Dozajı ayarlayamıyorum, hep nesire kaçıyor dizeler...Yine de beğenmenize tekrar tekrar çok sevindim. Çok teşekkürler.
Ne güzel motivasyonsunuz ikiniz böyle. İnsana yazma hevesi veriyorsunuz, nasıl teşekkür etsem ikinize de... Nesire kaçıyor, öykücü olduğum için. Şiirde çok tasvip edilen bir durum değil bu ama zaten iddiam da yok:) Böyle paylaşınca, insanlar okuyunca mutlu olmak yetiyor bana...Tatlı Cadı, beni güldürdün inan. Ekmek Teknesindeki Heredot benzetmen çok hoşuma gitti. Amy, gerçekten söylediğin gibi çok güzel kalemler var bu bölümde. İlk ikisiyle tanıştım çok şükür:) Birkaç kişiyi daha okuma şansım oldu. Gerçekten haklıymışsın. İyi keşfetmişim bu bölümü. Var olun, sevgimlesiniz.
Sevgili arkadaşım,
Bizler burada mutlu ve huzurluyuz:) ve sende katıldın artık bu gemiye şimdi yazdıklarımızla ve güzel duygularımııızla birbirimiz tabiiki motive edicez,edicez ki gemimiz mutlu bir şekilde yol alabilsin:) farkındayım öykücüsün ama bir tarafın varki şiir uzmanı bence:) sen vazgeçme yaz dostum kimse okumasa biz okuruz inan banabizler gönül dostlarıyız unutma canım ve yazdığın nesire de kaçsa biz takılmadan okur hakkın veririz bilesin içimizde çok cevherler varda kimi yarı yolda bırakıp gitti kimi de KK sız yapamadı geri döndü..Giden gitti sonuçta kalan sağlarla yola devam gelenler ise başımzın tacıdır sende sevgimizle kal canım lütfen...
Geceler habis, geceler kara, geceler bedbin,
Bir görünür alem-i berzah ki;
Zinciri yerde her ölü kalbin
Ondandır destursuz her rüya gezişleri
Terk-i dünya ettiler lakin
Yarım kalmış işleri
Solgun fotoğraflarda bin türlü "imdat"
Yeryüzünde kimde var
Size yarar istidat?
Bir anlık devrim ile "cahil" oldu onca dil
Can dediğin neydi ki
sönmeye mahkum kandil...
Bir rüzgar üflediler ve biçare söndünüz
Vakit hatıra kaldı size
Artık ne gece ne de gündüz
Bir gri heyulanın baharatı bin bir "ah"
Gitti gayri beklemeyin
Seferde ölmüş son padişah
Kabristanlar ki kor bir hiçlik denizi
Hani can dedikleriniz
Çoktan unuttu sizi
Kime yedirmiştiniz
O son " bir lokma" aşı
İşte size mükafat, bir eğri mezar taşı...
Bir işaret parmağı, arşa değen şu sedir
Bekçidir ahınıza
Bilmem ki kaç senedir...
Hep bakiyiz sandınız, tükenirken azar azar
Oysa aç bekliyordu
Sizi şu beton mezar
Bir gün sonranız yarın, bir gün önceniz dündü
Güneş sandığınız kandil
Ne de vakitsiz söndü
Sen! ey hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan
Kaç yüz yıl andı seni
Soy ismini taşıyan?
Hep zengin olmalıydı bu yaşam sergüzeşti
Bak ne garip değil mi?
Kabrini yoksul eşti...
Işıklı pencerelerde bitimsiz bir hayat vardı
Şimdi bir çiçek gibi
Saksını toprak sardı...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?