• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Adını bile koyamadığımız ilişkimiz

yanoss

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
5 Ekim 2025
3
1
1
18
Yks'ye girmeden bi süre önce bi çocukla tanıştık. Başta her şey çok güzeldi. Mert iki yıllık üniversite okumasına rağmen (benim hedefim yüksek olduğu için söylüyorum bunu) bana çok güzel destek oluyordu. Ama ben onunla konuşmak için son tekrarlarımı yapamıyordum. Ve yanlış olduğunu bile bile devam ettirdim. Sınava girdim. Beklediğim gibi geçmedi ve moralim bozuldu açıkçası. Sonra kendimi suçlamaya başladım. Mert yüzünden kafam karıştığını düşünüyordum. Ayrıca daha öncesinde konuştuğum biri o gece bana bi reels videosu atmıştı. Arzulanabilecek kadar güzelsin sevilebilecek kadar değil yazıyordu videoda. O kadar zoruma gitmişti ki o video. Ve ben herkesin dediği şeyleri kafaya takan biriyim umursamadan geçmeyi beceremedim. Mertle olan sohbetlerimizde bazen cinselliğe kayan konuşmalar oluyordu. Beni zorlamadan bazı fotoğraflar veya videolar istiyordu. Ama bunları asla zorlayarak yapmıyordu kendi içimden geldiği için atıyordum bende. Biraz da bu yüzden beni sadece arzuladığını düşünmeye başladım. Şöyle bi detay vermek istiyorum vücudum seksi sayılabilecek bi vücut. Büyük göğüsler büyük kalça onlara kıyasla ince bel gibi. Yani gerçekten de her erkeğin arzulayabileceği bi bedenim vardı. Ve ben bundan rahatsız oluyordum her zaman. Mertde bunu sık sık söyler iltifatlar ederdi. O videonun geldiği gece çok düşündüm. Bu yüzden sınavdan iki gün sonra bi gece ansızın o uyuduktan sonra onu Instagramdan takipten çıktım. Sabah görünce bana neden takipten çıktığımı sordu. Ama ben pişman olmuştum bile. Özür diledim ruh halimin dengesiz olduğunu söyledim. Ki öyleydi de bi sene verdiğim emekler boşa gitmiş gibiydi. Sevilmediğimi hissediyordum. Ama özrümü kabul etmedi. İleride de aynısını yapmayacağım garantisi olmadığını söyledi bana. Benim için çabalasın istemiştim ama o bunu yapmamıştı. Bende onun için çabalamadım. Burada hatam olduğunu biliyorum ama böyleydim işte. Neyse bana dengesiz hallerin bitince yazmak istersen burdayım deyip gitti. Ama ben yazmadım. 1 hafta geçtikten sonra o bana yazdı tekrar. Kavga ettik. O da benden bi çaba beklemiş konuşmayı bitirmek istediği zaman. Ben hatamı kabul etmedim o da üsteledi. O gece sonrası bi süre daha konuşmadık. Ben bir hafta içinde neredeyse unutmuştum kendisini ama tekrar girince aynısı olmadı. O zamandan beri düzensiz periyotlarla yazıyor. 3-4 gün konuşuyoruz sonra bir hafta yazmıyor. Bende yazmıyorum. Sonra geri gelince kızıyorum neden gidiyorsun diye o da özlediysen sende yazabilirsin diyor. Ama ben her seferinde artık benden sıkıldığı için gittiğini düşünüyorum o yüzden gururuma yediremiyorum yazmayı. Kendimin sevilebilecek biri olmadığını hissediyorum ve gidenin arkasından asla dur demiyorum. Kendimi o dönem çok sevgisiz hissediyordum. Ben başkalarıyla da flört etmeye başladım iltifatlar şeyler hoşuma gidiyordu bi süre sonra ama o gelince herkesle ilişkimi kesiyordum. Onun da aralarda başkalarıyla konuştuğunu sanıyordum ama kabul etmedi bunu. 1 hafta benim yazmamı bekliyormuş ben yazmayınca özlediği için dayanamayıp yazıyormuş. Buna inanmıyorum. Özleyen insan gitmez bence. Geceleri sabahlara kadar görüntülü konuşuyoruz geldiği zaman. Ben sınava tekrar hazırlanmak için ablamın yanına geldiğim için uzak mesafedeydim. Sonra ben tamam bitti artık deyip başkasıyla ciddi konuşmaya başladım. O arada tekrar geldi ve ben onu artık arkadaş olarak gördüğüm için ona anlattım o kişiyi. Dinledi tavsiyeler verdi. Sonra biz ayrıldık diğer kişiyle. Ben çok üzüldüm. Ama olaylı bi ayrılık hakaretlerden tut tehditlere kadar. Ama onu özlemeyi bırakmıyordum teselliyi mertte buluyordum. O aralar onun da aldatan exini unutamadığını öğrendim. Ki olay bi seneye dayanıyor yani benimle konuşmaya başladığında da onu unutamamıştı. Başta umursamadım bu durumu. İkimizde birbirimizi yara bandı olarak kullanabiliridik. Olabilirdi çünkü artık arkadaşımdı. Sonra tekrar gitti. Geri geldiğinde daha da kızgındım ona ihtiyacım varken gitmişti. Oturduk konuştuk bana ona başkasını anlatmama katlanamadığını söyledi. O kıskançlıklarını hep açıkça belli ederdi bazen erkek arkadaşlarımla bile ilişkime karışırdı. Ama ben yapamazdım kendimde onu kıskanma hakkını görmüyordum. Çünkü sevgili bile değildik. Bende artık seni arkadaşım olarak görüyorum dedim. Kabul etmedi etiklendiğim hoşlandığım biriyle arkadaş olamam dedi. Israr ettim. Ama bende bi yandan flörtleşelim ama adı arkadaşlık olsun istiyordum. O da bunun az buçuk farkındaydı. Kabul etmiyordu arkadaş kalmayı. Sık sık yine bedensel arzularını belli ediyordu. Zaten Koç burcuydu. Ben göstermiyordum ama artık hiçbir yerimi. O da bundan şakayla karışık sitem ediyordu. Ama zorlamıyordu da. Benimle olan her şeye tamamdı. Sadece başkalarının varlığına tahammülü yoktu. Son gelişinde her şeyi açık açık konuştuk. Exinden açtım konuyu ve gözlerindeki özlemi görüyordum net şekilde. İki kere aldatılmış terk edilmiş ama seviyordu. Başta umursamadığım şeye katlanamıyordum. O kızla kendimi kıyaslıyordum sürekli. Ona o kadar kötü şeyler yapan kızı unutturamayacak kadar yetersiz hissediyordum. Artık üstüne bi örtü çektiğim duygularımın kabul etmek istemesem de gün yüzüne çıktığını fark ettim. Yazmayınca artık sinirlenmiyor üzülüyordum. Düzgün bir ilişki istiyordum ondan. O buna gelecek bi insan değildi yapısal olarak. Tek şansını o kıza harcamıştı. Arkadaşları sürekli sevince çok temiz sevdiğini söylüyordu ama bana karşı öyle değildi. Arzusu hep vardı ama sevgisine güvenemiyordum. Beni ne olarak gördüğünü kendi de söyleyemiyordu. Ama belirsizlikten anksiyetik derece nefret eden biri olarak bu hareketlerine katlanamıyordum. Her seferinde bir daha yazarsa dönmeyeceğim diyorum olmuyor yazınca kalbim tekliyor aptalca sırıtıyorum. Engelleyemiyorum da. Ama karşılıksız bir aşka düşmekten de o kadar korkuyorum ki. Sınav senemi bir daha heba etmek istemiyorum. Bunun nasıl önüne geçerim? Onunla ilişkimi tamamen kesmeyi düşünüyorum
 
