Ailenizle aranızdaki duvarları nasıl aştınız

Boşverın .Ben böyle yapıorum .
 
Ben aşamadım. Aşmak gibi bi istegimde yok artik 32 yaşındayım. Kabullendim ve enerjimi çekirdek aileme harcıyorum. Bende sana bunu öneririm. Kendi ailenle olan duruma canını sıkıp çekirdek ailene yansıtma. İnsan ailesini seçemiyor
 

aynen bende çoğu şeyde uzak duruyorum artık, merhaba merhaba seviyesinde tutuyorum bazen sadece sizin gibi. neresinden tutsam elimde kalıyor bazen artık. yoluma devam edip bunu olduğu gibi kabullenmek en mantıklısı gibi gözüküyor cidden.


Ah babanıza benzemek yüzünden bir öfkeye maruz kalmak. Annenizde sanırım büyük bir yara taşımış içinde. Çok sevindim sonradan aranızın düzelmesine. Benim bizden pek umudum yok, her denemem hüsranla sonuçlandı. Oldukları gibi kabul etmek ve buna dair pek de bir gelişme beklememek en iyisi.



İçinizdeki çocuğa sevgi ve saygı duydum, çok zor olmalı, neyse ki geçmiş gitmiş. Geçip giderken baya yara açıyor bu zamanlar umarım kabuk bağlamıştır ve etkileri minimumdadır. Teşekkür ederim yorumunuz için.
 

evet ya, o canım büyümeyen çocuk, hiç büyümesin ya da küsmesin zaten o, ama böyle şeyler işte en çok onun canını sıkıyor ya da onu yapılan bu şeyleri görünce onun büyük hali olarak dışarıdan bakınca çok üzülüyor insan.
dediğiniz açıdan bakmak çok mantıklı, mesela benim anne ve babamda aile sevgisi çok görmemiş, nasıl sevilir öğrenememişler. benim canımı sıkan işte anılar meselesi en çok, hani abimin küçüklüğünü hatırlayıp beni hatırlamamak falan, aşamıyorum bunu pek işte. ama kendi çocuğum olursa, karar verdim ona tanıklık etmek, anılarını beynime kazıyıp hatta bol bol foto ve notlarla ölümsüzleştirmek gibi bir niyetim var.
 
ya aslında en iyisi senin yolun, çünkü diğeri böyle bir girdap, çıkılmıyor. ben de yenilerde fark ettim canımı yakan konuları/soruları sormamam gerektiğini. artık çoğu zaman kendi kendime neyi zorluyorsun kızım diyorum. zihinlerimiz farklı bir kere. ama ara ara bu duygusallıklar yüzünden falan yaptığım kırıcı sözler var işte, onları hatırlayınca da ayrı bir üzülüyorum. böyle bir döngü, arkamda bırakmam gereken bir şey. dediğiniz gibi bizim de kaderimiz böyleymiş deyip geçmek en iyisi.


ya bu kardeşler de olayın diğer yüzü, böyle alevlendirici etki yapabiliyorlar. bende de abim mesela, ters köşe olmuşumdur çoğu zaman onun yüzünden, ha çok yakın değiliz, olmaya da artık çabalamıyoruz, herkes kendi yolunda ama aynı ortama girince hüzün bulutları toplanıyor tepeme mesela onun olduğu ortamda olmak istemem, benden başka herkese abidir kendisi. bana pek zararı yok ama o küçük kız var ya içimdeki, böyle ara sıra gözleri dolu dolu oluyor, bana neden abilik yapmıyor sanki diye. neyse bırakıyorum onu da arkamda. sadece aynı ortama girdiğimizde gerilmem meselesini halletmeye çalışıyorum, o da ayda yılda bir oluyor ama dağıtıp geçiyor. bana da bizimkiler çok umursamaz, aşırı özgür, kimse umrunda değil falan derler ama onları ne kadar umursadığımı bilseler, ah ya.


