Aileler arasındaki dengesizlik ve eşim...

Bu hediye işinin abarttığımı kabul ediyorum ve eşimle de aramızı düzelttik.Şuan için hiç bir problem yok hepinize öneri ve fikirleri için teşekkür ederim.Şu doğru altta başka şeyler var.Eşimi ailesini pek benimseyemedim.Kötü insanlar mı değil.Ama benim yetişme tarzımla farklı olduğu için benimsemekte zorluk çekiyorum.Zaten senede toplasan 10-15 görüyorum.
Şöyle bir tavrım olduğu kesin.''Çalışıyorum,ekonomik özgürlüğüm var arkamda ailemde var;çok problem çekemem,kendimi de ezdirmem gibi''.Çoğu insan eşine muhtaç olduğu için,eşinin her şeyine katlanıyor,ben de böyle bir kaçış yolu bulmuşum kendime.
Burada yazılanlardan çıkardığım biraz hafife alıyorum sanırım evliliği.Burada yazılanların kesinlikle bakış açımı genişletmem de çok yararı oldu.
Ben çok öz eleştiri yapabilen biriyim.Ve sizlerinde katkılarıyla hatalarımı anladım.
Gerçekten güzel fikirler sunan arkadaşlara teşekkür ederim.
Ben de şöyle bir eleştiri de bulunmak istiyorum.İnsanlara fikir verirken yapıcı olmak lazım.İnsanları basit cümlelerle etiketlemek çok ama çok yanlış.Tek çocukta olsan,on çocukta olsan her aile farklıdır.Bütün tek çocukların aynı olması mümkün değildir.İnsanları eleştirirken herkesin önce bir kendine bakıp öyle konuşması gerekir.




yetişme tarzınız farklı olabılır kabul...bende calısıyorum ailem dağ gibi arkamda ama ben sorunlarıma göğüs gerebildiğim kadar geriyorum yani biraz mücadele vermek gerek eşini seviyorsan yuvanı bozmak istemıyorsan zaten aşamayacagım seylerde ailemi dahil ederim o zaman geri dönüşümde olmaz...calısmayan kadınlar braz daha zor durumda tabi....


hepi topu 15 gün görüyorsun ondada eşin hatrına birşey belli etme aranızın düzelmesine sevindim..
 
Son düzenleme:
Bu hediye işinin abarttığımı kabul ediyorum ve eşimle de aramızı düzelttik.Şuan için hiç bir problem yok hepinize öneri ve fikirleri için teşekkür ederim.Şu doğru altta başka şeyler var.Eşimi ailesini pek benimseyemedim.Kötü insanlar mı değil.Ama benim yetişme tarzımla farklı olduğu için benimsemekte zorluk çekiyorum.Zaten senede toplasan 10-15 görüyorum.
Şöyle bir tavrım olduğu kesin.''Çalışıyorum,ekonomik özgürlüğüm var arkamda ailemde var;çok problem çekemem,kendimi de ezdirmem gibi''.Çoğu insan eşine muhtaç olduğu için,eşinin her şeyine katlanıyor,ben de böyle bir kaçış yolu bulmuşum kendime.
Burada yazılanlardan çıkardığım biraz hafife alıyorum sanırım evliliği.Burada yazılanların kesinlikle bakış açımı genişletmem de çok yararı oldu.
Ben çok öz eleştiri yapabilen biriyim.Ve sizlerinde katkılarıyla hatalarımı anladım.
Gerçekten güzel fikirler sunan arkadaşlara teşekkür ederim.
Ben de şöyle bir eleştiri de bulunmak istiyorum.İnsanlara fikir verirken yapıcı olmak lazım.İnsanları basit cümlelerle etiketlemek çok ama çok yanlış.Tek çocukta olsan,on çocukta olsan her aile farklıdır.Bütün tek çocukların aynı olması mümkün değildir.İnsanları eleştirirken herkesin önce bir kendine bakıp öyle konuşması gerekir.


Sizden büyüğüm inanın sizin yaşadıklarınızı birebir yaşadım ve yaşayarak olgunlaştım. Bende sizin gibi maddi imkanları fazla olan bir ailenin çok sevilen el üstünde tutulan ilk torunuyum. Hiç kimseden destek almadan (çünkü ailemi bile devre dışı bıraktım onlara konuşacak bir konu, edecek bir laf bırakmamak için) pek çok eksikle bir ev kurarak evlendim. Eşim pek çok zorlukla okumuş, hafta sonları inşaatlarla çalışarak üniversite yurt ve yemek parasını çıkarmış. Eşim özelde, ben kamu kuruluşunda çalışarak 16 senedir iki çocukla bu günlere geldik.