Öff biter mi bu drama diye yarısına kadar geldim aynı seyleri tekrarlayıp duruyorsun, belki bikac sene sonra adını hatırlamayacağın biri için sınavını çöp etmişsin. Uğraşma bos işlerle otur çalış
 
Yks'ye girmeden bi süre önce bi çocukla tanıştık. Başta her şey çok güzeldi. Mert iki yıllık üniversite okumasına rağmen (benim hedefim yüksek olduğu için söylüyorum bunu) bana çok güzel destek oluyordu. Ama ben onunla konuşmak için son tekrarlarımı yapamıyordum. Ve yanlış olduğunu bile bile devam ettirdim. Sınava girdim. Beklediğim gibi geçmedi ve moralim bozuldu açıkçası. Sonra kendimi suçlamaya başladım. Mert yüzünden kafam karıştığını düşünüyordum. Ayrıca daha öncesinde konuştuğum biri o gece bana bi reels videosu atmıştı. Arzulanabilecek kadar güzelsin sevilebilecek kadar değil yazıyordu videoda. O kadar zoruma gitmişti ki o video. Ve ben herkesin dediği şeyleri kafaya takan biriyim umursamadan geçmeyi beceremedim. Mertle olan sohbetlerimizde bazen cinselliğe kayan konuşmalar oluyordu. Beni zorlamadan bazı fotoğraflar veya videolar istiyordu. Ama bunları asla zorlayarak yapmıyordu kendi içimden geldiği için atıyordum bende. Biraz da bu yüzden beni sadece arzuladığını düşünmeye başladım. Şöyle bi detay vermek istiyorum vücudum seksi sayılabilecek bi vücut. Büyük göğüsler büyük kalça onlara kıyasla ince bel gibi. Yani gerçekten de her erkeğin arzulayabileceği bi bedenim vardı. Ve ben bundan rahatsız oluyordum her zaman. Mertde bunu sık sık söyler iltifatlar ederdi. O videonun geldiği gece çok düşündüm. Bu yüzden sınavdan iki gün sonra bi gece ansızın o uyuduktan sonra onu Instagramdan takipten çıktım. Sabah görünce bana neden takipten çıktığımı sordu. Ama ben pişman olmuştum bile. Özür diledim ruh halimin dengesiz olduğunu söyledim. Ki öyleydi de bi sene verdiğim emekler boşa gitmiş gibiydi. Sevilmediğimi hissediyordum. Ama özrümü kabul etmedi. İleride de aynısını yapmayacağım garantisi olmadığını söyledi bana. Benim için çabalasın istemiştim ama o bunu yapmamıştı. Bende onun için çabalamadım. Burada hatam olduğunu biliyorum ama böyleydim işte. Neyse bana dengesiz hallerin bitince yazmak istersen burdayım deyip gitti. Ama ben yazmadım. 1 hafta geçtikten sonra o bana yazdı tekrar. Kavga ettik. O da benden bi çaba beklemiş konuşmayı bitirmek istediği zaman. Ben hatamı kabul etmedim o da üsteledi. O gece sonrası bi süre daha konuşmadık. Ben bir hafta içinde neredeyse unutmuştum kendisini ama tekrar girince aynısı olmadı. O zamandan beri düzensiz periyotlarla yazıyor. 3-4 gün konuşuyoruz sonra bir hafta yazmıyor. Bende yazmıyorum. Sonra geri gelince kızıyorum neden gidiyorsun diye o da özlediysen sende yazabilirsin diyor. Ama ben her seferinde artık benden sıkıldığı için gittiğini düşünüyorum o yüzden gururuma yediremiyorum yazmayı. Kendimin sevilebilecek biri olmadığını hissediyorum ve gidenin arkasından asla dur demiyorum. Kendimi o dönem çok sevgisiz hissediyordum. Ben başkalarıyla da flört etmeye başladım iltifatlar şeyler hoşuma gidiyordu bi süre sonra ama o gelince herkesle ilişkimi kesiyordum. Onun da aralarda başkalarıyla konuştuğunu sanıyordum ama kabul etmedi bunu. 1 hafta