Animasyon Ustasi ::: Hayao Miyazaki ve Filmleri

Asmin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
11 Temmuz 2008
7.771
210
163


Hayao Miyazaki; animasyonun büyük ustası. 5 Ocak 1941 yılında Tokyo'da doğdu.
Miyazaki, fotoğrafının çekilmesinden hoşlanmaz, dolayısıyla çok az fotoğrafı bulunmaktadır.


Miyazaki'nin çoğu filminin başlığında no sözcüğü geçer. Beraber çalıştığı yapımcı Suzuki Prenses Mononoke'nin ilk adı olan Ashitaka'yı beğenmedi ve içinde no geçen adların daha çekici olduğunu söyledi. Bunun üzerine Miyazaki filmin adını Prenses Mononoke'ye çevirdi.

yonetmen miyazaki hakkinda daha fazla bilgi okumak ve ogrenmek isteyenler:

hayao miyazaki
adresini inceleyebilirler..

bu baslikta daha cok miyazakinin muhtesem animasyon filmlerini tanitip onlar hakkinda konusacagiz.
Yönetmenliğini yaptığı filmler
  • Kagliostro'nun Şatosu (Lupin III) - (Rupan sansei: Kariosutoro no Shiro; İng: The Castle of Cagliostro2), 1979
  • Rüzgarlı Vadi - (Kaze no tani no Nausicaä; İng: Nausicaä of the Valley of Wind ), 1984
  • Gökteki Kale - (Tenku no Shiro Lapyuta; İng: Laputa: The Castle in the Sky), 1986
  • Komşum Totoro - (Tonari no Totoro; İng: My Neighbor Totoro), 1988
  • Küçük Cadı Kiki - (Majo no Takkyubin; İng: Kiki's Delivery Service), 1989
  • Kırmızı Kanatlar - (Kurenai no buta; İng: Porco Rosso), 1992
  • On Your Mark (şarkı için video klip niteliğinde çizgifilm), 1995
  • Prenses Mononoke - (Mononoke Hime; İng: Princess Mononoke), 1997
  • Ruhların Kaçışı - (Sen to Chihiro no Kamikakushi; İng: Spirited Away), 2001
  • Howl'un Yürüyen Şatosu - (Hauru no Ugoku Şiro; İng: Howl's Moving Castle), 2004
  • Kayalıktaki Balık - (Gake no ue no Ponyo; İng: Ponyo on the Cliff), 2008
 
Çok büyük ustadır çok ,amerikalılar japonyanın walt disneyi derler miyazaki ustaya,gerçekten mükemmel bir zekası var,ayrıca fimlerinde genellikle baş rol oyuncusu kadın olur ve muhakkak domuz kullanır:)bütün filmerini gözü kapalı tavsiye derim.
 
Ben iclerinden en cok sevdigim ve miyazaki ile tanismama neden olan filmle basliycam.. isteyen istedigini ekleyebilir arkadaslar.

Kucuk Deniz kizi Ponyo- GAKE NO UE NO PONYO

Gectigimiz sene filmekimi kapsaminda ulkemizde de izlenmistir ben de acikcasi orda bir bilet alayim ya diyerek afislerinden en begendigim film bu diyerek alip girip izlemistim. ciktigimda ise buyulenmistim tek kelime ile. bu yaz sinemalarda da gosterime girdi. eger kalkti ise su anda ki kalkmistir sanirim buyuk ihtimalle internetten indirip izlemenizi siddetle tavsiye ediyorum.
????????????????
resmi internet sitesinin linkini veriyorum ancak caponca yazmislar herseyi sagolsunlar sadece bakistik linkle.






filmin konusuna gelince:
Ponyo, insan olmak isteyen bir Japon süs balığıdır. Beş yaşındaki Sosuke, bir sabah kayalık sahilde oynarken, saçlarını reçel kavanozuna sıkıştırmış Ponyo ile tanışır. Sosuke onu kurtarıp plâstik bir kovaya koyar. Ama bir zamanlar insan olan Fujimoto onu okyanusa dönmesi için zorlar. Ponyo ise insan olmak istemektedir.


mutlaka izleyin ve yorumlarinizi belirtin derim.. iyi seyirler :)
 
Ben bu filmi geçe sene izlemiştim nerdeyse 1 yıl olacak ama sinema çekimiydi sesler pek iyi deyildi,muhteşem egzotik bir konusu var kesinlikle izleyin,yanılmıyosam Dvdsini magazalarda bulabilirsiniz türkçe dublaj olarak ama benim tavsiyem kendi orjnal dilinde va türkçe alt yazı olarak izlemeniz.
Ruhların Kaçışı - (Sen to Chihiro no Kamikakushi; ıng: Spirited Away), 2001 benim en çok beyendigim filim budur ustanın her animeci izlesin kesinlikle muhteşem bir yapıt hatta bir oskarı bile var filmin...
 
her filmi ayrı güzeldir, animasyon üstadı, gözüm kapalı öneririm ben de, ruhların kaçışı benim için diğer filmleri yanında daha alt sıralarda yer alsa da yine bir miyazaki klasiğidir.
 
