anneyiz ama önce KADINIZ...

Yusum .!.:

Doğru söylüyorsun fakat bak bir İlahiyat Fakültesi Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker tecavüz için ne demiş:

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur, ama kadının da suçu göz ardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur.”

Genişletmek için tıkla...

kazayagi .!.:

nasıl din le alakası yok.
Din herşeydir.
Her andır.
Müslüman insan tecavüz etmez, kimseye kötü gözle bakmaz, kimseyi aşağılamaz, yalan söylemez vb. bi ton şey yazabilirim size

Genişletmek için tıkla...

gwencooper .!.:

islamı gercekten yasayan insanlar yapmaz evet ama ne yazıkki muslumanım diye gecinip her turlu kotulugun pesinde olanlar var ne yazıkki..

Genişletmek için tıkla...

EYluL_BAsaK .!.:

inançla bağdaştırmayın konu inanç değil..Türk toplum yapısı Osmanlı hatta daha da geriye gidersek ilk Türk devletlerine kadar farklı etnik yapıları

bünyesinde bulundurmuş...Fatih bile İstanbul u fethettiği dönemde kimsenin inancına karışmamış ki o dönemin padişahlarının nasıl bir inançta olduğunu

tartışmaya gerek yok..madem burası büyük bir kadın platformu "ben inançlıyım" diyerek diğer dinlere mensup ya da inanmayan arkadaşları aşağılamaya

dahası bu yönde açıklama yapmaya gerek yok..herkesin inancı kendine..İslamda en güzel şeylerden birsi gizliliktir..burasıda toplumun bir kısmını oluşturduğuna

göre olayı dine bağlamayalım diyorum..elmeyra ne güzel bilimsel yanından ele alıp paylaşmış...orada yazılanlar üzerinde değerlendirsek bir de?

gözümden kaçmış; bu ülkede tecavüz hiçte küçümsenecek boyutta değil... ama hiç değilll.....

ufacık çocukların kız-erkek demeden kaçırılıp ,hamile köpeklerin tecavüzle katledildiği bir ülkedeyiz..yapmayın Allah aşkına...

illa başımıza gelmesi mi gerek?

Genişletmek için tıkla...

minicikumut .!.:

Bebeğimin kalp atışlarını doktor duyamadığı için 8 haftalık bebeğimi kürtajla aldılar.

Benim gibi bir durumu yaşayan anne adayları benim gibi kürtaja karşıdırlar diye düşünüyorum.

Korunma yöntemlerini az-çok bütün kadınlar biliyor.Heleki günümüzde imkanlar dahada kolaylaştı.Erkek korunmuyorsa kadın korunabilir.Anlık zevkler için korunmamayı tercih edip sonucuna katlanamayıp bebeğini aldıran insanları anlamıyorum,anlamayacağım.

İşin siyasi boyutu beni ilgilendirmiyor.Ben kalbimden geçenleri bilir,hissederim.

Günahının büyüklüğünüde bilirim kendi adıma.

''Benim bedenim,benim kararım''cümlesinide anlamakta güçlük çekiyorum.Kendi bedenim diye muhtaç,korunmasız ve daha 6 haftalıkken kalbi pıtır pıtır atan bir canlının yaşam hakkına son veremezdim.

Herkesin kendi tercihi tabiki..Özel durumlar hariç yasaklansın istiyorum.

Not:Tecavüz mağdurlarını bu konudan tamamen ayrı tutuyorum.Onların istemeyerek,zorla düştüğü durumlarda en azından bu konuda söz hakkı olmasını istiyorum.

Genişletmek için tıkla...

lakeoftears .!.:

evet ,sayfalarını yeni açan arkadaşlar için 200 sayfayı özet geçeyim.:)
Çünkü konuyu bulandırıp her zamanki mantıkları ve yöntemleriyle demagoji yapan arkadaşlarımız var.Sırf belli bir zihniyeti ve hükümeti korumak için ne yapacaklarını şaşıran, kendileri burada milletin dinine ,namusuna dil uzatabilen ama gördükleri her tepkiye aman aman bana hakaret ediyorlar diye veryansın eden.

Kürtaj yasasına karşı çıkıyoruz çünkü:

Siyasilerimizin ağzından tecavüz edilen doğursun ,istemediği bir bebeğe hamile kalan kadın gitsin kendini öldürsün gibi ifadeler çıktı.Sonuçta biz burada uydurmuyoruz bunları ,söylediler.Bu sözlerde kadının onurunun ayaklar altına alınması bir tarafa bu ülkede 13 yaşındaki bir kızın 26 adam tarafından tecavüze uğraması kendi rızasıyla birlikte olmuştur kararına bağlandı.
Çünkü biliyoruz ki hiçbirimizin tecavüze uğramayacağının garantisi yok.
Üstelik ülkemizde yargı sisteminin nasıl işlediğinin de farkındayız açılan davalar senelerce sürecek yani dava sonuçlanıp yaşanan olay tecavüzdür denildiği zaman çoktan çocuk doğmuş olacak zaten.

