Zamanında düğün sonrası eşimle oturduk altınları, takıları saydık kenara yazdık. (Getirenlere götürelim diye) Eşim ben bunlara dokunmam hepsi senin dedi. Aslında boşanma durumunda erkeğe takılan erkeğin, kadına takılan kadının oluyormuş. Takı olarak takılanlar da kadının oluyormuş. Saat gibi erkeğe takılan takılar da erkeğin oluyormuş. Kanun böyle diyor yani.
Her neyse evlenirken ikimizin de ayrı arabası vardı zaten, biz ev aldık o yüzden. Araba modeli de yükseltebilirdik ama ev daha ağır bastı. O zamanın parasıyla diyelim ki ev 5 milyondu, bir milyon ben verdim birikimimden, 2 milyonu eşim verdi. Kalan 2 milyonu kredi çektik. Eşim ödüyor, 3 senesi kaldı kredinin. Evin faturalarını da ben ödüyorum. Bir kez olsun altınları bozalım diye düşünmedik çünkü dün çekilen kredi bugün para etmiyor. Arabanın birini satalım da demedik, genci çalışıyoruz ne yaparsak çalışırken yaparız dedik. Zorlandık mı evet zorlandık ama şimdi çok rahatız işte. Atıyorum 7 sene önce 10 bin tl büyük paraydı ama bugün 10 bin tl hiçbir şey. Eşim hiçbir zaman krediyi ben ödüyorum ev benim üstüme olsun demedi; aksine bu evin kredisini ben ödüyorsam içine sen emek veriyorsun dedi. Her şeyi yapar, beceriklidir ama yine de ben kadın gibi yapamıyorum senin emeğini hiçe sayamam diyor.
Şimdi herkesin böyle bir maddi durumu olmayabilir, burda anlatmak istediğim bu değil zaten. Eşim de ben de iyi işlerde çalışıyoruz, zamanında ayrı ayrı birikimimizi yaptık. Böyle fırsatımız oldu değerlendirdik. Anlatmak istediğim şey sizi böcek gibi ezen adamlara böyle fırsatlar vermeniz. Kendinizi ezdirmeniz. Bunu yapan adamlarla hayatlar kurmanız ve sonra çocuklar yapmanız.
Yanlış anlaşılmasın biz de mükemmel değiliz. Sadece kadının emeğini hiçe sayan, onları insan yerine koymayan, parasına puluna çöken, onları sömüren aileler ve adamlar için yazıyorum bu yorumu.
Her neyse, bize dönecek olursam evimiz ikimizin de üstüne. Benim arabam benim üstüme, eşimin arabası eşimin üstüne. Eşim benim ne altınıma ne maaşıma dokunmaz. Düğünümüzü minik bir kutlama şeklinde arkadaş ve birinci derece aile arasında kendimiz yaptık, maddi olarak aileleri karıştırmadık. Altınları bize verin muhabbeti de olmadı. Evimizi kendimiz düzdük. Yok senin çeyizin var, ben bunu aldım muhabbeti olmadı; yaşadıkça eksiklerimizi tamamladık.
Şimdi hamileyim diye çalışmıyorum, izindeyim. Haliyle maaş da almıyorum. Eşim bana maaşımın bir kısmı kadar destek oluyor. Bir kez olsun sana harçlık veriyorum demedi. Ben eşime hakettiğini veriyorum dedi. Kendini kötü hissetme, canın bir şey istiyorsa yap, maddi olarak kendini eksik hissetme diyor. Bir kez olsun verdiğim parayı nereye harcadın diye sormadı.
Şimdi tekrar söylüyorum maddi imkanlar, işimiz bize bu hayatı sağlıyor, buna sözüm yok. Herkes bu imkana sahip olmayabilir. Asgari ücretle geçineni var, ona da sözüm yok.
Lakin kadının ekonomik olarak ayaklarının üstüne basması bugün yaşadığımız toplumda en önemli şeylerden biri. Özellikle çalışan kadınların yapabiliyorken ayrıca birikim yapması şart. Bakın erkek her şartta hayatta kalır. Fakat kadın için bu böyle değil. Cinsiyet farklılığından bahsetmiyorum. Bir kadının çocuk yapması bile bugün kariyerinde gerileme yaratabiliyor. Erkek için böyle bir şey söz konusu değil. Evet haklar anlamında eşitiz, öyle olmalıyız fakat erkeklere tanınan ayrıcalıkların kadınlara tanınmadığı da bir gerçek. Bu yüzden bir kadın hiçbir zaman kendisini muhtaç pozisyonuna sokmamalı.
Ortak hesap yapan var, yapmayan var. Ben yapmama taraftarıyım. İki taraf da çalışıyorsa maaşları oranlayıp evin market gibi ortak harcamalarını bu şekilde planlamak bana daha mantıklı geliyor. Bunun dışında ortak gelecek ve çocuklar için ortak birikim yapılabilir. Fakat ne olursa olsun kadının ayrıca yaptığı bir birikim de olmalı. Siz adına kefen parası mı dersiniz, ne dersiniz bilemem.
Bir de genele hitaben hep söylediğim bir şey var, kadınlar çalışın. İyi ya da kötü maddi bir geliriniz olsun. Kendi paranızı kendiniz yönetin, yönetmeyi öğrenin. Kendinizi çocuk gibi eşinizden gelen HARÇLIĞA layık görmeyin. Ev hanımıysanız bile evdeki emeğinizi görmezden gelmelerine müsade etmeyin.
Kendinize saygınız olsun
