- 10 Nisan 2015
- 19
- 1
- 16
- 38
- Konu Sahibi esrayilmaz12
-
- #1
Eşin ile evliliğine müdahale etmediği sürece sorun yok. Bence giyimin ve saçınla bile olsa seni düşünüyorherkese merhaba .. Ben 4 senelik evliyim 24 yaşındayım bir evladım var Benim sorunum annemle onu çok seviyorum ama herşeye müdahale ediyor mesela niye bu kadar geZıyorsun neden evde değilsin ki çocukla en fazla markete gidebiliyorum
Ve şuan saçıma takmış gel boyayalım çok çirkin yok çok göze batıyor düzgün giyin vs.. tabi ki annem ama eşim bu kadar karışmıyor annem niye böyle yapıyor sızce Suan mesafemiz uzak ama 1 ay sonra yakınlarından ev aldık oraya gıdıcz sımdıden başladı bız de yer içersiniz vs Nasıl yapıcam bilmiyorum çok ta alınıyor Teşekkürler...
Anne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
Cok duygulandim hatta suan gozlerimden yaslar suzuluyor Allahim eksikligini vermesinAnne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
Anne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
Şimdiye kadar burada okuduğum en en en güzel yorum bu.Bazen unutuyoruz bu dediklerinizi ne yazık ki ,Allah eksikliklerini göstermesin.Anne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
Gercekten ne kadar guzel anlatmisiniz yorumunuza saglikAnne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
Şimdiye kadar burada okuduğum en en en güzel yorum bu.Bazen unutuyoruz bu dediklerinizi ne yazık ki ,Allah eksikliklerini göstermesin.
Harika bi annesiniz eminim ki, evladınız çok şanslı.Umarım birlikte upuzun ve mutlu bi ömür geçirirsiniz.Sevgiler
ay ne güzel yazmışsınız yaaAnne olarak konuşuyorum.
Sizi üzüyor olduğunu bilerek yapmıyor bunları.
Sınırını aştığını - hatta sınırının olduğunu - anlamıyor. O sınır çizgisinin nerede olacağını da bilmiyor, artık sadece onun tarafından değil, ancak ikinizin rızasıyla o sınırın yerinin belirleneceğinin farkında değil.
Daha güzel olun istiyor, daha şık olun istiyor. Ama bu güzelliği, şıklığı, salt kendi beğeni ölçülerine göre oluşturduğunun farkında değil.
Niye farkında değil biliyor musunuz, çünkü çok uzun yıllar boyunca, size en yakışacağını düşündüğü kıyafetleri o seçti, kendi belirlediği zaman aralıklarında tırnaklarınızı dahi o kesti, sizi o giydirdi, saçınızı o taradı, şeklini o belirledi.
Bugünkü hareketler, o yılların kalıntıları... Sanıyor ki, bir şeyi onun beğenmesi, sizin tercih etmeniz için yeterli.
Sizi karnında taşıdı ya, doğdunuz, içinden çıkıverdiniz, doktor göbek bağınızı kesti ya, işte o göbek bağının kesildiğinin farkında değil. Siz, içinde büyüttüğü şey olarak, - ona göre- onun bir parçasısınız.Evlenseniz de çocuk sahibi olsanız da, bu yeni haller, onun parçası olma halinizi değiştirmiyor ki onun gözünde.
Gezme diyor. Çünkü kendince, yeterince yerine oturmadığını düşündüğü hayatınıza bir düzen oturtmaya çalışıyor.
Ama size ait bambaşka - belki onun uygun, yeterince iyi bulmayacağı - bir hayat düzeninin olabileceğini, çünkü sizin artık ondan bağımsız olduğunuzu, bambaşka bir hayat yolculuğunuzun olacağını anlamıyor.
Gönlünü kırmadan anlatmanın yolu, bence dili sertleştirmek değil, içinizi açmak... Suçlayarak değil, dertleşerek anlatmak. Yumuşak ama açık ve net paylaşmak bu duygularınızı.
Ben, adım gibi eminim, sizi üzüyor olduğunu bilse, dilini koparır, yine de ağzını açmaz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?