akademik kariyer

Onu, bunu, zorluğunu, şusunu bilmiyorum da, evlenip çocuk sahibi olduğunda o canınıın parçasına çok çok çok daha fazla zaman ayırmak isteyeceğini biliyorum. Ona göre girişimlerde bulun. Evladından çaldığın her vakit, vicdan azabı olarak sırtına sonsuza kadar binecek bunu unutma, deneyim konuşuyor.
 
Ylsy diye bir program var. Açılımı tam olarak şudur: yurt dışına lisansüstü öğrenim görmek üzere gönderilecek adayları
seçme ve yerleştirme.

gitmeden önce Türkiyeden bir üniversite seçiyorsun, sonra yurt dışında 6 yıl kadar bir eğitim görüp, sonra seçtiğin üniversiteye yar.doç olarak dönüyorsun. 10 yıl o üniversitede kalma şartı var.
Hocamız anlatmıştı bize de. İlgim olmadığı için pek dinlememişim. Bir araştır derim.

Aaa evet bunu arastirayim ben cok teşekkür ederim

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Onu, bunu, zorluğunu, şusunu bilmiyorum da, evlenip çocuk sahibi olduğunda o canınıın parçasına çok çok çok daha fazla zaman ayırmak isteyeceğini biliyorum. Ona göre girişimlerde bulun. Evladından çaldığın her vakit, vicdan azabı olarak sırtına sonsuza kadar binecek bunu unutma, deneyim konuşuyor.

Tabi haklısınız galiba şu an çok uzakta gördüğümden o durumları gözetemiyorum karar verirken

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Tabi haklısınız galiba şu an çok uzakta gördüğümden o durumları gözetemiyorum karar verirken

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Yeni evli bi araştırma görevlisi olarak söylüyorum.hocalarimin bazilari evlendim diye burnundan getirdi hamile kalsam ne diyecekler diye bekliyorum.eşim bu kadar anlayişli olmasaydi ya evliliğim biterdi ya kariyerim.çok düzenli biri değilim zaten bide hepsini bi arada goturemiyorum.mesai diye bi kavram yok bizde istersen o gün gitme okula ama yetişmesi gereken bisey mi var gece sabahlasanda onu bitirmelisin.ayrıca sinav haftalari 2 hafta boyunca aksam 10 u geçerken geliyorum eve ne yemek ne temizlik.
Ben yanima gelen yuksek lisans doktora öğrencilerine de ayni şeyi söylüyorum sanada ayni tavsiyeyi vereyim. Simdi ya KPSS calis ya da ozel sektorde basla ama disaridan mutlaka akademik kariyerini tamamla.doktora bitince yardmci doçent olarak başla üniversiteye araştırma görevliliği bu işin amelelik kismi.
 
Öncelikle merhaba,
konuya gelirsek ben şu sıralar akademik kariyer yapmayı düşünüyorum.Bana uygun olduğunu düşünüyorum ders çalışmayı seven biriyim -tabi aşırı değil dozunda -araştırmaya meraklıyım zaten özel sektörü de kamuyu da kendime göre bulmuyorum.

Ama kafamı karıştıran bazı noktalar var.Şöyle ki sadece torpilin döndüğü, kadro açılmazsa kapı dışarı edileceğim yönünde söylemler vs bu konuda ve diğer konularda aranızda akademik kariyer yapan,düşünen,ya da bilgi sahibi birileri varsa görüşlerinizi almak isterim


edit:bu konuda görüştüğümüz araştırma görevlileri de hep yıkıcı konuştu açıkcası çok çok zor olduğunu ve karşılığını hiç bir şekilde alamadıkları yönünde şeyler söylediler.Git kpssye gir tarzında konuştular malesef

