seni çok iyi anlıyorum. yaşam tarzı ve yaş olarak birbirimize çok yakınız ve ben de yakın bir süre öncesine kadar seninle aynı duyguları yaşıyordum. kısmet iste, hayatıma biri girdi ve şimdi evlilik yolundayız. 32 yaşındayım. tek fark benim akrabalarım hiçbir zaman aa hala bekar mısın biri yok mu vs diye iğneleyici sözler söylemediler. geç olsun güç olmasın kızım dediler hep. ben de zaten çevremin dediklerinden etkilenen biri değilimdir fazla bu konularda. sen kimsenin sözüne prim verip de kendini üzme. aceleye gelmiş bir evlilik yapmak mı iyi yoksa içine sinecek insanı beklemek mi?
bak benim de bundan bes altı sene önce evliliğe giden bir ilişkim vardı ve ilk o zaman çeyiz yapmaya başlamıştım. ama sadakatli biri olmadığını ve beni benim kadar sevmediğini hissettikten bir süre sonra ayrıldım. o dönem ben de senin gibi zor toparlandım. her düğünde ağlıyodum mesela:) sonra dedim ki bir gün yeniden sevicem biliyorum. ve çok mutlu bir yuvam olacak. umudumu hep korudum. zaman zaman ben de mutsuzlaşmadım mı, hem de çok. ama dedim ki olacak. o gün gelecek. çeyizlerim öyle odanın bir köşesinde bekledi yıllarca.bu sırada neredeyse tüm arkadaşlarım ve kuzenlerim evlendi. demek ki herşeyin bir zamanı var dedikleri doğruymuş. sen de dogru zaman geldiğinde o insanın karşına çıkacağından emin ol.ve o gelene kadar da kendini mutsuz etme. tam tersi mutlu et ve gelecek güzel günlere hazırla kendini

ben mesela ayrılık travmasından tamamen kurtulduktan sonra kendimi ne mutlu ediyorsa onu yapmaya çalıştım. gittim çeyizime güzel kahvaltı tabakları aldım, bunlarla ilerde eşimle güzel kahvaltılar yapıcaz dedim. gittim hoşuma giden romantık komedi dvd dileri aldım, evde dondurmamı yeyip izledim. bunalınca çıktım avm ye kendime big mac aldım yedim

gittim kendi başıma oturdum kahvemi içtim.kendi kendimin arkadaşı oldum kısacası. ama içimde hep bir eksik vardı. şuanda hala var çünkü daha evlenmedim. ama dedim ya herşey vaktini bekliyor. yeter ki o zaman gelinceye kadar kendini üzme