Apartman hayatı

Ben de son 9 yıldır apartmanda oturuyorum. İstemeyerek sevmeyerek,üst ve alt katım boş olmasına rağmen yine de müstakil tercih ederdim şahsen. Ama maalesef maddi durumlar buna uygun değil. Ev sahibiyim,evin değeri 3 milyon anca ediyor. Ama beğendiğimiz ,oturulabilecek gibi olan müstakiller 25 milyondan başlıyor. Parayı eve gömmek de istemiyorum. Sizin durumunuz müsaitse hiç durmayın,ülke deprem ülkesi. Apartmanın cazibesi biteli 30 yıl oldu,imkanı olan özel evde oturmalı bence.
 
Gercekten oylemı dersınız yaşamadıgım ıcın bılmıyorum ordandamı sıkılırlar..birde asansorun zorlugu degıl korkusu var içimde. Çocuklarla kalırsak naparız dıye
Asansörde kalmak dünyanın sonu değil ki ben bikac kez arızadan dolayı kaldım. 2 - 3 dakika içinde gelip kurtardılar.
Hadi 5-10 dk daha bekleyelim en fazla olmeyiz yani.
Asansörün bakımları düzenli yapılıyorsa bir sorun olmaz merak etmeyin.
Ama bence siz bu durumu takıntı haline getirmişsiniz destek şart.
 
Haklısınız maalesef güzel halkımızı apartman dairelerine tıktılar olması gereken apartman dairesi değil zaten insanlar yeşile doğaya muhtaç bahçeli evler kendine ait müstakil evde yaşamayı hakediyor insanımız çocuklar 4 duvar arasında tonlarca para ödenen beton yapılaşmaların bize insan doğasına göre olmadığını anladım bazı apartman daireleri var öyle paralara satılıyor ki 1 daireye o parayı vermektense müstakil bahçeli ev inşaa ederim. Apartman hayatını iyi biliyorum asla bizlik değil tercihimiz müstakilden yana oldu siz de araştırın ve apartman dairesinden çıkın inanın değer buna
 
Kaç katlı, herkesin asansöre binmesine gerek yok ki.
Hatta ben kullanmıyorum bile çoğu zaman.
Yani bunlar hoşuna gitmeyebilir ancak iğrenç,stres yapıyorum,hiç zevk almıyorum demek de biraz fazla sanki.
Acaba baska birşey mi var seni yoran ?
Ayrica asansör yani nasıl bir zevk alacaksın ki ? Ondan biz de zevk alamiyoruz zaten 😀
Camlı dışarısı gözüken asansörlerden çok zevk alıyorum ben manzaralı 😂😂
 
Ben site seviyorum. Bakımlı site şeklinde villa gibi olamayacaksa çok da anlamlı değil gibi. Çok işi olur. Yatay mimari ile yapılmış site daha iyi oluyor. Mekan değişikliği iyi olur. Ben kiraya çıktım evimi kiraya verip. Baya zararım oldu. Satıp ev değiştirmek iyi olabilir. Parka yakın bir ev bile ferahlık verebilir. Ben çocuk parkına yakın bloktan ev tuttum. Çocuklar her gün kendisi çıkıyor dışarı. Aynı sitede ikinci evim. İlki pandemide geldi komşularla kaynasamadim. Burda komşular bahçeye çıkıyor sürekli ama ben çalıştığim için çok denk getiremiyorum. Yürüyüş yapmak, bahçede komşularla oturmak gibi hayallerim vardı aslında.
İşin özü aslında kendini mutlu etmeyi bilmek. Ben de dış kaynaktan beslenerek mutlu olabiliyorum. Ama mesela kadir ezildiye falan bakıyorum her şekilde kendine bir mutluluk buluyor. Ben onun yerinde olsam ilk para kazanmaya başladığım an lüks bir siteye veya eve kiraya çıkardım ama o eski evde oturmaya devam etti. Çevremizde de böyle insanlar var. Ben mesela oturduğum muhitteki zengin akrabalarımin evini görünce bir tık mutsuz oluyorum. Bir tık da heves ediyorum. Hem konumları daha iyi hem lüks site işte havuzlu falan. Ben TOKİ de oturuyorum. Ama bana temizliğe biri gelmişti. Öyle heves etti ki evime. Keşke benim de şöyle bir manzaram olsa şu balkonda çay içsem dedi. İki yıldır bu evdeyim daha düzen sağlayıp balkona adam akıllı cikamadim. İlk yıl biraz çıktım sonrasında yok. Kimi ise balkonunu bahçeye çeviriyor süslüyor pusluyor keyif yapıyor. Şartlar da önemli elbette ama keyif almayı bilmek daha önemli
 
