyorum. Şimdi aklımı kurcalayan birkaç dialoğumuz oldu. Belki çok küçük detaylar emin olamadım. (Ama şeytan ayrıntıda gizlidir değil mi? ) Sizlere bir danışayım istedim.

İlk hadise şöyle gelişti: Beyefendi, spor eğitimi almış. Şimdi bunu mesleki olarak icra etmiyor. Kendi işini kurmuş vs. Ama spor ,hayatında hala aktif olarak mevcut. Kendisi spordan muhabbet açtı. Benim sporla aramın nasıl olduğunu sordu? Ben de sporun hayatımda sadece düzenli yürüyüşten ibaret olduğunu söyledim. Spora ilgi duymadığımı ,sportif bir faaliyette kendimi bulmadığımı ifade ettim. Sonra o olur mu öyle şey, spor hayatın vazgeçilmezidir. Siz çok uzak kalmışsınız. Zamanla sevebilirsiniz. Benle bir tenis oynasanız fikriniz değişir falan gibi bir sürü ifade kullandı. Ben de spora gereksiz gözüyle bakmadığımı ancak ilgi alanlarımın içinde olmadığını , yapsam bile görev icabı olduğunu ifade ettim. Spor sağlıklı yaşam için gerekli; ancak buna ilgi duymak ayrı bir mevzu.

İkinci hadise de şöyle gelişti: Beyefendi bu kez araç kullanıp kullanmadığımı, ehliyetimin olup olmadığını sordu. Ehliyetimin olmadığını ifade ettim. Neden almadığımı sordu. Yani araç alacak durumum olunca alırım diye düşündüm , belki biraz da erteledim dedim. Aaa işte olur mu, neden almamışım, babam bana neden öğretmemiş, gibi ifadeler sarf etti. Neyse ben size öğreteyime bağladı olayı. Ben bir şey demedim. Ondan böyle bir talebim olmadan onun teklif etmesinden de hoşlanmadım.

Üçüncü hadise de şöyle gelişti: Ben psikolojik danışmanım. Ve bir eğitim kurumunda çalışıyorum. İş hayatımın zorluklarından falan bahsederken bana “Aslında siz kendinize bir ofis açıp, danışmanlık yapabilirsiniz.” dedi. Bunun zaten ilerisi için planlarımın arasında olduğundan bahsettim. Bunu bana ona sormadan söylemesi bana akıl verme gibi geldi, rahatsız oldum.

Evet geleyim bu hadiselerde beni rahatsız eden noktalara. Fark ettiyseniz üç hadisenin de ortak noktaları var. Beyefendi bana kendi doğrularını ya da düşüncelerini dayatmaya çalışıyor. Ya da ben böyle hissettim diyeyim. Düşünceleri benmerkezci gibi geldi bana. Karşısında yargılanmış ve eksik hissettim kendimi. (Oysa ki ne güzel meziyetlerim var benim.) Benlik sınırlarımın ihlal edildiğini hissettim. Sonuçta ben neye ilgim olup olmadığımı bilecek yaştayım. Aksinin dayatılması canımı sıktı, kızdım. Beni yönetmeye, akıl vermeye, üzerimde üstünlük kurmaya çalıştığını düşünüyorum.

İnsanlar elbette farklı fikirlere ,yardıma ihtiyaç duyarlar. Şu an benim sizin fikirlerinize ihtiyaç duyduğum gibi. Ama bu yardımı ben istemediğim halde sunmaya çalışması ,haddini bilmemezlik; karşındakine saygı duymamazlık gibi geliyor bana.

Diyeceksiniz ki neden ona bu davranışlarından rahatsızlık duyduğunu ifade etmedin. Çünkü özgür bir ortamda ,kendini kısıtlamadan ortaya koymasını istedim. Ki onu daha doğru bir şekilde tanıyabileyim. Eğer bundan rahatsız olduğumu fark ederse kontrollü davranabilirdi.


