- 29 Nisan 2010
- 398
- 114
- 103
- Konu Sahibi mazosistin_mutlulugu
- #1
Merhabalar :) ben küçükken asosyal, karamsar ve özgüvensiz bir çocuktum sebebi ise aile. Annem bildim bileli oldukça depresif, bardağın hep boş tarafını gören, her şeyden çabuk sıkılan bir insan. Bu durum beni de bir hayli etkiledi. Üniversiteden sonra kendimi geliştirdim hayata pozitif bakmaya başladım, sosyalleştim, bardağın dolu tarafını görmeye başladım. Şimdi oldukça sıradan ve tekdüze hayatıma rağmen çok hayat dolu bir insanım ama gelin görün ki üniversite bitti yine annemle baş başa kaldım ve annemin bu depresifliği çok canımı sıkıyor.
Evin tek kızıyım, sevgilim falanda yok. Arkadaşlarımın çoğu farklı şehirdeler bulunduğumuz yerde de çok şükür küçük bir arkadaş çevrem var ama en fazla haftada bir görüşebiliyoruz herkesin farklı bir uğraşı var sonuçta. Hayatımı şekillendiren kişi yine annem. Çok severim kendisini, çokta düşkünüm, hayatım boyunca hep hayırlı bir evlat oldum ama hayata daha pozitif bakmasını istiyorum artık bu karamsarlığı canımı sıkıyor. Sürekli hayatından, yaşadıklarından, babamdan şikayet ediyor. Babam mükemmel değil ama sadık, dürüst, merhametli bir insan. Biraz fazla savurgan anneme nazaran daha çok anı yaşıyor bu nedenle zamanında çok maddi sıkıntı çekmişler. Şimdi bir takım borçlar dışında maddi durumumuz yerinde çok şükür babam hiç hissettirmiyor, iyi geçiniyoruz. Ama annem evlenmeden önce idealleri nasıl farklıysa artık bu ona yetmiyor. Hep kendi abilerinin eşlerine karşı hayat tarzından bahsedip dert yakınıyor. Bir takım sağlık sorunlarından dolayı akşam yemekten sonra sürekli uyuyor bizimle ilgilenip sohpet etmiyor. Derdim sohpet, muhabbet değil güçsüz olması, kendini salması. Benimde yerimden kalkamayacağım kadar güçsüz ve yorgun olduğum zamanlar oluyor ama inadına daha da enerjik olmaya çalışıyorum ve bir müddet sonra gerçektende yorgunluğum geçiyor. Yani anlayacağınız kafa da bitiyor her şey, güçlü olmak, sabırlı olmak lazım ama bunlar annemde yok. En ufak bir şeyi gözünde çok büyütüp, alıngan davranıyor. Ve bunun gibi çok şey var daha ama uzatıp canınızı sıkmak istemiyorum.
Sizlere açılma sebebim biraz içimi dökmek, birazda tavsiyelerinizi dinlemek. Haksız mıyım, nasıl davranmalıyım, yerimde olsanız nasıl davranırdınız? Vereceğiniz her bir yanıt için şimdiden teşekkürler
Evin tek kızıyım, sevgilim falanda yok. Arkadaşlarımın çoğu farklı şehirdeler bulunduğumuz yerde de çok şükür küçük bir arkadaş çevrem var ama en fazla haftada bir görüşebiliyoruz herkesin farklı bir uğraşı var sonuçta. Hayatımı şekillendiren kişi yine annem. Çok severim kendisini, çokta düşkünüm, hayatım boyunca hep hayırlı bir evlat oldum ama hayata daha pozitif bakmasını istiyorum artık bu karamsarlığı canımı sıkıyor. Sürekli hayatından, yaşadıklarından, babamdan şikayet ediyor. Babam mükemmel değil ama sadık, dürüst, merhametli bir insan. Biraz fazla savurgan anneme nazaran daha çok anı yaşıyor bu nedenle zamanında çok maddi sıkıntı çekmişler. Şimdi bir takım borçlar dışında maddi durumumuz yerinde çok şükür babam hiç hissettirmiyor, iyi geçiniyoruz. Ama annem evlenmeden önce idealleri nasıl farklıysa artık bu ona yetmiyor. Hep kendi abilerinin eşlerine karşı hayat tarzından bahsedip dert yakınıyor. Bir takım sağlık sorunlarından dolayı akşam yemekten sonra sürekli uyuyor bizimle ilgilenip sohpet etmiyor. Derdim sohpet, muhabbet değil güçsüz olması, kendini salması. Benimde yerimden kalkamayacağım kadar güçsüz ve yorgun olduğum zamanlar oluyor ama inadına daha da enerjik olmaya çalışıyorum ve bir müddet sonra gerçektende yorgunluğum geçiyor. Yani anlayacağınız kafa da bitiyor her şey, güçlü olmak, sabırlı olmak lazım ama bunlar annemde yok. En ufak bir şeyi gözünde çok büyütüp, alıngan davranıyor. Ve bunun gibi çok şey var daha ama uzatıp canınızı sıkmak istemiyorum.
Sizlere açılma sebebim biraz içimi dökmek, birazda tavsiyelerinizi dinlemek. Haksız mıyım, nasıl davranmalıyım, yerimde olsanız nasıl davranırdınız? Vereceğiniz her bir yanıt için şimdiden teşekkürler