Yazdıklarını okuyunca çok güldüm yanlış anlama ders çalışmayı seven biriyim, araştırmayı seviyorum demişsin o kısmına.. bunları geçiniz bunlar türkiye akademisinde kriter değildir, hatta çok acemi çok dışarıdan birinin kendini değerlendirme ölçütleridir.
Tıp fak.de akademisyenim, danışman hocam dünya tatlısı babacan bir adam.. düğünüme, evime gelmiş samimi olduğumuz, üniversitede de nüfuzlu bir insan beni sevdiğini ve tuttuğunu biliyorum. bende kendimi övmeyeyim ama çalışma potansiyelim yüksektir, iyiyimdir kısaca. zaten hocan bunları görür iyi bir şahsiyetse ona göre tutar seni. böyle torpil morpil hikayesine girmeden cari usul kadro almış kendini geliştirmiş insanlar yok mu var.. şimdi benim için her şey çok pozitif, hatta çoğu insana göre beni güzel bir gelecek bekliyo, yerimde olmak isteyen asistan arkadaş çok. tıp fak.de olduğumuz için döner sermaye de var maaş olarak daha iyi bir rakam alıyoruz.. o da bir artı. her şey o kadar kötü değil aslında ya da tam tersi her şey gerçekten berbat :1:
para biriktirebilirsem pastane açmayı düşünüyorum ciddiyim.. birazdan anlatacağım.. yazdıklarımdan net bir şeyler çıkaramayabilirsin ya da ben burada ne kadar açık olabilirim bilmiyorum, ancak ben akademi içindeki ve dışındaki insanları ayrı değerlendiriyorum kendi hayatımda, çünkü gerçekten içeridekiler ve dışarıdakiler diye bir şey var. ben bir asistan arkadaşımla muhabbet etsem dediklerimi çok iyi anlayacağına eminim ama dışarıdaki birinin algılayabileceğinden bile şüpheliyim.
öncelikle yaptığın iş, yaptıkların seni tatmin etmez.. tam tersi yetersizlik duygunu geliştirir ve gün geçtikçe psikolojin daha kötüye gider.. gerizekalı olduğundan şüphe duymaya başlarsın.. bunun istisnası yok neden deme, anlaman için içeride olman gerek..
İnsan ilişkilerin öyle değişir ki, kötü yönde, dışarıdakilere hatta ailene bile tuhaf gelmeye başlarsın. anlatamazsın da, anlamazlar çünkü onlar dışarıdalar...
Akademik yaşamın boyunca bulaşık deterjanı dökülmüş sulu kaygan bir zemin üzerinde düşmeden dans etmeye çalışırsın.. kaypak bir ortamdır, hiç bir şeyden emin olamazsın.. iyilikten de çok enteresan olmakla birlikte kötülükten de...
çeşitli hakaretlere, bazı durumlarda herhangi bir obje yerine dahi konulmamaya kısaca gururunu ve onurunu kıracak her türlü ince detaya da hazırlıklı olman gerek...
Maksimum bir sene sonunda neredeyim ben? sorusunu, henüz farkındalığını kaybetmemiş olan beynin yöneltir sana... sonra o da yok. cadı kazanının içindesin..
uzatırsam çooook uzar gider bu. kısaca asla normal insan psikolojisinde olmazsın. tüm bunları kanıksar alışabilirsen ve şansın varsa asistanlık bitti hoca oldun diyelim.. sen sen değilsindir artık, o eleştirdiğin, yadırgadığın bu kadar sıkıntıyı çekmene sebep olan örnekler gibi olmuşsundur sende. ee nolacaktı değil mi?
insan olduğunun farkındaysan ama, daha başında kendine by-pass yollar ararsın başka ne yapabilirim diye.. öyle de kendine mecbur hissettirir ki bu ortam onu bile bulamazsın.. kurtulabilirsen ne ala, kurtulamazsan sonrasında bir takım şeylerden elini ayağını çekmiş, akademik olarak sürekli eleştirilen niteliksiz eleman modülünde bir hoca olursun 'onlara göre'. yoruldun, hırpalandın, mutsuzsun yapmış olmak için yapıyorsun..
şimdi bunları kendi çalışma ortamında saygı duyulan, yetenekleri hocaları tarafından farkedilmiş, nispeten kıdemli biri olarak söylüyorum sana. var gerisini sen düşün..
öyp durumundan bahsedilmiş.. o da ayrı dert. hiiiç bulaşma bence.. onu da yazarsam bitmez bu akademik ortam.. kısaca biraz alaylı olmuş olabilir yazdıklarıma ama şu ortama verecek bir tepkim kalmadı artık! Senin için de hakkında hayırlısı olsun...
 
