- 6 Kasım 2016
- 550
- 705
- 18
- Konu Sahibi Benbenmesela
-
- #121
Bunca sey yasamis olmasina ragmen yuva kurmasi ve kim bilir belkide cok deger goruyor olmasi.Hayir kadin pisman olmus olabilir onu bilemeyiz. Benden iyi bir insan da olabilir tartisma konumuz bu degil. Konu bana nerden geldi bunu anlamadim. hata insanoglu icindir. her insan hata yapar. sonucta o kadin da vicdanen rahatsizlik duyuyor olabilir ama bu onun kotu bir sey yapmis oldugu gercegini degistirmiyor. ben dedigim gibi kadinin yaptigi yanlista degilim. bunun nesi kiskanilacak bir durum onu anlayamadim sadece.
Ben kurtaj masasina yattim merak etmeyin. mecburi durumdan dolayi. Icimde bir kalp atisi duyulmadigi halde canim cok acidi. Burda da caresizlik olabilir. mesele kurtaj yaptirmak bekaret meselesi de degil. bekaret tartismasina cok kizanlardanim. boyle bir durumda -ki ortada dogru ya da yanlis zor bir durum var- o kisiye sen onu kiskaniyorsun demek bana garip geldi.
Ben sadece "katil" kelimesini kullandiginiz icin yazdim. Konudan bagimsiz yazdim. Inanin kiskanclik oyle bir duygu cok farkli boyutlarda ortaya cikabilir.
Kurtajin cinayet olarak yansitilmasina cok karsiyim. Hic kimse bunu yasamak istemez cunku; bazen sartlar, bazen zorunlu saglik problemleri, bazense her anlamda hazir hissetmemek nedeni olabilir, ama sanmiyorum ki bir kadin gule oynaya cocuk aldirsin. O yuzden kurtaj hakkinda cinayetti, katillikti yorumlarina cok karsiyim.
Umarim bi daha siz de yasamazsiniz, hamileymissiniz gule gule alin bebeginizi kucaginiza.
Bir arkadaşım bir kürtaj ve dikiş ameliyatıyla HAYATINI sıfıra çekti... tövbe ettim falan dedi buraya kadar her şey tamam.
Ancak şimdi evleniyor... nişanlısının hiç bir şeyden haberi yok. Asla da söylemem sorum bu değil beni ilgilendirmez. Ama Çocuğun suratına bakınca vicdanım rahatsız oluyor.
Görüşlerinizi merak ediyorum. Sizce evleneceğiniz kişinin geçmişinde böyle bir hikaye olsa bilmek ister miydiniz? Ya da kendinizin böyle bir hikayesi olsa söyler miydiniz?
Düzenleme: kendini sıfıra çektiden kastım tamamen hayatıdır:) kadın elbette ki ikinci el olmaz. Ve ben söylemeyi düşünmüyorum hanımlar. Sorum "söyleyeyim mi?" değil. Fikirlerini paylaşanlara teşekkür ederim...
yorumların hepsini okuyamadım, yazmadan da duramadım
artık arkadaşlıklar, dostluklar mı değişti anlamış değilim
onun sırrı beni rahatsız ediyor, bunun sırrı beni şöyle yapıyor
yahu arkadaşınız size güvenmiş, en büyük sırlarından birini vermiş
yok neymiş, nişanlısına vicdan yapıyormuşsunuz
o ne yahu?
kim ki o nişanlı? sizin yakınınız mı? dostunuz mu?
sizin, öncelikle kendi arkadaşınızı! düşünmeniz lazım
doğruluk, dürüstlük, iyi insanlık her yanlışa (ki yanlış dediğim cinsel yaşanmışlıklar değil, operasyonla kandırmak) karşı çıkmakla, sırlarla vicdan azabı çekmekle olacak şeyler değil
o zaman yakın arkadaş olmayın hiç kimseyle, dost olmayın
olmayın yahu
haaa, arkadaşın bu olayları adet haline getirmiştir, yaşayıp yaşayıp insanları kandırıyordur, anlarım
kadın kendine göre hata yapmış, sonra böyle bir çözüm bulmuş, hayatına beyaz bir sayfa açarak yoluna devam etmeye karar vermiş
eğer bundan rahatsızsanız, arkadaşlığınızı bitireceksiniz
yok vicdanım yok bilmem ne yapmayacaksınız
arkadaşım, dostum diyorsanız da bu olayı unutup arkadaşlığınıza devam edeceksiniz
şu dünyada herkes her türlü şeyi yapabilir
size göre hata da olabilir
ama dost dediğin, adet haline gelmemiş hataları düzeltmekte dostuna yardımcı olur, yardımcı olamıyorsa da manevi olarak yanında olur
gerekirse acı söyler ama onu bırakmaz
eleştirir, kıyameti koparır ama yanında olur!
