1sencim güzel tavsiyeler veriyorsun da, eşinin düşüncesini okudun mu?
Biz burada konu açan kocasının ailesini istemeyen kadınlara sevmesen bile saygı duymalısın diyoruz. Ama burada konu sahibinin kocası aileler arası anlaşmazlık var diye kendi de küsüp gitmiyor, gitmediği gibi benim ailemi öz kendi aileni el gibi göreceksin demiş. Bu eşe dengeli davransa da zihniyeti belli, aileler barışsa bile her zaman karısının kendi ailesini ön planda tutmasını bekleyecektir.
Bir de anlamadığım nokta aileler varsın görüşmesin neden bunun yükünü eşi karısına yükleyip arayı sen bulacaksın diyor. Şart mı dünürlerin birbirini sevmesi görüşmesi. Her ikisi de konu sahibi dahil neden bu durumu evliliklerine yansıtıyorlar?
Aileler arasında kavga olmuş kalp kırıcı sözler söylenmişse ve her ikisi de bunu kaldıramayorlarsa o zaman kadın da eşinin ailesine kendi ailesine konduğu gibi mesafe koysun, kocası haksızlık ediyor. Sen benim aileme iyi ol ama ben senin ailenle görüşmem. Benim ailemi öz ailen sayacak kendi aileni el gibi göreceksin. En nefret ettiğim zihniyetlerden.
Teşekkür ederim DepresifPolyanna'cığım. Katılıyorum düşüncelerine.
Ben konu sahibine bunları yazarken okuduklarımdan anladığımla yorumlamıştım.
Şöyle ki, aileler arasında ki husumetlerden dolayı karşı tarafa ısınamadığını ve bundan dolayı eşinin isteğini yerine getiremediğini düşünrerek yazdım.
Benim ailemden biriyle eşimin arası bozuksa benimde onun ailesinden biriyle aramı bozmam mı gerekiyor ?
Burada yanlış olan eşinin uslubu. Bu uslubu düzeltecek olanda konu sahibi arkadaşımız.
Ben anlayamıyorum; sevgi varsa orada illaki iyi huylar vardır. Eşini seviyorsa muhakkak ki sevilesi özellikleri vardır.
Bu yüzden mücadele gerekir diye düşündüm.
1Sen'ciğim çok doğru ve güzel yazıyorsun.
Ancak artık yuvayı sadece dişi kuşun yapmasın. Erkekte o yuvaya çöp taşıdıysa, oda biraz sorumluluk alsın. Niçin karısından görüp düzelecek, düzeltmek istiyorsa düzelmeli, eşine ve yuvasına saygı duyuyorsa emek vermeli. Yada ailesiyle dengeyi kurmalı.
Bu serzeniş sana değil tüm kadınlara sakın yanlış anlama beni. Biz Türk kadınları hep çok vericiyiz, artık az durmanın zamanı gelmedi mi ? Tamam yuva kutsal ama devamı da sadece kadının görevi değil. Niye hep biz alttan alacağız ? İçinde kişilik haklarına saldırının olduğu bir evlilik yürüse ne olur, yürümese ne olur ? Baksana eşi resmen tehdit ediyor. Ben bir kadın olarak bıktım vallahi, kadınların hep verici, hep kurtarıcı, hep kotarıcı olmasından.
Çok teşekkür ederim adunul'cuğum. Körü körüne sevgiyi anlamıyorum.
Eğer diktatörlük kuruluyorsa, tamamen bencillik üzerine kuruluysa evlilikler zaten denge kurmaya luzum olmadan yolları ayırmak gerekiyor.
Eğer bu yoksa elbetteki denge sağlanmalı.Bu da körü körü fedakarlıkla değil yol göstermekle olmalıdır.
Katılıyorum çok verici olmamak lazım elbet fakat çok önyargılıda olmamak gerekiyor evliliğin sağlığı açısından.
Eğer aileler çok karışırsa hayat içerisine, eşlerin diline dolanırsa malesef ki burada yıpranan kadın oluyor.
Bu yüzden bu zemin bu hale gelmeden önce tedbirini alması gerekiyor.
Bunun yoluda fedakarlıktan, ödün vermekten değil az dikkat ve özenden geçiyor.
Erkek fıtratında birşeyi söylemeden anlamak yok. Birşeyi kavga halinde anlamalarıda imkansız.
Bunun yolunu bulup eşini yönetmek-yöneltmek eğer biraz yorulmaktan geçiyorsa geçsin, sonucu huzur oluyor.
Burada eşinin uslubu elbette çok yanlış, bunu bende kabul etmiyorum.Fakat burada eksik olan birşey var sanki.Bu yüzden anladığımla yorumladım yukarıda yazdığım gibi.