benim yazmamı bekliyormuş ben yazmayınca özlediği için dayanamayıp yazıyormuş. Buna inanmıyorum. Özleyen insan gitmez bence. Geceleri sabahlara kadar görüntülü konuşuyoruz geldiği zaman. Ben sınava tekrar hazırlanmak için ablamın yanına geldiğim için uzak mesafedeydim. Sonra ben tamam bitti artık deyip başkasıyla ciddi konuşmaya başladım. O arada tekrar geldi ve ben onu artık arkadaş olarak gördüğüm için ona anlattım o kişiyi. Dinledi tavsiyeler verdi. Sonra biz ayrıldık diğer kişiyle. Ben çok üzüldüm. Ama olaylı bi ayrılık hakaretlerden tut tehditlere kadar. Ama onu özlemeyi bırakmıyordum teselliyi mertte buluyordum. O aralar onun da aldatan exini unutamadığını öğrendim. Ki olay bi seneye dayanıyor yani benimle konuşmaya başladığında da onu unutamamıştı. Başta umursamadım bu durumu. İkimizde birbirimizi yara bandı olarak kullanabiliridik. Olabilirdi çünkü artık arkadaşımdı. Sonra tekrar gitti. Geri geldiğinde daha da kızgındım ona ihtiyacım varken gitmişti. Oturduk konuştuk bana ona başkasını anlatmama katlanamadığını söyledi. O kıskançlıklarını hep açıkça belli ederdi bazen erkek arkadaşlarımla bile ilişkime karışırdı. Ama ben yapamazdım kendimde onu kıskanma hakkını görmüyordum. Çünkü sevgili bile değildik. Bende artık seni arkadaşım olarak görüyorum dedim. Kabul etmedi etiklendiğim hoşlandığım biriyle arkadaş olamam dedi. Israr ettim. Ama bende bi yandan flörtleşelim ama adı arkadaşlık olsun istiyordum. O da bunun az buçuk farkındaydı. Kabul etmiyordu arkadaş kalmayı. Sık sık yine bedensel arzularını belli ediyordu. Zaten Koç burcuydu. Ben göstermiyordum ama artık hiçbir yerimi. O da bundan şakayla karışık sitem ediyordu. Ama zorlamıyordu da. Benimle olan her şeye tamamdı. Sadece başkalarının varlığına tahammülü yoktu. Son gelişinde her şeyi açık açık konuştuk. Exinden açtım konuyu ve gözlerindeki özlemi görüyordum net şekilde. İki kere aldatılmış terk edilmiş ama seviyordu. Başta umursamadığım şeye katlanamıyordum. O kızla kendimi kıyaslıyordum sürekli. Ona o kadar kötü şeyler yapan kızı unutturamayacak kadar yetersiz hissediyordum. Artık üstüne bi örtü çektiğim duygularımın kabul etmek istemesem de gün yüzüne çıktığını fark ettim. Yazmayınca artık sinirlenmiyor üzülüyordum. Düzgün bir ilişki istiyordum ondan. O buna gelecek bi insan değildi yapısal olarak. Tek şansını o kıza harcamıştı. Arkadaşları sürekli sevince çok temiz sevdiğini söylüyordu ama bana karşı öyle değildi. Arzusu hep vardı ama sevgisine güvenemiyordum. Beni ne olarak gördüğünü kendi de söyleyemiyordu. Ama belirsizlikten anksiyetik derece nefret eden biri olarak bu hareketlerine katlanamıyordum. Her seferinde bir daha yazarsa dönmeyeceğim diyorum olmuyor yazınca kalbim tekliyor aptalca sırıtıyorum. Engelleyemiyorum da. Ama karşılıksız bir aşka düşmekten de o kadar korkuyorum ki. Sınav senemi bir daha heba etmek istemiyorum. Bunun nasıl önüne geçerim? Onunla ilişkimi tamamen kesmeyi düşünüyorum
Konuşacam kötü konuştu diyecekler. Yavrum senin kafan hiç mi çalışmıyor? Neymiş masumca cinsel içerikli resim istemişmiş.. al tam aşık olunacak erkek. Koca bir senen de çöp olduğuna göre rahatlamişsindir afetin sana.
 
