Aşk bence en kestirme anlatımıyla yürek yangınıdır. Baya cayır cayır yanar kalbin. Kimi zaman onu özlerken yanar, kimi zaman ona dokunurken yanar. Kimi zaman da kalbini kırar, yakar yüreğini.
Öyle fiziki birşey de değildir bu. Yani mesela ondan çokkk daha yakışıklı biri ve o yanyana olsa yine onu seçer gönlünüz. Ruhunu sevmişsinizdir çünkü. Saçının teline kıyamazsınız.
Bir de hani derler ya evlilik aşkı öldürüyor, bence eğer bu cayır cayır yanma hali 7/24 devam etseydi hepimiz kül olurduk. Yani tabiri caizse bu hastalıklı hal sürekli devam edemez ve hatta etmemeli... Evlilikle birlikte aşkın farklı bir mertebesine ulaşıyorsun bence. Bu mertebeyi de sekinet ve huzur hali olarak tanımlayabilirim. Kimi zaman kollarında huzur bulursun, kimi zaman bakışlarında, kimi zaman da sesinde. En basit şeyler bile anlam kazanır sırf o seninle diye. Öyle bir şey ki 2 beden 1 ruh oluyorsun, konuşmadan bile anlaşacak kadar bir "bütün" oluyorsun.
Hele bir de kaşına gözüne vuruldugunuz adamdan kaşının gözünün fotokopisini çekmiş gibi bir evladınız olursa görün bir de o aşkı :) Rabbime sonsuz şükürler olsun. Aşk, dünyadayken cenneti yasamak benim için. Daim olur inşallah...