Anlatılanlara bakılırsa, eşinizin durumu pek sağlıklı değil. Her insan kıskançtır, kıskanç olmadığı düşünülen kişi yalnızca belli etmiyordur. Belli etme durumu da, bir yere kadar normaldir. Kıskanılmaktan hoşlanmayan birisi de yoktur. Kıskanmak dürtüsünün özü, özgüvenden gelir. Özgüveni sınırsız olan kimse olmadığı için, herkes kıskançtır. Bunu belli etme dereceleri ise bir insanın özgüven durumunun analizidir.
Eşinizin kıskanç oluşunun sınırları yok anladığım kadarıyla. Bu durum özgüveninin çok sınırlı olarak algılanmasının yanında, kişinin kendi ruh sağlığına da zarar verecek boyuta ulaşması mümkün. Yalnızca tek taraflı da değil, bu durumun size de psikolojik etkileri yansır. Bir süre sonra boğazı sıkılan bir kişi gibi, nefes alamamaya boğulmaya başlarsınız ister istemez.
Burada önemli olan şey, eşinizin durumunu nasıl gördüğüdür? Bunu "sevgiyle" anlamlandırıyorsa, inkar durumu söz konusudur. Eğer, mevcut durumunun gerçekten sağlıklı olmadığının farkındaysa, düzelme durumu daha çabuk gerçekleşir. Başka bir ilaç ise zamandır, insanlar yaşlandıkça huy değiştirmeye başlarlar ve hareketleri, davranışları eskiden olduğu gibi olmaz. Elbette bu pozitif bir durum olabileceği gibi, daha negatif bir duruma da etki edebilir. Yani yaşlanmasını beklemek bu durumda risk olur.
Eşinizle konuşmanız gerekir. Durumunun gerçekten sağlıklı olmadığının ona anlatılması şart. Hatta, psikolojik destek almasının gerektiği söylenmeli. Sizi dinlemeyeceğine ya da geçiştireceğine inanıyorsanız, bunu söyleme işini aile büyüklerine bırakmalısınız. Eğer sizi düşünen aile fertleriniz varsa, bu kendi aileniz olur, eşinizin ailesi olur. Onlarda durumun vehametinin farkındadır. Rahat ve özgürce yaşamak en büyük hakkınız ve bu ne sevgi ne de başka bir gerekçe öne sürülerek kısıtlanamaz. Bu duruma ses çıkartmadığınız ve etkili bir karşı duruş sergilemediğiniz sürece yalnızca, kendi hayatınızdan çalarsınız.