Bu konunun öncesi var gibi. Aileler arası husumet tek taraflı değil,
Konu sahibi arkadaşımız ve eşi bu husumette taraf tutup fevri davranmışlar,
Bu durumlardan dolayı yine arkadaşımız karşı tarafa hiç sıcak davranmamış.
Dedim yine diyorum; iç yönetmi eşine bırakırsa kadın ya ezilir ya da tehditkar bir şekilde emrivakilere maruz kalır.ç
Bunu yaşamamanın tek yolu dengeyi sağlayıcı olanın kadın olmasından geçiyor. Bu yol ise fedakarlıkla değil akılla ve sabırla çözülmelidir.
Bir önceki mesajınızdaki dediğiniz herşeyi yaptim. Kocamın tutumu "ben ailene ister giderim ister gitmem, bana kalmış, ama sen benim ilemi hiçe sayarsan boşanırız".. Onun ailesini hiçe saymadım hiçbir zaman. Sırf kocam çok seviniyor diye, arada bi arayıp hal hatır sordum kaynanama, bana ettiği onca laflardan sonra, herşeyi unutmuş gibi yaptım her ne kadar her gün aklımı kemirseler bile.
Doğru, çok sık aramadım ailesini, ama bu da anneme etmiş olduklari hakaretlerden ileri geldi, burda yazmaya bile utandığım cok pis kelimeler kullanıldı hem anneciğim hemde babacığım hakkinda. Bunları unutmuş gibi yapsamda yansıtıyorum ailesine..
Bayramda onun ailesini arayıp sormak, benim ailemi yalnız başıma öksüz gibi aramam çok koyuyor.
Kocamın tutumu ailesi gibi olmasaydı, annesine "sizin gidip gelmeyeceğinize kendiniz karar verirsiniz, ama biz evli olduğumuz sürece ben sevmesemde saygimdan gidip geleceğim" dese, yemin ederim ki kimseyi daha fazla zorlamam hiçbirşey için.. Annesine babasına şimdiki gösterdiğim saygının on katını gösteririm.
Fakat kocam, teraziye koyunca kadın erkek eşit değildir, kadinin ailesi unutulur erkeğinkine bakılır deyince, çıkmaza giriyorum.. Sirf annemi babami el olarak görmediğim icin cezalandırıyor beni, buda beni çok üzüyor, çünkü hak etmediğimi biliyorum ..
Bu mesajda anlattıklarınızla kafamdakiler tam şekillendi.
Aileler arası anlaşmazlıklardan kaynaklanan huzursuzluk size yansımış ve eşiniz kendince haddini aşarak tahakkum kurmaya çalışıyor Ada.
İşte dengeyi sağlamak eşinize düşünce eşiniz böyle haddini aşıp sizin kişisel haklarınıza tecavüz ediyor.
Burada söz konusu olan kız ailesi erkek ailesi değil anne baba hakkıdır.
Eşiniz bu durumda kendi üzerine düşeni kendi ailesine kendisi yapmalıdır, sizin sırtınızdan hak ödenmez.
Sizde kendi ailenize kendiniz yapmalısınız. Kısıtlamalar başladığı anda isyanda başlamalıdır.
Eşinizin ailesine olan sorumlulukları yerine getirdiğinize inanıyorsanız kablbiniz rahat etsin, yok inanmıyorsanız bence adım atın.
Boşverin eşinizi şimdilik. Zamanla susturma hakkınız olacaktır.
Ailesi hakkında isteklerde bulunması normal bu istekleri kıyaslayarak yapması haksızlıktır. Siz eşinizi tanıyorsunuz.
Hassas noktalarını biliyorsunuz.
Konuşma yolunuzu değiştirerek senin ailen benim ailem mevzusuna girmeden bu konuyu tekrardan eşinizle konuşmalısınız.
Buna çok incindiğinizi anlatın tekrar ve tekrar.
Ailenize küfür edildiğini duyunca çok üzüldüm, bu kabul edilemez bir durum fakat böyle bir durumda dahi bu evlilik yürümüşse demek ki çözümlemede yapılabilir diye düşündünüz. Bu yüzden farklı adımlarla tekrar kurtarılabilir duygularınızı kurtarın ikinizin arasında.
İletişiminizin frekansını değiştirin.
Yol yakından bunu yapmalısınız, yoksa yolu uzaklaştırmadan hayatınızı yeniden kurmanın yollarını aramalısınız.
Sorun nerede önce onu bulmalısınız. Heryerdeyse fazla uğraşmanın anlamı yok.