Benim evim müstakil ve bahçeli üstelik ormanla aramda sadece yol var. Müstakil ev güzel rahat oluyor ama eksi yönleri de var. Örneğin orman kenarı olduğu için arada domuzlar gelebiliyor. Kışın müstakil evi ısıtmak daha zor. Böcekleri saymıyorum bile... 2 yıl önce balkonumda akrep bile görmüşlüğüm var.
Sizinki ormana yakınmış şehre yakın olması lazım
 
Ben site seviyorum. Bakımlı site şeklinde villa gibi olamayacaksa çok da anlamlı değil gibi. Çok işi olur. Yatay mimari ile yapılmış site daha iyi oluyor. Mekan değişikliği iyi olur. Ben kiraya çıktım evimi kiraya verip. Baya zararım oldu. Satıp ev değiştirmek iyi olabilir. Parka yakın bir ev bile ferahlık verebilir. Ben çocuk parkına yakın bloktan ev tuttum. Çocuklar her gün kendisi çıkıyor dışarı. Aynı sitede ikinci evim. İlki pandemide geldi komşularla kaynasamadim. Burda komşular bahçeye çıkıyor sürekli ama ben çalıştığim için çok denk getiremiyorum. Yürüyüş yapmak, bahçede komşularla oturmak gibi hayallerim vardı aslında.
İşin özü aslında kendini mutlu etmeyi bilmek. Ben de dış kaynaktan beslenerek mutlu olabiliyorum. Ama mesela kadir ezildiye falan bakıyorum her şekilde kendine bir mutluluk buluyor. Ben onun yerinde olsam ilk para kazanmaya başladığım an lüks bir siteye veya eve kiraya çıkardım ama o eski evde oturmaya devam etti. Çevremizde de böyle insanlar var. Ben mesela oturduğum muhitteki zengin akrabalarımin evini görünce bir tık mutsuz oluyorum. Bir tık da heves ediyorum. Hem konumları daha iyi hem lüks site işte havuzlu falan. Ben TOKİ de oturuyorum. Ama bana temizliğe biri gelmişti. Öyle heves etti ki evime. Keşke benim de şöyle bir manzaram olsa şu balkonda çay içsem dedi. İki yıldır bu evdeyim daha düzen sağlayıp balkona adam akıllı cikamadim. İlk yıl biraz çıktım sonrasında yok. Kimi ise balkonunu bahçeye çeviriyor süslüyor pusluyor keyif yapıyor. Şartlar da önemli elbette ama keyif almayı bilmek daha önemli
Kadir Ezildinin sırf kilim silkeleyebilmek için apartmanda cam olmayan duvara pencere açtırması 😁
 