Yarıya kadar zor okudum. Yazık olmuş sınavına. Sıradan bi çocuk karakteri oturmamış lay lay lom bi tip. Geleceğini heba etmeye değer mi bi erkek için? Bu sene bu erkek arkadaş işlerini kenara koyup sınava asılmanı tavsiye ederim. Önce geleceğini kurtar sonra coookkk bulursun. Millet yıllarca sürmüş evliliğini bitiriyor 1 yılım boşa gitti iliskide diyorsun bi de o da mantıklı değil
 
Okumaya başladım, sonra hem gözlerime hem zamanıma yazık dedim. Ne çok seviyorsunuz hormonları tavan olan sümüklülerin gönlünü eğlemeyi. Aynen böyle devam edin. Çok parlak bir gelecek sizi bekliyor.
 
Yks'ye girmeden bi süre önce bi çocukla tanıştık. Başta her şey çok güzeldi. Mert iki yıllık üniversite okumasına rağmen (benim hedefim yüksek olduğu için söylüyorum bunu) bana çok güzel destek oluyordu. Ama ben onunla konuşmak için son tekrarlarımı yapamıyordum. Ve yanlış olduğunu bile bile devam ettirdim. Sınava girdim. Beklediğim gibi geçmedi ve moralim bozuldu açıkçası. Sonra kendimi suçlamaya başladım. Mert yüzünden kafam karıştığını düşünüyordum. Ayrıca daha öncesinde konuştuğum biri o gece bana bi reels videosu atmıştı. Arzulanabilecek kadar güzelsin sevilebilecek kadar değil yazıyordu videoda. O kadar zoruma gitmişti ki o video. Ve ben herkesin dediği şeyleri kafaya takan biriyim umursamadan geçmeyi beceremedim. Mertle olan sohbetlerimizde bazen cinselliğe kayan konuşmalar oluyordu. Beni zorlamadan bazı fotoğraflar veya videolar istiyordu. Ama bunları asla zorlayarak yapmıyordu kendi içimden geldiği için atıyordum bende. Biraz da bu yüzden beni sadece arzuladığını düşünmeye başladım. Şöyle bi detay vermek istiyorum vücudum seksi sayılabilecek bi vücut. Büyük göğüsler büyük kalça onlara kıyasla ince bel gibi. Yani gerçekten de her erkeğin arzulayabileceği bi bedenim vardı. Ve ben bundan rahatsız oluyordum her zaman. Mertde bunu sık sık söyler iltifatlar ederdi. O videonun geldiği gece çok düşündüm. Bu yüzden sınavdan iki gün sonra bi gece ansızın o uyuduktan sonra onu Instagramdan takipten çıktım. Sabah görünce bana neden takipten çıktığımı sordu. Ama ben pişman olmuştum bile. Özür diledim ruh halimin dengesiz olduğunu söyledim. Ki öyleydi de bi sene verdiğim emekler boşa gitmiş gibiydi. Sevilmediğimi hissediyordum. Ama özrümü kabul etmedi. İleride de aynısını yapmayacağım garantisi olmadığını söyledi bana. Benim için çabalasın istemiştim ama o bunu yapmamıştı. Bende onun için çabalamadım. Burada hatam olduğunu biliyorum ama böyleydim işte. Neyse bana dengesiz hallerin bitince yazmak istersen burdayım deyip gitti. Ama ben yazmadım. 1 hafta geçtikten sonra o bana yazdı tekrar. Kavga ettik. O da benden bi çaba beklemiş konuşmayı bitirmek istediği zaman. Ben hatamı kabul etmedim o da üsteledi. O gece sonrası bi süre daha konuşmadık. Ben bir hafta içinde neredeyse unutmuştum kendisini ama tekrar girince aynısı olmadı. O zamandan beri düzensiz periyotlarla yazıyor. 