Ister inanirsin ister inanmazsin. Ben hizli yaziyorum ve yazim hatasi yapiyorum. Kariyer yaptigim dal edebiyat deyil. Turkce yazi yazmam da malesef kadinlarkulubu yada Turk arkadaslarla textlesmemle sinirli. Bir konuda iyi olmamam vasat olmam diyer konuda ki egitim seviyesini niye gostersin ki ? Turkce egitimim liseyle sinirli sonucta.

Burasi sanal ortam sonucta. Kimse kimsenin neyi yalan soyleyip neyi dogru soyledigini bilemez. O yuzden bu yorumunu ( beni yalancilikla suclamani yani) mazur goruyorum. Yuzyuze olsak acaba bu kadar rahat soylermiydin bu soylediklerini ?

Çünkü ilkokul mezunu bile olsan değil'e deyil,eğer'e eyer demezsin.deyil diye bir şey yok,eyer de eşeğe takılır.hala deyil,eyer yazıyorsun,düzelt bari.dediğin gibi olsa en fazla her şeyi bir şeyi bitişik yazarsın


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Yeni evli bi araştırma görevlisi olarak söylüyorum.hocalarimin bazilari evlendim diye burnundan getirdi hamile kalsam ne diyecekler diye bekliyorum.eşim bu kadar anlayişli olmasaydi ya evliliğim biterdi ya kariyerim.çok düzenli biri değilim zaten bide hepsini bi arada goturemiyorum.mesai diye bi kavram yok bizde istersen o gün gitme okula ama yetişmesi gereken bisey mi var gece sabahlasanda onu bitirmelisin.ayrıca sinav haftalari 2 hafta boyunca aksam 10 u geçerken geliyorum eve ne yemek ne temizlik.
Ben yanima gelen yuksek lisans doktora öğrencilerine de ayni şeyi söylüyorum sanada ayni tavsiyeyi vereyim. Simdi ya KPSS calis ya da ozel sektorde basla ama disaridan mutlaka akademik kariyerini tamamla.doktora bitince yardmci doçent olarak başla üniversiteye araştırma görevliliği bu işin amelelik kismi.

Evet işin bir de bu kısmı var.. 'Aile'.. bayan asistanına bana sormadan nasıl hamile kalırsın sen diyen hocalar var, şahidim.. Allah'tan hoca konusunda şanslıyım, yoksa çoktaaaan istifayı basmıştım.. ben asistanlık sonrası durumla aynı şeyi düşünmüyorum ama seninle. o zaman onlar gibi davranabilecek potansiyel, ruhsuzluk yok çünkü bende.. bu ortam her şeyiyle bir enteresan işte anlatılamıyor işin içinde olmayana..
 
Evet işin bir de bu kısmı var.. 'Aile'.. bayan asistanına bana sormadan nasıl hamile kalırsın sen diyen hocalar var, şahidim.. Allah'tan hoca konusunda şanslıyım, yoksa çoktaaaan istifayı basmıştım.. ben asistanlık sonrası durumla aynı şeyi düşünmüyorum ama seninle. o zaman onlar gibi davranabilecek potansiyel, ruhsuzluk yok çünkü bende.. bu ortam her şeyiyle bir enteresan işte anlatılamıyor işin içinde olmayana..

Bizim bolumdekilerin tercih oncesi bölümü sorusturmaya gelenlere ilk sorduklari sorular:"bekar misin evli misin, evliysen cocuk dusunuyor musun ne zaman dusunuyorsun, bekarsan biri var mi hayatında ufukta evlilik var mi? Vs vs.. erkek asistan gelmek isterse acaip mutlu oluyorlar
 
Öncelikle merhaba,
konuya gelirsek ben şu sıralar akademik kariyer yapmayı düşünüyorum.Bana uygun olduğunu düşünüyorum ders çalışmayı seven biriyim -tabi aşırı değil dozunda -araştırmaya meraklıyım zaten özel sektörü de kamuyu da kendime göre bulmuyorum.