Merhaba benım derdim apartman hayatı.Hep dört duvar arası hapishanede yaşıyor gibi hissediyorum.çocuklarımda cok sıkılıyorlar evın içerisinde müstakil evlere İmrenerek bakıyorum ne guzel bahce var evin dış kapısı hemen sokaga çıkıyor bız ıse dısarı çıkmak ıcın asansör derdi çekiyoruz her gün cocukları biyerlere goturmek zorunda kalıyorum ve cok zorlanıyorum artık oysakı bahçeli bir ev olsa ne sıkılırlar nede benım onları sureklı bıyerlere göturmeme gerek kalır kötü komşular da cabası üstelik. Apartman hayatı o kadar iğrenç kı benım için stres yapıp hiç zevk alamıyorum hayattan evde bizim kıra olsa müstakil kıraya giderdik napıcagımı bılemıyorum düşüncelerinizi yazarmısınız...😔😔
Ebeveynlerimin kocaman bahçe içinde ve havuzlu müstakil bir evleri var, bu nedenle çok iyi biliyorum ki müstakil evin derdi bitmez. Havuzla ilgili problemleri geçiyorum, bahçeyle ilgilenmek ömür törpüsü. Ayda bir kez bahçıvan gelmeli çünkü en azından çimler biçilecek ve çalı çitler budanacak. “Kendimiz yaparız” dediler ama ekipman pahalı, hava sıcak, vakit kıymetli. “Yapmayalım” dediler ama çimler ve çalı çitler uzayınca hem komşulardan hem de belediyeden uyarı geldi. Mecbur o bahçıvan gelecek :) Evde yılan ve fare ile yaşamaya alıştılar, giriyor çünkü bahçeden, mümkün değil önlemek. Bir de her arıza ile kendileri ilgilenmeleri gerekiyor. Sulama sistemi, doğalgaz sistemi, ya da sıhhi tesisat ile ilgili her sorunda usta çağırmak zorundalar. Hayatınızda hiç foseptik tankınız için vidanjör çağırmak zorunda kalmamanızı yürekten diliyorum, ben hala kendime gelemedim 🥶. Bunlar sadece benim ebeveynlerimin problemi de değil üstelik, Acarkent’te villalarda (hatta malikanelerde) oturan zenginler bile çevredeki rezidanslara taşınıyorlar son birkaç yıldır, sırf müstakil evlerin iş yükünden kurtulmak için. Babam “büyük başın derdi büyük olur” diyor djdjdjsnsnsn. 😂
Ben apartmanımda mutluyum. Su deposunda problem çıkınca, apartmanın elektrik tesisatı ile ilgili bir sorun olunca, çevre düzenlemesi yapılması gerektiğinde vs yönetim halleder. Belediye ile ilgili işlerde de keza yönetim ilgili birimle muhatap olur. Ben sadece kendi dairemin sorunları ile ilgilenirim. Komşuları asansörde görürsem “Merhaba”, “Merhaba”, bitti gitti.
Bence siz hayatınızdaki başka mutsuzlukları apartman dairesine kanalize etmişsiniz, tüm sorunlarınızın kaynağının daireniz olduğunu düşünüyorsunuz. Nereden mi biliyorum, ben de geçmişte farklı şeyler için böyle düşünüyordum. Ayrıca asansör de sizde biraz fobi olmuş gibi. Hem kanalize ettiğiniz (farkında olduğunuz ya da olmadığınız) mutsuzluklarınızı, hem de asansör fobinizi yenmek için terapi almanızı önerebilirim, inanın uzun vadede çok iyi gelecek size.
 
Ebeveynlerimin kocaman bahçe içinde ve havuzlu müstakil bir evleri var, bu nedenle çok iyi biliyorum ki müstakil evin derdi bitmez. Havuzla ilgili problemleri geçiyorum, bahçeyle ilgilenmek ömür törpüsü. Ayda bir kez bahçıvan gelmeli çünkü en azından çimler biçilecek ve çalı çitler budanacak. “Kendimiz yaparız” dediler ama ekipman pahalı, hava sıcak, vakit kıymetli. “Yapmayalım” dediler ama çimler ve çalı çitler uzayınca hem komşulardan hem de belediyeden uyarı geldi. Mecbur o bahçıvan gelecek :) Evde yılan ve fare ile yaşamaya alıştılar, giriyor çünkü bahçeden, mümkün değil önlemek. Bir de her arıza ile kendileri ilgilenmeleri gerekiyor. Sulama sistemi, doğalgaz sistemi, ya da sıhhi tesisat ile ilgili her sorunda usta çağırmak zorundalar. Hayatınızda hiç foseptik tankınız için vidanjör çağırmak zorunda kalmamanızı yürekten diliyorum, ben hala kendime gelemedim 🥶. Bunlar sadece benim ebeveynlerimin problemi de değil üstelik, Acarkent’te villalarda (hatta malikanelerde) oturan zenginler bile çevredeki rezidanslara taşınıyorlar son birkaç yıldır, sırf müstakil evlerin iş yükünden kurtulmak için. Babam “büyük başın derdi büyük olur” diyor djdjdjsnsnsn. 😂
Ben apartmanımda mutluyum. Su deposunda problem çıkınca, apartmanın elektrik tesisatı ile ilgili bir sorun olunca, çevre düzenlemesi yapılması gerektiğinde vs yönetim halleder. Belediye ile ilgili işlerde de keza yönetim ilgili birimle muhatap olur. Ben sadece kendi dairemin sorunları ile ilgilenirim. Komşuları asansörde görürsem “Merhaba”, “Merhaba”, bitti gitti.
Bence siz hayatınızdaki başka mutsuzlukları apartman dairesine kanalize etmişsiniz, tüm sorunlarınızın kaynağının daireniz olduğunu düşünüyorsunuz. Nereden mi biliyorum, ben de geçmişte farklı şeyler için böyle düşünüyordum. Ayrıca asansör de sizde biraz fobi olmuş gibi. Hem kanalize ettiğiniz (farkında olduğunuz ya da olmadığınız) mutsuzluklarınızı, hem de asansör fobinizi yenmek için terapi almanızı önerebilirim, inanın uzun vadede çok iyi gelecek size.
Bu arada şu an oturduğunuz bina kaç yıllık? Yeni asansörler herhangi bir problem olduğunda en yakın kata inip kapıları açılacak teknolojiye sahip. Eğer asansörde Makine Mühendisleri Odası’nın verdiği yeşil etiket varsa içiniz rahat olsun. TMMOB bu işi çok ciddiye alıyor çünkü. Eğer yeşil etiket yoksa yönetime baskı kurun, gerekli bakımlar yapılsın.
 