Son olarak, göz kırpan emojiye gıcık olan bir ben miyim ? Yazı dilinde kullanıyor ara ara. Mesela "Nasılsın?" diyecekken bile göz kırpma emojisi kullanıyor. Nedense bana itici geliyor. Bu emojininin bendeki yansıması cool görünme çabası ya da ukalalık. Belki kur yapma da olabilir. Bu konuda da fikir beyan etmenizi rica ederek yazımı sonlandırıyorum. :KK52:
Göz kırpma bence cool değil tam tersine cıvık afedersin 🤪
Öteki konularda dediklerine harfiyen katılıyorum. Adam mansplainingci çıkmış.
Bence bu adamı boşver.
 
1. Hadiseniz size tamamen çok sevdiği sporu sevdirme çabası. Hepimiz yaparız bunu mesela bi filmi çok beğeniriz birisi o filmden hiç etkilenmemiştir biz ona ama bak şu sahnesi şöyle aslında falan diye anlatmaya başlarız bunda bi art niyet yok.
2. Hadiseniz bir yakınlık kurmak için aa bak ehliyet yok madem ben sana öğreteyim diye ortak bir etkinlik için çabalamış
3. Hadiseniz iş hayatınızın zorluklarından bahsettiğiniz için daha kolay olabileceğini düşündüğü bir alternatif sunmuş.

Fikirlerini dayatan, hadsiz, saygısız ithamları için çok daha bariz şeyler yapması lazım. Çok hassas yaklaşmışsınız. Örneğin işinize saygı duymasa amaaan neresi zor çok kolay işin var senin dese evet hadsizlik, nasıl ehliyetin yok yıl olmuş 2020 haha ha dese evet saygısızlık, spor yapmak beceri ister send yok demek ki benc çalış bu konu üzerine dese evet fikir dayatması.
Ama bunlar olmamış ise abartmaya gerek yok.

Bu arada 😉 bana da itici gelir, cümlenin gelişine göre sonuna eklendiğinde baya baya ukela, cool olma çabası hissi veriyor aynen. Ama kimisi de seviyor bi emoji için yargılayamayız 😊😊
 
Bu benim annem ya :))
Aynı cümleler.
Hiç hevesim yoktur araba kullanmaya, ehliyet kursuna kapora ödemişti emrivakiyle, ehliyet alayım diye.
Daha bugün sadece dert anlatma amacıyla (normalde dert anlatmam hemen bir şeyler dikte etmeye calistigi için) iş yerinde artık tahammül sınırımin sonuna geldiğini ve istifa etmeyi düşündüğümü söyledim. Beni dinledi,dinlemedi hemen başladı 'kizim artık mesleğini yapsana,sana iş yeri açalım...' bilmemne bilmemne... Ya ben senden akıl almak için bir şey demiyorum ki, sadece çok bunaldim ve derdimi paylaşmak istedim.
Gerçekten coook uyuz bir durum devamlı bir şeyleri dikte eden bir insanla yaşamak.
O yuzden konu ne kadar saçma görünürse görünsün , mesele ne kadar 'ufak şeylere takilmak' gibi durursa dursun seni anlıyorum.
Kendi aklın yok gibi devamlı önerilerde bulunan insan gerçekten çekilmez...
Çocuğun burcunu merak ettim, ikizler ya da başak gibi geldi.
 
Merhaba KK’nın akıllı kadınları !:KK24:

Uzun zamandır konu açmıyordum. Sebebi ziyaretim hayırlı bir iş :KK53: Arkadaşlar biriyle tanıştık. Henüz çok yeni. Sadece bir kez yüz yüze görüşme imkanımız oldu. Covit-19 kısıtlamaları olunca tekrar bir araya gelemedik. Görüşmede hoş bir frekans yakalandık. Uzatmadan sadede gelmek istiyorum. Şimdi aklımı kurcalayan birkaç dialoğumuz oldu. Belki çok küçük detaylar emin olamadım. (Ama şeytan ayrıntıda gizlidir değil mi? ) Sizlere bir danışayım istedim.