KÜÇÜK CADI KıKı (KIKI'S DELIVERY SERVICE)



en sevdiklerimden biridir, çok tatlı :):)

Kiki onüç yaşında bir cadıdır. Geleneklerine göre cadılık eğitimini tamamlayarak tam bir cadı olabilmesi için bir yıl ailesinden ayrı olarak kendi seçeceği bir şehirde yaşaması gerekmektedir. Kiki, kedisi Jiji ile annesinin hediye ettigi süpürgeye binerek evinden ayrılır ve deniz kenarında, başka cadısı olmayan bir şehirde karar kılar. Kiki, şehirde uçma yateneğinden faydalanacağı bir kurye servisi açmak istemektedir. Şehirdeki ilk gününde tanıştığı birinin fırınında ona yardımcı olurken aynı zamanda hayalini kurduğu işi yapmaya başlar ve zamanla cadılık yeteneklerini kaybettiğini fark eder. Yeteneklerini tekrar kazanmaya çalışırken bir arkadaşının da hayatını kurtarması gerekir.
 
SPIRITED AWAY- Sen to Chihiro no kamikakushi

konusu: 10 yaşında küçük bir kız olan Chihiro, ailesiyle birlikte bir tünelden geçerken kaybolur ve gizli bir dünyaya girer. Burada ailesi garip bir değişim geçiren Chihiro, kendisini güçlü bir cadı tarafından yönetilen garip bir kasabada bulur. Cadı tarafından dünyaya dönmesi engellenen Chihiro, burada cadının kurbanı olan pek çok garip ruha ve yaratığa rastlar.

bu filmin konusu da icindeki karakterler de o karakterlerin burundugu sekiller de hepsi birbirinden ilginc ve hepsi birbirinden farkli. sanki cocuklugumuzdan kalma bir masali dinler gibi izliyorsunuz izlerken..

bir kac fotograf koycam filmden ve begenenlerin mutlaka izlemesini de rica edicem..


bu siyah cisimcikler o kadar sevimli birseyler ki anltamam size.. bacaklari gozleri ve sekerle beslenmeleri ile beni hayran biraktilar kendilerine..

bu siyah adam da cok tatli.. resmen kendisine bagliyo insani..


 
Howl'un yürüyen şatosu (HOWL's MOVING CASTLE)

Yine çok sevdiğim inanılmaz bir hayalgücünün ürünü Miyazaki filmi...



Bir şapka dükkanında çalışan Sophie sokakta yürürken iki subay tarafından rahatsız edilir. ıki subaydan kurtulmasını sağlayan çok yakışıklı ve kibar olan Howl adında bir genç ile karşılaşır. Howl bir büyücüdür ve yürüyen şatosu ile ünlüdür. Sophie eve döndüğünde bir bayanla karşılaşır ve o bayan karanlıkların büyücüsüdür ve genç erkeklerin kalplerini yer ayrıca genç kızların gençliğini alır, Sophie'nin de gençliğini almıştır. Sophie çaresizlikle dolaşırken Şalgam Kafa'nın yardımıyla Howl'un Yürüyen Şatosu ile karşılaşır, artık Howl ile beraber ile yaşamaya başlar, ayrıca gençliğine geri dönebilmenin çarelerini arar ama onu zor günler beklemektedir.
 
Ruzgarli Vadi- Kaze no tani no Naushika 1984 yapimi

filmi izlerken 1984 yilinda boyle bir filmin yapilmis olmasi icersindeki ogeler ve verilmek istenilen mesaj bence cok onemli.
filmin konusuna gelince: dunyanin uretmis oldugu kati atiklar nedeni ile zehirli bir bataklik olusur ve bunun cevresindeki agaclar ve hayvanlar da zamanla mutasyona ugrayarak zehirli bir orman olustururlar. ve gun gectikce de bu orman ilerleyerek dunyanin her yerine yayilmaktadir. ruzgarli vadide oturan bir prenses ise bu zehirli ormanlarda gezmekte ve arastirma yapmaktadir ayni zamanda. farkli devletler ile de karsi kariya gelen prenses hem gezegeni hem de ulkesini kurtarmaya calisacaktir,,

filmden bir kac kesit:


bu prensesin bindigi bir cesit planor tarzi bir ucus araci.


bu da zehirli ormanlardan bir goruntu..

mutasyona ugramis bocekler ve hayvanlarla ilgili fotograf bulamadim ama izlerken ilginizi cekebilir bence..
ben filmi begendim, ama cok daha yuksek bir beklenti ile izledim daha iyi olabilirdi yine de tavsiye ederim..
 