16 senelik evliliğimde öğrendiğim şeylerin başında ailenin huzuru, mutluluğu sağlığı herşeyden önce gelirmiş. Para, pul yazlık kışlık son model arabalar sadece bu dünyadaki oyuncaklarımızmış ve bunlar için yaşanmaz ve bunlar için ödün verilerek, hayattaki mutluluklar ıskalanmazmış.

Daha çok gençsiniz herşeyi yaşayarak olgunlaşacaksınız. Yarın bir evladınız olduğu zaman onun yüzündeki bir tebessüm için o çok değer verdiğiniz babanızın yazlığını hiç düşünmeden yakarsınız inanın bana.

Bir işim var, arkamda ailem var hiç bir şeyi çekemem diye düşünmüşsünüz ya işte bende aynı sizin gibi düşünüyordum, öyle değilmiş işte, hele de bir evladınız olduğunda ve o evladınız babaya düşkünse, babasız yüzü bile gülmüyorsa, değil 5 liralık parfüm, eşiniz sizin doğum gününüzü bile unutsa siz ona eyvallah dersiniz.

Maddi imkanların ve maaşın ne kadar fazla olursa olsun bu durumu asla ve asla eşinin önüne getirme, asla eşine bunun lafını etme hatta hissettirme bile. Bir erkek için en ağır şeydir bu. İnan bana bir evlilikte karı-koca arasında her konuda tartışma olur, yeri gelir bir müddet küs kalınır sonra yine barışılır ve herşey unutulur ama maddi konulardaki dengesizliğin erkeğin aleyhine olması ve kadının bu durumu zaman zaman dile getirmesi erkeği kadından soğutur. Erkeği maddiyatla küçümsemek ne dinimizce caizdir, ne de bizim toplumumuzda, örfümüzde, adetimizde yeri vardır. Bu çok ayıp bir şeydir, bunu sakın yapma. Bende bilmiyordum zamanla öğrendim, içim acıyarak, kafamı duvarlara vurarak öğrendim.

Cahilliğimden evliliğimin en güzel günlerini kavgayla geçirdim ya hep ona yanıyorum ve keşke çalışmasaydım da eşimin kazandığı ile yetinseydim en güzel mutlu olacağım günlerimi eşimle küs geçirmeseydim diye hayıflanıyorum. Benim yanlışlarımı sen yapma oldumu. Benim eşim evine bağlı, çocuklarına bağlı, sigara dahi içmeyen bana değer veren insanken ben alıştığım maddiyatı göremediğim için yaşadığım sıkıntılar nedeniyle eşime çok acılar çektirdim Rabbim affetsin çok pişmanım. Sen sen ol bu hataya düşme.

Eşinin şiddeti, hakareti, aşağılaması yoksa,
Seni ailesine ezdirmiyorsa,
Senin elinden maaşını almıyorsa,
Seni aç, açıkta bırakmıyorsa,
Sana değer veriyor, mutlu etmeye çalışıyorsa,
Gerisini boşver gitsinnnn......
Mutlu olmaya, huzurlu bir aile ortamı oluşturmaya gayret et derim ben naçizane tavsiye olarak.
 
Bence olay maddi değil kültürel farklılık, yetişme tarzı yaşam tarzı.. Herkesin evlenmeden aileden gördüğü ya da göremediği şeyler var , evlenince birden değişemez ki fikirleri .. Ben maddiyattan çok yaşam tarzı sosyo kültürel durumuna bakarım genelde.. Bu arkadaşın eşi çok zenginde olsa aynı sorun yine olur emin olun..
 
Baba figürün çok baskın diyecektim.Anneni kaybettin sanıp,üzülürsün diye yazmadım.

Şimdi eski konularını daha dikkatli inceledim.
Annen hayattaymış ve maalesef onunla sorunlu bir ilişkin varmış.
Eşinle evlenmeni annen istememiş,herhalde Egem'in dediği gibi tepkiden veya inattan evlendin.

2 yıl önce,yine boşanmayı düşünmüşsün.Bu kez tayin ve eşinin işi gereği geç gelmesi yüzünden...
Senin açından hiç sağlam bir evlilik değil.Her an her sebeple gözden çıkarmaya hazır görünüyorsun.