3-4 gün konuşuyoruz sonra bir hafta yazmıyor. Bende yazmıyorum. Sonra geri gelince kızıyorum neden gidiyorsun diye o da özlediysen sende yazabilirsin diyor. Ama ben her seferinde artık benden sıkıldığı için gittiğini düşünüyorum o yüzden gururuma yediremiyorum yazmayı. Kendimin sevilebilecek biri olmadığını hissediyorum ve gidenin arkasından asla dur demiyorum. Kendimi o dönem çok sevgisiz hissediyordum. Ben başkalarıyla da flört etmeye başladım iltifatlar şeyler hoşuma gidiyordu bi süre sonra ama o gelince herkesle ilişkimi kesiyordum. Onun da aralarda başkalarıyla konuştuğunu sanıyordum ama kabul etmedi bunu. 1 hafta benim yazmamı bekliyormuş ben yazmayınca özlediği için dayanamayıp yazıyormuş. Buna inanmıyorum. Özleyen insan gitmez bence. Geceleri sabahlara kadar görüntülü konuşuyoruz geldiği zaman. Ben sınava tekrar hazırlanmak için ablamın yanına geldiğim için uzak mesafedeydim. Sonra ben tamam bitti artık deyip başkasıyla ciddi konuşmaya başladım. O arada tekrar geldi ve ben onu artık arkadaş olarak gördüğüm için ona anlattım o kişiyi. Dinledi tavsiyeler verdi. Sonra biz ayrıldık diğer kişiyle. Ben çok üzüldüm. Ama olaylı bi ayrılık hakaretlerden tut tehditlere kadar. Ama onu özlemeyi bırakmıyordum teselliyi mertte buluyordum. O aralar onun da aldatan exini unutamadığını öğrendim. Ki olay bi seneye dayanıyor yani benimle konuşmaya başladığında da onu unutamamıştı. Başta umursamadım bu durumu. İkimizde birbirimizi yara bandı olarak kullanabiliridik. Olabilirdi çünkü artık arkadaşımdı. Sonra tekrar gitti. Geri geldiğinde daha da kızgındım ona ihtiyacım varken gitmişti. Oturduk konuştuk bana ona başkasını anlatmama katlanamadığını söyledi. O kıskançlıklarını hep açıkça belli ederdi bazen erkek arkadaşlarımla bile ilişkime karışırdı. Ama ben yapamazdım kendimde onu kıskanma hakkını görmüyordum. Çünkü sevgili bile değildik. Bende artık seni arkadaşım olarak görüyorum dedim. Kabul etmedi etiklendiğim hoşlandığım biriyle arkadaş olamam dedi. Israr ettim. Ama bende bi yandan flörtleşelim ama adı arkadaşlık olsun istiyordum. O da bunun az buçuk farkındaydı. Kabul etmiyordu arkadaş kalmayı. Sık sık yine bedensel arzularını belli ediyordu. Zaten Koç burcuydu. Ben göstermiyordum ama artık hiçbir yerimi. O da bundan şakayla karışık sitem ediyordu. Ama zorlamıyordu da. Benimle olan her şeye tamamdı. Sadece başkalarının varlığına tahammülü yoktu. Son gelişinde her şeyi açık açık konuştuk. Exinden açtım konuyu ve gözlerindeki özlemi görüyordum net şekilde. İki kere aldatılmış terk edilmiş ama seviyordu. Başta umursamadığım şeye katlanamıyordum. O kızla kendimi kıyaslıyordum sürekli. Ona o kadar kötü şeyler yapan kızı unutturamayacak kadar yetersiz hissediyordum. Artık üstüne bi örtü çektiğim duygularımın kabul etmek istemesem de gün yüzüne çıktığını fark ettim. Yazmayınca artık sinirlenmiyor üzülüyordum. Düzgün bir ilişki istiyordum ondan. O buna gelecek bi insan değildi yapısal olarak. Tek şansını o kıza harcamıştı. Arkadaşları sürekli sevince çok temiz sevdiğini söylüyordu ama bana karşı öyle değildi. Arzusu hep vardı ama sevgisine güvenemiyordum. Beni ne olarak gördüğünü kendi de söyleyemiyordu. Ama belirsizlikten anksiyetik derece nefret eden biri olarak bu hareketlerine katlanamıyordum. Her seferinde bir daha yazarsa dönmeyeceğim diyorum olmuyor yazınca kalbim tekliyor aptalca sırıtıyorum. Engelleyemiyorum da. Ama karşılıksız bir aşka düşmekten de o kadar korkuyorum ki. Sınav senemi bir daha heba etmek istemiyorum. Bunun nasıl önüne geçerim? Onunla ilişkimi tamamen kesmeyi düşünüyorum
Okumadım
Ama adını koyamadıgınız bı ilişki varsa ilişki yoktur ki
Zaman gecırmek, oynaşmak diyelim bız buna. Erkek sızınle vakıt gecırmıs oynamış oynaşmış, oynuyor
 
