Sağlıkları yerinde ama “sen bize bakacaksın” diyorlar. Diğer kardeşler tabi kendi hayatlarını kurdular. Seviyorum onları, yani kötü olmak da istemiyorum ama ben çok mutsuzum.Çok sağlıksız davranışlar bunlar.
Ebeveynleri gibi yapmışlar sizi, duygusal şantaj uyguluyolar.
Sağlıkları yerinde demi?
Size muhtaç değiller yani.
Daha önce ayrı yaşadım. Üniversiteyi İstanbulda okumuştum. Tekrar evlenir dediler. Baktılar evlenmedim. O zaman yalnız kalma gel yanımıza dediler. Ben de maddi sıkıntılarım vardı dönmek zorunda kaldım. Şimdi de böyle oldu.Daha önce hiç evden ayrılmadınız mi üni okurken fln. Sizle iletişimleri sağlıklı değil. Kac yaşındasınız size çocuk gibi davranmalari azarlamaalri doğru değil. Ayrı evde daha mutlu özgür olursunuz. Yakınlarda ev tutarsınız yine ziyaretlerine gidersiniz. Onlar size gelirler ayrı ev olunca ne olacak? Anne ve babaniz size bağımlı kendilerine farklı uğraş bulsalar daha iyi olacak
Di mi? Bu psikolojik şiddeti yapabilen insanlar elden ayaktan düşmüş değillerdir. Demek ki ihtiyaçları yok kimseye, kendilerine bakabilirler. Stres topu lazımmış onlara.Sorun annenizde babanizda. Onlar hususi beceriksiz olmanizi istiyor. Beceriksiz olun ki onlara bagli ve muhtac kalin her zaman. Ebeveym olarak bizim en büyük görevimiz cocuklari hayata hazirlamak. Bunu yapmadiklari gibi, bunu sanki sizin eksiginiz gibi gösteriyorlar. Anneniz ve babaniz olmalari hayatinizi calabilme hakkini vermiyor. Acaba siz ne zaman kendi hayatinizi kuracaksiniz?
Sağlıkları yerinde ama “sen bize bakacaksın” diyorlar. Diğer kardeşler tabi kendi hayatlarını kurdular. Seviyorum onları, yani kötü olmak da istemiyorum ama ben çok mutsuzum.
“Sen bize bakacaksın, kardeşlerin hayatlarını kurdu. Keşke sen de kursaydın ama napalım” diyorlar. Hatta bir kere annem “bizim yükümüz sana kaldı, senin de işin zor ama napalım” demişti. Kardeşlerim yeri gelir bir beş dakika aramaz. “Onların düzenleri, işleri güçleri var, demekki zaman bulamadılar” olur. Beni ise bırakmazlar. Onlar benim ailem, kıyamıyorum da onlara. Ama kendime de üzülüyorum.Sizin kendi hayatınız nolcakmış peki?
Bu ana babaların evlatlar içinden diş geçirebildikleri bi tanesini seçip, onu kurban etmeleri bi yurdum geleneği zaten.
En verici, yüzü yumuşak ve hayır diyemeyeni seçerler.
O kişi çoğunlukla aileye yatırım yapmaktan kendini unutan ve bu yüzden de evlenemeyendir.
Yaşlanınca da ahlar vahlar eden olur.
Karşımdaki anam babam da olsa benim bi kendi hayatım var, ve bu hayatımın sorumluluğunu almaya hazırım demenin vakti gelmiş geçiyo.
Bu gerçekle yüzleştirin onları.
Siz patlıcan mısınız, diğerleri can da.
Hak bu.
Arayın hakkınızı.
İşe izin almamakla başlayın. Artık sizin şartlarınız geçerli olmalı, sizin düzeninize tabi olmalılar, işlerine gelirse ne ala gelmezse mualla.“Sen bize bakacaksın, kardeşlerin hayatlarını kurdu. Keşke sen de kursaydın ama napalım” diyorlar. Hatta bir kere annem “bizim yükümüz sana kaldı, senin de işin zor ama napalım” demişti. Kardeşlerim yeri gelir bir beş dakika aramaz. “Onların düzenleri, işleri güçleri var, demekki zaman bulamadılar” olur. Beni ise bırakmazlar. Onlar benim ailem, kıyamıyorum da onlara. Ama kendime de üzülüyorum.
Bunu yapmaya başladım. Bir kere dışarı çıkmama izin vermediler. “Sen boşanmış kadınsın” filan muhabbetleri başladı. Hop dedim. “Bana böyle davranırsanız geri dönerim İstanbul’a”. Onun üzerine şu an girdime çıktıma karışmıyorlar.İşe izin almamakla başlayın. Artık sizin şartlarınız geçerli olmalı, sizin düzeninize tabi olmalılar, işlerine gelirse ne ala gelmezse mualla.
“Sen bize bakacaksın, kardeşlerin hayatlarını kurdu. Keşke sen de kursaydın ama napalım” diyorlar. Hatta bir kere annem “bizim yükümüz sana kaldı, senin de işin zor ama napalım” demişti. Kardeşlerim yeri gelir bir beş dakika aramaz. “Onların düzenleri, işleri güçleri var, demekki zaman bulamadılar” olur. Beni ise bırakmazlar. Onlar benim ailem, kıyamıyorum da onlara. Ama kendime de üzülüyorum.
Keşke sen de kursaydın değil, iyi ki kurmadın diyorlar. Bu aileyi üzmemek için taviz verirseniz daha çoook üzülürsünüz. Kimsenin duygularını idare etmek zorunda değilsiniz.“Sen bize bakacaksın, kardeşlerin hayatlarını kurdu. Keşke sen de kursaydın ama napalım” diyorlar. Hatta bir kere annem “bizim yükümüz sana kaldı, senin de işin zor ama napalım” demişti. Kardeşlerim yeri gelir bir beş dakika aramaz. “Onların düzenleri, işleri güçleri var, demekki zaman bulamadılar” olur. Beni ise bırakmazlar. Onlar benim ailem, kıyamıyorum da onlara. Ama kendime de üzülüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?