İlk hadise şöyle gelişti: Beyefendi, spor eğitimi almış. Şimdi bunu mesleki olarak icra etmiyor. Kendi işini kurmuş vs. Ama spor ,hayatında hala aktif olarak mevcut. Kendisi spordan muhabbet açtı. Benim sporla aramın nasıl olduğunu sordu? Ben de sporun hayatımda sadece düzenli yürüyüşten ibaret olduğunu söyledim. Spora ilgi duymadığımı ,sportif bir faaliyette kendimi bulmadığımı ifade ettim. Sonra o olur mu öyle şey, spor hayatın vazgeçilmezidir. Siz çok uzak kalmışsınız. Zamanla sevebilirsiniz. Benle bir tenis oynasanız fikriniz değişir falan gibi bir sürü ifade kullandı. Ben de spora gereksiz gözüyle bakmadığımı ancak ilgi alanlarımın içinde olmadığını , yapsam bile görev icabı olduğunu ifade ettim. Spor sağlıklı yaşam için gerekli; ancak buna ilgi duymak ayrı bir mevzu.

İkinci hadise de şöyle gelişti: Beyefendi bu kez araç kullanıp kullanmadığımı, ehliyetimin olup olmadığını sordu. Ehliyetimin olmadığını ifade ettim. Neden almadığımı sordu. Yani araç alacak durumum olunca alırım diye düşündüm , belki biraz da erteledim dedim. Aaa işte olur mu, neden almamışım, babam bana neden öğretmemiş, gibi ifadeler sarf etti. Neyse ben size öğreteyime bağladı olayı. Ben bir şey demedim. Ondan böyle bir talebim olmadan onun teklif etmesinden de hoşlanmadım.

Üçüncü hadise de şöyle gelişti: Ben psikolojik danışmanım. Ve bir eğitim kurumunda çalışıyorum. İş hayatımın zorluklarından falan bahsederken bana “Aslında siz kendinize bir ofis açıp, danışmanlık yapabilirsiniz.” dedi. Bunun zaten ilerisi için planlarımın arasında olduğundan bahsettim. Bunu bana ona sormadan söylemesi bana akıl verme gibi geldi, rahatsız oldum.

Evet geleyim bu hadiselerde beni rahatsız eden noktalara. Fark ettiyseniz üç hadisenin de ortak noktaları var. Beyefendi bana kendi doğrularını ya da düşüncelerini dayatmaya çalışıyor. Ya da ben böyle hissettim diyeyim. Düşünceleri benmerkezci gibi geldi bana. Karşısında yargılanmış ve eksik hissettim kendimi. (Oysa ki ne güzel meziyetlerim var benim.) Benlik sınırlarımın ihlal edildiğini hissettim. Sonuçta ben neye ilgim olup olmadığımı bilecek yaştayım. Aksinin dayatılması canımı sıktı, kızdım. Beni yönetmeye, akıl vermeye, üzerimde üstünlük kurmaya çalıştığını düşünüyorum.

İnsanlar elbette farklı fikirlere ,yardıma ihtiyaç duyarlar. Şu an benim sizin fikirlerinize ihtiyaç duyduğum gibi. Ama bu yardımı ben istemediğim halde sunmaya çalışması ,haddini bilmemezlik; karşındakine saygı duymamazlık gibi geliyor bana.

Diyeceksiniz ki neden ona bu davranışlarından rahatsızlık duyduğunu ifade etmedin. Çünkü özgür bir ortamda ,kendini kısıtlamadan ortaya koymasını istedim. Ki onu daha doğru bir şekilde tanıyabileyim. Eğer bundan rahatsız olduğumu fark ederse kontrollü davranabilirdi.