aşmak o kadar zor ki. bazen bakıyorum da uçsuz bucaksız bir yalnızlık hissediyorum onlar yüzünden, neden diyorum yani neden böyle yaptılar ki falan diye sorular ama bana uyan bana tatmin eden cevaplar yok pek. onlarında kendince mantıklı açıklamaları vardır deyip geçiyorum işte, bazen geçemeyip takılıyorum öyle, bu konuyu da öyle açtım zaten. ben kendimle kavga ediyordum baya, hatta baya zamanım da gitti buna, çok acı zamanlardı benim için, kimse anlamıyor ki bir kere doğru düzgün, tam anlatamıyor da insan, hani çünkü içindeki bir şey bu, hissiyat daha çok. huysuz, aksi biri olup çıkıyor insan sonra. kısır döngü gibi bitmeyecek gibi. ben işte bir aralar bunları aşabilmek için ve düşüncelerimi yönetebilmek için meditasyon denedim, kitaplar okudum. hayatı zaten severim mizaç olarak, eğlenceliyimdir ama bu dönemde insan kendini pek tanıyamıyor, sağlam kroşe yemiş gibi oluyorsun, kalkamıyorsun ayağa. neyse işe yaradı çalışmalarım biraz biraz, tekrar hayatı yaşamak isteyen o genç kızı ortaya çıkarmayı başardım diyebilirim. ara ara ailemle iletişime geçince yine aklıma geliyor işte dün geceki gibi, üzülüyorum, onu da çözerim inşallah. siz de meditasyon, kitaplar ve bu negatifliği artıran kişilerden uzak durmaya çalışın derim naçizane. nasıl bir kavgadır, nasıl bir acıdır iyi biliyorum
 
Yani annemden nasıl bir anne olmamayı öğrendim, oğluma elimden geldiğince iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Mükemmel anne veya baba yoktur zaten ama mümkün olduğunca doğru bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorum.
 
Anneme nedenlerinden dolayı kızmıyorum. Berbat ve ezik psikolojisiyle evde psikolojik şiddete maruz kalan bir kadından bana çiçek böcek olmasını beklemem polyannacılık olurdu. Ağır ergenlik sürecindeki kızı ile baba sevgisinden mahrum büyütmek zorunda kaldığı küçük kızıyla ne kadar normal olabilirdi ki hem.
Siz çabalamışsınız, bunu kabul etmemiş aslında bir nevi sınırı çizen siz değilsiniz aileniz. Sizde onların yaptığını yapıp sınırları daha belirgin haline getirin. İnanın 0 beklenti ve kabulleniş size kendinizi daha iyi hissettirecek. Dilerim çekirdek ailenizle çok mutlu olursunuz.
 
Aynen okadar haklisinki kardeş meselesinde işte benmkide aynı öyle milletin çocuklarını ordan oraya gezdirir benimkiler kıymetsiz büyük kızım dayim niye artık bize gelmiyor diyor biyerden snra bende tikaniyorum Allah biliyor içimi kimseye kendimi ispat edemem sende uğraşma bence bunca zaman kafalarındaki profil olarak neysek o kalacagiz
 
Benim aile bağlarım çok kopuk. Ben 1.5 yaşındayken boşanmışlar, ben de aileden ayrı yaşıyorum uzun yıllardır. bir tek annemle çok yakınım kendimi ona yakın hissederim. Babamlada iyiyiz görünürde bir sorun yok ama geçmişte olanlar yüzünden bir duvar var elbet ama o duvarı kendim ördüm istesem yıkarım fakat onu suçladığım konular yüzünden yıkmıyorum. Bunun dışında amcalarım yengelerim var lafa gelince akrabayız ama bu güne kadar bir faydalarını görmedim aksine zararları oluyor. Yakın olmak istesem onlarlada yakın olurum kendimi sevdiririm bir şekilde. Fakat gerek duymuyorum. Kısacası önce senin istemen lazım illa seninde içinde sebeplerin vardır ve o sebeplerin oluşturduğu duvarlar. Eğer bu fedakarlığı yapacaksan hüsrana uğramayıda göze alacaksın kendinden başka kimseyede kızma hakkın olmayacak. Sana iyi geleceğinden eminsen her şey daha iyi olacaksa yap, ben emin olsam yapardım...
 
Kesinlikle katılıyorum
 
Tıpkısı... benim annem o hamileyken neler çektiğini anlattı ilk hamilelik haberi verince...

Bir arkadaş da yazmış babası için... benim annem de arasam da dönmez telefona bakamıyormuş. İki üç gün sonra dönerdi. Ben de saldım artık onlar kadar umarsız olamıyorum. Ararlarsa açarım. Ama ben çok vicdana gelmedikten sonra aramıyorum. Babam neden aramadığıma takıyor şimdi de. Hasta olsalar vicdan yapıyorum arıyorum da ben hastaydım annem keyfinden ödün vermedi hiç...

Neyse herkesi olduğu gibi kabullenmek lazım. Varsın biz yine kötü, aksi, huysuz olalım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…