Ama kafamı karıştıran bazı noktalar var.Şöyle ki sadece torpilin döndüğü, kadro açılmazsa kapı dışarı edileceğim yönünde söylemler vs bu konuda ve diğer konularda aranızda akademik kariyer yapan,düşünen,ya da bilgi sahibi birileri varsa görüşlerinizi almak isterim


edit:bu konuda görüştüğümüz araştırma görevlileri de hep yıkıcı konuştu açıkcası çok çok zor olduğunu ve karşılığını hiç bir şekilde alamadıkları yönünde şeyler söylediler.Git kpssye gir tarzında konuştular malesef

2002 yılında üniversiteden mezun oldum. hayalim üniversitede kalıp kariyer yapmaktı.
2003 yılında master'a 2006 yılında doktoraya başladım.
2011 yılına kadar ha bir umut kadro açılacak ha aldılar ha alacaklar diye bekleyip tüm iş fırsatlarını elimin tersiyle ittim
sonuç 9 yıllık işsizlikten ve çekilen onca sıkıntıdan sonra devlete atandım.
olan o 9 seneye oldu, vazgeçtiklerimle kaldım.
herkes kervanını almış yürütmüş ben daha yeni yeni üç beş bir şeyim olsun diye uğraşıyorum.

bir abla olarak tavsiyem şudur ki,
akademik kariyer yapın çok tatmin edicidir ama kendinizi sadece oraya bağlamayın. kpss ile bir şekilde atanmanın yolunu bulun ekmeğinizi kazanın hem hayatınız adına bir şeyler yapmış olursunuz benim gibi gecikmeyin.

becerebilirseniz ikisi beraber yürüsün
yok olmaz derseniz önce iş
 
Aynen öyle . Ama buna neden gerek Duyuyo bi anlasam.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi

Canı sıkılıyor galiba:)


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Ama konuları var akademisyen olduğuna dair böyle bir şeyi neden yapsınki:confused: yalan olduğunu sanmıyorum fakat ilginç bir durum


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Öncelikle merhaba,
konuya gelirsek ben şu sıralar akademik kariyer yapmayı düşünüyorum.Bana uygun olduğunu düşünüyorum ders çalışmayı seven biriyim -tabi aşırı değil dozunda -araştırmaya meraklıyım zaten özel sektörü de kamuyu da kendime göre bulmuyorum.

Ama kafamı karıştıran bazı noktalar var.Şöyle ki sadece torpilin döndüğü, kadro açılmazsa kapı dışarı edileceğim yönünde söylemler vs bu konuda ve diğer konularda aranızda akademik kariyer yapan,düşünen,ya da bilgi sahibi birileri varsa görüşlerinizi almak isterim


edit:bu konuda görüştüğümüz araştırma görevlileri de hep yıkıcı konuştu açıkcası çok çok zor olduğunu ve karşılığını hiç bir şekilde alamadıkları yönünde şeyler söylediler.Git kpssye gir tarzında konuştular malesef

Ücret dışında ben hayatımdan memnunum çünkü yaptığım hiçbir iş beni böyle mutlu etmezdi.dersime giriyorum,araştırmamı yapıyorum ve değişik yerlere,ülkelere gidip yeni insanlarla tanışıyorum,yeni yerler görüyorum.bunları maddi olanakları olanlar bu mesleğe ihtiyaç duymadan da yapar tabi o ayrı.beni mutlu eden yönlerini yazayım dedim.kpss ile atandım yıllarca çalıştım ama ne oradaki ortam ne de insanlar bana göreydi.zaten bir yandan yüksek lisans ve doktora yapıyordum.bunlar için gerekli olan parayı da işimle rahatça temin ediyordum.ama doktora bitince bırakıp geçtim hayalim de buydu zaten.torpilsiz girdim özelliklerimi beğenmişlerdi şansıma ama artık görüyorum ki bu mümkün değil.torpilsiz çaycı almayacaklar neredeyse.arkadaşların bahsettiği çalışma ortamındaki rekabet,nitelikli insanlar kısmı çok doğru.bazen diyorsun bu bilim insanıysa ben neyim diye.gözümle gördüğüm o kadar iğrenç şeyler var ki bunun için burada ayrıca başlık atmam gerek.böyle şeylere bulaşmadan kadın akademisyen olmak daha da zor.ama ben özel hayatımdaki yumuşaklılığımın aksine iş ortamındaki katılığım sayesinde götürebiliuorum.şuna da inanıyorum ki kolay iş ortamı yok zaten.daha önceki çalıştığım kurumun da kendine has sorunları vardı.istifa ettiğim için hiç pişman değilim.tüm bunlara rağmen bugün olsa yine istifa eder akademisyen olurdum.bu tamamen kendinle ilgili.nasıl mutlu olacaksan onu yap kardeşim.ben her şeye rağmen çok severek yapıyorum.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Öncelikle merhaba,
konuya gelirsek ben şu sıralar akademik kariyer yapmayı düşünüyorum.Bana uygun olduğunu düşünüyorum ders çalışmayı seven biriyim -tabi aşırı değil dozunda -araştırmaya meraklıyım zaten özel sektörü de kamuyu da kendime göre bulmuyorum.