Son olarak, göz kırpan emojiye gıcık olan bir ben miyim ? Yazı dilinde kullanıyor ara ara. Mesela "Nasılsın?" diyecekken bile göz kırpma emojisi kullanıyor. Nedense bana itici geliyor. Bu emojininin bendeki yansıması cool görünme çabası ya da ukalalık. Belki kur yapma da olabilir. Bu konuda da fikir beyan etmenizi rica ederek yazımı sonlandırıyorum. :KK52:
Ben sizi anladım ehlıyet almak ısteseydınız çoktan alırdınız.Bana da dıolar neden ehlıyetın yok neden araba almıosun.Parayı nereye harcıosun?Ay demekkı canım ıstemıo .Demekkı hevesım yok.Spora gelınce ıster yaparım ıster yapmam yanı tamam tenıs oynaruz dıyebılır.Sankı danışman merkezı acmadını sız bılmıosunuz.Her seyın bır zamanı var .Bana çok ben kişilikli ve kendını çok fazla dusunen bırı gıbı geldı .
 
Bu benim annem ya :))
Aynı cümleler.
Hiç hevesim yoktur araba kullanmaya, ehliyet kursuna kapora ödemişti emrivakiyle, ehliyet alayım diye.
Daha bugün sadece dert anlatma amacıyla (normalde dert anlatmam hemen bir şeyler dikte etmeye calistigi için) iş yerinde artık tahammül sınırımin sonuna geldiğini ve istifa etmeyi düşündüğümü söyledim. Beni dinledi,dinlemedi hemen başladı 'kizim artık mesleğini yapsana,sana iş yeri açalım...' bilmemne bilmemne... Ya ben senden akıl almak için bir şey demiyorum ki, sadece çok bunaldim ve derdimi paylaşmak istedim.
Gerçekten coook uyuz bir durum devamlı bir şeyleri dikte eden bir insanla yaşamak.
O yuzden konu ne kadar saçma görünürse görünsün , mesele ne kadar 'ufak şeylere takilmak' gibi durursa dursun seni anlıyorum.
Kendi aklın yok gibi devamlı önerilerde bulunan insan gerçekten çekilmez...
Çocuğun burcunu merak ettim, ikizler ya da başak gibi geldi.

Ben de diktelere, emrivakilere gelemem. Aynı zamanda karşımdakine de bunu yapmaktan imtina ederim.
22 Haziran, yengeç mi ikizler mi oluyor tam bilmiyorum.
 
Ben sizi anladım ehlıyet almak ısteseydınız çoktan alırdınız.Bana da dıolar neden ehlıyetın yok neden araba almıosun.Parayı nereye harcıosun?Ay demekkı canım ıstemıo .Demekkı hevesım yok.Spora gelınce ıster yaparım ıster yapmam yanı tamam tenıs oynaruz dıyebılır.Sankı danışman merkezı acmadını sız bılmıosunuz.Her seyın bır zamanı var .Bana çok ben kişilikli ve kendını çok fazla dusunen bırı gıbı geldı .
Değil mi ama bir salın bizi :super: Bakalım biraz daha zaman verip göreceğim. Zamanla daha da netleşir diye düşünüyorum.
 
Erkek arkadaşımla ilk buluşmamızda öyle çok kendini anlatmıştı ki bana hiçbir şey sormamıştı, gıcık olmuştum. Sonrasında başka konularda anlaştık ve 2 senedir birlikteyiz. İlk buluşma zaten çok ofsayt bir şey, bence insanlar kendilerini olmadık hale sokuyorlar stresten, beğendirme isteğinden vs.. Yazdıklarımdan bağımsız olarak siz çok ayrıntılı düşünmüşsünüz bence. Bana o kadar itici gelmedi
Erkekler beğendikleri kadını etkilemek için de çok konuşabiliyorlar. Bakalım tanıdıkça göreceğim.
 
Gereksiz detaycı ve takıntılısın bence bu sohbetlerde takılacak bırsey göremedim. Hayatın her alanında böyleysen eğer işin zor erken yaşlanırsın.
 
çoğu arkadaş sohbet falan demiş de bence direk yönlendirme
gerçi ben başak burcuyum ayrıntılar ayrıntılar ..
Benim de yükselen başak, detaycıyımdır. Ama detaylardan muazzam tespitler çıkardığım olmuştur. Detayları doğru okumak mühim.
 
X