şu meşhur hikaye gibi (alıntı):
ARKADAŞ MI, DOST MU ?
Baba ve oğul konuşuyorlarmış. Babası oğluna sormuş, "Senin kaç tane dostun var?"
Oğlan cevap vermiş: "Ohooo yüzlerce..."
Babası oğluna açıklamış.
"Bak oğlum" demiş insanın bir sürü arkadaşı olabilir ama yüzlerce dostu olamaz. Dost dediğin diğer arkadaşlara benzemez. İnsanın hayatı boyunca ancak 1 ya da 2 tane dostu olabilir.
Oğlan saçma demiş. Benim bir sürü dostum var ve hepsi beni sever ve her zaman bana yardıma koşacaklarına eminim.
Öyle mi demiş babası? O zaman gel seninle bir test yapalım.
Adam birkac tane tavuk kesmis ve başka birkaç ıvır zıvır'la birlikte bir çuvala doldurmuş. Çuval'dan kanlar akıyormuş. Şimdi git demiş bu çuvalı arkadaşlarına götür ve onlardan yardım iste. Çuvalı birlikte bir yerlere gömün.
Çocuk çıkmış yola, bir arkadaşının kapısını çalmış, arkadaşı elindeki kanlı çuvalı görünce çocuğun yüzüne kapıyı kapatmış, başka arkadaşları bir daha onlarla konuşmamalarını görüşmemelerini rica etmişler, çünkü hepsi çuvalın içinde bir ceset olduğunu sanmış.
Oğlan yüzü allak bullak babasına dönmüş olanları anlatmış. Babası demiş; "İşte senin arkadaşlarının dostluğu bu kadar. Şimdi al bu çuvalı
benim dostuma götür."
Oğlan tekrar sırtlamış çuvalı düşmüş yola. Babasının dostu kapıyı açıp, oğlanı ter içinde, elinde kanlı bir çuvalla görür görmez etrafa şöyle bir bakmış ve hemen almış içeriye. Sen Ahmet'in oğlusun değil mi demiş? Evet demiş çocuk. Ver elindekini diyerek çuvalı almış. Arka bahçeye çıkarmış, arka bahçede bir çukur kazıp çuvalı gömmüş. Çocuğa su ikram etmiş. Bu arada yetmemiş, gömdüğü yer belli olmasın diye sarımsak ekmiş oraya.
Çocuk ben artık gideyim demiş. Adam da babana söyle sarımsak tarlasına gözüm gibi bakıyorum demiş.
Çocuk gitmiş babasına durumu anlatmış, gerçekten senin dostun varmış benim ise sadece sıradan arkadaşlarım demiş. Yooo bitmedi demiş babası, şimdi tekrar git dostumun kapısını çal ve açar açmaz yüzüne okkalı bir tokat yapıştır. Çocuk olur mu hiç öyle şey demiş. Olur olur, ancak o zaman anlayacaksın dostluğun ne demek olduğunu.
Çocuk çaresiz utana sıkıla tekrar düşmüş yola. Kapıyı çalmış. Babasının dostu kapıya çıkar çıkmaz da babamın size iletmek istediği bir şey var demiş. Nedir o demeye kalmadan çocuk okkalı bir tokat yapıştırmış babasının dostunun suratına. Üzülmüş bir yandan da nasıl vurdum diye.
Babasının dostu demiş ki, benim de babana iletmek istediğim bir şey var... Söyle o babana "biz bir tokata satmayız koskoca sarımsak tarlasını" demiş!
İşte böyle. Çocuk o zaman anlamış dostluğun değerini ve babasının yüzlerce arkadaşın olacağına bir dostun olsun yeter derken ne demek istediğini...
Kendi hayat gorusunuzu kendinize saklayin ve arkadasinizdan uzaklasin, madem deger yargilariniz farkli, ama onlari yargilamaya hayatlarina karismaya asla hakkiniz yok, kimsenin ahlaki sizi ilgilendirmez, siz kendinizi yetistirmeye bakin. Herkes kendinden sorumludur.Uzun uzun yazdığınız ve hikayeniz için teşekkür ederim. Benim, arkadaşımın sırrını ortaya dökmek ya da onu yargılamak gibi bir niyetim yok. Ben kandırılma olayından rahatsız oluyorum. Zaten sorum da söyleyeyim mi söylemeyeyim mi değildi.
Katılıyorum.Erkekler bunu hak ediyor diye bir şey yok.
Bir kadının kendini bakireyim diye yutturması şerefsizliktir. Onursuzluktur.
Kadinlarimiz da bakire kadın aramayan erkekleri tercih etsinler. Ya da evlenmesinler. Herkes evlenecek diye bir kural yok.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?