Merhaba benım derdim apartman hayatı.Hep dört duvar arası hapishanede yaşıyor gibi hissediyorum.çocuklarımda cok sıkılıyorlar evın içerisinde müstakil evlere İmrenerek bakıyorum ne guzel bahce var evin dış kapısı hemen sokaga çıkıyor bız ıse dısarı çıkmak ıcın asansör derdi çekiyoruz her gün cocukları biyerlere goturmek zorunda kalıyorum ve cok zorlanıyorum artık oysakı bahçeli bir ev olsa ne sıkılırlar nede benım onları sureklı bıyerlere göturmeme gerek kalır kötü komşular da cabası üstelik. Apartman hayatı o kadar iğrenç kı benım için stres yapıp hiç zevk alamıyorum hayattan evde bizim kıra olsa müstakil kıraya giderdik napıcagımı bılemıyorum düşüncelerinizi yazarmısınız...😔😔
Yaşadığımız bina müstakil değil ama 2 katlı bahce içinde bir apartman. Tek bir kişiye ait iki dairede.Biz kiraciyiz.Alt katimizda kiracili.bizim okuldan bir öğretmen arkadaş yıllardır bizim alt katı bekliyordu.ayenn sizin düşüncelerle.tesqdufen alt katı kiracisi d çıktı o ara.hemen tuttular.ustelik kendi evlerini sattılar.bizim alt kata taşıdılar.2 sene zor dayandilar.balkona kedi giriyor, evde omrumcek var,bahçeden eve gelince kapının önü kirleniyor,bahçedeki otlar üzüyor kim kesecek,bahce çöp oluyor off toplaması cok zor .inanır mısınız bahçeli bir evin herseyinden rahatsız oldular.ve zaten çıktılar tekrar siteye.sunu söylemek istiyorum düşündüğünüz gibi bir hayat olmayabiliyor.
 
Ebeveynlerimin kocaman bahçe içinde ve havuzlu müstakil bir evleri var, bu nedenle çok iyi biliyorum ki müstakil evin derdi bitmez. Havuzla ilgili problemleri geçiyorum, bahçeyle ilgilenmek ömür törpüsü. Ayda bir kez bahçıvan gelmeli çünkü en azından çimler biçilecek ve çalı çitler budanacak. “Kendimiz yaparız” dediler ama ekipman pahalı, hava sıcak, vakit kıymetli. “Yapmayalım” dediler ama çimler ve çalı çitler uzayınca hem komşulardan hem de belediyeden uyarı geldi. Mecbur o bahçıvan gelecek :) Evde yılan ve fare ile yaşamaya alıştılar, giriyor çünkü bahçeden, mümkün değil önlemek. Bir de her arıza ile kendileri ilgilenmeleri gerekiyor. Sulama sistemi, doğalgaz sistemi, ya da sıhhi tesisat ile ilgili her sorunda usta çağırmak zorundalar. Hayatınızda hiç foseptik tankınız için vidanjör çağırmak zorunda kalmamanızı yürekten diliyorum, ben hala kendime gelemedim 🥶. Bunlar sadece benim ebeveynlerimin problemi de değil üstelik, Acarkent’te villalarda (hatta malikanelerde) oturan zenginler bile çevredeki rezidanslara taşınıyorlar son birkaç yıldır, sırf müstakil evlerin iş yükünden kurtulmak için. Babam “büyük başın derdi büyük olur” diyor djdjdjsnsnsn. 😂
Ben apartmanımda mutluyum. Su deposunda problem çıkınca, apartmanın elektrik tesisatı ile ilgili bir sorun olunca, çevre düzenlemesi yapılması gerektiğinde vs yönetim halleder. Belediye ile ilgili işlerde de keza yönetim ilgili birimle muhatap olur. Ben sadece kendi dairemin sorunları ile ilgilenirim. Komşuları asansörde görürsem “Merhaba”, “Merhaba”, bitti gitti.
Bence siz hayatınızdaki başka mutsuzlukları apartman dairesine kanalize etmişsiniz, tüm sorunlarınızın kaynağının daireniz olduğunu düşünüyorsunuz. Nereden mi biliyorum, ben de geçmişte farklı şeyler için böyle düşünüyordum. Ayrıca asansör de sizde biraz fobi olmuş gibi. Hem kanalize ettiğiniz (farkında olduğunuz ya da olmadığınız) mutsuzluklarınızı, hem de asansör fobinizi yenmek için terapi almanızı önerebilirim, inanın uzun vadede çok iyi gelecek size.
Korona zamanında apartman dairelerinde tıkılı kalırlarken müstakili olanlar bahçesine terasına çıktı bu konforu saymakla bitiremem bizim yazlıkta var daire nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorum annemler yeni bir ev alacaklardı apartman dairesi alacaklar diye ödüm koptu 😂neyse ki müstakil aldılar istediğin kadar malzemeni terasa doldur belli bir depo sınırın yok girişe bisikletini koyunca yer sınırı yok kilim silkeleyince aşağıdaki bir şey diyecek korkusu yok balkonu yikasan sıkıntı değil
 
