Oğlum geçen yıl eşit ağırlıktan girdi sınava.
Çok parlak bir sonuç ve yüksek puan elde edemedi buna rağmen adı duyulmuş bir kaç özel üniversitenin psikoloji bölümüne girebiliyordu hatta %50 burslu bile girebileceği okul vardı.
Oğlum çok azimli ve yıllarca okuyup eğitimlere katılacak bir genç değil.
Sadece lisans eğitimi ile de terapist olunmuyor ülkemizde, ya klinik yüksek lisans yapacaksınız ya bilinen enstitülerden ek eğitim alacaksınız, bunların hepsi de maddiyat ve zaman istiyor.
Bunları masaya yatırınca psikoloji bir alternatif olmaktan çıktı.
Oğlum tekrar ilk düşüncesi olan sayısala döndü ve yurtdışında okumak istediğini söyledi.
Gerekli evrakları hazırladık bir AB ülkesindeki teknik üniversitenin hazırlık bölümüne kabul edildi.
Bundan sonrası tamamen oğlumun gayretine ve kişisel gelişimine bağlı.
Eğitim dili İngilizce olacak yanında bir dil daha öğrenirse 1-0 öne geçer.
Yazılım mühendisliği okuyacak üzerine yapay zeka yükseği yaparsa 2-0.
Okurken ek beceriler edinirse 3-0,
part-time çalışırsa 4-0,
iyi bir yerde staj yaparsa 5-0,
kişisel-mesleki bağlantılar kurarsa 6-0,
Farklı faktörler eklenerek böyle devam eder.
Haaa bunların hiç birini yapmaz sadece bölümünü bitirmeye uğraşır bir yandan da alemlere akarsa sıradan bir mühendis olur
kös kös ülkeye döner.
Ne yapsam da iş bulsam diye düşünür.
Hesap kitap ortada...