Ama kafamı karıştıran bazı noktalar var.Şöyle ki sadece torpilin döndüğü, kadro açılmazsa kapı dışarı edileceğim yönünde söylemler vs bu konuda ve diğer konularda aranızda akademik kariyer yapan,düşünen,ya da bilgi sahibi birileri varsa görüşlerinizi almak isterim


edit:bu konuda görüştüğümüz araştırma görevlileri de hep yıkıcı konuştu açıkcası çok çok zor olduğunu ve karşılığını hiç bir şekilde alamadıkları yönünde şeyler söylediler.Git kpssye gir tarzında konuştular malesef

çalışmayı gerçekten çok seviyosan düşün derim..çünkü aile hayatın, özel hayatın herşeyini etkiler..zor bi meslek..
 
Ama konuları var akademisyen olduğuna dair böyle bir şeyi neden yapsınki:confused: yalan olduğunu sanmıyorum fakat ilginç bir durum


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Türkçesi çok kötü canım ya.yani sıradan yazım yanlışı değil bunlar çok ciddiyim.yalan söylediğini iddia etmiyorum ama bu kadar eğitim almışsa çok çok tuhaf hala böyle yazıyor olması.bu sana akademinin yurt içi ve dışında ne halde olduğunu gösterir kanaatimce:)


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Yeni evli bi araştırma görevlisi olarak söylüyorum.hocalarimin bazilari evlendim diye burnundan getirdi hamile kalsam ne diyecekler diye bekliyorum.eşim bu kadar anlayişli olmasaydi ya evliliğim biterdi ya kariyerim.çok düzenli biri değilim zaten bide hepsini bi arada goturemiyorum.mesai diye bi kavram yok bizde istersen o gün gitme okula ama yetişmesi gereken bisey mi var gece sabahlasanda onu bitirmelisin.ayrıca sinav haftalari 2 hafta boyunca aksam 10 u geçerken geliyorum eve ne yemek ne temizlik.
Ben yanima gelen yuksek lisans doktora öğrencilerine de ayni şeyi söylüyorum sanada ayni tavsiyeyi vereyim. Simdi ya KPSS calis ya da ozel sektorde basla ama disaridan mutlaka akademik kariyerini tamamla.doktora bitince yardmci doçent olarak başla üniversiteye araştırma görevliliği bu işin amelelik kismi.

aslında dediğiniz şey çok mantıklı fakat ben mühendislik öğrencisiyim ve şu anki okulum en iyilerden kpss ile atansam çok daha kötü bir yerde yüksek yapıcam bu kafamı karıştırıyor açıkcası