Hediye yüzünden 5 gün konuşmamak hakikaten tuhaf.Eşinin de hem gururu hem kalbi kırılmış olmalı.

Ben de denk olduğunuzu düşünüyorum.İkiniz de memursunuz.Eşinin ailesi memur emeklisiymiş.Senin baban esnafmış.

Denklik meslekle mi kıyaslanır ? İlginç..
 
Sizden büyüğüm inanın sizin yaşadıklarınızı birebir yaşadım ve yaşayarak olgunlaştım. Bende sizin gibi maddi imkanları fazla olan bir ailenin çok sevilen el üstünde tutulan ilk torunuyum. Hiç kimseden destek almadan (çünkü ailemi bile devre dışı bıraktım onlara konuşacak bir konu, edecek bir laf bırakmamak için) pek çok eksikle bir ev kurarak evlendim. Eşim pek çok zorlukla okumuş, hafta sonları inşaatlarla çalışarak üniversite yurt ve yemek parasını çıkarmış. Eşim özelde, ben kamu kuruluşunda çalışarak 16 senedir iki çocukla bu günlere geldik.

16 senelik evliliğimde öğrendiğim şeylerin başında ailenin huzuru, mutluluğu sağlığı herşeyden önce gelirmiş. Para, pul yazlık kışlık son model arabalar sadece bu dünyadaki oyuncaklarımızmış ve bunlar için yaşanmaz ve bunlar için ödün verilerek, hayattaki mutluluklar ıskalanmazmış.

Daha çok gençsiniz herşeyi yaşayarak olgunlaşacaksınız. Yarın bir evladınız olduğu zaman onun yüzündeki bir tebessüm için o çok değer verdiğiniz babanızın yazlığını hiç düşünmeden yakarsınız inanın bana.

Bir işim var, arkamda ailem var hiç bir şeyi çekemem diye düşünmüşsünüz ya işte bende aynı sizin gibi düşünüyordum, öyle değilmiş işte, hele de bir evladınız olduğunda ve o evladınız babaya düşkünse, babasız yüzü bile gülmüyorsa, değil 5 liralık parfüm, eşiniz sizin doğum gününüzü bile unutsa siz ona eyvallah dersiniz.

Maddi imkanların ve maaşın ne kadar fazla olursa olsun bu durumu asla ve asla eşinin önüne getirme, asla eşine bunun lafını etme hatta hissettirme bile. Bir erkek için en ağır şeydir bu. İnan bana bir evlilikte karı-koca arasında her konuda tartışma olur, yeri gelir bir müddet küs kalınır sonra yine barışılır ve herşey unutulur ama maddi konulardaki dengesizliğin erkeğin aleyhine olması ve kadının bu durumu zaman zaman dile getirmesi erkeği kadından soğutur. Erkeği maddiyatla küçümsemek ne dinimizce caizdir, ne de bizim toplumumuzda, örfümüzde, adetimizde yeri vardır. Bu çok ayıp bir şeydir, bunu sakın yapma. Bende bilmiyordum zamanla öğrendim, içim acıyarak, kafamı duvarlara vurarak öğrendim.

Cahilliğimden evliliğimin en güzel günlerini kavgayla geçirdim ya hep ona yanıyorum ve keşke çalışmasaydım da eşimin kazandığı ile yetinseydim en güzel mutlu olacağım günlerimi eşimle küs geçirmeseydim diye hayıflanıyorum. Benim yanlışlarımı sen yapma oldumu. Benim eşim evine bağlı, çocuklarına bağlı, sigara dahi içmeyen bana değer veren insanken ben alıştığım maddiyatı göremediğim için yaşadığım sıkıntılar nedeniyle eşime çok acılar çektirdim Rabbim affetsin çok pişmanım. Sen sen ol bu hataya düşme.

Eşinin şiddeti, hakareti, aşağılaması yoksa,
Seni ailesine ezdirmiyorsa,
Senin elinden maaşını almıyorsa,
Seni aç, açıkta bırakmıyorsa,
Sana değer veriyor, mutlu etmeye çalışıyorsa,
Gerisini boşver gitsinnnn......
Mutlu olmaya, huzurlu bir aile ortamı oluşturmaya gayret et derim ben naçizane tavsiye olarak.

Yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum ve edindiğiniz acı tecrübelerin farkına vardım.Ve kesinlikle bunlara uymaya çalışacağım artık.Çok teşekkür ederim önerileriniz için.
 
Back
X