Prenses Mononoke

konusu: Köyünde huzur dolu bir yaşamı olan Ashitaka, bir gün ormandan kötü bir varlığın gelmekte olduğu fark eder. Ormanın sınırından hızla çıkan Orman Tanrısı, değdiği her şeyi yok ederek ilerlemektedir. Köyünden küçük bir kızı kurtarmak için, canavara dönüşmüş olan Orman Tanrısı'na saldıran Ashitaka, mücadele sonunda canavarı öldürür ama ölümcül bir yara alarak lanetlenir.

Bu lanetten kurtulmak için bir yol aramak üzere köyden ayrılan Ashitaka, kendisine yardım edebileceğini umduğu Ormanın Ruhu'nu aramaya başlar. Ancak Ormanın Ruhu'nu arayan başkaları da vardır: Lady Eboshi ve Irontown sakinleri. Lady Eboshi ve Prenses Mononoke arasındaki savaşta kazanan olmadığını ve hem insanların hem de doğanın zarar gördüğünü fark eden Ashitaka, onları durdurmaya çalışacaktır.

bu prensesimiz:



ormanin ruhlari.. coooo sevimliler kafalari 360 derece donuyor.. :)

geri kalanini filmi izleyip gorun derim.. cok cok guzel bir film..
 
Ayrica Miyazaki cocuklugumuzun dizisi
Heidi - (Alps no Shoujo Heidi, ıng: Heidi, Girl of the Alps): 6 Ocak 1974'ten 29 Aralık 1974'e kadar 52 bölüm. Miyazaki bu serinin sahne tasarım ve düzenlemesini yaptı.
 
Kırmızı Kanatlar- Porco Rosso

konusu: 1920'lerin Adriyatik Deniz'inde sadece bir tek pilot göklerin hakimidir: Porco Rosso, büyülü güçler tarafından domuza çevirilmiş yetenekli pilot. Porco, uçakları gökyüzündeki diğer çete uçaklarından koruduğu yalnız bir hayat sürmektedir. Hayatını kendine ait bir adada yaşayarak ve otel sahibi güzel arkadaşı Gina'yı ziyaret ederek geçirmektedir. Ancak bir gün Porco'yu ve uçağını vurarak kendi ününü yaratmak isteyen bir pilot adaya gelir. Bunun üzerine Porco genç mühendis arkadaşından uçağını bu büyük savaşa hazır hale getirmesini ister.



 

Miyazaki nin en son izledigim filmi bu.. daha evvel de demistim gerci ama bu filmde hikaye yarida kaliyor gibi, sanki filmin devami cekilecek etkisi yaratti bende.. eksik kalmis, soru isaretleri kaldi yani.. ama film cok sevimli her zamanki gibi cok eglenceli.. cok sevimli bir konu.. goruntuler harika.. tavsiye ederim.. ama sonu beklentilerinizi karsilamayabilir..
 
Howls moving castle i izledim..
ayy kizlar howl cok centilmen ya etkilenmemek mumkun degil daha filmin ilk dakikalarinda beni etkisi altina aldi..
filmin ozellikle muzikleri harika.. resmen mest oldum diyebilirim.. seneryo da cok guzel..
iciniz sicacik oluyor izlerken..
cok fazla detay verip beklentileri asiri yukseltmek istemiyorum ama izleyin, pisman olmazsiniz..
 
her filmi ayrı güzeldir, animasyon üstadı, gözüm kapalı öneririm ben de, ruhların kaçışı benim için diğer filmleri yanında daha alt sıralarda yer alsa da yine bir miyazaki klasiğidir.

Dün deniz kızı pinyo yu izledim çok beğendim ama ruhların kaçışı daha bir güzel geldi bana belkide ilk izlediğim anime olarak onun yeri ayrı olacak bende tucem
 


Dün deniz kızı pinyo yu izledim çok beğendim ama ruhların kaçışı daha bir güzel geldi bana belkide ilk izlediğim anime olarak onun yeri ayrı olacak bende tucem

tatlım benim için de yürüyen şato bir başka, o bence ruhların kaçışından çok daha güzel, bu arada kiki'yi de yeniden hatırlatayım opuyorumnanaktanŞeniz
 
ponyo benim icin cok ozeldir. miyazaki ile tanismami saglayan filmdir diyebilirim.
cok etkilenmistim gecen sene filmekiminde izlemistim. arkamda 4 yasinda bir bebek de vardi ve ponyo nun basina birsey geldikce uzulup aglamisti.
cok sevimli cok guzel bir atmosferde izlemistim bu filmi.
bundan midir yoksa filmin sevimliliginden midir bilmiyorum ama ponyo cok ama cok guzeldir..

spirited away her zamanderim superdir 1. numerom o derece.

howls moving castle ise 2. numerom..

tuce kiki yi onermis ama acikcasi kikide ben bazi bosluklar gordum bundan da rahatsiz oldum. cok harika bir hikayesi var ama tabi bosluklari yakalamazsan. acikcasi ben mukemmel diyemiycem kiki icin bu yuzden. tabi en guzel senin tecrube etmendir prenses hepsini :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…