'Ama bunu söyleyenler bakan ,yasayı kabine değil meclis yapar' diyenlerin 10 yıldır meclis ve kabinenin hatta cumhurbaşkanlığının nasıl içiçe geçtiğinden haberleri yok galiba.

Anne karnındaki bir bebek bilimsel olarak 6 haftadan önce canlı sayılmaz,annenin bir parçasıdır.Bazı görüşlere göre ise sinir sistemi oluşmaya başladığında canlı kabul edilir.Bu da sanırım 10-12 haftalık bir süreç.Eğer dinsel olarak bakarsanız da islama göre 40-120 günlük bir süreden bahsedilir.Yani bilimsel ve dinen canlı olduğu tartışmalıdır.Ha tabii ki bazıları 90 yıldır hazmedemese de burası laik bir devlettir.Dini kurallara göre yasa yapılmaz.

Kürtajın yasaklanması pek çok kadının son derece uygunsuz yerlerde şarlatanlar tarafından öldürülmesi veya sakat bırakılmasına neden olacaktır.Ha yine parası olan kesim yurtdışına gidip istenmeyen gebelikleri sonlandıracaktır o ayrı.Olan yine garibana olacak.

Kürtaj olamayan pek çok kadın töre -kadın cinayetlerine kurban gidecektir.

İstenmeyen çocuklar ya cami avlusuna ,ya çöp kutularına bırakılacak.Bazısı yaşayacak bazısı ölecek.Yaşayanların da çocuk porno sektörünün eline düşmesi çok uzak bir ihtimal değil.

Kürtaj yasasına karşı çıkıyoruz çünkü:

İnsanlara istenmeyen gebeliklerden korunma ile ilgili hiçbir bilgi verilmiyor.

Aile planlaması ile ilgili yapılan hiçbirşey yok ,üstüne bir de en az 3 çocuk deniliyor.

Kadın cinayetleri son 7 yılda %1400 arttı ancak bununla ilgili yapılan ne var?

Bu yasaya karşı çıktığımızda namussuz ondan bundan çocuk yapıp aldırma merakıyla suçlanacağımızı biliyoruz(Burada da karşılaştık) ama bundan korkumuz yok.

HEPSİNDEN ÖTE BU YASA KADINI İKİNCİ SINIF VATANDAŞ YAPMAK İSTEYEN BİR YASADIR.DEVLETİN KADININ BEDENİ ÜZERİNDE KARAR VERME HAKKI YOKTUR,OLAMAZ.ONURLU HİÇ BİR İNSAN(KADIN ERKEK FARKETMEZ) BU YASAYI DESTEKLEYEMEZ.BU YASA KADINLARA KARŞI AYRIMCILIĞIN ,KADINLARI GERİ PLANA İTMENİN ARTIK SU YÜZÜNE ÇIKMIŞ HALİDİR.VE BUNUNLA KALINMAYACAĞINI DA BİLİYORUZ.BUGÜN BEDENİMİZ ÜZERİNDE HAK İDDİA EDENLERİN YARIN SEÇİLME,SONRA SEÇME SONRAKİ GÜN ÇALIŞMA HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALMAYACAĞININ NE GARANTİSİ VAR?HERŞEYİN FARKINDAYIZ.

Genişletmek için tıkla...

Slania .!.:

Bu benim bedenim ve bedenime yapacağım her şeyin sorumlusu benim. Sonuçlarını çekecek olan da benim. Zaten orada 'benim bedenim benim kararım' cümlesi Allah'a veya dine değil, yasaklayan zihniyete ithafen söyleniyor. Tanımadığınız biri sizin bedeniniz üzerinde hakkı olduğunu söylese, dilediği yasakları getirse ne yaparsınız? O cümlede anlatılan bu. Beden sizin bedeniniz, size göre Allah'tan emanet ve bedeniniz üzerinde bu dünyada sadece siz hakka sahipsiniz.

Genişletmek için tıkla...

kazayagi .!.:

nasıl din le alakası yok.
Din herşeydir.
Her andır.
Müslüman insan tecavüz etmez, kimseye kötü gözle bakmaz, kimseyi aşağılamaz, yalan söylemez vb. bi ton şey yazabilirim size

Genişletmek için tıkla...

Yusum .!.:

Doğru söylüyorsun fakat bak bir İlahiyat Fakültesi Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker tecavüz için ne demiş:

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur, ama kadının da suçu göz ardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur.”

Genişletmek için tıkla...