Millet ne cesaretli arkadaş
Ben eşime bile açık fotoğraf atmam olurda telini çaldırır başka bir şey olur diye zaten o da istemez.
Kusura bakma ama bir erkek seviyorsa sevdiği kadında çıplak foto istemez ilerde bunları kullanmayacağına emin misin.

Otur dersine çalış kötü puan almışsın hala aklın başına gelmemiş.
 
Hayatinin en kritik senesini bir lavuk ugruna pic etmissin aferin sana. Uniye gidebilseydin eger adini dahi hatirlamayacaktin. Aklini basina al otur dersini calis unide bol bol drama yaparsin merak etme
 
Üniversite-lise ilişkisi olmaz asla da olmamalı. İlk sebep ortamlar çok farklı, üniversitede olan bir erkeğin lisede ki kıza masum duygular besleyecegini hiç düşünmüyorum aralarında 1 yaş bile olsa fark gerçekten çok fazla oluyor ve siz de olduğu gibi lise çağında bulunan kişiler manipülasyona çok açık oluyor. Sonra istenen cansel içerikli fotoğrafları sanki karşı taraf istemeden atmış gibi bir psikolojiye bürünüyorlar
 
Millet ne cesaretli arkadaş
Ben eşime bile açık fotoğraf atmam olurda telini çaldırır başka bir şey olur diye zaten o da istemez.
Kusura bakma ama bir erkek seviyorsa sevdiği kadında çıplak foto istemez ilerde bunları kullanmayacağına emin misin.

Otur dersine çalış kötü puan almışsın hala aklın başına gelmemiş.
Kötü puan almadım abla ODTÜ için mezuna kaldım
 
Back
X