Bugüne kadar sadece izlediğim, çok şey öğrendiğim, sevinenleri görüp mutlu olduğum üzülenlerle birlikte üzüldüğüm foruma içimi dökme zamanı geldi artık.. zaman geçtikçe hikayem de uzayıp gitmiş şimdi başladığım yerden uzaklardayım ama isteğim hep aynı buradaki herkes gibi bir bebeğe, bir cana kavuşabilmek… eskiden ne gereksiz dediğim böyle bir dünyaya bir çocuk getirmek yanlış olur dediğim korunmak için çaba sarfettiğim minicik bir cana kavuşma isteği bir anda geliverdi 3 seneyi aşkın bir zaman önce, hormonlar mıydı genler miydi nedir bilmiyorum dayanılmaz bir istekti, ümitti, mutluluktu ama durdurulamayacak bir şeydi, her zaman en büyük destekçim eşime bahsedince nasıl da heyecanlanmıştık bir kişilik duygu iki kişilik olup çoğalıvermişti, tabi bu haberi bekleyen ailelerle de paylaşınca daha büyük bir umut oluverdi, sandık ki isteyince hemen olur. Çünkü etrafımızda hep böyleydi, kardeşler, ablalar, yeğenler, arkadaşlar hep istediler planladılar oldu, çocukluktan beri bildiğim evlenilir hamile kalınır 9 ay sonra minicik canlar kucakta, sonra da büyüyüverirler ikinciler gelir aileler çoğalıverir.. hatta hangi burçtan olması gerektiğine bile karar vermiştim tüm saflığımla, hangi ayda hamile kalırsam ne zaman doğar hesaplarına girip burcunu bile! Belirlemiştim.. kontrol amaçlı gittiğim ilk doktor bunları duyunca gülmüştü, bir yıl zamanınız var göründüğü kadar kolay değil deyip göndermişti, sonra her ay aynı heves, adet günleri yaklaştıkça acaba var mı acaba ne değişti bedenimde düşünceleri… eczanelerin yolu düz olmuştu testleri alıp alıp boşa harcamaktan, ama her defasında bir sonraki ay vardı, ümit hep vardı, hala var.. yola çıktıktan tam bir yol sonra sessiz sedasız belirtisiz, adet bile gördükten hemen sonra düşükle anlaşılan ilk gebelik geldi ve tabi ilk kürtaj, kürtaj sonrası verilen ara, eşimin varikosel probleminin ortaya çıkması, ardından varikosel ameliyatı aradaki tüm denemeler, adetle sonuçlanan ümitle geçen aylar, göreve dönüşmüş ilişkiler ve derken ikinci gebelik geldi ilkinden bir sene sonra, şaşkınlık, mutluluk bambaşka bir şeydi, sonra yine kanamalar, buna rağmen duyulan kalp atışı ama sonra kalbinin durması ve ikinci kürtaj geldi, ardından testler, incelenen genler, hormonlar, rahim filmi, tetkikler.. kan pıhtılaşması sorunu belirlendi ki bunda bile ortak bir görüş yok, genetik uzmanlarına göre sorun oluşturmaz, doktoruma göre gebelik oluşursa sonuna kadar kan sulandırıcı iğne gerekliliği.. ikinciden sonra bir daha olmadı, geçen ay ilk aşılama denemesi başarısızlıkla sonuçlandı, her şey yolundaydı, yumurtalar, spermler, moraller.. ama olmayınca olmuyormuş işte.. bunun üzerine rahimde yapışıklık sorunu belirdi, geçirilen kürtajların etkisi doktorumun açıklaması, bu dinlenme ayı geçtikten sonra bir operasyon daha bekliyor beni, en zoru da o hafif bile olsa zamanı durduran anesteziden uyanması, gerçeği hatırlama çöküş ve yeniden toparlanmaya çalışmak.. her ne kadar bütün sevdiklerin anlamak istese de yanında olmak istese de bizim memleketimizin teselli tarzında bir yanlış var bence. İlk düşük gerçekleşiyor herkes diyor ikincisi hemen gelir üzülme! Üzülmeye hak yok kabulleniyorsun, sonra ikinci düşük, yine üzülme diyor en sevdiklerin bile moral önemli üzülmeye ne gerek var daha yaşın genç tesellileri geliyor, sonra herkes seneler sonra ümitler tükenince çocuk sahibi olmuş akrabalarını komşularını anlatmaya başlıyor teselli niyetine, bir anda sıradan oluveriyor senin biricik üzüntülerin.. sonra ilk aşılama olumsuz geliyor, hem de yoğun çalışma ortamında stres altında, toplantı sırasında gizlice bilgisayardan titreyerek öğrendiğin olumsuz sonuca daha bu ilk ikincisi var üçüncüsü var sakın üzülme aman ha diyorlar.. çünkü yaşamayanlar anlamıyor, en yakının bile olsa bu olanlar çok uzaktan çalan davulun sesleri gibi geliyor bilmiyorlar çünkü.. ancak burada derdini paylaşanlar anlayabiliyor birbirini.. herkesin yaşadığı ortak, biri daha az biri daha çok farklı farklı ama hep aynı amaç için üzülüyor buraya içini dökenler.. yine de çok şükürler diyorum, bütün dertler böyle olsun, ne farklı dertler acılar var bu dünyada, eksik kalmış ne hisler var, bu nedir ki diyorum, isyanımı bastırmaya çalışıyorum ve Allah’tan af diliyorum şikayet ettiğim için… ümit hep var hep olacak, tüm arkadaşlar hepimizin canları ümitleri dünyaya gelir inşallah, bu hayatta izimizi sürdürürler bir dalımız yetişir.. çok uzun oldu üzgünüm ama paylaşmak istiyor insan ancak böyle azalıyor yükü.. çok sevgiler!