valla bence alınganlık falan yapmıyorsunuz.
"ben doğum yaptım, hiç kimse yardımcı olmadı lohusalığımda" filan diyenleri gerçekten takdir ediyorum, ne güzel başlarını becerebilmişler de, insanın yanında destek olacak birini istemesi (ki siz istememişsiniz de zaten) neden acizlik oluyor onu anlamadım. yani evin duvarlarını bir kişi tek başına silebilir, evet ama ikinci bir kişiyle işler daha da kolaylaşıyor, daha çabuk bitiyor; ki lohusalıkta psikolojik bir zayıflık da olabiliyor insanlarda. "destek olayım" diyen birinin desteğini kabul etmek ne zamandan beri acizlik, kapris, naz sayılır oldu? ki bir de anlamlı veya anlamsız, 40 gün yalnız bırakılmaz geleneği bizde de var. güzel, dayanışmacı da bir gelenek, gelinin beline kırmızı kuşak bağlanması gibi anlamsız, aşağılayıvı bir şey de değil. insanın buna (ki tekrarlıyorum, "gel burada kal destek olayım" da deniliyor) uyulmasını istemesinde ne var? öss'ye gireceğim sene ablam geldi yeğenimin kırkı çıkana kadar, ne ben, ne annem, ne ablam, babam, eniştem yorulduk. birimiz işlerden sıkıldığımızda kaytardık, sonra tekrar el birliğiyle hallettik her şeyi. güzel de bir dönemdi yani, bunu "sen de kendine baktırmışsın bir de bunuyorsun" diye eleştirmek çok acımasızca. neyse, konu sahibinin takıldığı nokta da bu değil zaten.
asıl takıldığı şey şu: iki küme alalım, biri konu sahibinin eşinin ailesi, diğeri kendi ailesi. konu sahibi kendisiyle eşini bu iki kümenin kesişim noktası olarak görüyor. yani kendini iki kümeye de ait hissediyor. gelgelelim eşinin ailesinin kümesi, "ev taşımak" gibi basit bir gerekçeyi bile konu sahibinden esirgiyor. diğer taraftan bu kadıncağız, iki küme arasındaki ayrımın da farkında, yani kendisiyle bir şey paylaşıldığında yedi düvele duyuracak değil, saklamayı biliyor. durum böyle olunca da kendini dışlanmış hissediyor. kendisine güvenilmediğini bile hissediyor olabilir. ben olsam ben de öyle hissederim, ben de bilmek isterim çünkü bazı temel şeyleri. her şey anlatılacak diye bir kaide elbette yok; fakat hiçbir şey açık açık söylenmeyince de insan kendini kötü hisseder haklı olarak.
bence kocanızla bir konuşmayı deneyin, "bazı şeyleri de anlat valla kötü olmaz, iyi bile olur" falan deyin, yok derse de ısrar etmeyin, böyle kabul edin. "amaaaan dertlerini de anlatmasınlar zaten, ah ah vah vah mı yapayım durdul yere" diye avutun kendinizi geçin. onların da aile yapısı öyle demek ki.