Stalin'in Tavuğu ! 
Stalin en sadist cinayetlerini planladığı çalışma odasına, yakın 
dostlarını toplamış sohbet ediyordu. Votka şişelerinin biri gidip, 
diğeri geliyordu. Kafalar iyice dumanlanmıştı.
Stalin kan çanağına dönmüş gözlerini etrafında dalkavukluk yarışına 
girmiş adamlarına çevirerek sordu: Saçını ihtilalde, halk içinde, 
devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım...Sö yleyin 
bakalım halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi 
için yöneticiler ne yapmalı, nasıl davranmalıdır ?
Her dumanlı kafadan bir ses çıktı.. Kimisi adaletten, haktan söz 
etti..Kimisi demokrasiden. ...Kimisi sürgünden, sehpadan, 
hapisten...Kitlesel cinayetlerin deha çapındaki katili Stalin, 
beğenmedi adamlarının izahatlarını.. .
Bir kadeh daha votka çekerek şöyle dedi:Yönetimi eline geçiren 
hükümdarın Tanrıdan pek farkı yoktur ! Halkın karşınızda baş eğip 
durması için ne yapmanız gerektiğini durunda şu beyinsiz 
kafalarınıza çivi gibi çakayım... Hemen hizmetçileri çağırıp 
emretti.Çabuk bana bir tavuk getirin...Aceleyle bir tavuk kapıp 
getirdi adamları...Stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının 
gözleri önünde başladı canlı canlı tüylerini yolmaya tavuğun,... 
Bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına 
salıverdi, lider... Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu 
şaşkın tavuk... 
Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı 
canını atayım diyor, soğuktan tir tir titriyor...Masaları n altına 
giriyor, köşeli masa ayakları canını yakıyor... Duvar diplerine 
koşuyor teleksiz, tüysüz kanatları yara bere içinde kalıyor... 
Şömineye yaklaşıyor tüysüz derisi kavruluyor.. . Çaresiz, tüylerini 
yolan Stalin'in bacakları arasına saklanıp,sığınıyor...O zaman 
Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp önüne tane tane atıveriyor 
yolunmuş tavuğun...Yemlenen tavuk, Stalin nereye yönelse 
peşinden koşuveriyor.. . Ağızları bir karış açık kalan dostlarına 
bakıp, pos bıyıklarının altından gülerek şöyle diyor Stalin:
Gördünüz mü, Halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir.Tüylerini 
yolup al ve serbest bırak...O zaman yönetmek kolay olur... 
Stalin'in sofra dostları hayretler içinde kalıp " Vay anasını 
birader... Adamdaki akıla bak..." diye başlarını salladılar... 
Bu gerçekten olmuş mu, yoksa uydurulmuş bir öykü mü bilmem. 
Ancak "Stalin'in Tavuğu " diye bir tabir var...Bu tabire uyan nice 
halk, nice yönetici görmedik mi biz de şu kısacık hayatımızda... Hele 
de, tüylerimiz yolundukça AB liderlerinin bacakları arasına girip, 
ara sıra önümüze serpiştirdikleri yemlerin peşinden koştukça...
   "aklımıza hep bu hikaye geliyor" jeyyar                                    
                                sevgiyle kalın...