Aldatılmak-Narsizm-Boşanma

MadameMuso

Life is Life
Kayıtlı Üye
22 Mart 2019
314
441
23
ÇANAKKALE
Aldatılmak ile ilgili bir yazı okudum ve evet tam da buydu hislerim dedim. Son zamanlarda gündemimde olan şeyleri okumak gibi bir alışkanlık geliştiriyorum sanırım. Yeterince bilgiye, tecrübe sahibi kişilerin yorumlarına baktıktan sonra kendim de böyle bir başlık altında paylaşım yapmak istedim. Dilerim devamını getirebilirim sıkılmadan.

Okuduğum yazı;

Bazen hiç aklında olmayan bazı şeyler görürsün ama konduramazsın eşine, sevgiline.
Başka türlü anlamlandırır ve geçersin.
Öyle bir şey yapmaz dersin.
Bana yapmaz dersin.
Güvenirsin.
Ama daha fazlasını görmeye başlarsın. Görmezden gelemezsin ama yine de olmaz öyle şey, yapmaz öyle şey dersin.
Dile getirdiğinde ise; o, bunu kabul etmeyince zaten inanmaya hazır olan sen üzerinde durmadan geçer gidersin.
Ama yeniden karşılaştığında önceki kadar kolay olmaz öylece geçip gitmek. Aklını kurcalar ve araştırmaya başlarsın. Araştırdıkça gözünün önünde duran şeyleri görmediğini anlarsın. Gördükçe gerçeklik ve inandıklarının arasında kalırsın. Çatışma yaşarsın. Önceki gibi yapmaz öyle diyemediğini farkedersin. Peşini kovalarsın. Onunla konuşmak istersin. Sana öyle olmadığını anlatabilmesini umut edersin. Halen ona inanmak isteyen tarafın vardır. Ama verdiği cevaplar seni daha fazla süphelendirmekten başka bir işe yaramaz.
Artık her şeyi sorgulamaya başlarsın. Geçmişe gidip acaba o zamanda mı beni aldatıyordu dersin. Sanki bütün parçalar yerine oturuyor gibi gelir.
Önceden hiç şüphe duymadığın şeyler şüphe duymana neden olur. İş seyehatleri aklına takılır, şu arkadaşımlayım dediğinde şüphe edersin, ben uyuyorum dediğinde acaba uyumuyor mu dersin ve altında bir şeyler ararsın. O kişi ise seni rahatlatmak ve güven vermek yerine iyice agresifleşip, seni paranoyaklıkla suçlamaya başlar. Sen ise artık haklı olduğun inancıyla aşırı dikkat kesilirsin her şeye karşı. Tabi bir yandan da içinde ki sevgi işi iyice zorlaştırır. Severken gerçekleri kabul etmek daha zordur. Sevdiğin kişinin sana bunu yaptığını kabul etmek çok zordur.
Hatta bazen kendini seni aldatmadığına ikna etmek için bile kanıt toplamaya çalışırsın. Bak bir şey yok diyebilmek istersin. Ama elde ettiğin veriler aldatıldığını sana kanıtlar niteliktedir.
Buna rağmen suçlanan olmak, buna rağmen paranoyak diye nitelendirilmek, buna rağmen abartanın siz olduğunu duymak daha da acı verir. Aklınızdan ve gerçeklikten bile şüphe eder hale gelirsiniz.
Haksızmıyım diyerek birilerine anlatmaya başlarsınız. Ben mi yanlış düşünüyorum diye sorarsınız ama size hak verildiğini gördükçe güçlenip eşinize/sevgilinize kanıtlarınızı sunmak ve haklılığınızı kabul ettirmek istersiniz. Ama kabul ederse ne yapacağınızıda bilemezsiniz. Şuan odaklı olduğunuz şey aptal yerine konulmaktır. Aptal olmadığınızı kanıtlamak istersiniz.
Ama sizi aldatan kişi yine kabul etmez. Öfkelenir, bağırır ve sizi suçlar. Ayrılıkla tehdit eder. Sizi sindirmeye çalışır.
Sizin içinizde ise kocaman bir uçurum oluşmaya başlar. Sanki kaçınılmaz sona doğru yaklaşıyor gibi hissedersiniz. Artık karar vermeli ve kendinizi bu işten sıyırmalısınızdır. Bana çok zarar veriyor dersiniz. Onunla olmayacak dersiniz. Belki çözüm öfkeli gelse, yapıcı davransa veya pişman olsa affedeceksinizdir ama tavırları sizi ayrılmaktan başka bir seçeneğe götürmez. Içinize gömüp devam etmeyi bile düşünürsünüz ama içinizi kemiren şeyle bu çok mümkün olmaz.
Artık her şeyi denediğinizi, elinizden gelen başka bir şey olmadığını hissettiğiniz anda ayrılırsınız. Hiç kolay değildir yine de. Severken ayrılmak ama sevdiğiniz kişinin güvenilmez olduğunu bilmek arasında gidip gelirsiniz ama ayrılırsınız.
Kendinizi toparlamak zaman alacak bilirsiniz. Yeniden birine güvenmeyi bile hayal edemezsiniz. Yıkık dökük bir şekilde hayatınıza devam etmeye çalışırsınız ama toparlanırsınız eninde sonunda.
Ziya ÜNLÜTÜRK
 
Back