Her zaman apartmanda oturdum ben.
Seviyorum apartman hayatını diyemem ama mecburum.
İstanbul'da müstakil dairede oturayım desem ohoooo.
Giriş katta da oturdum ara katta da.
Asansörlü dairede de oturdum asansörsüz az katlı binalarda da.
Hepsinin ayrı sorunları var ve evet müstakil evin de sorunları var.
Çalıştığım için bahçe keyfi felan bana çok cazip gelmiyor çünkü zamanım yok.
Güvenlikli bahçeli sitelerde oturmayı isterdim ama.
Ona da güç yetmiyor artık bu devirde.
Şimdi kendi evimi aldım taşındım şuanda da mesela ses yalıtımı sorunu var, evler kagıt gibi mutfakta bulaşık yıkasam çeşmeden gelen su sesi çocuk odasından duyuluyor.
Dert saymakla bitmez ama çok şükür en azından kendi evimin kredisi ödüyorum diyorum.
Kiralar almış başını gitmiş.
Sızlanamıyorsun bile.
Çok şükür diyorum ben.
 
Sizin eviniz mi satılık piyasa durgun zor satılır bizim de yazlık 2 yıla yakındır satılmıyor
Evet oturduğumuz ev ilanda. Fiyatı da emsallerine göre makul ama yine de gelen giden yok. Biri alıp oturmak istese mecbur çıkarız. Diretecek insanlar değiliz. Umarım satılmaz. 🙄
 
Korona zamanında apartman dairelerinde tıkılı kalırlarken müstakili olanlar bahçesine terasına çıktı bu konforu saymakla bitiremem bizim yazlıkta var daire nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorum annemler yeni bir ev alacaklardı apartman dairesi alacaklar diye ödüm koptu 😂neyse ki müstakil aldılar istediğin kadar malzemeni terasa doldur belli bir depo sınırın yok girişe bisikletini koyunca yer sınırı yok kilim silkeleyince aşağıdaki bir şey diyecek korkusu yok balkonu yikasan sıkıntı değil
Pandemi ve kapanma sırasında evet evlerinin onlara sağladığı avantajları yadsıyamam tabii ki, bu konuda haklısınız. :)
Gercekten oylemı dersınız yaşamadıgım ıcın bılmıyorum ordandamı sıkılırlar..birde asansorun zorlugu degıl korkusu var içimde. Çocuklarla kalırsak naparız dıye
Konu sahibi, evet çocuklar bahçeden de sıkılıyorlar bu arada. Benim çocuğum yok ama kuzenlerin çocukları geldiklerinde en fazla iki gün sürüyor, sonra başlıyorlar "ben havuzdan sıkıldım/havuzu sevmiyorum, denize gidelim; ben bahçede oynamaktan sıkıldım, burada park yok mu; bundan sıkıldım, şunu neden yapmıyoruz; şundan sıkıldım, niye öteki yok" demeye. Sonra da "eve gidelim" diye ağlıyorlar. :) Bu arada bahçede minicik de olsa bir çocuk oyun alanı var, plastik kaydırak, dönen birkaç oyuncak, zıplayan bişeyler falan, bir de kocamaaan (3 metre yüksekliğinde) bir salıncak. Çocuklar sıkılırlar, fıtratlarında bu var. :) Çocukların sıkılmaları iyidir, yaratıcılıklarını geliştirir, onları üretken yapar ve yetişkinlik hayatına hazırlar.
 
Büyükşehirdeyseniz evi satın küçük bir şehir ilçesinden müstakil alabilirsiniz o zaman.
Şehir yer değişimi yapın ama iş konusu ne olur bilemedim
 
Back
X