Yazdıklarını okuyunca çok güldüm yanlış anlama ders çalışmayı seven biriyim, araştırmayı seviyorum demişsin o kısmına.. bunları geçiniz bunlar türkiye akademisinde kriter değildir, hatta çok acemi çok dışarıdan birinin kendini değerlendirme ölçütleridir.
Tıp fak.de akademisyenim, danışman hocam dünya tatlısı babacan bir adam.. düğünüme, evime gelmiş samimi olduğumuz, üniversitede de nüfuzlu bir insan beni sevdiğini ve tuttuğunu biliyorum. bende kendimi övmeyeyim ama çalışma potansiyelim yüksektir, iyiyimdir kısaca. zaten hocan bunları görür iyi bir şahsiyetse ona göre tutar seni. böyle torpil morpil hikayesine girmeden cari usul kadro almış kendini geliştirmiş insanlar yok mu var.. şimdi benim için her şey çok pozitif, hatta çoğu insana göre beni güzel bir gelecek bekliyo, yerimde olmak isteyen asistan arkadaş çok. tıp fak.de olduğumuz için döner sermaye de var maaş olarak daha iyi bir rakam alıyoruz.. o da bir artı. her şey o kadar kötü değil aslında ya da tam tersi her şey gerçekten berbat :1:
para biriktirebilirsem pastane açmayı düşünüyorum ciddiyim.. birazdan anlatacağım.. yazdıklarımdan net bir şeyler çıkaramayabilirsin ya da ben burada ne kadar açık olabilirim bilmiyorum, ancak ben akademi içindeki ve dışındaki insanları ayrı değerlendiriyorum kendi hayatımda, çünkü gerçekten içeridekiler ve dışarıdakiler diye bir şey var. ben bir asistan arkadaşımla muhabbet etsem dediklerimi çok iyi anlayacağına eminim ama dışarıdaki birinin algılayabileceğinden bile şüpheliyim.
öncelikle yaptığın iş, yaptıkların seni tatmin etmez.. tam tersi yetersizlik duygunu geliştirir ve gün geçtikçe psikolojin daha kötüye gider.. gerizekalı olduğundan şüphe duymaya başlarsın.. bunun istisnası yok neden deme, anlaman için içeride olman gerek..
İnsan ilişkilerin öyle değişir ki, kötü yönde, dışarıdakilere hatta ailene bile tuhaf gelmeye başlarsın. anlatamazsın da, anlamazlar çünkü onlar dışarıdalar...
Akademik yaşamın boyunca bulaşık deterjanı dökülmüş sulu kaygan bir zemin üzerinde düşmeden dans etmeye çalışırsın.. kaypak bir ortamdır, hiç bir şeyden emin olamazsın.. iyilikten de çok enteresan olmakla birlikte kötülükten de...
çeşitli hakaretlere, bazı durumlarda herhangi bir obje yerine dahi konulmamaya kısaca gururunu ve onurunu kıracak her türlü ince detaya da hazırlıklı olman gerek...
Maksimum bir sene sonunda neredeyim ben? sorusunu, henüz farkındalığını kaybetmemiş olan beynin yöneltir sana... sonra o da yok. cadı kazanının içindesin..
uzatırsam çooook uzar gider bu. kısaca asla normal insan psikolojisinde olmazsın. tüm bunları kanıksar alışabilirsen ve şansın varsa asistanlık bitti hoca oldun diyelim.. sen sen değilsindir artık, o eleştirdiğin, yadırgadığın bu kadar sıkıntıyı çekmene sebep olan örnekler gibi olmuşsundur sende. ee nolacaktı değil mi?
insan olduğunun farkındaysan ama, daha başında kendine by-pass yollar ararsın başka ne yapabilirim diye.. öyle de kendine mecbur hissettirir ki bu ortam onu bile bulamazsın.. kurtulabilirsen ne ala, kurtulamazsan sonrasında bir takım şeylerden elini ayağını çekmiş, akademik olarak sürekli eleştirilen niteliksiz eleman modülünde bir hoca olursun 'onlara göre'. yoruldun, hırpalandın, mutsuzsun yapmış olmak için yapıyorsun..
şimdi bunları kendi çalışma ortamında saygı duyulan, yetenekleri hocaları tarafından farkedilmiş, nispeten kıdemli biri olarak söylüyorum sana. var gerisini sen düşün..
öyp durumundan bahsedilmiş.. o da ayrı dert. hiiiç bulaşma bence.. onu da yazarsam bitmez bu akademik ortam.. kısaca biraz alaylı olmuş olabilir yazdıklarıma ama şu ortama verecek bir tepkim kalmadı artık! Senin için de hakkında hayırlısı olsun...

Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler: )

2002 yılında üniversiteden mezun oldum. hayalim üniversitede kalıp kariyer yapmaktı.
2003 yılında master'a 2006 yılında doktoraya başladım.
2011 yılına kadar ha bir umut kadro açılacak ha aldılar ha alacaklar diye bekleyip tüm iş fırsatlarını elimin tersiyle ittim
sonuç 9 yıllık işsizlikten ve çekilen onca sıkıntıdan sonra devlete atandım.
olan o 9 seneye oldu, vazgeçtiklerimle kaldım.
herkes kervanını almış yürütmüş ben daha yeni yeni üç beş bir şeyim olsun diye uğraşıyorum.

bir abla olarak tavsiyem şudur ki,
akademik kariyer yapın çok tatmin edicidir ama kendinizi sadece oraya bağlamayın. kpss ile bir şekilde atanmanın yolunu bulun ekmeğinizi kazanın hem hayatınız adına bir şeyler yapmış olursunuz benim gibi gecikmeyin.

becerebilirseniz ikisi beraber yürüsün
yok olmaz derseniz önce iş

zaten ekonomik anlamda bağımsız hale gelmek ilk etapta çok önemli diye düşünüyorum ben de..Fakat kpss ile yukarıda da dediğim gibi atandığım yerdeki üniversite beni tatmin etmeyebilir...Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim

Ücret dışında ben hayatımdan memnunum çünkü yaptığım hiçbir iş beni böyle mutlu etmezdi.dersime giriyorum,araştırmamı yapıyorum ve değişik yerlere,ülkelere gidip yeni insanlarla tanışıyorum,yeni yerler görüyorum.bunları maddi olanakları olanlar bu mesleğe ihtiyaç duymadan da yapar tabi o ayrı.beni mutlu eden yönlerini yazayım dedim.kpss ile atandım yıllarca çalıştım ama ne oradaki ortam ne de insanlar bana göreydi.zaten bir yandan yüksek lisans ve doktora yapıyordum.bunlar için gerekli olan parayı da işimle rahatça temin ediyordum.ama doktora bitince bırakıp geçtim hayalim de buydu zaten.torpilsiz girdim özelliklerimi beğenmişlerdi şansıma ama artık görüyorum ki bu mümkün değil.torpilsiz çaycı almayacaklar neredeyse.arkadaşların bahsettiği çalışma ortamındaki rekabet,nitelikli insanlar kısmı çok doğru.bazen diyorsun bu bilim insanıysa ben neyim diye.gözümle gördüğüm o kadar iğrenç şeyler var ki bunun için burada ayrıca başlık atmam gerek.böyle şeylere bulaşmadan kadın akademisyen olmak daha da zor.ama ben özel hayatımdaki yumuşaklılığımın aksine iş ortamındaki katılığım sayesinde götürebiliuorum.şuna da inanıyorum ki kolay iş ortamı yok zaten.daha önceki çalıştığım kurumun da kendine has sorunları vardı.istifa ettiğim için hiç pişman değilim.tüm bunlara rağmen bugün olsa yine istifa eder akademisyen olurdum.bu tamamen kendinle ilgili.nasıl mutlu olacaksan onu yap kardeşim.ben her şeye rağmen çok severek yapıyorum.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi


Sanırım en mantıklısı çalışırken yüksek lisans ve doktorayı yapmak...Siz yrd. doç olarak mı başladınız yoksa dr. araştırma görevlisi olarak mı?
 
Kod:
Türkçesi çok kötü canım ya.yani sıradan yazım yanlışı değil bunlar çok ciddiyim.yalan söylediğini iddia etmiyorum ama bu kadar eğitim almışsa çok çok tuhaf hala böyle yazıyor olması.bu sana akademinin yurt içi ve dışında ne halde olduğunu gösterir kanaatimce:)


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi


evet evet değişik bi ölçüt kattı:1:
 
aslında dediğiniz şey çok mantıklı fakat ben mühendislik öğrencisiyim ve şu anki okulum en iyilerden kpss ile atansam çok daha kötü bir yerde yüksek yapıcam bu kafamı karıştırıyor açıkcası



Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler: )



zaten ekonomik anlamda bağımsız hale gelmek ilk etapta çok önemli diye düşünüyorum ben de..Fakat kpss ile yukarıda da dediğim gibi atandığım yerdeki üniversite beni tatmin etmeyebilir...Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim




Sanırım en mantıklısı çalışırken yüksek lisans ve doktorayı yapmak...Siz yrd. doç olarak mı başladınız yoksa dr. araştırma görevlisi olarak mı?
Yard.doç.canım


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
ben de mezun olduktan sonra düşünüyorum özel şirkette çalışmaktansa daha iyi geliyor ama tabi gerçekten araştırmayı sevmek gerekiyor.
 
Back
X